Yemen hükümeti: Hudeyde limanında herhangi bir değişiklik yapılmadı

Belçika Kralı, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanını Brüksel'de kabul etti (AFP)
Belçika Kralı, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanını Brüksel'de kabul etti (AFP)
TT

Yemen hükümeti: Hudeyde limanında herhangi bir değişiklik yapılmadı

Belçika Kralı, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanını Brüksel'de kabul etti (AFP)
Belçika Kralı, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanını Brüksel'de kabul etti (AFP)

Husi milisleri, Yemen'in batısında kontrolü altında bulundurdukları Hudeyde limanına giren gemilere yönelik BM denetim mekanizmasını durdurma yönünde propaganda yaparken Yemen hükümeti, limana erişim mekanizmasında herhangi bir değişikliğin olmadığını açıkladı. Hükümet üzerinde anlaşmaya varılan prosedürleri ihlal eden gemilere karşı caydırıcı önlemler alma sözü verdi.
 Yemen hükümeti "ticaret ve denizcilik sektörlerinin maruz kaldığı gasp ve halkın geçim kaynaklarına müdahale politikasını" "kesin olarak reddettiğini" açıkladı. Hükümet, İran destekli terörist Husi milislerinin “askıya alma, engelleme ve şantaj” yoluyla halkın gücünü tahrif etme politikasını reddettiğini bildirdi.
Husi milisleri son zamanlarda ithal mal sevkiyatlarının Aden limanı ve meşru hükümetin kontrolü altındaki diğer limanlar üzerinden kendi kontrol bölgelerine ulaşmasını engellemişti. Milisler vergi ve gümrük ücretlerinden elde ettiği kârı ikiye katlamak için tüccarları Hudeyde limanından ithalat yapmaya zorladı.
Yemen hükümetinin limana erişim mekanizmasında değişikliğin olduğuna dair iddiaları yalanladığı açıklama Ulaştırma Bakanlığı ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından geçici başkent Aden'de düzenlenen genişletilmiş bir toplantı sırasında yayınlanan ortak bildiride geldi. Yemen Ulaştırma Bakanı Dr. Abdusselam Hamid ve Sanayi ve Ticaret Bakan Yardımcısı Salim Selman başkanlığında düzenlenen toplantıya, resmi kaynaklara göre, Aden Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ebu Bekir Baabid, Deniz Ticaret Odası Başkanı Talib Selim ve çok sayıda gemi acentesi katıldı.
Yemen hükümeti açıklamasında, hükümetin kararlarını ve BM prosedürlerini ihlal eden gemilerin yanı sıra bu ihlalleri yapan tüccarlar ve nakliye acentelerine karşı da caydırıcı önlemler alma sözü verildi. Söz konusu toplantının ardından yayınlanan ortak bildiride şu ifadelere yer verildi: “İki bakanlık, malların gelişinin kolaylığını garanti edecek ve nakliye ve teslim sürecinin verimliliğini artıracak şekilde çeşitli limanlardaki ticaret hareketini düzenlemek için prosedürler ve talimatlar belirleyecek. Hudeyde limanı da dahil olmak üzere ülkenin çeşitli limanlarına mal girişine ilişkin prosedürlerde herhangi bir değişiklik olmadığı konusunda tüccarları uyarıyoruz. Söylentiler saf yalanlardan ibaret. Bu söylentiler meşru Yemen hükümeti, Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu ve Birleşmiş Milletler liderliği tarafından üzerinde anlaşmaya varılan yasa ve mekanizmaları atlatmaya yönelik bir girişim. Husi milislerinin yürürlükteki yasal prosedürleri uygulama taahhüdünden kaçmayı amaçlayan söylentilerine kimse kapılmamalı. Prosedürleri ihlal edenler yasal cezalara maruz kalacak ve kara listeye alınacak.”
Husi milislerinin kontrolündeki bölgelere silah girişinin yasaklanması kararının uygulanması kapsamında, başta akaryakıt sevkiyatları olmak üzere Hudeyde limanına gelen sevkiyatların BM denetim mekanizmasına tabi olması dikkat çekiyor. Darbe grubu, bir yandan mali kaynaklarını maksimize etmek adına bu kısıtlamaların kaldırılması için baskı yapmaya çalışırken, bir yandan da kontrolündeki limanları kullanarak İran'dan kaçak silahlarını almaya çalışıyor.
Öte yandan, Yemen Başkanlık Konseyi ve Yemen hükümeti, ekonomiyi desteklemek ve Husi milislerine barış yolunu seçmeleri için baskı yapmak adın yoğun çabalara ve bölgesel ve uluslararası hareketlere öncülük ediyor. Bu hamlelerin en sonuncusunda Başkanlık Konseyi Başkanı Raşid el-Alimi, Brüksel'de Avrupalı ve Belçikalı yetkililerle ve Arap diplomatik birliklerinin üyeleriyle toplantılar yaptı. Avrupa turunun Almanya’yı da kapsaması planlanıyor.
Resmi kaynaklar, Alimi'nin Brüksel'de Arap diplomatlarla bir araya geldiğini ve onlara Belçika'ya yaptığı mevcut ziyaretin niteliği ve sonuçları hakkında bilgi verdiğini belirtti.
Ülkesinin karşı karşıya olduğu ekonomik ve insani zorluklara değinen Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı temel hizmetlerin sürdürülmesinde ve terör saldırılarının petrol tesislerine, altyapıya ve uluslararası nakliye yollarına yansımalarının azaltılmasında Suudi Arabistan Krallığı ve Birleşik Arap Emirlikleri liderliğindeki Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu'nun rolüne dikkat çekti.
Öte yandan Husi milisler cephelerde yoğunlaşarak, başta Taiz, Ed-Dali ve El-Cevf vilayetleri olmak üzere kurtarılmış bölgeler ve temas hatlarına saldırılar düzenlemeye devam ediyor. Ed-Dali Valiliği'nin Meris bölgesinde okul yolunda milisler tarafından düzenlenen saldırıda bir kişi öldü iki kişi yaralandı.
Yemen hükümetindeki İnsan Hakları Bakanlığı, olaya ilişkin açıklamasında Husi milislerin sivilleri patlayıcı bir insansız hava aracıyla hedef aldığını, sonuç olarak, Veddah Said Caval (13 yaşında) isimli bir çocuk öldü ve Muhammed Abdullah Caval (10 yaşında) isimli başka bir çocuk yaralandı. Nebil Said Caval (22 yaşında) isimli bir vatandaş ise ağır yaralandı.
Bakanlık resmi bir açıklamasında, BM, BM Yemen Özel Temsilciliği, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, uluslararası kuruluşlar ve çocuk alanında çalışan uluslararası ve insan hakları kuruluşlarına, "Bu suçları ve faillerini lanetlemek, suçlulardan hesap sormak ve adalete teslim etmek" çağrısında bulundu.



Ceramana sakin... Güvenlik güçleri, Dürzi sakinleri rahatlatmak için kontrol noktalarını güçlendiriyor

Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)
Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)
TT

Ceramana sakin... Güvenlik güçleri, Dürzi sakinleri rahatlatmak için kontrol noktalarını güçlendiriyor

Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)
Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)

Şam'ın güneydoğusundaki Ceramana’nın nüfusunun bir kısmını Dürzi mezhebine mensup vatandaşlar oluşturuyor. Şarku'l Avsat dün şehre yaptığı gezide, bölgenin normal ve sakin bir hayat sürdüğüne tanık oldu.

Bu sakinliğe, Suveyda vilayetinde Dürzi militanlar ile Bedevi aşiretler arasında meydana gelen olaylar nedeniyle Sünni nüfusun çoğunlukta olduğu komşu kasaba ve köylerde yaşayanların tepkisinden çekinen bölge sakinlerinin girişlerdeki kontrol noktalarının ve gözetimin arttırılması yönündeki taleplerine Suriye hükümetine bağlı İç Güvenlik Güçleri'nin verdiği yanıt eşlik ediyor.

Ceramana'nın kuzey girişinde, semt merkezine giden araçların hareketi dün öğleden sonra normal görünürken, giriş kontrol noktasında duran bir İç Güvenlik Güçleri görevlisi bölgedeki durumun ‘istikrarlı ve tamamen sakin’ olduğunu doğruladı. Şarku'l Avsat muhabiri Ceramana'nın merkezine giden yolu takip etmekte tereddüt ederken, görevli şöyle dedi: “Bir şeyden mi korkuyorsunuz? İçeride hiçbir gerginlik yok. İçeri girin.”

İç Güvenlik Güçleri görevlisi, geçtiğimiz pazar günü Suriye'nin güneyinde Dürzilerin çoğunlukta olduğu Suveyda vilayetinde kanlı olayların patlak vermesinden bu yana Ceramana'da ‘bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda Dürzi gencin Suveyda'daki gelişmeleri protesto etmek için gösteri yapması ve hemen dağıtılması’ dışında kayda değer bir olay yaşanmadığını bildirdi.

) Şam'ın doğu kırsalında yer alan Ceramana’nın el-Cemiyat bölgesindeki ana cadde (Şarku'l Avsat)Şam'ın doğu kırsalında yer alan Ceramana’nın el-Cemiyat bölgesindeki ana cadde (Şarku'l Avsat)

Dört ana yolun tali bulvarlara açıldığı şehir merkezindeki el-Kerame Meydanı'na ulaştığımızda dükkanların çoğu açıktı, ancak araç ve yaya hareketliliği oldukça zayıf görünüyordu. Kuruyemiş ve şekerleme satan bir dükkânın sahibi bu durumu bugünün cuma ve resmî tatil olmasına bağladı ve ‘normal günlerde daha fazla yoğunluk olduğunu’ vurguladı.

Bölgedeki güvenlik durumuyla ilgili resmi bir güvence işareti olarak, mağaza ve kafelerin iş yaptığı tüm ana yollarda İç Güvenlik Güçleri personeli konuşlandırılmadı. Ancak Ceramana'nın girişlerindeki kontrol noktalarında konuşlanan güvenlik personeli, hem giriş hem de çıkış yollarındaki araçları kapsamlı bir şekilde denetliyor.

Bölgedeki Dürzi toplumundan bir aktivist, Ceramana'daki durumun ‘Suveyda'daki olaylar başladığından beri sakin olduğunu ve herhangi bir değişiklik olmadığını’ doğruladı. Aktivist, “Hükümet birimleri her zamanki gibi çalışmalarına devam ediyor. İç Güvenlik Güçleri, güvenlik, istikrar ve sivil barışı koruma görevlerini yerine getiriyor” ifadelerini kullandı.

Şarku'l Avsat'a konuşan aktivist, aşılmaması gereken kırmızı çizgiler olduğunu, Ceramana'nın Doğu Guta'nın komşusu olduğunu, Şam ile ilişkilerin iyi ve etkili olması gerektiğini, ayrıca kent ve çevresinde iç barışın korunmasına bağlı kalınması gerektiğini belirtti.

Ceramana'nın kuzey girişinde kurulan kontrol noktasının önünde toplanan yerel Dürzi militanlar, 29 Nisan 2025 (Arşiv – Şarku'l Avsat)Ceramana'nın kuzey girişinde kurulan kontrol noktasının önünde toplanan yerel Dürzi militanlar, 29 Nisan 2025 (Arşiv – Şarku'l Avsat)

Aktivist, ‘Suveyda'daki ihlallerin faillerinin sorumlu tutulması ve vilayetteki sivillere yardım ulaştırmak için insani yardım geçişlerinin açılması talepleri’ olduğunu belirtti. Aktivist, ‘bölgenin komşu kasaba ve köylerden herhangi bir tacize maruz kalmadığını ve Suveyda'daki olayların patlak vermesinden bu yana herhangi bir iç sorun yaşanmadığını’ vurguladı.

Bir başka yerel kaynak ise ‘semt sakinlerinin herhangi bir çatışma ya da anlaşmazlıktan uzak durmak istediklerini, çünkü Ceramana'nın devletin bir parçası olduğunu’ vurgulayarak, “Bu bölgeyi korumak devletin sorumluluğudur ve semt sakinleri de bu konuda devlete yardımcı olmaktadır” dedi.

Ancak kaynak Şarku’l Avsat'a ‘bazı sakinlerin Suveyda'da yaşananlar ışığında banliyönün komşu kasabalardan taciz ya da saldırılara maruz kalacağına dair korkuları olduğunu’ gizlemedi. Kaynak, “Bu korkulara yanıt veren, bölgenin girişlerine ek kontrol noktaları kuran ve kontrol noktaları ile banliyö çevresinde gözetimi artıran İç Güvenlik Güçleri ile iletişim halindeyiz” şeklinde konuştu.

İdari olarak Rif Şam'ın bir parçası olan ve Şam'ın merkezine yaklaşık beş kilometre uzaklıkta bulunan Ceramana, 1990'ların sonunda kentsel bir rönesansa tanıklık etti.

Yerel tahminlere göre 2011 başlarında Beşşar Esed rejimine karşı Suriye devriminin patlak vermesinden önce nüfusu 600 bin civarındaydı ve çoğunluğu Dürzi ve Hıristiyanlardan oluşuyordu.

Savaş yıllarında çatışmalara sahne olan tüm Suriye vilayetlerinden yüz binlerce yerinden edilmiş insana sığınak görevi gören bölgenin nüfusu, 14 yıl süren iç savaş boyunca önemli ölçüde arttı. Bazı sakinlerinin tahminlerine göre şu anda Ceramana’nın nüfusu yaklaşık iki milyon.

Ceramana'ya yönelik büyük göç dalgalarından sonra, nüfus tüm vilayetlerin, milliyetlerin, dinlerin ve mezheplerin bir karışımı haline geldi.

Silahlı muhalif gruplar Kasım 2024'ün sonlarında ülkenin kuzeybatısında Saldırganlığı Caydırma Operasyonu'nu başlatıp Şam'a yaklaşırken, Ceramana halkı eski başkan Hafız Esed'in heykelini devirdi ve Beşşar Esed rejimi 8 Aralık'ta düştü.

Ancak Ceramana, 28 Nisan'da İslam'a hakaret içeren bir ses kaydının dolaşıma girmesinin ardından çok sayıda kişinin ölümüne yol açan şiddet olaylarına sahne oldu.

Suriyeli yetkililer o dönem, yerel aktörler ve ileri gelenlerle yaptıkları anlaşmalar çerçevesinde Ceramana'da kontrollerini genişletmeyi ve güvenlik ve istikrarı yeniden sağlamayı başardılar.