Mısır ve Türkiye arasındaki yatırımlar siyasi ilişkilerin önünü açar mı?

Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli'nin Türk şirketlerinin temsilcileriyle yaptığı görüşmeden (Mısır hükümeti)
Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli'nin Türk şirketlerinin temsilcileriyle yaptığı görüşmeden (Mısır hükümeti)
TT

Mısır ve Türkiye arasındaki yatırımlar siyasi ilişkilerin önünü açar mı?

Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli'nin Türk şirketlerinin temsilcileriyle yaptığı görüşmeden (Mısır hükümeti)
Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli'nin Türk şirketlerinin temsilcileriyle yaptığı görüşmeden (Mısır hükümeti)

Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli'nin Türk iş insanlarından oluşan bir heyeti kabul etmesi olası yatırımların iki ülke arasındaki hareketli siyasi ilişkilerine katkı sağlamasını da gündeme getirdi. Başkent Kahire’deki hükümet binasında yapılan görüşmede, çeşitli alanlarda ekonomik iş birliği şartları ele alınırken, bu yaklaşık 10 yıldır resmi nitelik kazanan görüşmelerin ilk örneği.
Kahire ile Ankara arasındaki ilişkiler, Müslüman Kardeşler (İhvan) örgütünün iktidarının devrilmesi zemininde 2013'ten bu yana gergin. Ancak geçtiğimiz Kasım ayında Katar'da düzenlenen Dünya Kupası'nın açılış töreninde Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan arasında tokalaşmanın ve 45 dakikalık görüşmenin gerçekleşmesiyle birlikte normalleşme süreci hızlandı.
Mısır Bakanlar Kurulu'nun açıklamasına göre, 15 Şubat’ta Mısır'ın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya, Mısır'da çalışan veya bir sonraki aşamada yeni yatırımlara başlamak isteyen çeşitli yatırım alanlarında uzmanlaşmış 14 Türk firmasının temsilcileri katıldı.
Toplantı, Kahire'nin yaklaşık 65 kilometre doğusunda, çölün üzerinde sıfırdan inşa edilen ve bürokratik kurum binalarının toplandığı “Yeni İdari Başkent” kompleksinde gerçekleştirildi.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Türkiye heyetini karşılayan Medbuli, “Yeni İdari Başkent'teki Bakanlar Kurulu genel merkezine hoş geldiniz. 10 yıldır ilk kez bir Mısır Başbakanı Türk şirketlerinin temsilcileriyle görüşüyor,  bugün sizinle tanışmaktan büyük mutluluk duyuyorum” ifadelerini kullandı.
Mısır Başbakanı, Ankara ile Kahire arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin önemini vurgulayan bir adım olması nedeniyle toplantının mesajı önemli ve net olduğunu söyledi. Ayrıca, Türkiye'de meydana gelen trajik depremin kurbanlarına taziyelerini ileterek, bu zor koşullarda ülkesinin Ankara'ya desteğini dile getirdi.
İki ülke arasındaki 'tarihi' ilişkilere değinen Medbuli, “Mısır ve Türkiye, önceki dönemlerde meydana gelmiş olabilecek tüm siyasi farklılıklara rağmen, tarihi ilişkilere sahip. Ekonomik ve ticari alanlardaki iş birliğimiz yakınlığını koruyor” şeklinde konuştu. Mısır devlet kurumu El Ahram Stratejik Araştırmalar Merkezi uzmanlarından Dr. Kerem Said Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, görüşmenin olumlu geçtiğini ve siyasi ilişkilerin hareketlenmesinin önünü açabileceğini söyledi. İki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler dosyasını siyasi farklılıklardan uzak bir şekilde ele almak adına iki ülke arasında zımni bir anlaşma olduğu için, iki taraf arasındaki ekonomik ilişkilerin siyasi farklılıklardan etkilenmediği söyleniyor. Said, “Özellikle Ankara'nın deprem felaketinden bu yana Mısır'ın desteğini takdir etmesi nedeniyle, iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğinin gelişmesi, siyasi ilişkilerde büyük bir sıçramaya ve bazı dosyalar üzerinden tartışmalı konularının aşılmasına yol açması bekleniyor” dedi.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, 6 Şubat'ta meydana gelen yıkıcı depremin ardından başsağlığı dilemek ve her türlü yardımı sağlayacağına dair güvence vermek için Türk mevkidaşı Erdoğan’ı aradı.
Mısır kabine sözcüsü Büyükelçi Nadir Said'a göre, Kahire ile Ankara arasındaki ticaret dengesinin hacmi yaklaşık 7 milyar doları buluyor ve bunun 2,5 milyar doları (bir dolar yaklaşık 30,6 Mısır cuneyhi) Mısır'ın Türkiye'ye yaptığı ihracat.
Mısır eski Dışişleri Bakanı Muhammed el-Urabi, Mısır'daki Türk yatırımlarının artırılmasının özellikle genel atmosfer umut verici olmasıyla siyasi ilişkilerin ilerlemesine katkıda bulunacağını söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan Urabi, özellikle deprem felaketinin birçok değişikliği beraberinde getirdiğine dikkati çekerek, bazı tartışmalı konular ve dosyaların beklemede kalacağını vurguladı.



NYT: İsrailli askeri yetkililer Gazze'nin kıtlığın eşiğinde olduğunu gizlice itiraf etti

Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinli kız çocuğu (AP)
Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinli kız çocuğu (AP)
TT

NYT: İsrailli askeri yetkililer Gazze'nin kıtlığın eşiğinde olduğunu gizlice itiraf etti

Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinli kız çocuğu (AP)
Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinli kız çocuğu (AP)

Yeni bir rapor, bazı İsrailli askeri yetkililerin Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin geniş çaplı bir kıtlığın eşiğinde olduğunu ve yardım sevkiyatı haftalar içinde yeniden başlamazsa bunun sona ermeyeceğini gizlice itiraf ettiklerini ortaya çıkardı.

Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer yardım kuruluşları kıtlığın yaklaşmakta olduğu uyarısında bulunurken, İsrail aylardır Gazze Şeridi'ne uyguladığı ablukanın sivil halkın yaşamı için önemli bir tehdit oluşturmadığı konusunda ısrar ediyordu.

erfgthy
Gazze Şeridi'ndeki bir yardım kuruluşunun aşevinden sıcak yemek almaya çalışan Filistinliler (AFP)

Şarku’l Avsat’ın New York Times’ten (NYT) aktardığına göre isimlerinin açıklanmasını istemeyen üç İsrailli askeri yetkili, Gazze'deki insani durumu izleyen İsrailli askeri yetkililerin son günlerde komutanlarını, ablukanın hızla kaldırılmaması halinde Gazze Şeridi'nin birçok bölgesinde günlük asgari beslenme ihtiyacını karşılamaya yetecek gıda stokunun tükenebileceği konusunda uyardığını belirtti.

İnsani yardımın dağıtılması zaman aldığından, yetkililer yardımın açlığı önleyecek kadar hızlı ulaştırılmasını sağlamak için acil adımlar atılması gerektiğini söyledi.

dfvgbh
Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinliler (AP)

Gazze Şeridi'ndeki açlık krizinin İsrail güvenlik kurumlarının bir kısmı tarafından kabul edilmesi, İsrail'in Gazze'deki savaşın kapsamını önemli ölçüde genişletme sözü verdiği bir döneme denk geldi. İsrail, Hamas kalan tüm esirleri serbest bırakana kadar Gazze Şeridi'ne insani yardım girişine izin vermeyeceğini belirtti.

İsrail Hamas'ı yardımları çalmakla suçluyor, Hamas ise bunu reddediyor.

Gazze Şeridi'ndeki fırınların çoğu kapandı, onlarca hayır kurumunun aşevi yemek çıkarmayı durdurdu ve yardım dağıtan ve sevkiyatları koordine eden Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) gıda stoklarının tükendiğini açıkladı.

Küresel bir açlık izleme sistemi olan Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması tarafından yapılan son değerlendirme, Gazze Şeridi'nde yarım milyon insanın açlık riski altında olduğunu ortaya koydu.