Mikail ez-Zahir: Washington ile Şam arasındaki anlaşma kendisini Lübnan Cumhurbaşkanlığına ulaştıramadı

Mikail ez-Zahir (Lübnan Parlamentosu)
Mikail ez-Zahir (Lübnan Parlamentosu)
TT

Mikail ez-Zahir: Washington ile Şam arasındaki anlaşma kendisini Lübnan Cumhurbaşkanlığına ulaştıramadı

Mikail ez-Zahir (Lübnan Parlamentosu)
Mikail ez-Zahir (Lübnan Parlamentosu)

Cumhurbaşkanı Emin Cemayel'in görev süresinin 1988'de sona ermesinden sonra Başkan Hafız Esad ve ABD’nin eski Şam Büyükelçisi Richard Murphy'nin Lübnan'ın yeni cumhurbaşkanı olması için üzerinde anlaşmaya vardığı Lübnan eski Milletvekili ve Bakanı Mikail ez-Zahir, 95 yaşında hayatını kaybetti.
O dönemde Murphy, “Mikail ez-Zahir yahut kaos” sloganını yükseltmiş, ancak Temsilciler Meclisi'nde gerekli çoğunluk sağlanamadığından bu seçim gerçekleşmemişti.
Kriz, Cemayel'in oluşturduğu askeri hükümetin başındaki Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın Suriye güçlerine karşı başlattığı, ardından ‘doğu bölgeleri’ olarak bilinen Beyrut ve Cebel-i Lübnan’ı kontrol eden Lübnan güçleriyle yürüttüğü bir ‘kurtuluş ve baş kaldırı’ savaşına dönüştü.
Bu dönem, Lübnanlı parlamentosunun Suudi himayesinde Taif Anlaşması'na varması ile sona erdi. Bu anlaşma gereğince Lübnan anayasası değiştirildi. Neticede Başkan Röne Muavvad cumhurbaşkanlığına seçildi. Göreve gelmesinin kısa bir süre ardından suikasta kurban gitti. Ardından ise milletvekilleri İlyas el-Hiravi’yi seçti.
Siyasi mücadelelerin dışında kalan Mikail ez-Zahir, Kuzey Lübnan'daki Akkar bölgesinden milletvekili oldu. Cumhurbaşkanı İlyas el-Hiravi ve Başbakan Refik Hariri döneminde üç yıl süreyle bakanlık yaptı. Siyasi ve hukuk alanındaki çalışmalarında herhangi bir gruptan yana keskin pozisyonlar almadı. Bu sayede tüm taraflarla iyi ilişkiler kurdu.



Trump’ın Filistin’e destek eylemcilerini sınır dışı kararı tepki çekiyor

Birçok prestijli ABD üniversitesinde Filistin'le dayanışma eylemi düzenlenmişti (Reuters)
Birçok prestijli ABD üniversitesinde Filistin'le dayanışma eylemi düzenlenmişti (Reuters)
TT

Trump’ın Filistin’e destek eylemcilerini sınır dışı kararı tepki çekiyor

Birçok prestijli ABD üniversitesinde Filistin'le dayanışma eylemi düzenlenmişti (Reuters)
Birçok prestijli ABD üniversitesinde Filistin'le dayanışma eylemi düzenlenmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın ülkede İsrail karşıtı protestolara katılan yabancı öğrencileri sınır dışı edecek kararnameyi imzalaması tepki çekti.

Trump’ın çarşamba günü imzaladığı kararnameyle, Gazze savaşı sürerken ABD’de patlak veren Filistin’e destek protestolarına katılan öğrencilerin sınır dışı edilmesinin önü açıldı. 

Cumhuriyetçi lider, ABD’deki üniversite kampüslerinde yapılan İsrail karşıtı gösterilerin “cihat yanlısı” olduğunu ileri sürerek şunları ekledi:  

Üniversite kampüsleri, daha önce görülmemiş bir radikalizmin istilasına uğradı. Buralardaki tüm Hamas sempatizanlarının öğrenci vizelerini de hızla iptal edeceğim.

Kararnamede, 7 Ekim 2023’te Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonuyla başlayan Gazze savaşının ardından “üniversite kampüslerinde ve sokaklarda Yahudi düşmanlığının tavan yaptığı” öne sürüldü. 

Trump, seçim kampanyasında da benzer iddialarda bulunmuş ve Filistin’e destek eylemlerine katılan öğrencileri sınır dışı edeceğini söylemişti. 

Diğer yandan hukuk uzmanları, Cumhuriyetçi liderin imzaladığı kararnameye tepki gösterdi. 

Columbia Üniversitesi’nden Carrie DeCell, şu değerlendirmeleri yapıyor: 

ABD Anayasası’ndaki Birinci Değişiklik, Amerikan üniversitelerinde okuyan yabancı vatandaşlar da dahil ABD’deki herkesi korur. Vatandaş olmayanların siyasi söylemleri nedeniyle sınır dışı edilmeleri Anayasa’ya aykırıdır.

Filistin’e destek eylemlerini savunan Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi’nden yapılan açıklamada, öğrencilere yönelik sınır dışı işlemlerinin başlatılması halinde kararnamenin mahkemeye taşınacağı bildiriliyor. 

Arap Amerikan Enstitüsü’nün yöneticisi Maya Berry ise İsrail devletine yönelik eleştirilerle Yahudi düşmanlığı iddialarının birbirine karıştırılmasından derin rahatsızlık duyduklarını belirtiyor. Kararnamenin ABD’de ifade özgürlüğü açısından olumsuz bir etkisi olacağını da sözlerine ekliyor. 

Columbia Üniversitesi'nde 18 Nisan 2024’te başlayan olaylar, onbinlerce öğrenci ve akademisyenin katılımıyla Princeton, Yale, MIT ve Harvard gibi prestijli eğitim kurumlarının da yer aldığı birçok üniversiteye hızla yayılmıştı. New York Times’ın paylaştığı verilere göre, temmuzda hız kaybeden eylemlerde aralarında öğrenci ve akademisyenlerin yer aldığı toplamda en az 3 bin 100 kişi tutuklanmış veya gözaltına alınmıştı. 

Eski ABD Başkanı Joe Biden da eylemlere tepki göstererek "Yahudi düşmanlığı içeren bu protestoları kınıyorum" demişti.

Independent Türkçe, Times of Israel, Reuters