Suriye’nin güneyindeki katliamdan kim sorumlu: İran mı DEAŞ mı?

Palmira’da yer mantarı toplayıcılarına düzenlenen saldırıda 68 kişi hayatı kaybetti

Suriye rejim güçleri (Arşiv - Reuters)
Suriye rejim güçleri (Arşiv - Reuters)
TT

Suriye’nin güneyindeki katliamdan kim sorumlu: İran mı DEAŞ mı?

Suriye rejim güçleri (Arşiv - Reuters)
Suriye rejim güçleri (Arşiv - Reuters)

Suriye’nin Tedmur (Palmira) bölgesindeki Amur ve Beni Halid aşiretlerinden el-Suhne katliamının kurbanlarının aileleri olayla ilgili olarak İranlı milisleri suçladı.
Humus’un doğusunda Suriye çölünün ortasında olan Palmira’daki aktivistlerin aktardığına göre, aileler İran milislerinin ‘bazı kurbanları akrabalarının gözü önünde infaz ettiğini’ ve bu katliamın el-Suhne kırsalındaki Merir katliamından 3 günden az bir süre sonra gerçekleştiğini belirtti.
Muhalif el-Suhne el-Hades’in Facebook sayfasında yapılan açıklamada “İran’ın Şii milisleri, Suriye çöl bölgesini kontrol ediyor, orada herhangi bir sivil olmasını istemiyorlar ve artık hiçbir şey üzerinde kontrolü olmayan rejime hesap vermeksizin cinayetler işliyorlar” ifadelerine yer verdi.
El-Suhne el-Hades onlarca cesedin olduğunu gösteren şok edici bir video yayınladı. Ayrıca el-Suhne kırsalındaki ed-Debayyat bölgesinde 17 Şubat’ta silahlı saldırıda öldürülen siviller olduğunu bildirdi.
Tedmur’daki yerel kaynaklar Şarku’l Avsat’a, el-Suhne’nin güney kırsalındaki ed-Debayyat bölgesinde 17 Şubat’ta bölge sakinlerini hedef alan saldırıda bazı sivillerin kayıp olduğunu belirtti.
Kaynaklar, saldırıdan kurtularak bölgeden kaçmayı başaran ve aileleriyle iletişime geçenlerin olduğunu ifade etti. Kaynaklar ayrıca, saldırıda rejim güçlerine bağlı iki askerin öldürüldüğüne dikkat çekti. Söz konu askerlerin Binbaşı Ali Zerka ve Teğmen Samih Avde olduğu belirtildi. Katliamın gerçekleştiği alan tarandıktan sonra hayatını kaybedenlerin cesetleri bulundu, bir kısmı doğrudan başlarından vurularak infaz edilmişti. Bir kamyonun yakılmasının yanı sıra bölgede bulunan kadınlar da esir alındı.
Rejim DEAŞ’ı suçluyor
Suriye rejimi medyası, DEAŞ’ın 17 Şubat’ta bir haftadan kısa bir süre önce gerçekleştirdiği saldırının ikinci kez gerçekleştirdiğini duyurdu. İlk saldırı kapsamında el-Suhne çölünde insanların 11 Şubat’ta yer mantarı toplarken saldırıya uğradığını, 17 kişinin öldüğünü ve diğerlerinin kaybolduğunu bildirmişti. Meydana gelen saldırı ise yaklaşık son bir yılın en ölümcül saldırısı olarak nitelendirdi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), DEAŞ’ın düzenlediği düşünülen saldırıdaki yeni bilançoya göre 68 kişinin öldüğünü belirtti. SOHR Direktörü Rami Abdurrahman AFP’ye yaptığı açıklamada, Humus vilayetinin doğusundaki çölde gerçekleşen son saldırıda toplam 61 sivil ve 7 askerin hayatını kaybettiğini söyledi.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre terör saldırısı, 11 Şubat’ta aynı bölgede meydana gelen ve 16 kişinin hayatını kaybettiği benzer bir saldırıdan birkaç gün sonra gerçekleşti.
SOHR, DEAŞ unsurlarının yılın başından bu yana tanık olunan en kanlı saldırı olduğunu belirtti. Saldırının orta ve hafif silahlı olarak motosikletle yapıldığını ve yer mantarı toplamaya çalışan sivilleri hedef aldığını ifade etti. Rejim güçlerinin kontrol noktasını da hedef alan saldırıda 61 sivil hayatını kaybetti. Bir kısmı ise kaçmayı başardı ancak akıbetleri bilinmiyor.
Ed-Debayyat bölgesi, doğal gaz üretimi için bir saha içeriyor ve içinde İran milislerinin bir mevkisi bulunuyor.
Son saldırıyla birlikte 10 Şubat’tan bu yana Suriye çöllerinde DEAŞ unsurlarının tarafından öldürülen sivil ve askeri personelin sayısı 90’a yükseldi. Sivillerin topladığı çöl mantarı genellikle şubat-nisan ayları arasında toplanıyor ve yüksek fiyatlara satılıyor. Diğer yandan DEAŞ söz konusu saldırıyı üstlendiğini belirten bir açıklamada bulunmadı.
Cuma günkü saldırı, DEAŞ’ın kuzeybatı Suriye’de bir yılı aşkın bir süredir yaptığı en şiddetli saldırı oldu. Bir yıl kadar önce Kürt güçleri tarafından kontrol edilen bir bölgede bir hapishaneye saldırmıştı.
SOHR’a göre bu saldırı, birkaç gün süren şiddetli çatışmaların ardından 268’i örgüt üyesi olmak üzere 373 kişinin ölümüyle sonuçlanmıştı.
DEAŞ, Suriye’deki mevzilerini kaybetmesine ve ABD liderliğindeki aşırılık yanlılarına karşı uluslararası koalisyondan aldığı darbelere rağmen son aylarda kanlı saldırılarını yoğunlaştırdı.



HDK: El-Faşir'de ateşkes için herhangi bir çağrı almadık ve buna uymayacağız

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) mensupları (Arşiv - Telegram)
Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) mensupları (Arşiv - Telegram)
TT

HDK: El-Faşir'de ateşkes için herhangi bir çağrı almadık ve buna uymayacağız

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) mensupları (Arşiv - Telegram)
Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) mensupları (Arşiv - Telegram)

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir’de mahsur kalan ve açlık tehdidi altında olan binlerce sivile yardım ulaştırmak üzere çeşitli uluslararası taraflarca talep edilen insani ateşkes talebiyle ilgili olarak bilgilendirilmediğini açıkladı.

Bu yanıt, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan'ın Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in talebi üzerine kentte bir hafta süreyle insani ateşkesi kabul etmesinden bir gün sonra geldi.

HDK'nin hukuk danışmanı Muhammed el-Muhtar en-Nur, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, güçlerinin el-Faşir veya diğer bölgelerde kısmi veya başka türlü herhangi bir ateşkesi kabul etmeyeceğini söyledi. En-Nur, HDK'nin ilan edilen ateşkes planıyla ilgili olarak söylendiği gibi BM ya da ABD'den herhangi bir resmi bildirim almadığını belirtti. Binlerce sivilin Tavile, Karma ve Cebel Merra bölgelerine gitmesinin ardından el-Faşir şehrinin boşaldığını ve el-Faşir'de bulunanların Sudan ordusuna ve onunla ittifak halindeki silahlı hareketlerin ortak güçlerine mensup savaşçılar olduğunu kaydetti.

fergty
HDK'nin hukuk danışmanı Muhammed el-Muhtar en-Nur (Şarku'l Avsat)

En-Nur, “HDK sadece savaşı durduracak ve Sudan'daki krizi kökten çözecek siyasi bir süreçle bağlantılı kapsamlı bir ateşkesi kabul edecektir” dedi.

Guterres'in çağrısı

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres cuma günü yaptığı açıklamada, el-Faşir kentindeki trajik durumu ele almak üzere insani bir ateşkese varmak için Sudan'daki savaşan taraflarla temas halinde olduğunu söyledi. “Orgeneral Abdulfettah el-Burhan'dan olumlu bir yanıt aldım. Umarım her iki taraf da el-Faşir'de tanık olduğumuz felaketi önlemenin ne kadar önemli olduğunun farkına varır” ifadelerini kullanan Guterres, el-Faşir bölgesinde ‘kitlesel bir yardım dağıtımına hazırlanmak’ amacıyla yardım dağıtımı için önceden üzerinde mutabık kalınması gereken bir ateşkes sağlanması gerektiğini vurguladı.

cdfgthy
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'de insani ateşkes çağrısında bulundu. (AFP)

Son verilere göre el-Faşir yaklaşık yarım milyon vatandaşa ev sahipliği yapıyor. Sudan ordusu ile HDK arasındaki çatışmaların patlak vermesinden bu yana on binlerce insan buradan kaçarak Ebu Şuk, Zemzem ve es-Selam kamplarında kaldı. Şehir ve çevresindeki yerinden edilme kampları, çok sayıda vatandaşın bölgenin kuzeyindeki bölgelere göç etmesine yol açan büyük bir gıda, içme suyu ve sağlık hizmeti sıkıntısı çekiyor. Bölgede faaliyet gösteren yardım kuruluşları, el-Faşir nüfusunun yüzde 70'inden fazlasının insani yardıma ihtiyaç duyduğunu bildirerek, son üç ayda açlık, susuzluk ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği nedeniyle ölümlerin kaydedildiğini belirtti.

ABD'den uyarı

Buna karşılık yerel bir grup olan el-Faşir Direniş Komiteleri Koordinasyonu, birçok uluslararası ve yerel tarafın ilan edilen ateşkesi memnuniyetle karşıladığı bir dönemde HDK'nin saldırılarını arttırdığını, yerleşim bölgelerini ve sivil barınakları hedef aldığını ifade etti. Facebook üzerinden yapılan açıklamada, “Binlerce yerinden edilmiş insanın barındığı yoğun nüfuslu mahalleler ağır topçu bombardımanı altında kaldı. Sivillerin acılarını hafifletmek için yapılan ateşkes çağrılarına açıkça meydan okuyarak dün erken saatlerden bu yana devam eden bombardıman, HDK'nin askeri bir gerçekliği zorla kabul ettirmek için hiçbir uluslararası anlaşmaya uymayacağını göstermektedir” denildi.

ABD'nin BM Daimî Temsilciliği Geçici Maslahatgüzarı Dorothy Shea, cuma günü yapılan BM Güvenlik Konseyi toplantısında Sudan'daki çatışmanın taraflarına insani yardımların ulaştırılması ve malzemelerin ulaşmasını geciktiren bürokratik engellerin kaldırılması için 72 saatlik bir süre verildiğini söyledi. Shea, “Taraflar, Güney Sudan sınırı ve Darfur bölgesi de dahil olmak üzere Sudan içindeki tüm sınır kapılarını açmalıdır” dedi.

dfgthyu
ABD'nin BM Daimî Temsilciliği Geçici Maslahatgüzarı Dorothy Shea (Reuters)

Shea, insani yardım kuruluşlarına taleplerinden itibaren bir hafta içinde vize verilmesini istedi. Ayrıca insani yardımın ulaştırılmasını engelleyenlerin sorumlu tutulması gerektiğini vurguladı. Shea, Sudan'da gerekli incelemeleri sürdürmek üzere uzmanlardan oluşan bir ekibin süratle oluşturulması çağrısında bulundu.

BM Güvenlik Konseyi haziran ayında, bir yıldan uzun bir süredir HDK tarafından kuşatma altında tutulan el-Faşir'deki kuşatmanın kaldırılması yönünde bir karar aldı. Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki HDK ülkenin batı bölgesindeki dört eyaleti kontrol ederken, el-Faşir Sudan ordusu tarafından kontrol edilen son kale konumunda.