Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Alimi: Husi kabusundan kurtulma arayışımızdan usanmayacağız

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, Münih'teki Uluslararası Güvenlik Konferansı sırasında (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, Münih'teki Uluslararası Güvenlik Konferansı sırasında (SABA)
TT

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Alimi: Husi kabusundan kurtulma arayışımızdan usanmayacağız

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, Münih'teki Uluslararası Güvenlik Konferansı sırasında (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, Münih'teki Uluslararası Güvenlik Konferansı sırasında (SABA)

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, “kabus” olarak nitelendirdiği İran destekli Husi milisleriyle yüzleşmeye devam ettiğini belirterek, barış ve istikrarın tesisinin yanı sıra darbecilerin müzakere masasına oturması için uluslararası topluma daha fazla destek çağrısında bulundu.
Münih'teki Uluslararası Güvenlik Konferansı sırasında bir diyalog oturumunda açıklamalar yapan Alimi, başkanlığını yürüttüğü Başkanlık Konseyi için siyasi desteği harekete geçirerek, ekonomik destek çekmeye çalıştı.
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı, ülkesinin "güvenlik ve istikrarı yeniden sağlamak ve terörist Husi milislerini müzakere masasına getirmek için uluslararası toplumun büyük bir desteğe ihtiyacı olduğunu" vurguladı.
Alimi, Yemen halkının İran rejimi tarafından desteklenen terörist Husi milislerin kabusundan ve yıkıcı projesinden kurtulmak, kapsamlı ve adil bir barış özlemlerini gerçekleştirmek için sergilediği direnişinden usanmayacağını ifade ederek, Güvenlik Konseyi'nin 2216 sayılı kararına atıfta bulundu.
Ayrıca, uluslararası toplumu,  Aden'deki Yemen Merkez Bankası aracılığıyla sürdürülebilir ekonomik ve kalkınma müdahalelerine geçişin desteklenmesi, yardım kuruluşları ve ajanslarına fon pompalanması ve onaylanmış taahhütler dahil olmak üzere Başkanlık Konseyi ve hükümete daha fazla destek sağlamaya çağırdı.
Alimi, İran Devrim Muhafızları’nın desteğiyle Eylül 2014'te ulusal uzlaşmaya karşı çıktığı için Husi milislerinin Yemen'deki deneyimlerinin barış projesi olmadığını açıkladı.
Açıklamasında, Husi milislerinin kontrolü altındaki bölgelerdeki ağır ihlallere ve grubun terör örgütleri hizmetine atıfta bulunan Alimi, terör davalarında onlarca hükümlünün serbest bırakılmasını içeren meşru hükümetin kanıtları ve Ekim 2000’de 17 ABD’li denizciyi öldüren USS Cole saldırısına değindi.
Alimi, “Uluslararası toplum barışçıl, müzakere edilmiş bir çözüm istiyorsa, terör örgütünün aşırılık yanlısı tekfirci ideolojilerini terk etmesi ve en başta kadın ve aktivistlere yönelik baskının durdurulması dahil tüm konuların ele alınmasını içeren kapsamlı bir yoldan gitmeli” ifadelerini kullandı.
Bu bağlamda Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed Avad bin Mubarek dün Belçikalı mevkidaşı Hadja Lahbib ile yaptığı görüşmede, Yemen'de barışı sağlama çabaları, barış sürecinin karşı karşıya olduğu fırsatlar ve zorluklar, güvenlik ve istikrarın yeniden tesis edilmesinde Yemen hükümetini desteklemek için gereken Avrupa ve uluslararası destek ve Husi milislerin kadın ve çocuklara yönelik zulmüne karşı Avrupa’nın alacağı tavrın önemini ele aldı.
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı’nın Münih Güvenlik Konferansı oturumundaki hamleleri, Husi milis lideri Abdulmelik el Husi’nin  kardeşi Hüseyin el Husi’nin ölüm  yıldönümü münasebetiyle ateşkesi bozmak ve her an savaşa geri dönmekle tehdit ettiği bir zamanda geldi.
Yemen'deki mevcut aşamanın bir barış veya sükunet aşaması olduğunu yalanlayan Husi, bunun bir savaş aşaması olduğunu vurguladı. Ayrıca, Umman arabuluculuğu altında gerilimi azaltmanın varlığını kabul etti.
Husi milisler genellikle siyasi, ekonomik ve hatta askeri kazanımlar elde etmek için insani yardım dosyalarına başvurmaya çalışırken, Yemen hükümeti milis kontrolündeki bölgelerdeki nüfusun acısını hafifletecek her adımın atılacağını söylüyor.
Alimi, daha önce Brüksel'de Avrupa Birliği'nin üst düzey yetkilileriyle yaptığı görüşmede, krizin kökleri ve bölgedeki yıkıcı İran projesiyle ilgili tarihsel ve ideolojik uzantıları hakkındaki yanıltıcı anlatıları düzeltmeye dayalı Yemen meselesine ilişkin gelişmiş bir anlayışın önemini vurguladı.
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı, Husi milisler ve İranlı destekçileri üzerinde azami baskı uygulanmadığı sürece Yemen’de sürdürülebilir barışa ulaşmanın zorluğunun altını çizdi.



Filistin Dışişleri Bakanlığı: Yerleşimcilerin idari gözetimine son verme kararı onları suç işlemeye teşvik ediyor

El Halil kentindeki Eski Şehir'de yerleşimcilerin yürüyüşü esnasında güvenlik önlemleri alan İsrail askerleri (WAFA)
El Halil kentindeki Eski Şehir'de yerleşimcilerin yürüyüşü esnasında güvenlik önlemleri alan İsrail askerleri (WAFA)
TT

Filistin Dışişleri Bakanlığı: Yerleşimcilerin idari gözetimine son verme kararı onları suç işlemeye teşvik ediyor

El Halil kentindeki Eski Şehir'de yerleşimcilerin yürüyüşü esnasında güvenlik önlemleri alan İsrail askerleri (WAFA)
El Halil kentindeki Eski Şehir'de yerleşimcilerin yürüyüşü esnasında güvenlik önlemleri alan İsrail askerleri (WAFA)

Filistin Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail'in yerleşimcilerin idari gözetimini iptal etme kararının onları daha fazla suç işlemeye teşvik ettiği ifade edildi.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre Dışişleri Bakanlığı, İsrail Savunma Bakanı'nın ‘Filistinli vatandaşlara karşı suç ve ihlal işleyen yerleşimcilerin idari tutukluluk hallerinin kaldırılmasına yönelik kararını, tutuklananların sayısı çok az olmasına rağmen, ciddi bir endişeyle karşıladıklarını’ bildirdi.

Bakanlık, bu kararın aşırılık yanlısı yerleşimcileri ‘Filistinlilere, topraklarına ve mülklerine karşı terör uygulamaya teşvik ettiğini ve onlara ek bir dokunulmazlık ve koruma hissi verdiğini’ belirtti.

Filistin Dışişleri Bakanlığı, ‘yerleşimci milislerin terörizmini engellemek, devam eden cezasızlıklarına son vermek ve Filistin halkını işgalcilerin tecavüzünden korumak için etkili uluslararası eylem’ çağrısında bulundu.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz dün yaptığı açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria'da Yahudi yerleşimcilere karşı idari gözaltı uygulamasına son verme kararı aldığını duyurdu.

Katz yaptığı açıklamada, ‘Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilerin ciddi Filistinli terör tehditlerine maruz kaldığı ve yerleşimcilere karşı haksız uluslararası yaptırımların uygulandığı bir gerçeklikte, Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilere karşı idari gözaltı kararlarının kullanımını durdurmaya karar verdiğini’ belirtti.

AFP'nin aktardığına göre Katz, “İsrail devletinin yerleşim sakinlerine karşı bu tür tehlikeli bir adım atması uygun değildir” dedi.