Kanada, Haiti kıyılarına donanma gemileri konuşlandıracak

Kanada Başbakanı Justin Trudeau (Reuters)
Kanada Başbakanı Justin Trudeau (Reuters)
TT

Kanada, Haiti kıyılarına donanma gemileri konuşlandıracak

Kanada Başbakanı Justin Trudeau (Reuters)
Kanada Başbakanı Justin Trudeau (Reuters)

Başbakan Justin Trudeau, Kanada’nın Haiti’de güvenliği artırmak için önümüzdeki birkaç hafta içinde Haiti kıyılarına donanma gemileri göndereceğini söyledi.
AFP’nin haberine göre, Trudeau, Karayip Devletleri Birliği (CARICOM) devlet ve hükümet başkanları zirvesinin düzenlendiği Bahamalar’ın başkenti Nassau’ya yaptığı ziyarette, bu iki geminin gönderilme amacının gözetleme operasyonları yürütmek, istihbarat bilgileri toplamak ve deniz varlığını sürdürmek olduğunu bildirdi.
Trudeau, zirvenin ardından düzenlediği basın toplantısında, bu iki geminin görevinin çete faaliyetlerine karşı aldığı önlemlerde Haiti Ulusal Polisi’ni desteklemek olduğunu söyledi.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, geçtiğimiz hafta uluslararası toplumu, çete şiddetinin on yıllardır görülmemiş seviyelere ulaştığı Haiti’de, acil olarak özel bir destek gücü konuşlandırmaya çağırdı.
Haiti’nin yarısından fazlası, onlarca hatta yüzbinlerce dolar almak için her gün vatandaşları kaçıran suç çetelerinin kontrolü altında. Bu kurbanlar genellikle rehin tutulurken cinsel saldırıya uğruyor.
Trudeau, Haiti Başbakanı Ariel Henry ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Şu anda Haiti amansız çete şiddeti, siyasi kargaşa ve yolsuzlukla karşı karşıya. Silahlı gruplar cinayet, tecavüz ve diğer cinsiyete dayalı şiddet işliyor, masum insanları kaçırıyor ve insanları terörize etmek ve boyun eğdirmek için çocukları silah altına alıyor. Bu durum sadece bölgede değil, aynı zamanda büyük bir Haitili topluluğuna sahip olduğumuz Kanada’da da bizi ilgilendiriyor” dedi.
Trudeau bu vesileyle, hükümetin Haiti’ye 12,3 milyon Kanada doları (8,36 milyon euro) değerinde insani yardım göndereceğini, ayrıca bölgedeki göçmenlere yardım için tahsis edilecek Uluslararası Göç Örgütü’ne 10 milyon Kanada doları sağlayacağını duyurdu.
Şubat ayı başlarında Kanada, Port-au-Prince’i desteklemek için Haiti’ye istihbarat ve keşif yetenekleriyle donatılmış bir askeri uçak gönderdi.
Kanada Başbakanı düzenlediği basın toplantısında, Haiti’de kötüleşen güvenlik durumundan bu ülkedeki ‘seçkinler arasında az sayıda nüfuzlu aileyi’ sorumlu tuttu.
Trudeau, bu aileleri kendi çıkarları için istikrarsızlığı kışkırtmak ve şiddet eylemlerini finanse etmekle suçlayarak, “Haitili elitler ve liderler, bu korkunç krizdeki rollerinin hesabını verene kadar bununla başa çıkamayacağız” dedi.
Kanada, özellikle Haiti’nin eski Cumhurbaşkanı Michel Martelly ve iki eski başbakanın yanı sıra ülkedeki tek milyarder Gilbert Bigio’yu içeren yaptırımlar uyguladı.
Haiti’de Kanada yaptırımlarına tabi olan toplam insan sayısının şu anda 17 olduğu bilgisini veren Trudeau, “Bu kişilerin, Haiti’de kötü şöhretli seçkinler statüsünü silahlı suç gruplarını korumak, uyuşturucu kaçakçılığı ve diğer yolsuzluk eylemleri gibi faaliyetlerini kolaylaştırmak için kullandıklarına inanmak için nedenlerimiz var” dedi.



Irak işgalinin mimarı Dick Cheney hayatını kaybetti

George W. Bush döneminde ABD başkan yardımcılığı görevini yürüten Dick Cheney (AFP)
George W. Bush döneminde ABD başkan yardımcılığı görevini yürüten Dick Cheney (AFP)
TT

Irak işgalinin mimarı Dick Cheney hayatını kaybetti

George W. Bush döneminde ABD başkan yardımcılığı görevini yürüten Dick Cheney (AFP)
George W. Bush döneminde ABD başkan yardımcılığı görevini yürüten Dick Cheney (AFP)

George W. Bush döneminde ABD başkan yardımcılığı görevini yürüten Dick Cheney'nin ailesi, Cheney'nin bugün 84 yaşında hayatını kaybettiğini duyurdu.

Cheney, 2001-2009 yılları arasında Cumhuriyetçi Başkan George W. Bush yönetiminde başkan yardımcısı olarak görev yaptı. ABD medyası, onu 2001'deki 11 Eylül saldırılarının ardından 2003'te ABD'nin Irak'ı işgal etmesine yol açan ‘terörle savaşın’ baş mimarı olarak tanımladı.

dsdfrg
Dick Cheney ve eski ABD Başkanı George W. Bush (AFP)

Ailesi yaptığı açıklamada, Cheney'nin dün akşam zatürre ve kalp-damar hastalığına bağlı komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybettiğini duyurdu. Açıklamada şöyle denildi: “Dick Cheney, Beyaz Saray Genel Sekreteri, Wyoming eyaleti Kongre Üyesi, Savunma Bakanı ve ABD Başkan Yardımcısı olarak onlarca yıl boyunca ülkemize hizmet etti.”

dfg
Dick Cheney, 2006 yılında Washington'da düzenlenen Ulusal Barolar Birliği Konferansı sırasında (AFP)

Açıklamanın devamında, “Dick Cheney, çocuklarına ve torunlarına ülkemizi sevmeyi, cesaret, onur, sevgi ve nezaketle yaşamayı öğreten harika ve iyi bir insandı. Dick Cheney'nin ülkemiz için yaptıklarına çok minnettarız ve bizi çok seven bu asil adamı sevmiş olduğumuz için çok şanslıyız” ifadeleri yer aldı.

swedf
Eski ABD Başkanı Bill Clinton, 20 Ocak 2001'de George W. Bush'un ABD Başkanı olarak göreve başlama töreni sırasında Kongre Binası'nda Dick Cheney ile tokalaşıyor. (AFP)

Cheney, 2012 yılında ciddi bir kalp ameliyatı geçirdi.

Başkanlık tarihçileri, Cheney'i ABD tarihinin en güçlü başkan yardımcılarından biri olarak tanımlıyor.

Cumhuriyetçi olan Cheney, dönemin Teksas Valisi George W. Bush’un, 2000 yılındaki başkanlık seçimlerinde kendisini başkan yardımcısı adayı olarak seçtiğinde, Washington’da önde gelen bir figürdü. Bu seçimleri daha sonra Bush kazandı.

2001-2009 yılları arasında başkan yardımcısı olarak görev yaptığı süre boyunca Cheney, eski Başkan Richard Nixon'ı deviren Watergate skandalından bu yana zayıfladığını düşündüğü başkanlık yetkilerini genişletmek için yoğun çaba harcadı. Yönetim içinde genellikle bağımsız bir güç merkezi olarak görülen bir ulusal güvenlik ekibi kurarak başkan yardımcılığının etkisini güçlendirdi.


Trump ‘en kötü kâbusuyla’ karşı karşıya... New York belediye başkanlığı seçimlerinde Cuomo'ya Mamdani karşısında sürpriz destek

‘Trump'ın en kötü kâbusu’ Zohran Mamdani (AFP)
‘Trump'ın en kötü kâbusu’ Zohran Mamdani (AFP)
TT

Trump ‘en kötü kâbusuyla’ karşı karşıya... New York belediye başkanlığı seçimlerinde Cuomo'ya Mamdani karşısında sürpriz destek

‘Trump'ın en kötü kâbusu’ Zohran Mamdani (AFP)
‘Trump'ın en kötü kâbusu’ Zohran Mamdani (AFP)

New York belediye başkanlığı seçimleri, ABD Başkanı Donald Trump'ın mirası ve Amerikan siyasetindeki devam eden etkisi üzerine mini bir referanduma dönüşürken, Zohran Mamdani kendisini ‘Donald Trump'ın en kötü kâbusu’ olarak tanımlıyor.

Şarku’l Avsat’ın Sky News'ten aktardığına göre 34 yaşındaki Mamdani, Amerikan siyasetinde belirleyici bir dönüm noktası olacak salı günkü seçimlerde, ‘Trump'ın ikinci dönemine ilişkin referanduma’ benzeyen yarışta önde gidiyor. Bu seçimlerde, en azından bazı Amerikalılar, şimdiye kadar tanık oldukları şeylerle ilgili görüşlerini dile getirecekler.

Uganda'dan New York'a: İlk Müslüman belediye başkanının yükselişi

Mamdani, Uganda'da Hint kökenli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi ve yedi yaşında ABD'ye taşındı. O bugün, New York şehrinin ilk Müslüman belediye başkanı olmayı hedefliyor.

dfgt
New York belediye başkanlığına aday olan Demokrat Parti üyesi Zohran Mamdani, New York'ta düzenlenen bir seçim etkinliğinde konuşma yapıyor. (AFP)

Mamdani, sosyalist demokratik harekete mensup ve destekçileri onu Trump'a karşı nasıl mücadele edileceğinin bir örneği olarak görüyor. Ancak Demokrat Parti'nin geleneksel kanadı onun yaklaşımının etkinliği konusunda şüpheci.

Kampanyası, New York'ta yaşam maliyeti ve yaşam kalitesine odaklanıyor; ücretsiz çocuk bakımı sağlama, kiraları dondurma, ücretsiz otobüs taşımacılığı imkânı ve belediye tarafından işletilen marketler kurma sözü verdi.

Finansman planı üzerine tartışmalar

Sky News'e göre, mesajı yüksek yaşam maliyetleriyle mücadele eden New Yorkluların ilgisini çekse de, finansman planı bazı soruları gündeme getiriyor. Mamdani, zenginlere ve şirketlere uygulanan vergileri artırarak 9 milyar dolarlık bir kaynak yaratmayı öneriyor, ancak bunun için eyalet meclisi ve valinin onayını almak için zorlu bir mücadeleye girmesi gerekecek.

Mamdani, Demokrat Parti'nin ‘ilerici’ kanadıyla ilişkilendiriliyor ve bu da onu, partinin uzun vadede siyasi ivmeyi yeniden kazanma stratejisi konusundaki tartışmanın merkezine yerleştiriyor.

Demokrat Parti yönetimi ile gergin ilişkiler

Mamdani'nin bazı politikaları parti yönetimi tarafından hoş karşılanmıyor. Senato Azınlık Lideri Chuck Schumer, özellikle Mamdani'nin 7 Ekim'deki Hamas saldırısının ardından ateşkes çağrısı yapan bir protesto sırasında 2023'te Schumer'in Brooklyn'deki evinin önünde gözaltına alınması sonrası, onu desteklemeyi açıkça reddetti.

Mamdani, İsrail karşıtı duruşu, polis bütçesinin azaltılması, fuhuşun yasallaştırılması ve şehrin hapishanelerinin kapatılması yönündeki önceki çağrıları nedeniyle de eleştirilere maruz kaldı.

dfgthy
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın Güney Bahçesi'nde yürüyor. (AP)

Mamdani ayrıca, Müslüman oluşu ve göçmenlik geçmişi nedeniyle saldırılara uğradı. Başta Filistin yanlısı aktivistlerin kullandığı ‘intifadanın küreselleşmesi’ ifadesini kınamayı reddetmiş, ancak daha sonra bu terimi ‘teşvik etmediğini’ açıklamış ve antisemitizmle yalnızca sözlerle değil eylemlerle de mücadele edeceğini söylemişti.

Trump'ın Cuomo'ya sürpriz desteği ve fon kesme tehdidi

Daha önce Trump, New York belediye başkanlığı seçimlerinde eski New York Valisi Andrew Cuomo'ya desteğini açıklamış ve Demokrat aday Zohran Mamdani'nin kazanması halinde federal fonları kesme tehdidinde bulunmuştu.

dfvg
New York belediye başkanlığı için bağımsız aday olan eski New York Valisi Andrew Cuomo, New York'un Manhattan bölgesindeki Washington Heights semtinde bir seçim etkinliği sırasında (AFP)

Reuters, New York belediye başkanlığı yarışına dair yorumlar yapmaya alışkın olan Trump’ın, bu kez parti sınırlarını aşarak, Demokrat Parti’nin ön seçimlerinde Mamdani’ye karşı kaybettikten sonra bağımsız aday olarak yarışan Cuomo’yu desteklediğini bildirdi. Bu destek, kamuoyu yoklamalarında geride kalan Cumhuriyetçi aday Curtis Sliwa aleyhine oldu.

Seçim, Trump'ın yükselişi ve Cumhuriyetçi tabanda sahip olduğu etki karşısında Demokrat Parti'nin kimliğini sınayan bir test olarak ABD genelinde yakından takip ediliyor.

Karşılıklı suçlamalar

Trump, seçim arifesinde sosyal medya platformu Truth Social'de yaptığı bir paylaşımda şunları yazdı: “Andrew Cuomo'yu sevseniz de sevmeseniz de, başka seçeneğiniz yok. Ona oy vermek ve onun harika bir iş çıkarmasını ummak zorundasınız; o bunu yapabilir, ama Mamdani yapamaz.”

Mamdani bir seçim mitinginde şu ifadeyi kullandı: “Andrew Cuomo'nun MAGA (Amerika'yı Yeniden Büyük Yap) hareketi tarafından benimsemesi, Trump'ın Cuomo'nun New York ve halkı için değil, Donald Trump ve yönetimi için en iyi belediye başkanı olacağını fark ettiğinin bir göstergesidir.”

Cumhuriyetçiler, Mamdani'nin zaferinin Demokrat Parti'nin solcu aşırılıkçılığa kayması anlamına geleceğini söylerken, Trump ise kazanması halinde şehre federal fonları kesebileceği uyarısında bulundu.


ABD Ulusal İstihbarat Direktörü: Gazze'deki ateşkesi izlemek zor bir görev

ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard (Reuters)
ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard (Reuters)
TT

ABD Ulusal İstihbarat Direktörü: Gazze'deki ateşkesi izlemek zor bir görev

ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard (Reuters)
ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard (Reuters)

ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard dün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi denetlemenin daha fazla iletişim, koordinasyon ve şeffaflık gerektiren zor bir görev olduğunu söyledi.

Gabbard, Gazze'deki ateşkesi izlemekle görevli Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi'ne yaptığı sürpriz ziyaretin ardından Fox News'e verdiği demeçte, “Yıllar sonra ilk kez, sadece İsrail'de değil, tüm Ortadoğu'da gerçek bir umut var” dedi. Gabbard, Fox News'e ortak koordinasyon merkezi hakkında şunları söyledi: “Bu merkez, ülkeler ortak çıkarlar için birleştiğinde neler olabileceğinin canlı bir örneği ve gelecek nesillere fayda sağlayacak kalıcı barışın potansiyel etkisini gösteriyor.”

Gabbard'ın ABD kontrolündeki merkeze yaptığı ziyaret, ABD güçlerinin Gazze Şeridi'ndeki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasını planlamak ve uygulamak için çalıştığı bir dönemde gerçekleşti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail’in tahminlerine göre Refah tünellerinde mahsur kalan yaklaşık 200 silahlı Hamas mensubuna, Gazze Şeridi’nden uzaklaştırılmaları şartıyla güvenli çıkış izni verilmesine ilkesel olarak onay vermişti. Ancak bu karar, bakanlar, iktidar koalisyonu ve muhalefet tarafından topluca reddedildi. Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Netanyahu’nun kararını ‘güvenlik açısından bir aptallık’ olarak nitelendirdi.

Amerikalı, Mısırlı ve Katarlı arabulucular Netanyahu'ya geri adım atmaması için baskı yapmaya çalışıyor ve Hamas üyelerinin serbest bırakılmasının Başkan Donald Trump'ın planının başarıya ulaşması için önemli bir adım olacağını, böylece ilk aşamanın başarıyla tamamlanıp ikinci aşamanın ertesi gün başlayabileceğini vurguluyor.

Ancak Tel Aviv'deki öfkeli tepkilere yanıt olarak, İsrail hükümetinden bir siyasi kaynak, arabulucuların talebinin onaylandığını reddetti.

İsrail Kanal 12 televizyonu, üst düzey ordu yetkililerinin, Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in tutumunun ‘açık ve kararlı’ olduğunu, “Tüm bu teröristler ortadan kaldırılmalıdır” dediğini aktardı.

İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN, İsrail ordusunun, Netanyahu’nun onayıyla, sarı hat bölgesindeki tünellerde mahsur kalan Hamas mensuplarının, kendilerine zarar verilmeden Gazze Şeridi’ndeki üslerine dönmelerine izin vermeyi planladığını ortaya çıkardı. Ancak bunun şartı, yanlarında hiçbir silah taşımamalarıydı.