Maraş depremlerinde 9. gün… Can kaybı artıyor, arama-kurtarma çalışmaları devam ediyor

Kahramanmaraş'ta bir konutta kurtarma ekipleri (Reuters)
Kahramanmaraş'ta bir konutta kurtarma ekipleri (Reuters)
TT

Maraş depremlerinde 9. gün… Can kaybı artıyor, arama-kurtarma çalışmaları devam ediyor

Kahramanmaraş'ta bir konutta kurtarma ekipleri (Reuters)
Kahramanmaraş'ta bir konutta kurtarma ekipleri (Reuters)

Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem 10 ilde büyük yıkım yarattı. Deprem felaketinde 9'uncu güne girilirken, arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.
Son verilere göre, deprem nedeniyle 35 bin 418 kişi yaşamını yitirdi. 10 ilde 41 bin 791 bina için yıkık, acil yıkılacak veya ağır hasarlı tespiti yapıldığı bildirildi.
20.10 | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremlerde 35 bin 418 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.
20.01 | Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki Kabine toplantısı sona erdi. Kahramanmaraş merkezli depremlerin koordine edildiği AFAD Merkez Binası'ndaki Kabine Toplantısı, 4,5 saat sürdü.
19.42 | Adıyaman'da Alitaş Mahallesi'ndeki Merve Apartmanı'nın enkazından 207 saat sonra bir çocuk sağ çıkarıldı.
19.35 | Kahramanmaraş, Malatya ve Şanlıurfa'da depremde yıkılan binalara ilişkin soruşturmalar kapsamında müteahhitlerin de aralarında bulunduğu 3 kişi İstanbul'da gözaltına alındı.
19.30 | Irak hükümeti, depremlerin ardından Türkiye'ye kükürt oranı yüksek 30 bin ton akaryakıt desteğinde bulunma kararı aldı.
16.59 | Kahramanmaraş'ta İsabey Apartmanı'nın enkazından 35 yaşındaki kadın, depremin 205. saatinde kurtarıldı.
16.24 | TFF Başkanı Büyükekşi, 2. Lig'den Adıyaman FK ve Diyarbekirspor, 3. Lig'den Kahramanmaraşspor, Osmaniyespor ve Malatya Arguvanspor'un çekilme taleplerini onayladıklarını açıkladı.
16.20 |Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 10 ilde hasara neden olan deprem afeti nedeniyle kara avcılığının Türkiye genelinde ikinci bir duyuruya kadar durdurulduğu bildirildi.
15.49 | Kahramanmaraş merkezli depremlerin 204. saatinde, Hatay'ın merkez Antakya ilçesinde enkaz altında kalan yabancı uyruklu Muna Dabul kurtarıldı. Merkez Antakya ilçesi Burçak Apartmanı'nda enkazında ekiplerce arama kurtarma çalışması gerçekleştirildi. Ekipler, depremin 204. saatinde Muna Dabul adlı yabancı uyruklu kadını binanın enkazından kurtardı.
15.36 | Prefabrik yapı ve konteynerlerin, depremden etkilenen 10 ilde afetzedeler ile ilgili kurum ve kuruluşlara tesliminde KDV oranı yıl sonuna kadar yüzde 18'den yüzde 1'e düşürüldü.
15.10 | Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Avrupa Direktörü Hans Kluge, Kahramanmaraş merkezli depremler için "WHO Avrupa'da yüzyılın en kötü doğal afetine tanıklık ediyoruz" dedi.
14.21 | Hatay'da yıkılan binanın enkazında kalan 26 yaşında bir kadın, 201. saatte enkaz altından çıkarıldı. Cebrail Mahallesi Selvi Apartmanı enkazında çalışma yapan Zonguldak'tan bölgeye giden Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessesine bağlı madenciler ve diğer arama kurtarma ekipleri, 26 yaşındaki Emine Akgül'e ulaştı.
13.51 | AFAD, Kahramanmaraş merkezli depremlerde 31 bin 974 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.
13.30 | Malatya'da depremde yıkılan binalarda tespit edilen kusurlara ilişkin 26 şüpheli gözaltına alındı.
13.15 | Sağlık Bakanlığı, deprem sonrası halk sağlığını korumaya dönük kişilerin ve sağlık görevlilerinin ne gibi önlemler alması gerektiğine ilişkin bilgilerin yer aldığı "deprem.saglik.gov.tr" isimli internet sitesini yayına açtı.
12.30 | Irak Kürdistan Bölgesi (IKB)Başkanı Neçirvan Barzani Gaziantep’te bulunan AFAD merkezini ziyaret etti.
12.32 | Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada, "Depremlerden yaralı olarak kurtulan 81 bini aşkın vatandaşımızın önemli bir kısmını taburcu ettik." dedi.
12.27 | Milli Eğitim Bakanı Özer, depremden etkilenen 10 ildeki lise öğrencileri için 71 ilde 1 milyon 279 bin öğrenci kapasitesi oluşturduklarını bildirdi.
12.25 | Milli Eğitim Bakanı Özer: Depremden etkilenen 10 ildeki lise öğrencileri için 71 ilde 1 milyon 279 bin öğrenci kapasitesi oluşturduk, 10 ilde çadır merkezleri, yurtlar, konteyner merkezleri gibi konaklama alanlarını taşımalı eğitim kapsamına aldık.
11.00 | Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar yaptığı açıklamada, "Terhislerle ilgili herhangi bir erteleme veya erken terhis yoktur. Mehmetçiğimizin terhisleri planlanan zamanda yapılacaktır. Milli Savunma Bakanı Akar: "Depremin etkilediği bölgelerde ikamet eden veya ailesi buralarda yaşayan 10 bin 738 askere izin verildi" dedi. 
10.59 | Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Yağma ve talan yapan namussuzların vatandaşlıktan çıkartılması, şayet yağmacılar sığınmacıysa hemen ülkelerine gönderilmeleri değerlendirilmelidir" dedi. 
10.01 | Adıyaman'da yıkılan binanın enkazında kalan 18 yaşındaki Muhammed Cafer Çetin, 198 saat sonra enkaz altından sağ kurtarıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri arama kurtarma ekipleri, Zonguldak maden işçileri, UMKE ve diğer ekipler, Cumhuriyet Mahallesi Abdul Musa Caddesi 25134 Sokak'taki 7 katlı Fırat Sitesi'nin enkazında 18 yaşındaki Muhammed Cafer Çetin'e ulaştı.
09.27 | Kahramanmaraş'ta depremden 198 saat sonra 2 kişi enkazdan kurtarıldı. Merkez Dulkadiroğlu ilçesi Sütçü İmam Mahallesi Salman Zülkadiroğlu Bulvarı'nda yıkılan Pınar Apartmanının enkazında çalışma yapan çok sayıda arama kurtarma ekibi, depremin 198. saatinde önce 17 yaşındaki Muhammed Enes Yeninar'a, ardından da ağabeyi 21 yaşındaki Baki Yeninar'a ulaştı.
08.58 | İstanbul'a getirilen 5 bin 939 yaralıdan 4 bin 575'i u taburcu edildi, 1364 depremzedenin ise tedavisi sürüyor.
04.41 | CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, afet bölgesindeki eksiklikleri dile getirdi. Gürer, “Malzeme konusunda, ısınma, çadır, jeneratör ve tuvaletlerle ilgili sorun var. Belli bölgelerde artık yemek sorunu çözümlenmiş durumda” dedi.
04.30 | İnternet güvenliği uzmanları, dolandırıcıların Türkiye ve Suriye’deki depremi kullanarak sahte yardım kampanyaları düzenlediği uyarısında bulundu.
03.46 | CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, "Vatandaşlarımıza, devlet olarak başını sokacağı bir çadır dahi veremedik. En büyük sorun şu anda çadır. Bugün bize ‘donuyoruz, çadır istiyoruz’ talepleri geldi. Bir kez daha çağrı yapıyoruz. Adıyaman’a arama kurtarma ekiplerini gönderemediniz. Vatandaşları zamanında kurtaramadınız. Hiç olmazsa kurtulan vatandaşlarımızı, donmaktan kurtarmak için çadır gönderin. Biraz vicdana gelin” diye konuştu.
01.35 | Uzman uyardı: Depremden kurtardığımız bebekler, çocuklar enfeksiyon hastalıkları nedeniyle ölmesin.
00.49 | Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) merkez binasında saat 15.00'te toplanacak. Toplantıya, deprem bölgesinde çalışmalarını sürdüren bazı bakanlar video konferansla katılacak. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, toplantıda tek gündem maddesinin Kahramanmaraş merkezli depremler olacağını açıkladı.
00.19 | Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, gündemi tamamen Kahramanmaraş merkezli depremler ve alınacak tedbirler olan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin bugün toplanacağını açıkladı. Oktay, AFAD'a gönderilen yardımlara ilişkin olarak, "Amaçları dışında 1 kuruşunun dahi kullanılmasına asla müsaade edilmeyecek" dedi. 



Türkiye, İsrail ve Suriye'de uzlaşı arayışı

Türkiye-İsrail çatışmaları gerginliğin ötesinde, askeri çatışmanın gerisinde (AFP)
Türkiye-İsrail çatışmaları gerginliğin ötesinde, askeri çatışmanın gerisinde (AFP)
TT

Türkiye, İsrail ve Suriye'de uzlaşı arayışı

Türkiye-İsrail çatışmaları gerginliğin ötesinde, askeri çatışmanın gerisinde (AFP)
Türkiye-İsrail çatışmaları gerginliğin ötesinde, askeri çatışmanın gerisinde (AFP)

İsmail Derviş

ABD Başkanı Donald Trump'ın Ankara ile Tel Aviv arasında Suriye ile ilgili yaşanan gerilime ilişkin açıklamaları, başta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu olmak üzere herkesi şaşırttı. Netanyahu’ya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yakın bir ilişkisi olduğunu söyleyen Trump, Netanyahu’nun makul olması gerektiğini belirterek, “Türkiye ile bir problemin varsa bunu çözebilirim” dedi.

Trump'ın bu ifadeleri, ABD için İsrail'in aşılamayacak bir kırmızı çizgi olması ve tüm dünyanın ABD tarafından İsrail’e Gazze Şeridi ve Lübnan'a karşı savaşında verilen sarsılmaz desteğe tanıklık etmesinden dolayı şaşırtıcıydı. Ancak mesele Türkiye ile olası bir çatışmaya ilişkin endişelere geldiğinde, Türkiye Washington'ın bölgedeki en önemli müttefiklerinden biri olduğundan olay başka bir boyut kazandı.

Türkiye ve İsrail arasındaki anlaşmazlıklara rağmen, Ankara ve Tel Aviv arasında diplomasi dilinin hâkim olduğu stratejik ve tarihi ilişki, gerginliğin azaltılmasına ve muhtemelen bir anlaşmaya varılmasına katkıda bulunabilir.

Çatışmaları önleyecek bir anlaşmaya varılması

Suriyeli bir kaynak Independent Arabia'ya yaptığı açıklamada: “Şu an bir anlaşmadan söz ediliyor, ancak bu anlaşma bir ayrılma anlaşması değil, bir çatışmasızlık anlaşması. Çünkü aslında Türkiye ile İsrail arasında Suriye'de bir çatışma yok, başka bir deyişle anlaşma, Suriye hava sahasında bir İsrail uçağı varsa, gideceği yerin bildirilmesi için sınırların çizilmesini öngörüyor” ifadelerini kullandı.

sdfrgt
Ankara ve Tel Aviv arasında, iki taraf arasında olası çatışmaların önlenmesini ve Suriye'nin orta kesimlerinde Türkiye’nin askeri üsler kurmasını garanti altına alan bir anlaşma imzalanabilir (AFP)

Suriyeli kaynak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Genel olarak Suriye arenasında bir tür dengeye ihtiyaç var. Türkiye mevcut politikalarını sürdürerek İsrail'in Suriye topraklarını işgal etme girişimini engelleyebilir. Bunun için Şam ve Ankara hükümetleri arasında resmi bir anlaşma var. Bu da bunun her iki ülkenin de ortak çıkarına olduğu anlamına geliyor. İsrail ile Suriye'nin kuzeydoğusunda Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehdit eden silahlı gruplar arasında doğrudan bir temas olması halinde, Türkler de onların ulusal güvenliklerini etkileyecektir.”

Suriyelilerin Türkiye'ye güveni

Şarku'l Avsat'ın  Indepenedent Arabia'dan aktardığına göre Birleşmiş Milletler (BM) Koordinatörü Ammar Ebu Halava yaptığı özel açıklamada, “Bugün Suriyeliler olarak Türkiye'nin siyasi diplomasisine güvenmemize bir engel yok. Çünkü Türkiye Suriye halkının isteklerini boşa çıkarmadı. Türkiye ister yardım elini uzatarak ya da sınırlarının istikrarını koruyarak olsun Suriye halkına karşı herhangi bir olumsuz davranışta bulunmadı. Türkiye de istikrarlı bir ülkedir ve Suriye'nin egemenliğinden ödün vermediği sürece Suriyeliler olarak bizim için uygun olan her türlü anlaşmaya açığız” ifadelerini kullandı.

Gelecekte bir çatışma yok

Öte yandan Türkiye ile İsrail arasında Suriye'de gelecekte bir çatışma yaşanmayacağını vurgulayan gazeteci yazar ve siyaset uzmanı Firas Rıdvanoğlu şunları söyledi:

“Suriye'de Türkiye ile İsrail arasında gelecekte bir çatışma olmayacak. ABD’nin, bizzat Başkan Trump’ın İsrail'den Türkiye ile bir çözüm bulmasını istediğinde ortaya koyduğu tutumuna tanık olduk. Trump’ın bu açıklamaları, İsrail'in Suriye dosyasında Türkiye'ye karşı duruşunun ABD tarafından reddedildiğinin bir göstergesidir. Çünkü Suriye dosyasında yapılacak herhangi bir hata büyük bir savaşa yol açabilir. Suriye'deki durum, Lübnan'ın güneyinde duruma benzemez. Zira Hizbullah bölgesel olarak desteklenmiyor olabilir, ancak Şam bölgede önemli bir düğüm noktası olduğundan Suriye'deki durum farklı. Bu yüzden ABD, İsrail'in iddialarını reddetti.”

İstikrar arayışı

Rıdvanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’nin Suriye’de kurmak istediği askeri üslere gelince, Türkiye bu üsleri nereye kuracağını İsrail'in isteklerine göre değil, kendine nasıl uygun geliyorsa ona göre seçecektir. Türkiye’nin bu üsleri Suriye'nin kuzeyi, güneyi, batısı ve doğusundaki tüm sınırlarını gözetlemek amacıyla Suriye'nin merkezinde kuracağı tahmin ediliyor. Öte yandan Suriye hükümeti İsrail ile bir çatışma istemiyor. Türkiye ile İsrail arasında da Suriye’de bir çatışma yaşanmasını istemiyor. Suriye açıkça istikrar istediği ve İsrail’in de bu istikrara hizmet etmek için ne yapması gerekiyorsa onu yapması gerektiği mesajını veriyor.

Güvenlik koordinasyonu

Türkiye ile İsrail arasında güvenlik alanında kesinlikle bir koordinasyon olduğuna ve bu koordinasyonun herkes için en iyisi olduğuna inanan Rıdvanoğlu, “İsrail'in Türk hükümeti aracılığıyla Suriye'ye mesajlar göndermesi mümkün olduğu gibi Suriye'nin de Türkler aracılığıyla İsrail'e mesajlar göndermesi mümkün. Ancak Türkiye’nin Suriye'deki askeri varlığına ilişkin karar, Ankara ve Şam arasında alınması gereken ortak bir karardır ve akıllıca alınmalıdır. Genel olarak uluslararası toplum, ABD ve Avrupa, Suriye'de istikrarın sağlanması yönünde bir eğilim gösteriyor” şeklinde konuştu.

Karşı karşıya gelme korkusu

Suriyeli akademisyen ve araştırmacı Abdurrahman en-Nayif, Independent Arabia’ya yaptığı özel açıklamada, Türkiye ve İsrail arasında Suriye'de yaşanan gerilimin her geçen gün arttığını ve Suriye'nin bir kez daha askeri çatışmaya sürüklenme korkusuyla uluslararası bir rekabet alanı haline geldiğini söyledi. Bu durumun İsrail'in güneydeki kara harekâtından Suriye'nin derinliklerindeki hava saldırılarına kadar uzanan ve Türkiye'nin Suriyelilerin acı çekmeye devam etmelerine neden olacağını ve ülkede istikrarın sağlanmasını engelleyeceğini düşündüğü provokatif hamlelerinden kaynaklandığını ifade eden Nayif, “Türkiye için Suriye'nin istikrara kavuşması kendi çıkarına, zira bu kendi sorunlarının bir kısmını çözecek. Ancak Ankara ile Tel Aviv arasında askeri bir çatışma yaşanmayacak. Çünkü Türkiye bölgesel bir güç ve NATO üyesi. İsrail ise provokasyon tutkusuyla mümkün olduğunca çok şey kazanmayı amaçlıyor” yorumunda bulundu.

dfrgt
Gözlemciler Türkiye'nin Suriye dosyasındaki en önemli aktörlerden biri olduğunda hemfikir (AFP)

İsrail'in düzenlediği saldırıların Türkiye'ye açık bir mesaj vermeyi amaçladığını düşünen Nayif’e göre bu saldırılar bölgesel barışı tehdit ediyor ve terörizmi körüklüyor. Ankara ise Suriye'nin istikrara kavuşmasını istiyor. Çünkü Suriye, özellikle Kürt meselesinde Türkiye'nin istikrarı için kilit bir faktör. Dolayısıyla Suriyeliler anlayış göstermeli, çünkü Suriye tükenmiş durumda.

Siyasette ticaret

Harmoon Araştırmalar Merkezi'nde araştırmacı olan Muhammed es-Sukkari, Beşşar Esed rejiminin düşmesi ve Şam’da yeni bir yönetimin kurulmasının Suriye dosyasındaki bölgesel aktörlerin değişmesine ve dönüşmesine katkıda bulunduğunu söyledi. Belki de en önemli değişikliklerden birinin Birinci Dünya Savaşı'ndan bu yana türünün ilk örneği olan İsrail ile Türkiye’nin coğrafi olarak yakınlaşması olduğunu vurgulayan Sukkari, “İsrail'in sadece çıkarları değil, Washington'daki siyasi itibarı da dahil olmak üzere çeşitli endişeleri var. Dosyayla ilgili güç dengelerini yeniden çizen bu itibar, siyaseti ticarete benzer bir durum olarak gören Trump'ın yaklaşımını etkileyebilir ve Suriye dosyasında İsrail ve Türkiye de dahil olmak üzere ittifaklarını geleneksel politikalardan uzaklaşarak bölgesel değişkenleri maksimize eden etkileşimli politikalara doğru yeniden formüle etmesine neden olabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Trump'ın son açıklamalarının İsrail'in artık Suriye'deki tek güç olmadığının ve Türkiye'nin Suriye içindeki ağırlığını arttırarak yeni angajman kuralları çizebileceğine dair işaretler taşıdığına dikkati çeken Sukkari, “Ancak bu kez durum sadece İsrail'in değil, Türkiye'nin de işine geliyor. Bu da iki tarafı çatışmak yerine koordinasyon kurmaya itiyor. Washington'ın Suriye'de İsrail ve Türkiye arasındaki angajman kuralları meselesini çözmek istediğine ve Trump'ın yeni politikasına (bölgede barış) hizmet etmediği için yeni bir savaşa sürüklenmek istemediğine inanıyorum. Tüm bu gerçekler, ABD'nin arabuluculuğuyla Suriye meselesinde ve İsrail ile Türkiye’nin yeni varlığının niteliği konusunda siyasi bir anlaşmaya varma olasılığının arttığını gösteriyor. Mümkün olan en yüksek kazanımları elde edebilecek gerilimin sürekli tırmandırılması bağlamı dışında arabuluculuk dosyası çözüme kavuşturulmadan kuralların belirlenmesi zor olabilir. Türkiye'nin şüphesiz Suriye'nin orta kesimlerinde askeri üsler kurmaktan ziyade Şam ile Türkiye'nin nüfuzunu arttıracak bir ortak savunma anlaşması imzalamayı istiyor” ifadelerini kullandı.

Diğer oyuncular

Öte yandan siyasi uzman Nureddin el-Baba, Suriye'de Türkiye ile İsrail arasında tansiyonun düşeceğini ve öngörülebilir bir gelecekte bir çatışmaya dönüşmeyeceğini düşünüyor. Türkiye’nin Suriye'de askeri üsler kurmasının Türkiye ile İsrail arasında değil, Suriye ile Türkiye arasında bir anlaşmanın yapılmasını gerektirdiğini ifade eden Baba, “Temelde iki taraf arasında bir anlaşma imzalanana kadar iki taraf arasında bir çatışma yok ve her iki taraf da gelecekte çatışma niyetinde değil” değerlendirmesinde bulundu.

Suriye ve İsrail arasında Türkiye'den daha fazla arabuluculuk yapabilecek taraflar olduğunu söyleyen Baba, bu tarafların kimler olduğunu söylemekten kaçındı.

Türk akademisyen ve siyasi uzman Tuşkan Tarık, Ankara ile Tel Aviv arasında olası çatışmaların önlenmesini ve Türkiye tarafından Suriye'nin orta kesimlerinde askeri üsler kurulmasını garanti altına alan bir anlaşma imzalanmasının mümkün olduğunu söyledi. Türkiye ve İsrail arasında Suriye konusunda koordinasyon olduğuna dikkat çeken Tarık, Türkiye'nin Suriye ve İsrail arasında arabulucu rolü oynayabileceğini belirtti.

Türkiye'nin Suriye dosyasındaki en önemli aktörlerden biri olduğu, Şam'ın Türkiye'nin ülkedeki rolünden memnuniyet duyduğu, Türkiye ile stratejik bir ittifak kurmak istediği konusunda hemfikir olan gözlemciler, Ankara ve Tel Aviv arasında doğrudan askeri bir çatışma olmayacağını ve silahların başaramadığını diplomatik yollarla başarabileceklerini vurguladılar.