Uluslararası toplumdan Tunus Cumhurbaşkanı’na müzakere baskısı

Tunus Cumhurbaşkanı Said, krizi sona erdirmek amacıyla sendikalarla müzakere yapması için uluslararası toplumdan baskı görüyor

Tunus İşçi Sendikası tarafından geçen hafta sonunda Sfaks’ta düzenlenen protestolardan bir kare (EPA)
Tunus İşçi Sendikası tarafından geçen hafta sonunda Sfaks’ta düzenlenen protestolardan bir kare (EPA)
TT

Uluslararası toplumdan Tunus Cumhurbaşkanı’na müzakere baskısı

Tunus İşçi Sendikası tarafından geçen hafta sonunda Sfaks’ta düzenlenen protestolardan bir kare (EPA)
Tunus İşçi Sendikası tarafından geçen hafta sonunda Sfaks’ta düzenlenen protestolardan bir kare (EPA)

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu, artan krizi sona erdirmek üzere hükümeti sendikalarla diyaloğa girmeye zorlamak amacıyla, hükümetle karşı karşıya gelen Tunus Genel İşçi Sendikası’nı (UGTT) desteklemek için yakın bir tarihte ülkeyi ziyaret etmeye karar verdi. Söz konusu kararın, Tunus’un iç işlerine yabancı müdahale kabul etmemekte ve 2021 Temmuz ayından bu yana önderlik ettiği siyasi çizginin muhalifleri ile hesaplaşma kampanyasına devam etmekte ısrarcı olan Cumhurbaşkanı Kays Said üzerindeki iç ve dış baskıları artırması bekleniyor.
Görünüşe göre Cumhurbaşkanı’nın geçen hafta sonu Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) Genel Sekreteri Esther Lynch’in ülkeye terk etmesini isteme ve Tunus topraklarından ayrılması için sadece 24 saat tanıma kararı, ülkedeki siyasi ve sosyal duruma daha da karmaşık bir hale getirdi. İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Antonio Tajani, Tunus’taki durumu ‘Avrupa’nın harekete geçmesini gerektiren acil ve karmaşık bir durum’ olarak değerlendirdi. Tajani, Tunus meselesinin ‘bir sonraki Dışişleri Konseyi için kesinlikle kilit bir nokta olacağını’ da sözlerine ekledi.
Şarku’l Avsat’ın yerel kaynaklardan edindiği bilgiye göre Tajani Tunus’un durumunun kötüye gideceğini belirtirken, “Giderek artan bir şekilde endişe verici. Sadece İtalya için değil, tüm Avrupa ülkeleri için bir endişe kaynağı olabilir” ifadelerine yer verdi. Ayrıca “Bu sadece İtalya’nın sorunu olamaz, Avrupa’nın müdahale ettiği bir sorun olması gerekiyor” ifadelerini kullandı Bakan Tajani tartışmaya ve çözüm bulmaya hatta bu konuda neler yapılabileceğini görüşmek ve hatta İtalya için büyük endişe kaynağı olan göç akınlarının durdurulmasını ele almak üzere Tunus’a gitmeye hazır olduğunu ifade etti. Zira resmi rakamlar, İtalya’nın 2022’de 32 binden fazla düzensiz göçmen aldığını aralarında yaklaşık 18 bin Tunuslu olduğunu gösterdi.
İtalya tarafının tepkisi, hükümetin Tunus’taki gergin siyasi durumun, özellikle göç teknelerinin çoğunun Tunus kıyılarından yola çıkması nedeniyle, son günlerde sayıları iki bini aşan düzensiz göçmenlerin akışının artması olarak yansıyacağından endişelenmesinden kaynaklandı. Tunus’taki siyasi ve sosyal konulara ilişkin gözlemciler, Tunus’ta olup bitenlere yönelik Avrupalı ​​ve Batılı tutumlarında, kamu ve bireysel özgürlükler ikliminin bozulmasının ve Tunus’ta son dönemde tanınan sendika hakkının kısıtlanmaya devam edilmesinin göz ardı edilmediğine inanıyor.
UGTT Başkanı Nureddin et-Tabubi, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu Genel Sekreter Yardımcısı Owen Tudor ile online bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede, Tunus’taki sendikal ve sosyal koşullar ele alındı. Sendikadan kaynaklara göre, Tudor işçi hareketinin sendikal, sosyal ve ekonomik hakların savunulmasında Tunus Genel İşçi Sendikası ile dayanışma içinde olduğunu belirtirken, dayanışmanın ‘kimsenin dokunamayacağı veya engelleyemeyeceği küresel bir sendikal hak’ olduğunu vurguladı.
UGTT, sendikal hakların uygulanması konusunda Cumhurbaşkanlığı ile aralarındaki sert görüş ayrılıklarının devam etmesinin yanı sıra bazı meşru mesleki taleplerin yerine getirilmesi için anayasal bir hak olarak greve başvurulması kapsamında protesto eylemlerinin düzenlendiğini duyurmuştu. Yüzde 11,4’ü geçmeyen zayıf bir katılım oranına sahne olan milletvekili seçimlerinin sonucunda oluşan yeni Tunus parlamentosunun kurulacağı 4 Mart tarihinde Sendika’nın büyük bir işçi toplanması düzenlemesi bekleniyor.



Gazze: İsrail bombardımanında 16'sı yardım bekleyen onlarca kişi hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze şehri sahiline düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden akrabasının cenazesi başında gözyaşı döken Filistinli bir kadın (AFP)
İsrail'in Gazze şehri sahiline düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden akrabasının cenazesi başında gözyaşı döken Filistinli bir kadın (AFP)
TT

Gazze: İsrail bombardımanında 16'sı yardım bekleyen onlarca kişi hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze şehri sahiline düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden akrabasının cenazesi başında gözyaşı döken Filistinli bir kadın (AFP)
İsrail'in Gazze şehri sahiline düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden akrabasının cenazesi başında gözyaşı döken Filistinli bir kadın (AFP)

Filistin medyası bugün, İsrail'in şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 16'sı yardım bekleyen 44 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail'e ait bir insansız hava aracının (İHA) Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye el-Beled'de bulunan el-Cercir Caddesi'nde bir grup sivili hedef alması sonucu beş Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi de yaralandı. Şarku’l Avsat’ın Filistin Safa Haber Ajansı’ndan aktardığına göre, İsrail'in bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin güneyinde devam eden bombardımanında, Han Yunus şehrinin merkezinde İsrail bombardımanında hayatını kaybeden bir kişi de dâhil olmak üzere yedi şehit verildi.

Haberde, ‘İsrail'in Gazze şehrinin güneydoğusundaki ez-Zeytun mahallesine düzenlediği bombardımanda bir vatandaşın şehit olduğu ve birkaç vatandaşın da yaralandığı’ belirtildi. ‘İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus’a düzenlediği hava saldırısında bir vatandaşın şehit olduğunu ve birkaç kişinin de yaralandığını’ kaydeden ajans, ‘İsrail’in Gazze şehrinin güneyindeki Netzarim Koridoru yakınlarında yardım bekleyenleri hedef alan saldırılarında sekiz vatandaşın şehit olduğunu ve çok sayıda Filistinlinin de yaralandığını’ belirtti.

Ajans, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinin kuzeyinde bulunan yardım dağıtım merkezi yakınlarında işgal güçlerinin açtığı ateş sonucu üç vatandaşın hayatını kaybettiğini belirtirken, İsrail'in Gazze şehrinin kuzeybatı bölgelerini hedef alan bombardımanının ardından bölgede bir cesedin bulunduğunu kaydetti. Haberde ayrıca, “26 yaşında genç bir adam birkaç gün önce Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah katliamında aldığı yaralar nedeniyle şehit oldu” denildi.

zvf
Deyr el-Balah'taki el-Aksa Hastanesi morgu önünde hayatını kaybeden yakınları için göz yaşı döken Filistinliler (AP)

Diğer yandan Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, Şifa Tıp Kompleksi'ndeki diyaliz hizmetinin yakıt yetersizliği nedeniyle askıya alındığını duyurdu.

Bakanlığın Facebook sayfası üzerinden yapılan açıklamada, Şifa Tıp Kompleksi'nin sadece birkaç saatliğine yoğun bakım hizmeti vereceğini duyurduğu belirtilerek, yakıt sağlanamamasının hastanelerdeki tüm hasta ve yaralılar için kesin ölüm anlamına geldiği kaydedildi. Bakanlık, işgalcilerin hastanelere yakıt dağıtma politikasının bir sonucu olarak yakıt eksikliğinin boğucu ve sürekli bir kriz yarattığını ifade etti.

Bakanlık, tüm uluslararası kuruluşlara ve paydaşlara sürece müdahale etmeleri ve tıbbi malzeme sağlamak için çalışarak sağlık sistemini çökmekten korumaları çağrısını yineledi.

İsrailli yetkililer yeni ateşkes görüşmeleri için Washington'a giderken, İsrail'in dün Gazze Şeridi'nde düzenlediği saldırılarda en az 60 kişi hayatını kaybetti.

İsrail işgal güçlerinin 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları sonucunda, ilk belirlemelere göre çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere 56 bin 531 Filistinli hayatını kaybetti, 133 bin 642 kişi de yaralandı.