Safadi’nin Şam ziyareti: Depremzedeler için taziye ve birden fazla siyasi mesaj

Safadi ve Esed (Petra)
Safadi ve Esed (Petra)
TT

Safadi’nin Şam ziyareti: Depremzedeler için taziye ve birden fazla siyasi mesaj

Safadi ve Esed (Petra)
Safadi ve Esed (Petra)

Ürdün Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Yurtdışında Yaşayan Ürdünlüler Bakanı Eymen Safadi, Şam ziyaretinde insani, diplomatik ve siyasi konuları görüştü.
Bakanın ziyareti, Ürdün-Suriye ilişkilerinde yeni bir adımı oluşturdu ve son iki yılda iki ülke arasında atılan yakınlaşma adımlarına bir yenisini ekledi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Ürdünlü kaynaklar, “Ürdün-Suriye arasındaki siyasi diyalog kanalları uzun süredir açık. Safadi’nin ziyaretinde, Ürdün’ün Suriye’ye yönelik insani duruşu ile bazı illerinin etkilendiği yıkıcı bir depremin maruz kaldığı etkiler görüşüldü. Amman’ın siyasi duruşu, Suriye krizine halkın acılarına son verecek siyasi bir çözüm bulma ihtiyacına dayanıyor” dedi.
Kaynaklara göre, çok sayıda can kaybı ve yaralanmaya, on binlerce ailenin evlerini kaybetmesine neden olan depremin ardından, Ürdün hükümdarı Kral 2. Abdullah’a en yakın bakan sıfatıyla Safadi’nin Şam ziyareti insani ve siyasi saikler taşıyor.
Ürdün’ün Suriye ile yakınlaşma adımları peş peşe geliyor.
Amman Şam ile diplomatik ilişkilerini kesmedi. İletişim ve güvenlik koordinasyonu kanalları açık kaldı.
Ürdün merkezli olan ve hükümet tarafından finanse edilen Al Mamlaka TV Şam’da ofis açtı. Hatta Safadi’nin ziyareti hakkında en yoğun haber geçen o oldu.
Al Mamlaka TV’de yer alan bir haberde, Safadi’nin ziyaretine ilişkin, “İki ülke arasındaki yol her zamankinden daha yakın” yorumu yapıldı.
Ürdün resmi haber ajansı Petra’ya göre, Bakan Safadi ise, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ve Suriye Dışişleri Bakanı Faysal el-Mikdad ile görüşmesinde, “Ürdün, çok sayıda cana mal olan depremle mücadelede kardeş Suriye halkına yardım etmek için elinden gelen her şeyi yapacak” dedi.
Bakan Safadi, üst düzey Ürdünlü bir siyasi yetkilinin 2011’den bu yana Şam’a yaptığı ilk ziyarette şunları söyledi;
“Ürdün, bu büyük olaydan etkilenen tüm Suriye halkına yardım ulaştırmak için Suriye hükümeti ile koordineli olarak, kardeş Suriye halkına yardım için Şam Uluslararası Havaalanı’na ve Birleşmiş Milletler ile koordineli olarak Halep Uluslararası Havaalanı’na çok sayıda uçak ve kara yoluyla tır gönderdi.”
Suriye Dışişleri Bakanı Mikdad ise, “Suriye, son birkaç gün içinde deprem felaketinin acısını çekerken, doğru zamanda gerçekleşen bu ziyareti çok takdir ediyoruz” diye konuştu.
Mİkdad, bu ziyaretin Ürdün liderliği ve halkının Suriye’ye yönelik duygularının bir göstergesi olduğunu dile getirerek konuşmasına şöyle devam etti;
“Acılarımız, duygularımız ve sevinçlerimizin aynı olduğunu teyit ediyoruz. Ürdün devleti ve halkının Suriye’ye gönderdiği cömert yardımlar için minnettarız. Biz de son dönemde yaşadığımız bu felaketleri Ürdün halkının yaşamasını istemediğimizi söylüyoruz.”
Safadi, Esed ile görüşmesinde Ürdün Kralı 2. Abdullah’ın depremde hayatını kaybedenler için taziyelerini iletti.
Ürdün’ün Suriye ile mutlak dayanışmasını ve depremden etkilenen Suriye halkına tüm insani yardımların devam edeceğini de vurguladı.
Esed ise, taziye dilekleri, Ürdün’ün Suriye ile dayanışması ve Suriye halkına gönderdiği yardım için Kral 2. Abdullah’a teşekkür ederek, “Ürdün’ün bu zor koşullarda Suriye’yi destekleme konusundaki net tutumunu takdir ediyoruz” dedi.
Ürdün, depremin hemen ardından Suriye hükümetiyle koordineli olarak, Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne ait uçaklar ve Haşimi Yardım Kuruluşu aracılığıyla Şam’a yardım göndermeye başladı.
Ayrıca Suriye’nin kuzeyinde depremden etkilenenlere BM ile koordineli olarak Halep’e yardım gönderdi.
Ürdün, Kral’ın talimatları doğrultusunda Suriye ve Türkiye’de depremlerden etkilenen kardeş halka 12 uçak ve 21 tır yardım gönderdi.
Ürdün’ün her iki ülkeye yönelik insani yardımları devam ediyor.
Safadi’nin Suriye ziyareti, 2011 yılında Suriye krizinin başlamasından bu yana üst düzey bir Ürdünlü siyasi yetkilinin Şam’a yaptığı ilk ziyaret oldu.
Ancak BM Genel Kurulu toplantıları sırasında, Safadi ile Suriyeli mevkidaşı New York’ta bir araya geldi.
Ürdün Kralı 2. Abdullah, Suriye Devlet Başkanı’ndan iki yıl önce bir telefon aldı.
Bunu, özellikle Ürdün ordusunun hazır olma durumunu artıran ve yeni angajman kuralları getirilmesine neden olan silah ve uyuşturucu kaçakçılığının artmasıyla, iki ülke arasında üst düzey güvenlik koordinasyonu ve Ürdün-Suriye sınırında Rus arabuluculuğu ile koordinasyon çabalarının ortasında, Suriye Savunma Bakanı’nın Amman’ı ziyareti izledi.
Suriye gözlemcileri, Safadi’nin Türkiye’yi de kapsayan gezisine dikkat çekerek, bunun Suriye’nin kuzeyi ve Türkiye’nin güneyinde can kaybına yol açan depremin ardından Ürdün’ün kuzey komşusuyla dayanışmasından çok uzak siyasi imalar taşıdığını öne sürdü.



Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
TT

Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)

Tunus cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal’in avukatı, Cendube Mahkemesi’nin dün (Çarşamba) Zemal'i bir yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırdığını ve bunun muhalefetin Cumhurbaşkanı Kays Said'in yeniden seçilmesini amaçlayan adil olmayan seçimlere ilişkin korkularını güçlendiren son hamle olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre, 6 Ekim'de yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun bu ay üç önemli adayı diskalifiye etmesinin ardından tansiyon yükseldi. Bu hareket bir eleştiri seline yol açtı.

Binlerce Tunuslu geçen hafta muhalefetin ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla sokaklara dökülerek Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun muhalifleri ve adayları baskı altına almamasını talep etti.

Seçim Kurulu sadece Said, Zuheyr el-Mağzavi ve el-Ayaşi Zemal'in adaylıklarını onaylayarak seçim anlaşmazlıklarını karara bağlayan en yüksek yargı organı olan İdare Mahkemesi'nin kararına meydan okudu.

Dün alınan kararı yorumlayan Zemal'in avukatı Abdussettar el-Mesudi Reuters'e şunları söyledi: “Karar siyasi amaçlıdır; adil değildir. Zemal’in cumhurbaşkanlığı yarışındaki şansını baltalamayı ve onu Tunuslulara dürüst olmayan biri olarak göstermeyi amaçlamaktadır.”

Zemal iki hafta önce ‘belge uydurmak ve halk desteğini tahrif etmek’ suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

Said'in muhalifleri, üyelerini kendisinin atadığı Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nu rekabeti bastırmak ve adayları sindirmek suretiyle yeniden seçilmesini sağlamak için kullandığını söylüyor.

Said ise hainlerle, paralı askerlerle, yolsuzluk yapanlarla savaştığını ve diktatör olmayacağını söyleyerek suçlamaları reddediyor.

Özgür Anayasa Partisi lideri Abir Musi kamu güvenliğine zarar vermek suçlamasıyla geçen yıldan bu yana hapiste. Önde gelen siyasetçi Lutfi el-Merahi de 2019 seçimlerinde hile yapmak suçlamasıyla bu yıl hapse atıldı.

Her iki isim de seçimlere katılma niyetlerini açıklamış, ancak hapsedilmiş ve adaylıklarını sunmaları engellenmişti.

Geçtiğimiz ay bir başka mahkeme de cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olan dört siyasetçiyi hapis cezasına çarptırdı ve ömür boyu adaylıktan menetti.

Said 2019 yılında demokratik yollarla seçildi. Ancak zamanla iktidar üzerindeki kontrolünü sıkılaştırdı ve 2021 yılında muhalefetin ‘darbe’ olarak nitelendirdiği bir kararname yayınladı. Söz konusu kararnameyle Said yasama yetkisini kendisine devrederek ülkeyi yönetmeye başladı.