Yemen: Husiler Humeyni devrimini kutluyor

Yemen Başkanlık Konseyi, üzerinde anlaşılan referanslara uygun kapsamlı barış yaklaşımı taahhüdünde bulundu

Yemen Başkanlık Konseyi'nin Riyad'daki toplantısı (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi'nin Riyad'daki toplantısı (SABA)
TT

Yemen: Husiler Humeyni devrimini kutluyor

Yemen Başkanlık Konseyi'nin Riyad'daki toplantısı (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi'nin Riyad'daki toplantısı (SABA)

Sana'daki Husi milisleri, Ayetullah Ruhullah Humeyni liderliğinde gerçekleşen 1979 İran Devrimi’nin yıldönümü dolayısıyla kutlama gösterileri düzenledi.
Yemen Başkanlık Konseyi ise devletin restorasyonuna yol açacak, Husi darbesini sona erdirecek, üzerinde anlaşılan referanslara uygun düzeydeki kapsamlı barış yaklaşımına olan bağlılığını yeniledi.
Yemen siyasi çevreleri, Husi darbesine karşı çıkan ulusal güçlerin Başkanlık Konseyi'nin arkasında saf tutması gerektiğine, zirâ konseyin Yemenlilerin ve ülkenin restorasyonunu tamamlama, İran destekli darbeyi sona erdirme hayallerinin meşru temsilcisi olduğuna dikkat çekti.
Resmi kaynakların bildirdiğine göre, dün Riyad’da Yemen'deki durum ve barışı sağlama çabalarını görüşmek üzere ABD'nin Sana Büyükelçisi Steven Fagin’i ağırlayan Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, ABD Donanması’nın bölgesel müttefikler ve uluslararası ortaklarla koordinasyon içerisinde terörist Husi milislerine kaçırılan İran silahları sevkiyatının durdurulması yönündeki etkili katkılarına övgüde bulundu.
Şarku’l Avsat’ın Yemen resmi haber ajansı SABA’dan aktardığı habere göre, söz konusu toplantıda petrol tesislerine, altyapıya ve küresel ticaret kaynaklarına yönelik Husi terör saldırılarının insani yansımalarını sınırlamak için ekonomik ve hizmet reformlarının seyrine ve hükümet önlemlerine değinildi.
Toplantıda, siyasi süreci yeniden hayata geçirmeyi, Husi milislerini ve İranlı destekçilerini Yemen halkının acılarını sona erdirmek için iyi niyetle ciddi bir şekilde anlaşmaya zorlamayı, devletin inşasını, güvenliği, istikrarı ve kalkınmayı yeniden tesis etmeyi amaçlayan bölgesel ve uluslararası çabalara da değinildi.
Öncesinde ise Alimi'nin Belçika ve Almanya'yı da kapsayacak resmi bir Avrupa turuna çıkmak üzere Aden'den Riyad'a gitmesi ardından Başkanlık Konseyi üyeleri kapalı bir toplantı gerçekleştirdi.
SABA’nın haberinde, “Toplantıda hükümet reformlarının seyri, kapsamlı barışı sağlamaya yönelik bölgesel ve uluslararası çabalar ve Husi milislerin darbesinin sona erdirilmesi dahil olmak üzere yerel gelişmeler ele alındı” ifadeleri kullanıldı.
Yemen Başkanlık Konseyi, idari, ekonomik, güvenlik ve askeri reformları destekleme, insanların acılarını hafifletmek için tüm imkanları seferber etme, vatandaşlara sağlanan kamu hizmetlerinin sürekliliğini sağlama ve bilhassa memurlara, silahlı ve güvenlik kuvvetlerine, emeklilere, diplomatik misyonlarda çalışanlara ve yurtdışında okuyan öğrencilere maaş ödenmesi konusunda devletlerin yükümlülüklerini yerine getirme konusundaki ısrarını teyit etti.
Yemen Başkanlık Konseyi, tüm vatandaşların devlet kurumlarını, güvenliği, istikrarı ve kalkınmayı eski haline getirme arzularının yerine getirilmesini sağlamak üzere yerel, bölgesel ve uluslararası düzeyde üzerinde anlaşılan referanslara uygun kapsamlı ve adil bir barış yaklaşımına olan bağlılığını yineledi.
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Alimi, Husi milislerle durdurulan barış çabalarını koordine etme bağlamında Avrupa turuna çıkmak üzere Cumartesi günü Aden’den Riyad'a geçmişti.
Sana'daki Husi milisler, İran'daki Humeyni devriminin yıldönümünü kutladı. Yemen hükümeti bu gelişmeyi milislerin Arap bölgesini istikrarsızlaştıran İran rejimine tabi olduğunun bir başka kanıtı olarak değerlendirdi.
Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani, konuyla ilgili resmi açıklamasında, “Husi milis liderlerinin kendi kontrollerindeki başkent Sana'daki İran Büyükelçiliğinde Humeyni devrimini andıkları sahneler, milislerin kimliklerini ve ulusal bağlantılarını ortaya koyuyor, İran'a tam bağımlılıklarını teyit ediyor. Yemenlilerin aşina olmadığı bu manzara, devletlerini ve başkentlerini yeniden kurmak, Arap kimliklerini korumak için yürüttükleri savaşın doğasını yansıtıyor. Böylece terörist Husi milislerin yürüttüğü projenin aslı, Yemen'i Körfez komşularından ve Arap çevresinden ayırmaya çalıştıkları, Tahran'dan uzaktan kumandayla yönetilen bir koloniye dönüştürme istekleri anlaşılıyor” ifadelerine başvurdu.
Vatandaşlarını kendilerini hedef alan komplonun boyutunu ve Husi milislerinin İran rejimine bağımlılık düzeyini fark etmeye çağıran Bakan İryani, İran’ın onları yayılmacı emellerini gerçekleştirmek için bir araç olarak kullandığına da dikkat çekti. Arap ülkelerini ve halklarını ülkesindeki çatışmanın kökenlerini anlamaya, İran'ın yayılmacı projesine karşı tüm Arapların savaşını yürüten Yemenlilerin mücadelesini desteklemeye çağıran İryani, “İran projesinin tehlikesi Yemen ile sınırlı değil, açıkça Humeyni devrimini ihraç etme, tüm bölgeye kendi denetimini dayatma, zenginlik ve kabiliyetlerini tahrif etme sloganlarını yükseltiyor” vurgusunda bulundu.



Filistin Yönetimi, Netanyahu ve Trump'ın açıklamalarından sonra Gazze Şeridi'nin devletleşmesi ve yönetilmesi konusunda ısrarcı

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
TT

Filistin Yönetimi, Netanyahu ve Trump'ın açıklamalarından sonra Gazze Şeridi'nin devletleşmesi ve yönetilmesi konusunda ısrarcı

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa dün yaptığı açıklamada, İsrail'in bir Filistin devletinin kurulmasını ve Filistin Yönetimi’nin Gazze Şeridi’ne geri dönmesini engelleme planının başarılı olamayacağını belirtti.

Bakanlar Kurulu toplantısının başında yaptığı açıklamada Mustafa, “Kesin resmi pozisyonumuz, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza yardım sağlayabilmemiz ve uzun zamandır beklenen bağımsız Filistin devletinin somutlaşmasına yol açacak yeniden inşa sürecini kolaylaştırabilmemiz için tek bir siyasi sistem, birleşik ulusal kurumlar ve tek bir güvenlik kurumu altında herkesin iş birliğini gerektiren Filistin topraklarında Filistin devletinin somutlaştırılmasıdır” dedi.

Mustafa sözlerine şöyle devam etti: “İsrail tarafı bu vizyonla savaşıyor. Tüm kurum ve kuruluşları ulusal otoriteyi zayıflatmak, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza karşı sorumluluklarını yerine getirmemesi için mali abluka altına almak ve geniş bir uluslararası mutabakatın konusu haline gelen Filistin devletinin kurulmasını engellemek için çalışıyor… İsrail planının desteklenmesi başarılı olamayacak. Zira halkımızın iradesi güçlü. Tüm gücümüz ve kararlılığımızla ulusal görevlerimizi yerine getirmek için sorumluluklarımızı üstlenmeye kararlıyız.”

Mustafa, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesi sırasında ‘bir Filistin devletinin kurulmasına izin vermeyeceğini’ açıklamasının ardından Filistin Yönetimi'nin bir Filistin devleti kurma ve Gazze Şeridi'ndeki sorumluluklarını üstlenme konusundaki ısrarından bahsetti. Mustafa ayrıca, Netanyahu’nun Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri kabul etmek için bir dizi ülkeyle iletişim halinde olduğunu ifade etti.

cdfgthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazartesi akşamı Beyaz Saray'daki yemekte ABD Başkanı Donald Trump'ı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösteren mektubun bir kopyasını elinde tutuyor. (DPA)

Netanyahu'ya Washington ziyaretinde eşlik eden üst düzey bir yetkili, İsrail'in bir süre daha Gazze Şeridi'nde kalabileceğini doğruladı. Yetkili, Netanyahu'ya eşlik eden gazetecilere yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde Filistin Yönetimi'nin olmayacağını söyledi.

‘Ertesi gün’ meselesi

Maariv gazetesi ve Walla internet sitesine göre Netanyahu ve Trump, ‘Gazze Şeridi'nde ertesi gün’ gibi merkezi ve karmaşık bir meseleyi görüştü. Görüşmenin ardından bir siyasi yetkili, “Ertesi gün elbette Filistinliler olacak ama Filistin Yönetimi olmayacak” dedi.

Maariv, toplantının ardından yalnızca Amerikalı gazetecilerin içeri alınmasına izin verilmesinin ardından Netanyahu'nun, İsrailli gazetecilerin üst düzey bir yetkili tarafından brifing verilmek üzere çağrılmasını istediğini bildirdi.

scdfgrthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazartesi akşamı Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump'la yediği yemekte konuşuyor. (EPA)

Yetkili, ertesi gün ile ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: “Ana ve gerekli koşul Gazze Şeridi'nde Hamas'ın olmamasıdır. Hamas silahsızlandırılmalı ve liderleri sürgün edilmeli. Başka bir güç Gazze Şeridi'ni kontrol etmeli ve silah kullanımını engellemeli.”

Hangi gücü kastettiği sorulduğunda ise “Bunu tartışıyoruz. İsrail ordusu her türlü tehdidi engellemek için her zaman hazır bulunacak. Gazze Şeridi'nde güvenlikten İsrail sorumlu olacak” yanıtını verdi.

Yetkili, Gazze Şeridi’nin sivil kontrolü konusunda şunları söyledi: “Gazze Şeridi'nde gündelik hayatı yöneten bir hükümet sistemi olmalı. Belki belli bir süre için orada olacağız ve bu konuda endişelenmemeliyiz. Eğer ilk aşamada orada olmazsak, iktidarı başka bir tarafa devredebileceğimizden emin olamayız. Gazze Şeridi'ndeki yönetim sistemi Filistinliler tarafından yürütülecek. Kesinlikle Filistinliler olacak ama Filistin Yönetimi olmayacak. Filistin Yönetimi Gazze Şeridi'ni yönetmeyecek.”

Üçüncü görüşme

Trump ile Netanyahu arasında pazartesi akşamı Beyaz Saray'da gerçekleşen görüşme, Trump'ın geçtiğimiz ocak ayında başkanlık koltuğuna oturmasından bu yana gerçekleşen üçüncü görüşmeydi.

Filistinlilerle barış istediğini ifade eden İsrail Başbakanı, Filistinlilerin gelecekte kuracakları bağımsız bir devleti İsrail'in yıkımı için bir platform olarak tanımladı ve bu nedenle egemen güvenlik yetkisinin İsrail'de kalması gerektiğini savundu.

dfrgty
ABD Başkanı Donald Trump, pazartesi akşamı Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte (DPA)

Trump, gazetecilerin iki devletli bir çözümün mümkün olup olmadığı sorusuna “Bilmiyorum” dedi ve soruyu Netanyahu'ya yönlendirdi.

Netanyahu soruyu, “Filistinlilerin kendi kendilerini yönetmek için tüm yetkilere sahip olmaları gerektiğine inanıyorum, ancak bizi tehdit edecek herhangi bir yetkiye değil” diye yanıtladı.

Netanyahu ayrıca, Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden çıkarılması konusuna da değinerek, İsrail ve ABD'nin, savaştan zarar gören Gazze Şeridi'nden ayrılmak isteyen Filistinlileri kabul edecek ‘birkaç ülke bulmaya yakın’ olduğunu söyledi.

Netanyahu, “Başkan Trump'ın seçim özgürlüğü diye harika bir vizyonu var. Eğer insanlar kalmak istiyorlarsa kalabilirler ama gitmek istiyorlarsa da gidebilmeliler” şeklinde konuştu.

Üst düzey bir İsrailli yetkili yemekten sonra yaptığı açıklamada, İsrail'in Trump'ın Gazzelileri gönüllü olarak göç etmeye teşvik etme konusunda ciddi olduğuna ikna olduğunu belirtti.

Söz konusu açıklamaların ardından Filistin Yönetimi'nden bir kaynak Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: “Onların tutumu biliniyor. Ancak biz siyasi bir süreç başlatmak için uğraşıyoruz. Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs'ü kapsayan bir devlet kurma hakkımızdan taviz vermeyeceğiz.”