Dünyanın ilk "süper" mıknatısı nükleer füzyonda çığır açacak

Tokamak Enerji, mıknatısın Dünya'nın manyetik alanından neredeyse bir milyon kat daha güçlü olduğunu belirtiyor

(Tokamak Enerji)
(Tokamak Enerji)
TT

Dünyanın ilk "süper" mıknatısı nükleer füzyonda çığır açacak

(Tokamak Enerji)
(Tokamak Enerji)

Birleşik Krallık'ta bir firma, nükleer füzyonla çalışan enerji santrallerini test etmede kullanılabilecek, dünyada bir ilk olan "süper" mıknatıs setini duyurdu.
Tokamak Enerji, Demo4 mıknatısının Dünya'nın manyetik alanından neredeyse bir milyon kat daha güçlü bir manyetik alan gücüne sahip olduğu için füzyon sürecinde ortaya çıkan aşırı sıcak plazmayı muhafaza ve kontrol edebildiğini belirtiyor.
1950'lerden bu yana bu teknoloji üzerinde çalışan bilim insanları, nükleer füzyonu temiz enerjinin "kutsal kasesi" diye nitelendiriyor.
The Independent'ta yer alan habere göre, süreçte, Güneş'te meydana gelen doğal reaksiyonlar taklit edilerek fosil yakıtlara ihtiyaç duymadan ve tehlikeli atık üretmeden neredeyse sınırsız enerji sağlanıyor.
2030'ların başında şebekede kullanmaya hazır füzyonu tanıtmayı amaçlayan Tokamak Enerji, ticari olarak kullanılan füzyon enerjisi üreten ilk özel şirket olmayı hedefliyor.
Tokamak Enerji'den Dr. Rod Bateman, "Bu gerçekten heyecan duyduğumuz muazzam, kayda değer bir an" dedi.

"Mıknatıslarımız küresel tokamakların yapımını ve işletilmesini mümkün kıldığı için temiz, sınırsız füzyon enerjisini şebekeye daha hızlı ulaştırmada bir dönüm noktası niteliğinde."

Güç kaynağının ticarileştirilmesi için hâlâ uzun bir yol olsa da son yıllardaki birkaç büyük atılım, bu teknolojinin gelecek 10 yıl içinde erişilebilir olacağına dair umut veriyor.
Geçen yıl ilk defa, Kaliforniya'daki Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı'ndan (LLNL) bilim insanları nükleer füzyon gücünü kullanarak net enerji kazancı elde etti.
LLNL bu başarıyı, füzyon enerjisini gerçeğe dönüştürme çabalarını güçlendirecek, "insanlığın şimdiye kadar aşmayı amaçladığı en önemli bilimsel zorluklardan biri" diye tanımlıyor.
Tokamak Enerji'nin CEO'su Chris Kelsall, şirketin yeni mıknatıs teknolojisinin füzyon sürecinin kilit bir bileşenini sunarak ilerlemelere katkı sağlayacağını söylüyor.
Kelsall, "Demo4'ten edinilen bilgiler, kompakt ve düşük maliyetli küresel tokamak enerji santrallerinin dünya çapında yaygınlaştırılmasında kilit önemde bir katalizör olacak" diyor.

"Dünyada bir ilk olan ve artık test edilmek üzere tam bir tokamak yapısına monte edilecek bu eksiksiz HTS (yüksek sıcaklık süperiletkeni) manyetik bobin sistemini sunmaktan gurur duyuyoruz."



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news