David Attenborough, 69 yıllık TV kariyerindeki tek pişmanlığını açıkladı

Ünlü belgeselci, yakında çıkacak filmi sunmak için emekli olup kamusal hayattan çekilme planlarını erteledi.

8 Mayıs 1926'da Britanya'da dünyaya gelen Attenborough, BBC'de uzun yıllar yöneticilik yaptı (AFP)
8 Mayıs 1926'da Britanya'da dünyaya gelen Attenborough, BBC'de uzun yıllar yöneticilik yaptı (AFP)
TT

David Attenborough, 69 yıllık TV kariyerindeki tek pişmanlığını açıkladı

8 Mayıs 1926'da Britanya'da dünyaya gelen Attenborough, BBC'de uzun yıllar yöneticilik yaptı (AFP)
8 Mayıs 1926'da Britanya'da dünyaya gelen Attenborough, BBC'de uzun yıllar yöneticilik yaptı (AFP)

Sör David Attenborough, küresel doğa filmciliği kariyeriyle ilgili tek pişmanlığını paylaştı.
Ünlü belgeselci, bu yıl ilk kez televizyona çıkışının 69. yıldönümünü kutluyor.
Küresel flora ve faunaya ilişkin her zamanki keşiflerinden farklı olarak, Attenborough'un yakında çıkacak dizisi Wild Isles yalnızca Britanya yaban hayatına odaklanacak.
Yeni bir röportajda 96 yaşındaki yayıncı, uluslararası odaklı bir korumacı olarak mirasının nasıl oluştuğuna dair bazı bilgiler verdi.
Attenborough, kariyerinin başlarındayken BBC'nin Bristol'deki Doğa Tarihi Biriminin, Britanya'nın doğasıyla ilgili her türden projeyi ele aldığını ama kendisinin denizaşırı ülkelerdeki yaban hayatına odaklanmaya teşvik edildiğini aktardı.
The Telegraph'a verdiği ve 18 Şubat Cumartesi yayımlanan röportajda, "O zamanlar Bristol'ü bir doğa tarihi merkezi olarak konumlandırmaya çalışan bir arkadaş vardı" dedi.
"Hangi ipleri elinde tutacağını biliyordu ve ben de işlerin doruk noktasına ulaştığını görebiliyordum. Sonunda bir toplantı yaptık ve Britanya doğa tarihine hiç bakmamam konusunda anlaştık.
Bunun yerine Afrika'ya, Güney Amerika'ya vb. gidecektim ve (onlar) Britanya'daki doğal tarihle ilgilenebileceklerdi. Yakın zamana kadar da buna sadık kaldım."
Attenborough, anlaşmaya bağlı kaldığı ve Britanya yaban hayatına daha fazla odaklanmadığı için pişmanlık duyduğunu da sözlerine ekledi.
Ünlü yayıncı, "Pişman olduğum bir şey varsa, ki dürüst olmak gerekirse pek bir şey yok, o da denizaşırı doğa tarihi çalışmalarına bu kadar çok zaman ayırmış olmam" dedi.
Sohbetin başka bir yerinde Attenborough'nun yakın arkadaşlarına ve ailesine Kasım 2021'de Glasgow'da yapılacak Cop26 iklim konferansında konuştuktan sonra emekli olup kamusal hayattan çekilmeyi planladığını söylediği ortaya çıktı.
Öte yandan, Wild Isles'ın anlatıcılığını kabul ettikten sonra Attenborough, belgesel yapımcısı Alastair Fothergill'in kendisine ekranda yer almasının "kesinlikle kritik" olduğunu söylemesi üzerine kamera karşısına geçmeyi de kabul etti.
Aralıkta BBC yapımcısı Mike Gunton, Attenborough'nun anlattığı belgesellerde "büyüleyici şekilde alışılmadık" bir nedenle sona atladığını iddia etmişti.
Wild Isles, ilkbahar başında BBC One ve iPlayer'da yayımlanacak.



Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
TT

Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Florida’dan Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti’nin faaliyetlerine son verdi.  

New York Times (NYT), Trump yönetiminin cumartesi günü gönderdiği bir e-postayla 40 yıllık Radyo Marti’nin faaliyetlerinin sonlandırılacağını duyurduğunu aktarıyor.

ABD’de yaşayan ve 2021’de Küba’da patlak veren protestoları destekleyen Ramon Saul Sanchez, bu haberin radyo çalışanlarının kendisiyle söyleşi yapmayı planladığı sırada geldiğini belirtiyor:

Kafaları çok karışmıştı. Bana ‘İşimize son verildiğini öğrendik. Gitmemiz gerekiyor’ dediler.

Trump, başta Amerika’nın Sesi (VOA) olmak üzere federal hükümet tarafından finanse edilen bazı medya kuruluşlarında bütçe ve personel sayısının azaltılması kararını vermişti.

Kararda, VOA, Özgür Avrupa ve Asya Radyosu’yla Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti'ye ev sahipliği yapan ABD Küresel Medya Ajansı'nın fonksiyonlarının minimum seviyeye çekilmesi yönünde talimatlar yer almıştı.

VOA çalışanları ve bazı medya örgütleri, “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle kararı mahkemeye taşımıştı.

ABD Kongresi’ndeki Küba kökenli üç siyasetçiden biri olan Mario Diaz-Balart, Trump’la görüşerek radyonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep edeceğini belirtiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise “durumun karmaşık ve değişken olduğunu” bildiriyor. Trump’ın atadığı Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Küba kökenli. Cumhuriyetçi liderin Latin Amerika Özel Temsilcisi Mauricio Claver-Carone sınırlı da olsa radyonun faaliyetlerini sürdüreceğini düşündüğünü ifade ediyor.

Radyo, 1983’te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından kurulmuştu. Fidel Castro ve Küba Komünist Partisi karşıtı lobicilik faaliyetleriyle tanınan Küba kökenli iş insanı Jorge Mas Canosa’nın talebiyle hayata geçirilen radyo, Soğuk Savaş’ta adaya sansürsüz yayın yapmayı hedefliyordu.

NYT, Trump’ın bu kararla “Castro kardeşlerin 40 yıldır yapamadığını tek hamlede gerçekleştirdiğini” yazıyor.

Diğer yandan Radyo Marti, Soğuk Savaş'tan kalma modası geçmiş bir yayın kuruluşu olarak da görülüyordu. Radyoyu eleştirenler, Küba’daki komünist yönetim hakkında tek taraflı yayınlar yapıldığına dikkat çekiyor. Radyo, defalarca Kongre raporlarına konu olan yolsuzluk skandallarına da karışmıştı. Kuruluşa bağlı televizyon kanalı TV Marti ise Küba’da o kadar sık engellendi ki adada “Görünmeyen TV” diye adlandırılıyor.

ABD'nin Küba'ya yönelik ambargoları ilk kez 1960'da başlatıldı ve ilerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletildi. Öte yandan ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu kaldırmasına dair karar tasarısı 2012'den bu yana her yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) kabul ediliyor. Fakat bağlayıcılığı bulunmayan BMGK kararı sadece tavsiye niteliği taşıyor ve uluslararası toplumun tutumunu gösteriyor.

Independent Türkçe, New York Times, El Pais