Türkiye'den Körfez ülkelerine ocakta 1,4 milyar dolarlık ihracat

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Türkiye'den Körfez ülkelerine ocakta 1,4 milyar dolarlık ihracat

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Türkiye'nin Körfez ülkelerine ihracatı, ocakta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16,1 artarak 1 milyar 431 milyon dolar oldu.
AA muhabirinin Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye'nin ihracatı, geçen ay 2022'nin aynı dönemine kıyasla yüzde 10,4 artarak 19 milyar 375 milyon dolara yükseldi.
Türkiye'nin ocakta Körfez ülkelerine ihracatı ise yüzde 16,1 yükselişle 1 milyar 431 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Geçen ay Irak'a 671,2 milyon dolar, BAE'ye 223,1 milyon dolar, Suudi Arabistan'a 202,8 milyon dolar, İran'a 191,7 milyon dolar, Katar'a 54,9 milyon dolar, Kuveyt'e 45,4 milyon dolar, Umman'a 27,6 milyon dolar ve Bahreyn'e 14,3 milyon dolarlık dış satım yapıldı. Ocak ayı içerisinde Suudi Arabistan, oransal olarak en fazla ihracat artışı sağlanan ülke oldu.
Ocakta Türkiye'den BAE'ye en fazla ihracat gerçekleştiren sektör 31,3 milyon dolar ile mücevher olarak belirlendi.
Bahreyn'e 2,3 milyon dolar ve İran'a 46,8 milyon dolar ile kimyevi maddeler ve mamulleri, Irak'a 164 milyon dolar ile hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri, Katar'a 8,1 milyon dolar ile mobilya, kağıt ve orman ürünleri en fazla ihracat yapan sektörler olarak kayıtlara geçti.
Kuveyt'e 5,7 milyon dolar ile hazır giyim ve konfeksiyon, Suudi Arabistan'a 29,3 milyon dolar ile halı sektörü ve Umman'a 6 milyon dolar ile hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri en fazla ihracatı yaptı.

En fazla ihracat yapan il İstanbul
Körfez ülkelerine ocakta en fazla ihracat gerçekleştiren il İstanbul oldu.
İstanbul, BAE'ye 122 milyon dolar, Bahreyn'e 7,2 milyon dolar, Irak'a 178 milyon dolar, İran'a 112,6 milyon dolar, Katar'a 27 milyon dolar, Kuveyt'e 20,3 milyon dolar, Suudi Arabistan'a 65 milyon dolar ve Umman'a 9,5 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
 



Suudi tahvilleri... Gelişmekte olan piyasaların kalbinde güvenli bir liman

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad (SPA)
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad (SPA)
TT

Suudi tahvilleri... Gelişmekte olan piyasaların kalbinde güvenli bir liman

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad (SPA)
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad (SPA)

Gelişmekte olan ekonomilerdeki borç piyasalarına yönelik temkinli küresel görünümün ortasında Suudi Arabistan, finansal istikrar ve iddialı ekonomik büyüme planlarının bir araya gelmesiyle cazip bir yatırım merkezi olarak ortaya çıkıyor.

Dünyanın en büyük varlık yöneticilerinden biri olan ve 4,6 trilyon dolardan fazla varlığı yöneten State Street Global Advisors'ın Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Yatırım Stratejisi ve Araştırma Başkanı Karine Kheirallah'a göre bu görüşler doğru.

Kheirallah Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, Suudi Arabistan’ın sağlam finansal temellere ve iddialı bir büyüme stratejisine dayanan ‘cazip bir makroekonomik anlatı’ sunduğunu söyledi. Kheirallah, “Dünyadaki pek çok ekonomi yüksek borç yükü ve artan hizmet maliyetleriyle karşı karşıyayken, Suudi Arabistan geçtiğimiz aralık ayı itibariyle yüzde 29,9 gibi nispeten düşük bir borç/gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) oranına sahip” dedi.

Bu mali disiplin, Suudi Arabistan'ın yükselen piyasa devlet tahvili piyasasında istikrarlı ve güvenilir bir ihraççı olarak konumunu güçlendiriyor. Kheirallah, Suudi ekonomisinin önümüzdeki yıllarda yapısal reformlar ve özellikle petrol dışı sektörlerdeki stratejik yatırımlar sayesinde sürdürülebilir bir büyüme yakalamasını bekliyor. Bu büyümenin hızı diğer bazı gelişmekte olan piyasalarla karşılaştırıldığında en hızlısı olmasa da, gelişmiş ekonomileri geride bırakacağı ve Suudi tahvillerini istikrar ve uzun vadeli değer arayan yatırımcılar için tercih edilen bir seçenek haline getireceği açık.

Suudi ekonomisi bu yılın ilk çeyreğinde petrol dışı faaliyetlerdeki yüzde 4,9'luk büyümenin etkisiyle yıllık bazda yüzde 3,4 oranında büyüdü. Bu büyüme yıllık reel GSYİH büyümesine 2,8 puanlık bir katkı sağladı.

Vizyon 2030 bono piyasasını canlandırıyor

Kheirallah, Vizyon 2030'un Suudi Arabistan’ın sabit gelir piyasasını çeşitlendirerek, derinliğini artırarak ve küresel finansal standartlarla uyumlu hale getirerek güçlendirmede önemli bir rol oynadığını söyledi.

Güçlü kredi kalitesi ve gelişmiş küresel derecelendirmeler

Suudi ihraçlarının kredi kalitesine ilişkin olarak Kheirallah, Suudi Arabistan’ın güçlü mali tabanı ve Vizyon 2030'un başarılı bir şekilde uygulanması sayesinde gelişmekte olan piyasalar arasında en istikrarlı ve cazip ülke ihraççılarından biri haline geldiğini vurguladı.

Bu gelişme, Moody's'in Kasım 2024'te Suudi Arabistan'ın notunu A1'e yükseltmesi ve Standard & Poor's'un mart ayında notunu A+'ya yükselterek Krallığı en yüksek yatırım yapılabilir notlar arasına yerleştirmesiyle küresel kredi derecelendirme kuruluşlarının notlarına açıkça yansıdı.

Küresel endekslere dahil olma

Kheirallah, Suudi tahvillerinin başlıca küresel endekslere dahil edilmesinin küresel kurumsal yatırımcılardan gelen talebi önemli ölçüde artırmasını bekliyor. Suudi bonoları JP Morgan gibi endekslere dahil edildiğinde, bu endeksleri takip eden fonlar portföylerinin bir kısmını Suudi Arabistan'a ayırmak zorunda kalıyor ve ‘bu sadece düzenli yatırım akışını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda yatırımcı tabanını emeklilik fonları ve devlet varlık fonları gibi büyük küresel kurumları da kapsayacak şekilde genişletiyor.’

fgthyj

Kheirallah, endekslere dahil edilmenin ‘piyasanın olgunluğunun ve şeffaflığının bir kanıtı’ olduğunu ve Suudi Arabistan'ın Vizyon 2030'un bir parçası olarak finansal piyasalarını geliştirme taahhüdünü yansıttığını belirterek, “Bu da nihayetinde gelecekte likiditenin artmasına ve borçlanma maliyetlerinin düşmesine yol açacaktır” dedi.

İhtiyaç ve sürdürülebilirlik arasında

Kheirallah, borcun GSYİH'ye oranındaki (%29,9) artışla ilgili olarak, bu artışın ekonomiyi çeşitlendirmek ve petrole bağımlılığı azaltmak için projeleri finanse etmeye yönelik stratejik planın bir parçası olduğunu açıkladı.

“Düşük faiz oranları sayesinde borç servis maliyetleri kontrol altında olsa da, faiz oranlarının önemli ölçüde yükselmesi veya yeterli ekonomik büyüme olmadan borç birikiminin devam etmesi durumunda riskler ortaya çıkacaktır” diyen Kheirallah, mali sürdürülebilirliği korumak ve borçlanmaya bağımlılığı en aza indirmek için çeşitlendirme çabalarının devam etmesinin ve petrol dışı gelirlerin artırılmasının önemini vurguladı.

Kheirallah sözlerini Suudi Arabistan'ın yüksek kredi notlarının yatırımcıların Krallığın ekonomik gidişatına olan güvenini yansıttığını, ancak bu notların korunmasının mali disiplinin sürdürülmesini ve hedeflenen yapısal reformların başarısını gerektirdiğini vurgulayarak tamamladı.