Kaddafi dönemi İç Güvenlik Örgütü Başkanı Mansur serbest bırakıldı

Mansur, Nijer’de resmi bir törenle karşılandı

Mansur, Menfi'nin kardeşiyle birlikte Nijer’e gitti (LANA)
Mansur, Menfi'nin kardeşiyle birlikte Nijer’e gitti (LANA)
TT

Kaddafi dönemi İç Güvenlik Örgütü Başkanı Mansur serbest bırakıldı

Mansur, Menfi'nin kardeşiyle birlikte Nijer’e gitti (LANA)
Mansur, Menfi'nin kardeşiyle birlikte Nijer’e gitti (LANA)

Libya’nın devrik lideri Albay Muammer Kaddafi rejiminin bundan 12 yıl önce 2011 yılında düşmesinin yıldönümünden yalnızca iki gün sonra Kaddafi döneminde İç Güvenlik Örgütü Başkanı olarak görev yapan Abdullah Mansur serbest bırakıldı. Mansur, Trablus’taki yetkililerin serbest bırakıldığını duyurmasından sadece birkaç saat sonra Nijer’e gitti.
Mansur, başkent Niamey’e gelişinde Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum adına bir heyet tarafından resmi olarak karşılandı. Mansur, Nijer hükümetine kendisini kabul ettiği ve Nijer’de yaşama hakkı verdiği için teşekkür etti. Yerel basının aktardığına göre Mansur yaptığı açıklamada, “Bana yöneltilen suçlamalardan masumiyetimi kanıtladığı ve aileme döndüğüm için Allah’a şükrediyorum” ifadelerini kullandı. Mitiga Uluslararası Havalimanı'ndan ayrıldığında bazı kişilerin kendisiyle fotoğraf çektirmesine şaşırdığını söyleyen Mansur, bu kişilerin serbest bırakılmasında payı olduğunu kaydetti.
Mansur, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bazıları, haksız yere itham etmeme ve gözaltına alınıp Libya'ya götürülmem için Libya halkının parasının harcanmasına neden oldular.”
Abdulhamid ed-Dibeybe’nin lideri olduğu geçici Ulusal Birlik Hükümeti’ne (UBH) yakınlığıyla bilinen Libya’nın resmi haber ajansı LANA, Mansur’un dün akşam serbest bırakıldıktan sonra Nijer'e gittiğini bildirdi.
Mansur, özel bir uçakla Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi'nin kardeşi Sami el-Menfi ve UBH’nin bazı bakanları eşliğinde başkent Trablus’taki Mitiga Uluslararası Havaalanı’dan ayrıldı. Nijer Cumhurbaşkanı Bazum’un Trablus’taki yetkililerle arabuluculuk yapmasının ardından yıllar önce serbest bırakılması kararı alınan Mansur, Nijer'in başkenti Niamey'e gitti.
Libya Başkanlık Konseyi’nden yapılan kısa açıklamada, Mansur'un ulusal uzlaşı girişimi kapsamında, Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi'nin çabalarıyla serbest bırakıldığı duyurulurken daha fazla detay verilmedi.
Başkanlık Konseyi Sözcüsü Necva Vehibe, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Başkanlık Konseyi'nin Libyalılar arasında güveni artırmak ve uzlaşma ortamı oluşturma çabaları çerçevesinde Mansur'un serbest bırakılması kararının uygulanması için haftalardır çalıştığını söyledi.
Başkanlık Konseyi’nin, uzlaşı girişiminin başarılı olması ve tüm tarafların uzlaşıya katılması için çeşitli düzeylerde çabalarını sürdüreceğini belirten Vehibe, “Başkanlık Konseyi, Libya yargısı tarafından alınan kararların uygulanması için ilk kez müdahalede bulunmuyor” dedi.
Vehibe, pazar akşamı yaptığı açıklamada, Mansur hakkında verilen yargı kararı çerçevesinde serbest bırakıldığını söyleyerek, bunu ‘yargıya olan güvenin güçlendirilmesi’ yolunda bir başka adım olarak değerlendirdi.
Vehibe, Başkanlık Konseyi'nin Libyalılar arasında güvenin artırılması ve herkesin desteklemesiyle başarılı olacak uzlaşı girişiminin olumlu sonuçlanması amacıyla gerekli şartların oluşturulması için iş birliği yapan herkese teşekkür etti.
Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi, dün, Siyasi Mahkumların Koşullarını Takip Komisyonu üyeleriyle bir araya geldi. Komisyon üyeleri, Mansur’un serbest kalmasını, haklarında serbest bırakılma kararı alınan ancak bu kararların uygulanmadığı diğer mahkumların da serbest bırakılmasının bir başlangıcı olarak değerlendirirken Menfi’nin çabalarını takdir ettiler.
Öte yandan Dibeybe, tüm Libyalıları, Libya'daki herkesten ve her yerden adaletsizliği ortadan kaldırmayı amaçladığını söylediği ‘uzlaşı çabalarını’ desteklemeye çağırdı. Dibeybe, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Şubat devrimi sadece adaleti sağlamak ve adaletsizliği ortadan kaldırmak içindi” ifadelerini kullandı. UBH Başbakanı, vatandaşların bir aile olduğunu, ülkenin de onların evi olduğunu söyledi.
Dibeybe, Mansur'un serbest bırakılması için yapılan çabaları karşılıksız bırakmayan Cumhuriyet Savcılığına ve Askeri Savcılığa teşekkür etti.
Diğer taraftan Evlad Süleyman aşiretinin ileri gelenleri, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Başkomutanı Mareşal Halife Hafter'in Mansur'un serbest bırakılmasındaki rolüne övgüde bulundular.
Abdullah Mansur, Kaddafi döneminde çeşitli görevlerde bulundu. Bunlar arasında Kaddafi’nin sekreterliği ve danışmanlığı gibi görevler yer alırken İç Güvenlik Örgütü Başkanlığı ve Libya Radyosu Sorumlusu gibi görevleriyle biliniyor.  Mansur, aynı zamanda şiir ve şarkı sözü yazarlığı ile tanınıyor.



Erbil, maaş krizini uluslararası arenaya taşıyacak

Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Başkanı Mesud Barzani, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'yi Erbil'de kabul etti. (Arşiv - devlet medyası)
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Başkanı Mesud Barzani, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'yi Erbil'de kabul etti. (Arşiv - devlet medyası)
TT

Erbil, maaş krizini uluslararası arenaya taşıyacak

Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Başkanı Mesud Barzani, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'yi Erbil'de kabul etti. (Arşiv - devlet medyası)
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Başkanı Mesud Barzani, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'yi Erbil'de kabul etti. (Arşiv - devlet medyası)

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY), Bağdat'ın Kürt çalışanlardan kestiği maaş krizinin çözümüne müdahil olması için uluslararası topluma resmi bir mektup gönderme kararı aldı. Hükümetten yapılan açıklamada, “Mektup, devlet temsilcilerine konunun anayasal, yasal ve mali boyutlarını açıklayacak ve maaş krizinin çözümü için koordinasyon ve destek çağrısını içerecek” denildi.

Aynı zamanda sivil toplum örgütleri de Erbil'deki Birleşmiş Milletler (BM) temsilcisine bir mektup göndererek ‘sorunun anayasal çerçevede çözülmesi’ çağrısında bulundu.

Irak Parlamentosu ise maaş kesintilerinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Hükümete kararı geri alması ve çalışanlara derhal ödeme yapması çağrısında bulundu.

Ancak eski parlamento başkanı Muhammed el-Halbusi'nin krizi çözmek için önerdiği yol haritası, ‘petrolün çıkarılması, kullanılması ve pazarlanmasının federal hükümetin münhasır yetkisinde olması gerektiğini’ öne sürerek başka bir gerginlik seviyesini tetikledi.