BK merkezli düşünce kuruluşu: Rusya önemli tanklarının neredeyse yarısını kaybetti

Ukrayna savaşında imha edilmiş bir Rus tankı (EPA)
Ukrayna savaşında imha edilmiş bir Rus tankı (EPA)
TT

BK merkezli düşünce kuruluşu: Rusya önemli tanklarının neredeyse yarısını kaybetti

Ukrayna savaşında imha edilmiş bir Rus tankı (EPA)
Ukrayna savaşında imha edilmiş bir Rus tankı (EPA)

Birleşik Krallık (BK) merkezli düşünce kuruluşu Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS), Rusya'nın önemli tanklarının neredeyse yarısını savaşta kaybettiğini öne sürdü.
Kuruluşun drone ve uydu görüntülerinden yola çıkarak derlediği verilere göre savaşın başladığı 24 Şubat'tan kasım sonuna kadarki dönemde, Kremlin ordusunun elindeki tank sayısı 2 bin 927'den 1800'e düştü. Bu, yaklaşık yüzde 38'lik bir kayba denk geliyor.
Ayrıca Rus birliklerinin, savaştan önce sahip olduğu önemli T-72B3, T-72B3M ve T-80 gibi tank modellerinin neredeyse yarısını kaybettiği ileri sürüldü.
IISS'in başkanı John Chipman, Rusya'nın savaşta "askeri ve siyasi bir başarısızlık sergilediğini" savunarak, söz konusu kayıplar ve sanayi üretiminin yavaşlaması nedeniyle, Kremlin'in bu açığı kapatmak için eski silah ve ekipmanları kullanmak zorunda kaldığını iddia etti.
Ancak ciddi kayıplara rağmen Rus ordusunun elinde Sovyet dönemine ait tank modellerinden 5 bin tane olduğu, bunların da uzun vadede Kremlin'in Ukrayna'ya karşı yıpratma stratejisini sürdürmesini sağlayabileceğine dikkat çekildi.
Çalışmada, Ukrayna birliklerinin Rus tanklarını drone'lar sayesinde etkisiz hale getirdiğine dikkat çekilirken, Kremlin'in hava üstünlüğünü sağlayamadığı savunuldu.
Buna ek olarak geçen yıl Rusya'nın taktiksel savaş uçağı rezervinin yüzde 6 ila 8'ini kaybettiği öne sürüldü.
Öte yandan Ukrayna'nın savaş öncesinde Rusya'ya kıyasla çok daha az uçağa sahip olduğuna dikkat çekilirken, Kiev'in de hava birliklerinin neredeyse yarısını kaybettiği savunuldu.
Ukrayna'nın tank rezervlerininse 858'den 953'e çıktığı iddia edildi. IISS'ten analist Henry Boyd, Kiev birliklerinin yaklaşık 500 Rus tankını ele geçirip bunların önemli bir kısmını savaşta kullanarak, kendi kayıplarını telafi ettiğini ileri sürdü.
Ayrıca Polonya ve Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerin Ukrayna'ya Sovyet döneminden kalma tanklar göndermesine rağmen Kiev'in mevcut tank kapasitesinin Rusya'nınkinin yarısı kadar olduğu belirtildi.
Geçen ay tartışmalı bir sürecin sonunda Almanya, ABD ve BK Ukrayna'ya tank gönderme kararı almıştı. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ise tank sevkiyatlarının onaylanmasının ardından Batılı ülkelerden savaş jeti göndermelerini de istemişti. Kiev henüz bu talebine olumlu yanıt alamadı.
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov ise tank gönderme kararı alan ülkelerin artık savaşa doğrudan dahil olacağını söylemişti.



Aile içi şiddet dünya genelinde her 10 dakikada bir kadını öldürüyor

 Kadınlar, Berlin'deki Brandenburg Kapısı önünde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nü anma protestosuna katıldı (AP)
 Kadınlar, Berlin'deki Brandenburg Kapısı önünde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nü anma protestosuna katıldı (AP)
TT

Aile içi şiddet dünya genelinde her 10 dakikada bir kadını öldürüyor

 Kadınlar, Berlin'deki Brandenburg Kapısı önünde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nü anma protestosuna katıldı (AP)
 Kadınlar, Berlin'deki Brandenburg Kapısı önünde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nü anma protestosuna katıldı (AP)

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bugün yayınlanan istatistiklere göre, 2023 yılında dünya genelinde en az 85 bin kadın ve kız çocuğu, çoğunluğu aile üyeleri tarafından olmak üzere, kasten öldürüldü ve kadın cinayetlerinin “önlenebilir” seviyesinin “endişe verici” olduğu belirtildi.

Viyana'daki Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) ve New York'taki BM Kadın Birimi tarafından hazırlanan bir raporda, 2023 yılında öldürülen 85 bin kadının yüzde 60'ının, yani her gün ortalama 140 ya da her on dakikada bir kadının, “kocalarının ya da diğer aile üyelerinin” kurbanı olduğu belirtilerek, kadınlar için “evin en tehlikeli yer olmaya devam ettiği” kaydedildi.

Raporda, bu olgunun "sınırları aşarak tüm sosyal grupları ve yaş gruplarını etkilediği" ifade edilerek, Karayipler, Orta Amerika ve Afrika'nın en çok etkilenen bölgeler olduğu, ardından bu bölgeleri Asya'nın takip ettiği belirtildi.

Amerika ve Avrupa kıtalarında kadın cinayetlerinin çoğunluğu hayat arkadaşları tarafından işlenirken, dünyanın geri kalanında çoğu vakada katilleri aile bireyleri oluşturuyor.

Bazı ülkelerdeki verilere göre, birçok mağdur ölmeden önce fiziksel, cinsel veya psikolojik şiddete maruz kaldıklarını bildirdi. Raporda, örneğin "ihtiyati tedbirler ve adli emirler" yoluyla "birçok cinayetin önlenebileceği" ortaya çıktı.

BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi'nin (UNODC) 107 ülkeden aldığı rakamları analiz ettiği rapora göre, bir eğilimin tespit edilebildiği bölgelerde kadın cinayeti oranı 2010 yılından bu yana sabit kalmış veya çok az bir düşüş göstermiştir; bu da bu tür şiddetin “sosyal uygulamalara ve normlara kök saldığını” ve ortadan kaldırılmasının zor olduğunu göstermektedir.

Şarku’l Avsat’ın rapordan aktardığına göre, birçok ülkede gösterilen çabalara rağmen “kadın cinayetleri endişe verici düzeyde.” Ancak BM Kadın Birimi İcra Direktörü'nden alıntı yapılan bir basın açıklamasında, bu gerçeğin "kaçınılmaz bir kader olmadığı" ve ülkelerin yasama yönünü güçlendirmesi ve veri toplama sürecini iyileştirmesi gerektiği vurgulandı.