Lübnan’da cumhurbaşkanı seçimine ilişkin çıkmaz, stratejik Berri-Canbolad ittifakına rağmen sürüyor

Berri ve Canbolad en son geçen ay bir araya geldiler. (Parlamentonun internet sitesi)
Berri ve Canbolad en son geçen ay bir araya geldiler. (Parlamentonun internet sitesi)
TT

Lübnan’da cumhurbaşkanı seçimine ilişkin çıkmaz, stratejik Berri-Canbolad ittifakına rağmen sürüyor

Berri ve Canbolad en son geçen ay bir araya geldiler. (Parlamentonun internet sitesi)
Berri ve Canbolad en son geçen ay bir araya geldiler. (Parlamentonun internet sitesi)

Lübnan Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri’nin tarihsel müttefiki İlerici Sosyalist Parti Başkanı Velid Canbolad ile ‘cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de olduğu gibi’ iç meseleler konusunda fikir ayrılığına düştüğü çok az durum var. ‘Stratejik’ ittifaklarına rağmen iki isim arasındaki toplantılar, birinin diğerinin tavrını yumuşatmasına katkı sağlamadı. Meclis Başkanı, Hizbullah ile birlikte Marada Hareketi lideri Süleyman Franciyye’nin aday gösterilmesini desteklerken, Canbolad ise Demokratik Buluşma milletvekili Mişel Muavvad’a destek veriyor.
İki parti, zaman faktörüne ve bir cumhurbaşkanlığı çözümü üretmek için bölgesel ve uluslararası bir mutabakat olasılığına bel bağlarken, ikisi de birbiriyle anlaşmadan veya rekabet halinde seçime gitmeyecek.
Bu çerçevede Demokratik Buluşma bloğunun bir mensubu olan milletvekili Hadi Ebu el-Hasan, Velid Canbolad ile Meclis Başkanı Nebih Berri arasındaki ilişkinin ‘tarihi’ olduğunu belirttiği açıklamasında aralarında bazen iç meselelerde ayrım olduğunu dile getirdi. Ebu el-Hasan, “Cumhurbaşkanlığı konusunda, ülkeyi trajedilere ve felaketlere sürükleyen Mişel Avn’ın seçilmesi tecrübesinin tekrarlanmasına karşı bizi uyaran başka hesaplamalar var” dedi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Hadi Ebu el-Hasan sözlerini şöyle sürdürdü:
“İlerici Sosyalist Parti, son parlamento seçimlerine reform programı ve egemenlik unvanlarına göre katıldı. Bu temelde halkın güvenini kazandık ve bu nedenle geçmiş dönemin uzantısı olan bir cumhurbaşkanını kabul etmeyeceğiz. 8 Mart ekibinden bir aday seçmek için milletvekili Mişel Muavvad ile ittifakımızdan ayrılmayacağız. Bu nedenle Velid Bey (Canbolad), Muavvad ve tüm müttefiklerimizle mutabakat halinde yeni isimler önerdi. Bu isimlerden herhangi biri üzerinde anlaşma bekliyoruz.”
Lübnan Parlamentosu, 11 oturum boyunca yeni bir cumhurbaşkanı seçemedi. Son seçimlerin ürettiği dengeler, bu yetkileri kendi lehine çözebilecek büyük bir blok sağlamadı.
Aynı şekilde Berri başkanlığındaki Kalkınma ve Kurtuluş Bloğu’nun üyelerinden milletvekili Kasım Haşim, “Parlamentodaki güç dengesi açıktır ve kimsenin kendi ekibinden cumhurbaşkanı atamasına izin vermez” dedi.
Haşim, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Meclis Başkanı Berri ve Velid Canbolad arasındaki tarihsel ilişkiler, bakış açılarındaki bazı farklılıklara rağmen, ana noktalarda sabitlenmiştir” ifadesini kullandı. Milletvekili ayrıca iç ve dış mutabakatla korunan bir cumhurbaşkanının seçimine gidilmesi ve konunun, iki adam arasındaki açık tartışmaların odak noktası olması çağrısında bulundu.
İlerici Sosyalist Parti Başkanı, çözüm getirecek bir liderin adını sunmak üzere bir temaslar ve toplantılar sürecine öncülük ediyor. Canbolad, bir isim üzerinde anlaşmaya varmak için ‘Lübnan Genelkurmay Başkanı Joseph Avn, eski milletvekili Salah Hanin ve eski Bakan Cihad Azur’ olmak üzere üç isim önerdi. Ancak Şii İkili, Franciyye’yi destekleyerek, cumhurbaşkanı hakkında bir iç anlaşmayı engelliyor.
Ebu el-Hasan ise Meclis Başkanı ile cumhurbaşkanlığı meselesine dair anlaşmazlığı ‘ayrılık sebebi’ olarak görmüyor:
“Bu aşamada Meclis Başkanı Berri ile görüş ayrılığı olduğu doğru. Ama kendisi ve diğerleriyle bir cumhurbaşkanı hakkında görüşmeliyiz. Muhalefet ekseninde olan bir cumhurbaşkanını kesinlikle kabul etmeyeceğiz. Yeni cumhurbaşkanı temel özelliklere sahip olmalı. Bunların başında Lübnan’ın Arap kimliğine inanması ve Taif Anlaşması’na ve onun tüm hükümlerinin uygulanmasına bağlı kalması geliyor. Ayrıca Lübnan’ın Arap çevresiyle, özellikle de Suudi Arabistan Krallığı liderliğindeki Arap Körfez ülkeleri ile olan ilişkilere inanması lazım.”
Ebu el-Hasan, Canbolad’ın Taif’i ve Lübnan’ın Arap kimliğini savunmasına rağmen Franciyye’yi aday göstermeyi reddetmesinin nedenlerine dair de şunları söyledi:
“Ancak Süleyman Franciyye’ye saygı duyuyor, geçmişini takdir ediyoruz. Kendisiyle kişisel düzeyde ilişkimiz iyi. Ama siyasette, Suriye rejimiyle yakın ilişkisi ve direniş ekseninde yer alması da dahil olmak üzere, görüşemediğimiz net seçimleri var.”
Haşim ise, “Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda hala anlaşmazlık var. Şu ana kadar bu konuda Berri ve Canbolad arasında nihai bir yakınlaşma veya ayrışma yok” açıklamasında bulundu.
Milletvekili Kasım Haşim ayrıca meselelerin halen tartışma konusu olduğuna ancak şu veya bu yönde ilerlemeyi çözecek ortak bir vizyon belirginleştirmek için daha fazla temas ve toplantı için zaman bulunduğuna dikkat çekti. Haşim, Franciyye’nin ismi konusunda yeniden anlaşma ihtimali olduğunun altını çizdiği açıklamasını şöyle sonlandırdı:
“Dış pozisyonlar ve son Paris toplantısının sonuçları, hiçbir adayın diğerine tercih edilmediğini ve bölgesel ve uluslararası güçlerin belirli bir isim benimsemediğini gösterdi.”



Hafter, Yunan şirketlerini Libya'nın ‘yeniden inşasına’ katkıda bulunmaya çağırdı

Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
TT

Hafter, Yunan şirketlerini Libya'nın ‘yeniden inşasına’ katkıda bulunmaya çağırdı

Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)

Yunanistan, Libya Temsilciler Meclisi'nin (TM) Türkiye ile Libya arasında imzalanan tartışmalı Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası'nı onaylamasının beklendiği bu günlerde Libya ile deniz sınırlarının belirlenmesi konusunda tırmanan anlaşmazlıkları yatıştırmaya çalıştı. Atina, Dışişleri Bakanı Georgios Gerapetritis'in Bingazi ve Trablus'ta yaptığı görüşmelerle Libya’daki siyasi ve ekonomik varlığını güçlendirmeyi amaçlarken Türkiye ile imzalanan mutabakat muhtırasının onaylanmasına dair yapılacak oylama öncesinde ülkenin önde gelen aktörlerinin tutumlarını etkilemeye çalışıyor.

hyjuıo
Yunanistan Dışişleri Bakanı Georgios Gerapetritis pazar akşamı Hafter ile bir araya geldi (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)

Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter, Yunanistan’ın inşaat ve altyapı alanlarında uzman şirketlerini, Libya'nın çeşitli şehirlerinde ve bölgelerinde yürütülen kalkınma projelerine katılmaya çağırdı.

Pazar akşamı ülkenin doğusundaki Bingazi şehrinde Yunan Bakan Gerapetritis ile yaptığı görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin derinliğini ve bu ilişkilerin güçlendirilmesinin önemini vurgulayan Hafter, ortak çıkarları gözeterek, özellikle ekonomik, ticari ve kültürel alanlarda işbirliğini destekleme ve güçlendirme yollarını araştırdıklarını belirtti.

Öte yandan bugün Trablus'a giderek Başkanlık Konseyi ve geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) yetkilileriyle görüşecek olan Yunanistan Dışişleri Bakanı, Hafter ile düzensiz göç ve deniz yetki alanları konularının yanı sıra ikili iş birliğini de görüştüğünü söyledi.

Bakanlığın resmi internet sitesinde yayınlanan açıklamada “Libya ile bizi ortak kökler ve tarih birleştiriyor, ayrıca uluslararası hukuka bağlılığımız ve Akdeniz'in halkları için barış ve refah dolu bir bölge olması konusundaki taahhüdümüz de bizi birbirimize bağlıyor” ifadeleri yer aldı.

gtyu7ı8
TM'nin önceki oturumundan bir kare (TM Başkanlığı)

Bu çerçevede Libya ile olan ‘sakin ilişkilerini’ sürdürme taahhüdünde bulunan Gerapetritis, yakın gelecekte bu ilişkilerin ilerlemesi için somut sonuçlar elde edilmesini umduğunu belirtti.

Deniz yetki alanlarının belirlenmesi

Yunanistan Dışişleri Bakanı'nın Libya’ya yaptığı ziyaret, Yunanistan'ın, Libya'nın münhasır ekonomik bölgesinin bir parçası olan Girit adasının güneyindeki ihtilaflı deniz bölgelerinde petrol ve gaz arama ruhsatları vermesine yanıt olarak Akile Salih başkanlığındaki TM'nin Libya ile Türkiye arasındaki deniz sınırlarının belirlenmesi anlaşmasını onaylamak üzere planlanan resmi oturumdan önce gerçekleşti.

Hafter ve TM tarafından desteklenen Usame Hammad liderliğindeki İstikrar Hükümeti Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan makamlarının bu bölgelerde sondaj ihalesi açtığını duyurması üzerine geçtiğimiz pazar günü Bingazi'deki Yunanistan Konsolosu Agapios Kalognomis'i çağırarak sözlü protestosunu iletmişti.

Abdulhamid ed-Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) Dışişleri Bakanlığı da Yunanistan'ın bu hamlesini ‘Libya'nın egemenlik haklarının açık bir ihlali’ olarak değerlendirdi. Bakanlık, önceden yasal bir mutabakat sağlanmadan bu bölgelerdeki herhangi bir keşif ya da arama çalışmasına itiraz ettiğini belirterek ‘yapıcı diyalog ve müzakere yolunun adil ve hakkaniyetli çözümlere ulaşmak için tek seçenek’ olduğunu vurguladı.

Yunan yetkililer geçtiğimiz günlerde, ihtilaflı bölgede petrol ve doğalgaz arama ve sondaj çalışmaları yapmak üzere uluslararası şirketlerle sözleşme imzalamayı planladıklarını açıklamışlardı.

Libya ile Yunanistan arasındaki deniz yetki alanlarının belirlenmesi konusundaki anlaşmazlıklar 2004 yılına kadar uzanıyor. O yıl iki ülke arasında sınırların belirlenmesi için müzakereler başlamış, ancak Girit adasının güneyinde büyük doğalgaz rezervleri keşfedilince müzakereler başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Anlaşmazlıklar, 2019 yılı sonlarında UBH Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe’nin Türkiye ile Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz arama çalışmalarına izin veren yeni anlaşmalar imzalamasıyla daha da derinleşti. Ankara, bu anlaşmaları önemli deniz bölgelerindeki haklarını genişletme çabaları kapsamında imzaladı.

Askeri düzey

Askeri düzeyde ise LUO Savaş Enformasyon Birimi, askeri birliklerinin güney sınırında, bölgedeki güvenlik operasyonları kapsamında Çadlı muhaliflerin silahlı bir grubunu hedef alan ve ‘başarılı bir askeri operasyon’ olarak nitelendirdiği bir operasyon gerçekleştirdiğini duyurdu.

LUO Savaş Enformasyon Birimi, operasyonun söz konusu silahlı gruba büyük kayıplar verdirdiğini ve grup üyelerinden bazılarının esir aldığını belirtirken kara ve hava keşif birimlerinin ‘grubun geri kalanını takip etmeye devam ettiğini ve bölgedeki şüpheli hareketleri izlediğini’ kaydetti.

LUO Savaş Enformasyon Birimi, LUO’nun güney sınırlarını güvence altına alma görevini sürdürme ve ülkenin güvenliğini tehdit eden her türlü tehdide ve kaçakçılar, sınır ötesi suç çeteleri ve ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne zarar vermeyi amaçlayan herkese kararlılıkla karşı koyacağını vurguladı.

LUO Savaş Enformasyon Birimi ayrıca güney sınırında güvenliği sağlama, sınırları koruma, kaçakçılıkla mücadele ve şüpheli hareketleri izleme gibi saha görevlerini yürüten kara kuvvetleri birimlerinin çöl devriyelerinin yaygınlaştırılmasına ilişkin bir video yayınladı.

Bir diğer gelişmede LUO Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Halid Hafter dün Mısır Askeri Akademisi'nin askeri komuta eğitimlerini bitiren subayları kabul ederken, akademik ve askeri eğitimine devam etmenin yanı sıra ‘yeterlilik ve disipline sahip, performans ve hazırlık düzeyini etkin bir şekilde yükseltebilecek lider kadrolar oluşturmanın’ önemini vurguladı.