Depremzedeler için "Evim Yuvan Olsun" kampanyası

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen vatandaşların barınma sorununun çözümüne katkı sağlamak üzere "Evim Yuvan Olsun" uygulaması hayata geçirildi.

AA
AA
TT

Depremzedeler için "Evim Yuvan Olsun" kampanyası

AA
AA

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, hayırseverlerin güvenilir bir uygulamayla evlerini bedelsiz olarak ya da indirimli kira bedelleriyle ihtiyaç sahiplerinin kullanımına sunabilecekleri bir sistem devreye alındı.
Ev tahsis etme imkanı olmayan vatandaşlar ise sistem üzerinden nakdi bağış yoluyla depremzedelere barınma desteği verebilecek.
Uygulama üzerinden oluşan konaklama imkanları, depremzedelerin istifadesine sunulacak.
Uygulama kapsamında, boş ya da kullanmadığı evini depremzedeler için en az 3 ay süreyle açanların başvurusu alınacak. Başvurular, evin bulunduğu ilçenin Kaymakamlığı tarafından yerinde incelenecek. Kaymakamlığın uygun bulduğu evler bedelsiz olarak kampanyaya dahil edilecek. Kaymakamlık ile ev sahibi arasında "Ödünç Sözleşmesi" imzalanacak. Belirlenen depremzede aile eve Kaymakamlık tarafından yerleştirilecek.
AFAD hesabında toplanan kira bağışından karşılanacak
Evini piyasa koşullarına göre uygun bir bedelle depremzedelerin kullanımı için 1 yıllığına kiraya vermek isteyenler de bu sisteme başvurabilecek. İstenen kira bedeli, evin gerçek ederinin belirgin bir şekilde altında olacak. Kaymakamlıklar, evin uygunluğunu ve kira bedelinin indirimli olduğunu yerinde teyit edecek. Kaymakamlığın uygun bulduğu bu evler de kampanyaya dahil edilecek. Bu evler için de Kaymakamlık ile ev sahibi arasında "Kira Sözleşmesi" imzalanacak ve depremzedeler yine Kaymakamlık tarafından eve yerleştirilecek. Bu evler için belirlenen kira bedeli, AFAD hesabında toplanan kira bağışlarından karşılanacak.
Depremzede ailelerin kullanımı için eviyle kampanyaya katılamayanlar, bu uygulama üzerinden nakdi kira desteğinde bulunabilecek. Bu destekler, kampanya kapsamında "indirimli olarak kiralanacak" evlerin kira ödemelerinde kullanılacak.
En az 3 aylık taahhüt
Depremzedelere evlerini bedelsiz tahsis etmek isteyenler en az 3 aylık bir taahhüt ile kampanyaya katılabilecek. İsteyen ev sahipleri bu süreyi 12 aya kadar uzatabilecek. Evini indirimli kiraya vermek isteyenlerin ise standart 1 yıl süreyle evlerini açmaları gerekecek.
Kampanya kapsamına dahil edilen evlere yerleştirilecek depremzede aileler AFAD ve İçişleri Bakanlığı birimleri tarafından belirlenecek. Evlere yerleştirme yapılırken engelli, yaşlı, düzenli tedavi gerektiren kronik hastalığı bulunan ve benzeri dezavantajlı bireylerin bulunduğu aileler ile depremde aile fertlerini kaybetmiş çocuklu ailelere öncelik verilecek.
Faturalar kaymakamlık tarafından ödenecek
Kampanya kapsamında depremzedelerin yerleştirildiği evlerin elektrik, su, doğal gaz faturaları, depremzedelerin kaldığı dönem için Kaymakamlık tarafından ödenecek. Bu hususta ev sahibine ilave bir gider doğmaması sağlanacak.
Depremzede ailelerin kullanımları nedeniyle evde veya evdeki eşyalarda bir zarar oluşması ihtimaline karşı Türkiye Sigorta tarafından güvence sunulacak. Depremzedelerin kullanımına bedelsiz veya kiralama yoluyla açılan evler, "Tek Yürek Bina ve Eşya Sigortası" kapsamına alınacak. Sigorta primleri Türkiye Sigorta tarafından karşılanacak.
Türkiye'nin en büyük emlak listeleme platformlarından üçü kampanyaya destek olacak. "emlakjet.com", "hepsiemlak.com", "sahibinden.com" platformları sahip oldukları büyük müşteri havuzlarını bu kampanyaya yönlendirecek. Evini depremzedelere açmak isteyenler, istedikleri bir platformdan başvuru formu doldurarak kampanyaya katılabilecek. Bu platformlarda doldurulan başvuru formları, kurulan entegrasyon ile İçişleri Bakanlığının sistemlerine iletilecek.
Kampanyaya ilişkin detaylı bilgiye "www.evimyuvanolsun.org" internet sitesinden ulaşılabilecek.



Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki durumu "kırılgan ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, ülkesinin güney komşusunun birliğinden yana olduğunu ve Şam'daki yeni yönetimi uluslararası topluma açılmaya teşvik ettiğini söyledi.

Fidan, Türkiye'nin Suriye'ye yaklaşımının, Suriye'ye ilişkin temel kararların Suriyeliler tarafından alınması ilkesine dayandığını belirtti. Hem Suriye hem de Irak'ta "kaygan zemin" ve "kırılgan ve tehlikeli" bir durum olduğunu, Türkiye'nin genel olarak bu durumu ele alma ve iyileştirme kapsayıcılığına dayanan son derece yapıcı bir dış politika izlediğini vurguladı.

Suriye tarafının Türkiye'nin kendileri için neyi temsil ettiğini iyi fark ettiğini vurgulayarak, "Oradaki kardeşlerimizle (yeni Suriye yönetimi) bazı istişarelerde bulunuyoruz ve Suriye bölgesinin birliğine önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
Fidan, dün gece televizyon röportajında ​​konuşuyor (TC Dışişleri Bakanlığı)

Fidan, dün gece 24TV'ye verdiği röportajda, yeni Suriye hükümetinin diğer ülkelerle çıkarlarını ilerletmek için atacağı adımların önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Suriye hükümetinin üçüncü ülkelerle görüşmeler yapmasını, uluslararası topluma yeni Suriye'nin mahiyetini anlatma çabalarının doğal bir adımı olarak gördüğünü ve bunu önemli bulduğu için açıkça teşvik ettiğini ifade etti. Fidan, hedeflediği üçüncü ülkelerin hangileri olduğunu belirtmezken, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara son günlerde ülkesindeki durumu yatıştırmak için İsrail ile dolaylı temaslarda bulunduğunu söyledi. Şara yönetimi, İbrani devletiyle dolaylı temasların yanı sıra Batı ve Arap ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.

Eski rejim döneminde Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, Avrupa Birliği ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini, bölgedeki bazı ülkelerin tutumlarındaki ayrışmanın diyalog ve ikna yoluyla çözülmesi gerektiğini kaydetti.

PKK'nin Suriye'deki varlığına, örneğin Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) öncülüğündeki Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) üzerinden ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Türkiye'de devam eden PKK'yi tasfiye sürecine yönelik izleyeceği yola ilişkin soruya Fidan, "Bizim için önemli olan, Türkiye'yi başından beri etkileyen silahlı terörist unsurların artık bölgede olmamasıdır" dedi.

"PKK kendini feshedip silah bırakmaya karar verirse, bunun Suriye ve Irak'taki varlığını nasıl etkileyeceğini zamanla hep birlikte göreceğiz."

Fidan, "Suriye ve Irak'taki durum istikrarsız ve Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Türkiye içindeki varlığı neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak bu iki ülkenin toprakları hala işgal altında. Onlara adım atmaları gerektiğini söylüyoruz ve topraklarının işgalinden de rahatsız olduklarını kaydediyoruz" diye devam etti.

Görsel kaldırıldı. Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da (AFP)

Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Suriye'deki durum ve ABD'nin çekilme planlarını ele alan telefon görüşmesiyle ilgili olarak Fidan, "ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı mutlak gereklilik değildir" ifadelerini kullandı.

ABD'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadelede müttefik olarak Kürt birliklerine verdiği destek, Ankara ile Washington arasındaki tartışmalı konulardan biri. Türkiye, DEAŞ'a karşı mücadelede Suriye hükümetine destek vermeyi ve binlerce DEAŞ üyesi ve ailelerinin tutulduğu cezaevlerinin güvenliğini SDG yerine sağlamayı teklif etti. Türkiye ayrıca Suriye'de örgütle mücadele etmek için Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan'ın da aralarında yer aldığı beşli bir mekanizma oluşturmak için çalışıyor. 

Fidan, Türk-Amerikan ilişkilerinin mükemmel olması gerektiğini belirterek, Erdoğan ve Trump'ın, eğer sorunlar varsa bunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. Trump yönetiminin, ABD'de yıllardır görülmemiş, klasik Cumhuriyetçi yaklaşımdan daha devrimci, radikal değişimi hedefleyen bir dış politika yaklaşımı benimsediğini kaydetti.

Trump'ın politikalarının Türkiye üzerindeki olası etkilerinin Türkiye tarafından yakından takip edildiğini ve birçok alanda yankılarının neler olabileceğinin görüşüldüğünü belirtti.