Irak'ta 5 bin yıllık meyhane ve eski bir bira tarifi bulundu

Araştırmacılar, antik kentteki sıradan kişilerin yemek yemek için buraya geldiğini düşünüyor

Irak'ın güneyinde yer alan antik Sümer şehri Nippur'daki bir ziggurat (AFP)
Irak'ın güneyinde yer alan antik Sümer şehri Nippur'daki bir ziggurat (AFP)
TT

Irak'ta 5 bin yıllık meyhane ve eski bir bira tarifi bulundu

Irak'ın güneyinde yer alan antik Sümer şehri Nippur'daki bir ziggurat (AFP)
Irak'ın güneyinde yer alan antik Sümer şehri Nippur'daki bir ziggurat (AFP)

Sümer uygarlığının en eski şehirlerinden birinin bulunduğu yerde arkeologlar tarafından yaklaşık 5 bin yıl öncesine ait antik bir meyhanenin kalıntıları ortaya çıkarıldı.
Pensilvanya Üniversitesi'nden (UPenn) araştırmacılar, Irak'ın güneyinde ilkel bir soğutma sisteminin kalıntılarını, yemek yiyenler için oturakları, büyük bir fırını ve eski bir bira tarifini ortaya çıkardı.
Araştırmacılar bazıları balık kılçıkları ve hayvan kemikleri içeren yaklaşık 150 servis kasesi buldu. Bu, buranın muhtemelen antik kentteki sıradan kişilerin yemek yemek için geldiği bir yer olduğuna işaret ediyor.
UPenn'in internet sitesinde yer alan kazı özetinde, arkeologların antik kentte bir tapınak ve bir meyhane olabileceğine inandıkları yer anlatılıyor.
Projenin direktörü arkeolog Holly Pittman, AFP'ye şöyle konuştu:
"Buraya meyhane diyoruz çünkü bira Sümerler için açık ara en yaygın içecekti, sudan bile daha yaygındı."
Araştırmacılar ayrıca birden fazla fırın buldular ve buna dayanarak yapının muhtemelen bir tapınak mutfağı olduğunu düşündüler.
Pittman, kazılan bu alanlardan birinde çivi yazılı bir tablet üzerinde eski bir bira tarifi bulunduğunu söyledi.
The Independent'ta yer alan habere göre, araştırmacılar ayrıca büyük bir fırın, pişmiş tuğladan bir leğen ve çok sayıda seramik fıçı içeren başka bir antik yapının kalıntılarını da buldu. Kazıyı yürütenler buranın bir bira fabrikasının parçası olabileceğini düşünüyor.
Arkeologlar ayrıca bu alanın güneydoğusunda çok sayıda mühür baskısı ve tablet içeren başka bir yapı bütünü daha ortaya çıkardı.
Başlangıçta bu yapının idari bir işlevi olabileceğini düşündüler.
Daha sonra yapılan analizler buranın metal işleme, yün işleme, kamış işleme ve muhtemelen "kâtiplik eğitimi" için ayrılmış bölümleri olan bir zanaat atölyesi olduğunu ortaya koydu.
Yeni bulgular henüz hakem denetiminden geçmedi ve araştırmacılar, meyhaneyi kullanan kişilerin çalışma hayatları hakkında daha fazla bilgi edinmek ve bu antik şehirlerin sosyal yapısına yeni bir ışık tutmak için kalıntıları daha fazla analiz etmeyi umduklarını söyledi.
Dr. Pittman, "Şehirlerin ortaya çıktığı bu eski dönem hakkında bilmediğimiz çok şey var ve biz de bunu araştırıyoruz" dedi.
CBS News'in haberine göre, araştırmacılar geçen yıl kasımda kazılar sırasında alınan örnekler üzerinde ayrıntılı analizler yapmayı umuyor.



Patlayarak gezegeni soğutan yanardağ 200 yıl sonra bulundu

 200 yıl önceki patlamanın Simuşir Adası'nda yaşandığı saptandı (Oleg Dirksen)
200 yıl önceki patlamanın Simuşir Adası'nda yaşandığı saptandı (Oleg Dirksen)
TT

Patlayarak gezegeni soğutan yanardağ 200 yıl sonra bulundu

 200 yıl önceki patlamanın Simuşir Adası'nda yaşandığı saptandı (Oleg Dirksen)
200 yıl önceki patlamanın Simuşir Adası'nda yaşandığı saptandı (Oleg Dirksen)

1831'de patlayarak gezegenin soğumasına yol açan yanardağ nihayet bulundu. 

19. yüzyılın en büyük volkanik patlamaları arasında sayılan bu olay, Kuzey Yarımküre'deki sıcaklıkların 1 derece düşmesine neden olmuştu. İklimin soğuması sonucu ekinler ölmüş ve çeşitli yerlerde kıtlıklar patlak vermişti. 

Ancak patlamanın hangi yanardağda gerçekleştiği bugüne kadar bilinmiyordu. 

Birleşik Krallık'taki Saint Andrews Üniversitesi'nden Dr. William Hutchison liderliğindeki araştırmacılar, Grönland buz örtüsüne hapsolan külleri analiz ederek yanardağı saptadı.

Bulguları hakemli dergi PNAS'te yayımlanan çalışmada yıkıcı olay, Rusya ve Japonya arasındaki Kuril Adaları'nda yer alan Zavaritski Yanardağı'yla ilişkilendirildi. 

Sismik faaliyetleri takip eden cihazlar ve alçak yörüngedeki uydular sayesinde bugün Dünya'nın herhangi bir yerinde yaşanan bir volkanik patlamayı tespit etmemek neredeyse imkansız.

Ancak yaklaşık 200 yıl önce, yerleşimin olmadığı uzak bir adadaki bu tür bir olayı saptamak epey zorlu bir iş olurdu. 

1831'deki patlama daha önce Filipinler'deki Babuyan Claro veya Akdeniz'deki Ferdinandea'yla ilişkilendirilmiş ancak bu teoriler, çalışmalarla desteklenememişti. 

Yeni araştırmayı yürüten ekip Grönland'daki buz çekirdeklerini inceleyerek sülfür miktarının, 1831'de Kuzey Yarımküre'de bir patlama yaşandığına işaret ettiğini buldu.
 

Görsel kaldırıldı.Zavaritski Kalderası muhtemelen 1831'deki patlamadan sonra oluştu (NASA)


Bilim insanları ayrıca kül ve 0,02 milimetreyi aşmayan uzunluktaki volkanik cam parçalarını analiz etti. 

Rusya ve Japonya'daki meslektaşlarıyla işbirliği yapan ekip, örneklerin Simuşir Adası'ndaki Zavaritski Kalderası'ndan alınanlarla eşleştiğini ortaya koydu. 

Dr. Hutchison "Laboratuvarda biri volkandan diğeri buz çekirdeğinden gelen iki kül örneğini analiz ettiğimiz an, gerçek bir eureka anıydı" diyerek ekliyor: 

Rakamların birebir eşleştiğine inanamadım. Daha sonra eşleşmenin gerçek olduğuna kendimi ikna etmek için uzun bir süre Kuril kayıtlarındaki patlamanın tarihini ve boyutunu araştırdım.

Adadaki kalderanın 1700'le 1900 arasında oluştuğu tespit edildi. Bilim insanları bu volkanik çöküntüye 1831'deki olayın yol açtığını düşünüyor. 

Yeni bulgularından önce Zavaritski'de bilinen son patlama MÖ 800'de gerçekleşmişti.

Çalışma, ücra bölgelerdeki yanardağların yakından takip edilmesi gerektiğine de dikkat çekiyor.

Dr. Hutchison, "Bunun gibi çok sayıda yanardağ var ve bu da bir sonraki büyük patlamanın ne zaman veya nerede meydana gelebileceğini tahmin etmenin ne kadar zor olacağını vurguluyor" diyerek ekliyor:

Bilim insanları ve toplum olarak 1831'deki gibi büyük bir patlama gerçekleştiğinde uluslararası yanıtı nasıl koordine edeceğimizi düşünmemiz gerekiyor.

Independent Türkçe, Science Alert, CNN, PNAS