İran’da bir polis memuru, bir kadını başörtüsü takmaya zorlamaya karşı çıktığı için uyarı aldı

Kadınlara yönelik baskı İran’a geniş çaplı tepkiye neden oluyor.  (Arşiv-AFP)
Kadınlara yönelik baskı İran’a geniş çaplı tepkiye neden oluyor. (Arşiv-AFP)
TT

İran’da bir polis memuru, bir kadını başörtüsü takmaya zorlamaya karşı çıktığı için uyarı aldı

Kadınlara yönelik baskı İran’a geniş çaplı tepkiye neden oluyor.  (Arşiv-AFP)
Kadınlara yönelik baskı İran’a geniş çaplı tepkiye neden oluyor. (Arşiv-AFP)

İran’da bir polis memuru, yasaların gerektirdiği şekilde bir kadını başörtüsü takmaya zorlamadığı için uyarı aldı.
Son günlerde sosyal medyada yayınlanan görüde İranlı bir polis memurunun bir kadını başörtüsü takmaya zorlamaya karşı çıktığı görüldü. Görüntülerde polis memurunun, “Bu kadın (başörtüsüz) bu elbiseyle dışarı çıkmak istiyor. Bunda sakınca yok ve beni ilgilendirmez” dediği görüldü.
Yerel medya olayın İran'ın batısındaki Kirmanşah’taki bir tıp merkezinde meydana geldiğini bildirdi. Tesnim haber ajansına göre Kirmanşah polisinden yapılan açıklamada, polis memurunun teftiş ofisine çağrıldığı ve detaylı bir soruşturmanın ardından gerekli uyarıları aldığı kaydedildi.
Video, İran'da 16 Eylül'den bu yana, 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin kıyafet kurallara uymadığı gerekçesiyle Tahran'da ahlak polisi tarafından gözaltına alınmasından günler sonra ölümünün ardından gerçekleşen protestolarla eş zamanlı yayıldı.
İran yasaları, hem İranlı hem de yabancı kadınların toplum içinde başörtüsü takmasını gerektiriyor. Protestoların patlak vermesinden sonra Tahran'da ve diğer şehirlerde kadınlar herhangi bir polis müdahalesine veya uyarısına maruz kalmadan başörtüsü olmadan dolaşırken görülüyor.
Yerel basında ocak ayı başlarında çıkan haberlerde yargının polisten başörtüsü yasası ihlallerine karşı önlem almasını istediği bildirildi.



İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

TT

İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

“Hayfa'da iyi bir ailenin evini temizlemek için işe geldik ama eve yaklaştığımızda sirenler çalmaya başladı. İnsanlar halk sığınağına koştu, biz de koştuk. Ancak oraya vardığımızda kapıyı kapattılar ve bu sığınağın sadece mahalle sakinlerinin kullanımı için olduğunu söyleyerek içeri girmemizi engellediler. Biz de büyük bir korku içinde dışarıda kaldık ve patlama seslerini duyduğumuzda dehşete kapıldık.” Tamra kentinden bir Arap temizlikçi dün İsrail medyasına maruz kaldıklarını bu sözlerle anlattı.

İş arkadaşı da aynı ifadeleri doğrulayarak şunları söyledi: “Uzun yıllardır büyük bir evde çalışıyoruz ve ev sahipleri bize iyi davranıyor. Ancak bu ırkçılık karşısında şok olduk. Ev sahibi polisi aradı ve ona komşularının yasaları çiğnediğini söylediler. Bu ırkçıların nasıl davrandığını anladığında şok oldu. Yasalara göre her halk sığınağının, aynı mahalleden olsun ya da olmasın, İsrail'deki her insan için bir barınma yeri olduğunu, bunun önemli olmadığını söyledi.”

Bu iki kadının bilmediği şey, maruz kaldıkları şeyin münferit bir vaka olmadığı, İran füzelerinin on gün önce düşmeye başlamasından bu yana İsrail'de bin 200'den fazla benzer olayın meydana geldiği ve polise şikâyette bulunulduğuydu.

jıop
Hayfa'da sirenler çalarken bir sığınağa sığınan İsrailliler, 16 Haziran (AFP)

İsrail merkezli insan hakları kuruluşu Sivil Haklar Derneği'ne göre, savaş sırasında yayınlanan resmi belediye verileri bu olgunun artmakta olduğunu gösteriyor.

Bu olgunun bir parçası olarak, ‘nüfusun yüzde 12'sinin Arap olduğu Hayfa kentinde 175 vaka kaydedilirken, Arap nüfusun yüzde 7 olduğu Tel Aviv-Yafa'da 178, Arap nüfusun yüzde 40 olduğu Kudüs'te ise 600'den fazla vaka kaydedildi.’

Bariz ırk ayrımcılığı

İsrail'de sığınakların inşasının, hükümetin ve çeşitli bakanlıklarının sorumlu olduğu bariz bir ırk ayrımcılığı politikası içerdiği biliniyor. En büyük Arap şehri olan ve 80 binden fazla nüfusa sahip Nasıra'da, son savaşların hepsinde füze bombardımanına maruz kalmasına rağmen, bir tane bile halk sığınağı bulunmuyor.

İran'a karşı savaşın üçüncü gününde, yedi kilogram patlayıcı taşıyan bir İran insansız hava aracı (İHA) Nasıra'da Schneller mahallesinin kalbine düştü. Mucizevi bir şekilde patlamadı.

Patlayıcı uzmanları İHA’yı kontrollü bir şekilde patlatana kadar mahalle sakinleri tahliye edildi. Bununla birlikte, hemen yanında ve arazisi üzerinde inşa edilen Yahudi kasabası Nof Hagalil'de 25 halka açık sığınak bulunuyor.

dfgthy
Tel Aviv'de sirenler çalarken bir sığınağa yönelen İsrailliler, 19 Haziran (AP)

Savaşın ikinci gününde aynı aileden dört kişinin İran füzesiyle öldürüldüğü 40 bin nüfuslu Arap şehri Tamra'da sadece bir halk sığınağı bulunurken, bin 100 Yahudi'nin yaşadığı komşu kasaba Mitzpe Aviv'in sınırları içinde 13 halk sığınağı var.

Demokratik Cephe ve Arap Değişim Hareketi lideri Knesset üyesi Eymen Avde, iki gün önce X platformunda yaptığı paylaşımda, ‘siren çalındığı sırada korunaklı bir yere girişin engellenmesini suç sayan ve para cezasıyla cezalandırılacak bir yasa tasarısı’ sunacağını söyledi.

Kan 11 televizyonu dün yayınladığı bir haberde, ‘yabancıların’ kamuya açık sığınaklara girmesinin engellenmesi olgusunu ortaya koydu. Şarku’l Avsat’ın Kan 11 televizyonundan aktardığı habere göre İsrail'de ‘yabancıların’ kamuya açık sığınaklara girmesinin engellenmesi gibi bir durum söz konusu. Bazı bölgelerde Yahudi vatandaşların da mahalle dışından geldikleri için sığınaklara girmelerine izin verilmiyor.

Bat Yam kentinde yaşayan Shuval Fuchs, komşu binada oturdukları için Yahudi vatandaşların kendisi ve beş Yahudi kadının sığınağa girmesini engellediğini anlattı. Fuchs, “Burada ulusal dayanışmadan bahsediyorlar. Bu bir yalan. Bencillik burada gelişiyor ve Araplara karşı var olan ırkçılığa katılıyor. Ben yedek kuvvetlerde askerim. Gazze Şeridi'nde görev yaptım. Ama bu bana yardımcı olmadı. Benim ve kadınların içeri girmesini engellediler ve biz de aşırı korku içinde dışarıda kaldık” şeklinde konuştu.