Irak-ABD ortak operasyonları ile 4 DEAŞ lideri öldürüldü

Bağdat ve Washington, terörle mücadele alanında stratejik çerçeve anlaşmasını etkinleştirdi

Irak Federal Polisi, geçen pazartesi günü Bağdat’ın kuzeyindeki Kazımiye’de trafik hareketliliğini yönetiyor (AFP)
Irak Federal Polisi, geçen pazartesi günü Bağdat’ın kuzeyindeki Kazımiye’de trafik hareketliliğini yönetiyor (AFP)
TT

Irak-ABD ortak operasyonları ile 4 DEAŞ lideri öldürüldü

Irak Federal Polisi, geçen pazartesi günü Bağdat’ın kuzeyindeki Kazımiye’de trafik hareketliliğini yönetiyor (AFP)
Irak Federal Polisi, geçen pazartesi günü Bağdat’ın kuzeyindeki Kazımiye’de trafik hareketliliğini yönetiyor (AFP)

Avrupa Birliği (AB) heyetinin Bağdat’ı ziyaret etmesinden ve DEAŞ’ın ‘gençleri bünyesine katmak için yeni bir yöntem benimsemeye başladığı’ yönünde Irak tarafını uyarmasından bir gün sonra Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, terörle mücadele alanında ABD ile koordinasyonun sürdürülmesinin önemine dikkati çekti. Hüseyin, ofisi tarafından yapılan açıklamada, ABD’nin başkenti Washington’da kaldığı süre boyunca ABD’nin Uluslararası Güvenlik İşlerinden Sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı Pentagon Teresa Stephen Joynov ile ‘ABD güçlerinin, Irak’ın DEAŞ terör çetelerini ortadan kaldırmasına yardım etme çabalarını, Irak güçleriyle askeri ve güvenlik açısından iş birliğini ve Irak’ın bölgede istikrar ve güvenliği sağlama çabalarını’ ele aldıklarını belirtti.
Hüseyin, ‘terör örgütlerinin kalıntılarını ortadan kaldırmak, bu örgütü destekleyen radikalizm yanlısı ideolojiler ve fikirlerle mücadele etmek ve Irak hükümetinin Irak güvenlik güçleri için her türden en iyi eğitim ve kalifikasyon araçlarını sağlama konusundaki kararlılığı’ hususunda ortak koordinasyonun sürdürülmesi gerektiğine dikkati çekti.
Aynı şekilde Hüseyin, Irak’ın komşu ülkeler ve bölge ile en iyi dengeli dostane ilişkileri sağlama, Irak topraklarının başkalarına saldırmak için kullanılmaması, başkalarının Irak’ın işlerine karışmasına izin vermeme, anlaşmazlıklara ve çatışmalara girmeme ve farklı tarafların görüşlerini bir araya getirme taahhüdünde bulunurken, ortak çıkarlara dayalı iyi ilişkiler kurmaya istekli olduğunu altını çizdi.
Öte yandan Joynov, ABD’nin istikrarı sağlama, silahlı kuvvetlerini inşa etme ve Irak’ın bölgede istikrarı sağlama çabalarını destekleme konularında Irak’a verdiği desteği vurguladı.
Iraklı Bakan, geçen hafta Washington’a ziyarette bulunarak, ABD’nin Irak Merkez Bankası’nın tahvillerine ‘platform’ sistemini dayatması ve ayrıca 2009 yılında ABD ile Irak arasında imzalanan stratejik çerçeve anlaşmasının etkinleştirilmesi nedeniyle ABD dolarının Irak dinarı karşısında yükseliş krizini görüştü.
Washington ayrıca, AB temsilcisinin geçen salı günü Bağdat’ta Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı ile bir çalıştay düzenlerken, örgütün gençleri bünyesine katmada benimsediği yeni yöntemlerden olan ‘sosyal paylaşım siteleri’ ile mücadeleye katkıda bulunmak üzere, terör örgütüyle mücadelede Irak güvenlik güçlerine yardım etme taahhüdünde bulundu.
Aynı şekilde Ortak Operasyon Komutan Yardımcısı Korgeneral Kays Halef el-Muhammedavi, Irak güçlerinin son dönemde ülkenin farklı noktalarında DEAŞ unsurlarını yakalamak için gerçekleştirdiği güvenlik operasyonlarının ayrıntılarını açıkladı.
Muhammedavi, 15 Şubat’ta Bağdat’ta düzenlediği basın toplantısında, “Askeri İstihbarat Komutanlığı ile yapılan planlama ve iş birliği çerçevesinde son 72 saatte DEAŞ terör unsurlarına karşı olumlu güvenlik sonuçları alındı’ dedi. Yetkili ayrıca, “Diyala bölgesinde 6 teröristin öldürüldüğü bir hava saldırısı düzenlendi” açıklamasında bulundu.
Muhammedavi ayrıca, DEAŞ mensuplarının barındığı önemli bir karargahın etkisiz hale getirildiğini belirterek, operasyonun tamamlanmasının ardından yapılan kapsamlı denetimlerden söz etti. “3 günlük kesintisiz çalışma, terör örgütü DEAŞ’ın 4 önemli liderinin öldürülmesine yol açan belirli operasyonların uygulanmasıyla sonuçlandı” diyen Kays Halef el-Muhammedavi, “Kerkük operasyonlarında, biri patlayıcı kemerli 3 teröristin peşine düşüldü ve güvenlik güçlerinin yürüttüğü istihbarat çalışmaları sonucunda hepsi öldürüldü” açıklamasında bulundu.
Muhammedavi, vilayetlerdeki güvenlik meselesinin İçişleri Bakanlığı güçlerine teslim edilmesi için devam eden çabalara dikkati çekerken, “Adım, ordunun sınırlardaki görevlerini tamamlaması ve ülkeye saldırı girişimlerini teşhir etmesi için atıldı” dedi. Muhammedavi ayrıca, Irak sınırlarını güvence altına almak için gerekli tahkimatlarla ilgili olarak ‘özellikle Suriye sınırlarından özel bir çaba sarf edildiğini’ söylerken, “Buralar nispeten güvenliydi” dedi ve “Bu tecrübenin başka ülke sınırlarında da tekrarlanması için çalışmalar yapılıyor” şeklinde konuştu.
Şarku’l Avsat’ın yerel kaynaklardan aktardığı habere göre uyuşturucu kontrolü alanında ise Irak askeri komutanı, “Uyuşturucu konusu büyük tehlike taşıyor. Sınırlar güvence altına alınmalı ve caydırıcı yasalar çıkarılmalı” diyerek, “Uyuşturucu kaçakçılığı ve kötüye kullanımı ile mücadelede önemli rol oynayacak yetki ve yetenekleri üstlenecek olan büyük bir kurumun oluşturulması görüşü bulunmaktadır” dedi.
Irak Ulusal İstihbarat Servisi, terör örgütü tarafından düzenlenen bir terör operasyonunu engellediğini ve Irak içinde ve dışında çok sayıda liderini devirdiğini açıkladı. İstihbarat Servisi, yaptığı açıklamada “Irak Ulusal İstihbarat Servisi, Irak sınırları dışındaki niteliksel bir istihbarat operasyonuyla bir terör operasyonunu engellemeyi ve Irak’ta ve yurt dışında terör suçları işleyen bir dizi DEAŞ liderini devirmeyi başardı” dedi. İstihbarat Servisi ayrıca, “Servisin kahramanları, birden fazla ülkede bu teröristlerin izini sürmeyi başardı. Onları, komşu olmayan bir ülkede tutuklayıp Irak’a götürdü ve hak ettikleri cezayı almaları için adli makamlara teslim edebildi” açıklamasında bulundu.



Mısır'ın İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerini Güney Sudan'a yerleştirme planını engellediği doğru mu?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır'ın İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerini Güney Sudan'a yerleştirme planını engellediği doğru mu?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Medya raporları, İsrail'in Güney Sudan ile Filistinlileri bu ülkeye yerleştirmek için görüşmeler yaptığını ortaya koydu. Diğer yandan Mısır'ın tutumu ve İsrail'in Gazzelileri nakletme planını engellemedeki rolü hakkında sorular ortaya atıldı. Cuba'nın bu konuda İsrail tarafıyla herhangi bir görüşme yaptığını yalanlamasına rağmen, ‘Mısır'ın Güney Sudan'a Filistinlileri kabul etmemesi için baskı yaptığı’ haberleri çıktı.

Mısır, Filistinlileri Gazze Şeridi’nden, ister kendi topraklarına ister başka bir ülkeye olsun, yerinden etme girişimlerini ‘Filistin meselesinin tasfiyesi’ olarak değerlendirerek resmi ve tekrarlı bir şekilde reddettiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre, İsrail ile Güney Sudan arasında Gazze Şeridi sakinlerinin Güney Sudan'a yerleştirilmesi olasılığını görüşmek üzere görüşmeler yapıldı. Bunun İsrail'in Gazze Şeridi'nden toplu göçü kolaylaştırmak için daha geniş çaplı çabalarının bir parçası olduğu bildirildi.

Ancak Güney Sudan Dışişleri Bakanlığı bu iddiaları yalanladı. Bakanlık tarafından çarşamba akşamı yapılan açıklamada, “Cuba, Gazze Şeridi sakinlerinin Güney Sudan'a yerleştirilmesi için İsrail ile görüşmeler yaptığına dair son medya haberlerini kesin olarak yalanlıyor. Bu iddiaların hiçbir dayanağı yok; Güney Sudan'ın resmi tutumunu ve politikasını yansıtmıyor” ifadeleri yer aldı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, daha önce ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze nüfusunun büyük bir kısmını ‘gönüllü göç’ olarak nitelendirdiği bir şekilde başka ülkelere yerleştirmek istediğini söylemişti. Netanyahu salı akşamı yaptığı açıklamada, “Savaş hukukuna göre, nüfusun ayrılmasına izin vermek doğru olur” dedi.

Güney Sudan'ın tutumunu memnuniyetle karşılayan Filistin Devlet Başkanlığı, dün yaptığı açıklamada, ‘Cuba'nın İsrail işgal makamlarının yürüttüğü soykırım, açlık ve yerinden etme girişimlerine örtülü olarak katılmamasını’ övdü.

İsrail medyası, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerini başka ülkelere nakletmek için diğer ülkelere teklifler sunduğunu belirtti. İsrail Kanal 12 televizyonu, Netanyahu hükümetinin ‘Endonezya, Somali, Uganda, Güney Sudan ve Libya’ olmak üzere 5 ülkeyle, Gazze Şeridi'nden sürülecek Filistinlileri kabul etmeleri için görüşmeler yaptığını bildirdi.

AP, Mısırlı yetkililerin ‘İsrail'in Filistinlileri kabul edecek bir ülke bulma çabalarından, Güney Sudan ile yaptığı temaslar da dahil olmak üzere, aylardır haberdar olduklarını’ söylediğini aktardı. Yetkililer, ‘Güney Sudan'a Filistinlileri kabul etmemesi için baskı uyguladıklarını’ ifade ettiler.

Mısır Dışişleri Konseyi Üyesi Büyükelçi Salah Halime, Mısır'ın İsrail'in Filistinlileri yerleştirmek için bahsettiği ülkelerle temas halinde olduğunu düşünüyor. Halime, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Kahire, temaslarıyla Filistinlileri yerinden etme girişimlerinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve Arap, İslam ve Avrupa ülkelerinin bunu reddettiğini vurgulamayı hedefliyor” dedi.

Halime sözlerini şöyle sürdürdü: “Filistinlileri yerinden etme çağrıları Arap ve uluslararası kamuoyu tarafından reddediliyor. Buna rağmen İsrail bu çağrılarda ısrar ediyor. Kahire, bu önlemleri reddetmek için diplomatik temaslarını yoğunlaştırıyor. İsrail hükümetinin son uygulamaları, Filistin meselesini ortadan kaldırarak, sözde ‘Büyük İsrail’ hayalini gerçekleştirmek amacıyla yapılıyor.”

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, geçtiğimiz temmuz ayında Güney Sudanlı mevkidaşı Monday Simaya Kumba'dan bir telefon aldı. Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre, görüşmede ‘ikili ilişkilerin güçlendirilmesi yolları’ ele alındı.

Kahire Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Tarık Fehmi, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Mısır'ın Filistinlilerin yerinden edilmesini reddeden tutumu, diğer ülkelerin tutumlarına müdahale etmek anlamına gelmez. Mısır'ın bu konudaki tutumu sabit ve açıktır. Filistin meselesini korumak için bunun gerçekleşmemesi konusunda uyarıda bulunur, ancak diğer ülkelere kendi tutumunu dayatmaz” ifadelerini kullandı.

Fehmi'ye göre İsrail, Filistinlilerin Gazze Şeridi’nden yerinden edilmesini kabul ettirmek için bazı Afrika ve Arap ülkelerindeki kriz ve çatışmalardan yararlanmaya çalışıyor. Fehmi, “Uluslararası toplumun yerinden edilme çağrılarını reddeden tutumu göz önüne alındığında, bu hamleler İsrail'in planının başarıya ulaşacağı anlamına gelmiyor” dedi.

Filistinlilerin Güney Sudan'a yerleştirilmesi konusunda tartışmalar, Güney Sudan Dışişleri Bakanı'nın geçen hafta İsrailli mevkidaşının daveti üzerine Tel Aviv'i ziyaret etmesinin ardından başladı. Güney Sudan medyası ise İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Sharren Haskel'in Cuba'ya resmi bir ziyaret gerçekleştirerek iki taraf arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi için yollar aradığını bildirdi.