Türkiye milyonlarca ton deprem enkazını ne yapacak?

Depremin ardından yaşanan yıkım (Reuters)
Depremin ardından yaşanan yıkım (Reuters)
TT

Türkiye milyonlarca ton deprem enkazını ne yapacak?

Depremin ardından yaşanan yıkım (Reuters)
Depremin ardından yaşanan yıkım (Reuters)

6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen deprem felaketinin ardında bıraktığı milyonlarca ton molozun kaldırılmaya başlanmasının ardından, bunların ne yapılacağına ilişkin sorular gündeme geldi.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Fenton, 10 ili vuran depremde yıkılan çok sayıda binadan 210 milyon ton kadar molozun kaldırılması gerekeceğini söyledi.
Fenton dün yaptığı açıklamada, “Bu molozdan kurtulmak için yedi milyon metrekarelik bir alan gerekecek. Önümüzde çok büyük bir görev var” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeniden inşa çabalarını hızlandırma sözü verdi. Ancak uzmanlar, binaların hızlı bir şekilde bitirilmesi için fay hatları yakınında yapılaşmanın önlenmesi, uygun zemin seçimi veya yeni binalarda depreme dayanıklı yapı malzemelerinin kullanılması gibi güvenlik faktörlerinin dikkate alınmaması halinde yeni bir felaket olacağı konusunda uyardı. 
UNDP, Türkiye’de son depremler nedeniyle 1,5 milyon kişinin yerinden edildiğini ve ülkede yaklaşık 500 bin evin yeniden inşa edilmesi gerekeceğini tahmin ediyor ve bu da Türk yetkililer tarafından doğrulanıyor.
Fenton basın açıklamasında, Türk hükümetinin depremde hasar gören binaların yaklaşık yüzde 70’ini denetlediğini, 118 bin binada 412 bin konutun yıkıldığını veya tamamen yıkılacağını bildirdi.
6 Şubat depremlerinin Türkiye tarihinin en büyük doğal afeti olduğunu, hükümetin ilk depremler için arama kurtarma aşamasını Pazar günü sonlandırdığını ve hayatta kalan son kişinin depremden yaklaşık 300 saat sonra enkazdan çıkarıldığını da dile getirdi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ise, enkaz kaldırma sürecine ilişkin şu açıklamayı yaptı;
“Çevreye, şehre zarar vermeyecek şekilde yönetmek üzere 10 ilimize talimatları gönderdik ve bu kapsamda belirlediğimiz enkaz döküm alanlarına bu enkazlar dökülecek. Burada ayrıştırılabilecek tüm malzemeler ayrıştırılarak geri dönüşüme tabi tutulacak ve yine buradaki enkazları, molozları da kuracağımız kompresörlerle birlikte buradan elde edeceğimiz alt temel malzemeleri de yine içme suyu, altyapı, yol yatırımlarında vatandaşımız için kullanacağız.”
Öte yandan, Dünya Sağlık Örgütü (WHO), depremden etkilenenlerin çoğunun birbirine yakın çadır veya konteynırlarda yaşaması ve bazen tuvalet ve temiz suya erişememesi nedeniyle bulaşıcı hastalık salgını riskleri konusunda uyarıda bulunarak, solunum yolu hastalıkları, kolera, hepatit A ve kızamık riskinin artabileceğini vurguladı.



Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki durumu "kırılgan ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, ülkesinin güney komşusunun birliğinden yana olduğunu ve Şam'daki yeni yönetimi uluslararası topluma açılmaya teşvik ettiğini söyledi.

Fidan, Türkiye'nin Suriye'ye yaklaşımının, Suriye'ye ilişkin temel kararların Suriyeliler tarafından alınması ilkesine dayandığını belirtti. Hem Suriye hem de Irak'ta "kaygan zemin" ve "kırılgan ve tehlikeli" bir durum olduğunu, Türkiye'nin genel olarak bu durumu ele alma ve iyileştirme kapsayıcılığına dayanan son derece yapıcı bir dış politika izlediğini vurguladı.

Suriye tarafının Türkiye'nin kendileri için neyi temsil ettiğini iyi fark ettiğini vurgulayarak, "Oradaki kardeşlerimizle (yeni Suriye yönetimi) bazı istişarelerde bulunuyoruz ve Suriye bölgesinin birliğine önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
Fidan, dün gece televizyon röportajında ​​konuşuyor (TC Dışişleri Bakanlığı)

Fidan, dün gece 24TV'ye verdiği röportajda, yeni Suriye hükümetinin diğer ülkelerle çıkarlarını ilerletmek için atacağı adımların önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Suriye hükümetinin üçüncü ülkelerle görüşmeler yapmasını, uluslararası topluma yeni Suriye'nin mahiyetini anlatma çabalarının doğal bir adımı olarak gördüğünü ve bunu önemli bulduğu için açıkça teşvik ettiğini ifade etti. Fidan, hedeflediği üçüncü ülkelerin hangileri olduğunu belirtmezken, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara son günlerde ülkesindeki durumu yatıştırmak için İsrail ile dolaylı temaslarda bulunduğunu söyledi. Şara yönetimi, İbrani devletiyle dolaylı temasların yanı sıra Batı ve Arap ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.

Eski rejim döneminde Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, Avrupa Birliği ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini, bölgedeki bazı ülkelerin tutumlarındaki ayrışmanın diyalog ve ikna yoluyla çözülmesi gerektiğini kaydetti.

PKK'nin Suriye'deki varlığına, örneğin Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) öncülüğündeki Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) üzerinden ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Türkiye'de devam eden PKK'yi tasfiye sürecine yönelik izleyeceği yola ilişkin soruya Fidan, "Bizim için önemli olan, Türkiye'yi başından beri etkileyen silahlı terörist unsurların artık bölgede olmamasıdır" dedi.

"PKK kendini feshedip silah bırakmaya karar verirse, bunun Suriye ve Irak'taki varlığını nasıl etkileyeceğini zamanla hep birlikte göreceğiz."

Fidan, "Suriye ve Irak'taki durum istikrarsız ve Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Türkiye içindeki varlığı neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak bu iki ülkenin toprakları hala işgal altında. Onlara adım atmaları gerektiğini söylüyoruz ve topraklarının işgalinden de rahatsız olduklarını kaydediyoruz" diye devam etti.

Görsel kaldırıldı. Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da (AFP)

Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Suriye'deki durum ve ABD'nin çekilme planlarını ele alan telefon görüşmesiyle ilgili olarak Fidan, "ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı mutlak gereklilik değildir" ifadelerini kullandı.

ABD'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadelede müttefik olarak Kürt birliklerine verdiği destek, Ankara ile Washington arasındaki tartışmalı konulardan biri. Türkiye, DEAŞ'a karşı mücadelede Suriye hükümetine destek vermeyi ve binlerce DEAŞ üyesi ve ailelerinin tutulduğu cezaevlerinin güvenliğini SDG yerine sağlamayı teklif etti. Türkiye ayrıca Suriye'de örgütle mücadele etmek için Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan'ın da aralarında yer aldığı beşli bir mekanizma oluşturmak için çalışıyor. 

Fidan, Türk-Amerikan ilişkilerinin mükemmel olması gerektiğini belirterek, Erdoğan ve Trump'ın, eğer sorunlar varsa bunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. Trump yönetiminin, ABD'de yıllardır görülmemiş, klasik Cumhuriyetçi yaklaşımdan daha devrimci, radikal değişimi hedefleyen bir dış politika yaklaşımı benimsediğini kaydetti.

Trump'ın politikalarının Türkiye üzerindeki olası etkilerinin Türkiye tarafından yakından takip edildiğini ve birçok alanda yankılarının neler olabileceğinin görüşüldüğünü belirtti.