Stratejik Lacat bölgesi, Suriye’nin güneyindeki Hizbullah unsurlarının merkezi haline geldi

Suriye’deki Hizbullah unsurları. (SOHR)
Suriye’deki Hizbullah unsurları. (SOHR)
TT

Stratejik Lacat bölgesi, Suriye’nin güneyindeki Hizbullah unsurlarının merkezi haline geldi

Suriye’deki Hizbullah unsurları. (SOHR)
Suriye’deki Hizbullah unsurları. (SOHR)

Rusya’nın 2018 yılında bölge ülkeleriyle ‘Suriye rejiminin kontrolünü yeniden tesis etmek ve İran’ı, vekillerini ve milislerini uzaklaştırmak’ için yaptığı anlaşmaya rağmen Tahran yönetimi, İvekili Hizbullah aracılığıyla Suriye’nin güney bölgesinde dayanak noktası aramaktan vazgeçmedi.
Lacat, Rusya destekli yerleşim anlaşmasının ortaya koyulmasının ardından Dördüncü Tümen, Hizbullah milisleri ve Suriye güvenlik birimlerinin Suriye’nin güneyinde girdiği ilk bölge olarak kabul ediliyor.
Hizbullah, bölgeye doğrudan ilgi gösteriyor. Yerleşim anlaşmasının uygulanmasından iki ay sonra tuğgeneral rütbesine sahip bir Suriyeli subayın diğer komutanlar ve askeri personel eşliğinde, söz konusu bölge hakkında konuştuğu bir video kaydı ortaya çıktı. Subay sözleriyle, İran ve bölgedeki yandaşlarının projesinin başladığını ‘resmi olarak ilan etmek’ istiyor gibiydi.
Lacat bölgesi stratejik öneme sahip. Bölge, Dera vilayeti ve Süveyda vilayeti arasında ikiye ayrılmış durumda. Dera kırsalı, Süveyda kırsalı ve Şam kırsalında bulunuyor. Badiye (Suriye çölü) bölgesi ve Kalamun’a kadar bir bağlantı olarak kabul ediliyor. Aynı şekilde burası, stratejik askeri konumlandırmaya yardımcı olan mağaralar ve büyük kayalık sığınakların bulunduğu engebeli bir alan. 2018 yılı öncesinde Dera vilayetinin geniş kesimlerindeki ‘Amr Sancakları’ ve ‘Aşiretler Ordusu’ gibi ılımlı muhalif grupların kontrolü altındaydı. ‘Recm el-Bakar’, ‘Tel el-Asfar’ ve ‘Tulul es-Safa’ bölgelerine kadar Süveyda’daki diğer kısım ise, 2014’ten 2018’e kadar terör örgütü DEAŞ’ın kontrolündeydi. Ardından Rusya’nın himayesinde muhalifler ile Suriye rejimi arasında uzlaşma anlaşmasına konu olan ‘Tulul es-Safa’ bölgesinde örgüt geri çekildi.
Lacat bölgesinden muhalif grupların eski bir lideri, Şarku’l Avsat’a şu açıklamada bulundu:
“O günden bu yana bölgedeki İran- Rusya rekabeti patlak verdi. İran, vekili Hizbullah aracılığıyla adam toplama operasyonları başlattı ve halkın bazı köylere dönüşünü engelledi. Lacat’ın Dera ve Süveyda’daki iki bölümünü kontrol etmek, bölgenin stratejik coğrafi koşullarından yararlanacak bir askeri güç oluşturmak amacıyla başta eş-Şomra, el-Modora, eş-Şiyah, Sur ve Huş Hammad olmak üzere 15 köydeki evlerin yüzde 70’ini yıktı.”
Ancak Rusya yoğun halk baskısından sonra yerleşimci gruplara verdiği destekle Lacat bölgesinde ‘Sekizinci Tugay’a bağlı askeri gruplar oluşturdu ve Lacat’ta İran ve Hizbullah projesine baskı uygulayan ve projenin engellenmesine yol açan halkın, köylerine dönüşüne de katkı sağladı. Söz konusu lider, bu konunun Hizbullah’ı ‘mali yardımların yanı sıra geniş yetkiler üstlenme, tutuklanma ve kovuşturmadan korunma karşılığında kendi çıkarlarına hizmet eden yerel işbirlikçiler görevlendirerek ve konuşlandırarak’, bölgeyi açık bir şekilde kontrol etme girişiminden alternatif bir güç politikasına geçmeye ittiğini belirtti. Hizbullah’ın sunduğu teklifler, uyuşturucu ticaretinde çalışan ve maddi çıkar elde edenleri cezbetti. Ayrıca düzenli Suriye güçleri içerisinde bile birçok subay ve üyeyi kendine çekti.
Eski uhalif lider sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu an Lacat bölgesinde Hizbullah’ın aleni bir varlığı mevcut değil. Ancak Musayka, ed-Dora, el-Masmiya ve Huş Hammad köylerinde işbirlikçileri tarafından yönetilen yerel gruplar var. Bünyesindekileri sayıları 70’e ulaşan bu grupların işi uyuşturucu ve silah ticareti. tanıtımı ve kaçakçılığı. Bunun yanı sıra maddi ve otoriter gülerini kullanarak bölge gençliğini cezbetmek. Hatta Lübnan’dan çalıntı araba ticaretinin ve bunları Dera ve Süveyda’da satmasının yanı sıra Lacat’ın kuzeydoğu bölgelerine yakın Tulul es-Safa’da DEAŞ örgütüne silah satmak. Üyeleri çöl bölgesinden Suriye’nin güneyine DEAŞ unsurlarını kaçırmakla suçlanıyor.”
Söz konusu gruplar arasında Dera’nın batı kırsalındaki Harab eş-Şahem köyünde yer alan ‘Ebu Salim el-Halidi Grubu’, Cedal köyünde bulunan ‘Safi el-Halaf Grubu’, Lacat’taki Musayka kasabasında yer alan ‘Mansur Ruveydan Grubu’ yer alıyor.
Aynı kaynağa göre yasa dışı silah, uyuşturucu ve çalıntı araba ticareti yapan bu gurubun üyeleri, Suriye’deki Askeri İstihbarat Birimi için güvenlik kartları taşıyor. Dera’nın kuzeyindeki el-Masmiya kasabasında Hizbullah’a bağlı bir grup ile ilişkilere de sahipler. Ayrıca Fenetilin hapları ve esrar depoları kurdular. Ancak faaliyetlerine ve tehlikeli suiistimallerine karşı mücadele eden yerel grupların varlığı nedeniyle bu depoların yerlerini zaman zaman değiştiriyorlar.



Hamas arabuluculara yanıtını iletti: Geri çekilme haritalarında değişiklikler, esirler ve insani yardımlarla ilgili talepler

Gıda yardımlarını taşıyan Gazzeliler (Reuters)
Gıda yardımlarını taşıyan Gazzeliler (Reuters)
TT

Hamas arabuluculara yanıtını iletti: Geri çekilme haritalarında değişiklikler, esirler ve insani yardımlarla ilgili talepler

Gıda yardımlarını taşıyan Gazzeliler (Reuters)
Gıda yardımlarını taşıyan Gazzeliler (Reuters)

Hamas Hareketi bu sabah, Katar'da iki taraf arasında devam eden dolaylı müzakereler kapsamında, İsrail'in Gazze Şeridi'nde 60 gün süreyle ateşkes önerisine verdiği yanıtı arabuluculara ilettiğini duyurdu.

Hamas’ın Telegram uygulamasındaki kanalından yapılan açıklamada, “Hamas, az önce arabulucu kardeşlere ateşkes önerisine ilişkin yanıtını ve Filistinli grupların yanıtını iletti” denildi.

Müzakereleri yakından takip eden iki Filistinli kaynak dün Fransız Haber Ajansı AFP’ye, Hamas'ın arabuluculara ateşkes önerisine cevabını ilettiğini ve bu cevapta İsrail ile kalıcı ateşkes garantisi içeren değişiklikler bulunduğunu söyledi. Kaynaklardan biri, “Hamas ve direniş grupları bugün arabuluculara, arabulucuların kendilerine sunduğu teklife yanıtlarını iletti ve bu yanıtta kalıcı ateşkesin sağlanması için değişiklikler de yer aldı” dedi.

Kaynak, Hamas'ın yanıtının ‘esas olarak Gazze Şeridi'ne insani yardımların ulaştırılması, İsrail'in Gazze Şeridi'nden askeri çekilme haritası ve savaşın kalıcı olarak durdurulmasının garantisi konularını ele aldığını’ ifade etti. Müzakerelerle ilgili bir Filistinli yetkili ise Hamas'ın yanıtını ‘olumlu’ olarak değerlendirdi. İlk kaynağın sözlerini doğrulayan Filistinli yetkili, Hamas'ın yanıtında ‘İsrail'in çekilme haritalarında değişiklik talebinin yer aldığını’ da belirtti. Yetkili Hamas’ın, ‘İsrail güçlerinin yerleşim bölgelerinden ve Salahaddin Caddesi’nden (Gazze'nin kuzeyini güneyine bağlayan yol) çekilmesini, ancak askeri güçlerin Gazze'nin doğu ve kuzey sınır bölgelerinde en fazla 800 metre derinlikte kalmasını’ talep ettiğini söyledi.

Öte yandan Hamas, her canlı İsrail askeri karşılığında ömür boyu ve ağır hapis cezasına çarptırılmış Filistinli esirlerden serbest bırakılacak olanların sayısının artırılmasını talep etti.

Öte yandan Mısırlı bir kaynak dün, ‘Gazze’de ateşkes anlaşmasının son aşamalarında olduğunu ve birkaç gün içinde açıklanabileceğini’ belirtti. Kaynak, Hamas'ın öneriyi prensipte kabul ettiğini ve yanıt konusunda tartışmaların sürdüğünü de sözlerine ekledi.

Müzakereleri yakından takip eden kaynak, şunları söyledi:

“Ateşkes anlaşması imzalanmak üzere son aşamaya geldi ve taraflar (Hamas ve İsrail) güvenlik haritalarını kabul etti. Geriye sadece anlaşmanın uygulanması ve duyurulması için son teknik prosedürlerin görüşülmesi kaldı.”

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Roma ziyaretinin ardından bölgeye gelecek, anlaşmayı tamamlayacak ve uygulama mekanizmaları, önlemler ve yardımların ulaştırılmasıyla ilgili son aşamaları izleyecek.”

İnsani yardım dosyasının şu anda müzakere masasının en önemli gündem maddesi olduğunu belirten kaynak, İsrail'in güvenilir arabulucular konusunda gösterdiği inatçılığı aşıldıktan sonra, insani yardımların normal yollardan girmesine ilişkin son tartışmaların yapıldığını ve yardım dağıtımlarının bu yollarla yapılması konusunda anlaşmaya varıldığını söyledi. Kaynağa göre Gazze yardım platformu kuruldu ve bölgeler ve giriş noktaları konusunda anlaşmaya varılmak üzere.

Mısırlı kaynak, ABD Başkanı Trump ve onun Ortadoğu Özel Temsilcisi Witkoff’un şu anda ‘anlaşmayı olası ihlallerden korumak’ için çalışan Mısırlı ve Katarlı arabulucularla birlikte anlaşmayı açıklayacaklarını söyledi.

Anlaşmanın yürürlüğe girmesinden sonra ilk aşamalarda, özellikle İsrail tarafından ihlallerin meydana gelebileceğini belirten kaynak, bu duruma karşı Mısırlı ve ABD’li arabulucuların uygulama mekanizmalarını takip edeceklerini ve Katar'ın da anlaşmanın uygulanmaya başlamasıyla birlikte yardımların girişini takip edeceğini söyledi. Kaynak, anlaşmanın uygulanmasının ilk günlerinde İsrail tarafından büyük ihlallerin yaşanabileceğine dair endişeler olduğunu ve bunun önlenmesi için çalışmaların sürdüğünü vurguladı.

Hamas'ın öneriyi prensipte kabul ettiğini ve arabuluculara bildirdiğini, öneri hakkında tartışmaların sürdüğünü ve anlaşmanın birkaç gün içinde, muhtemelen önümüzdeki hafta başında açıklanmasının beklendiğini söyleyen kaynak, anlaşmanın gecikmesi halinde bunun sebebinin anlaşmayı olası ihlallerden korumakla ilgili meselelerden kaynaklı olacağını, ancak İsrail'in anlaşmayı sürdürme konusunda mutabık olduğunu belirtti.