Enerji krizi, Avrupa'yı kömür ve nükleere yöneltti

Enerji krizi nedeniyle AB ülkelerinde kapatılmış olan 26 kömür santrali ünitesi yeniden faal hale getirildi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Enerji krizi, Avrupa'yı kömür ve nükleere yöneltti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Avrupa ülkeleri, Rusya-Ukrayna Savaşı ile yaşanan enerji krizi karşısında geçmişte soğuk baktıkları ve kullanımına son vermeyi planladıkları kömüre ve nükleer enerjiye yöneldi.
Özellikle doğal gaz, petrol ve kömür gibi fosil yakıtlarda Rusya'ya yüksek derecede bağımlı Avrupa ülkeleri, Rusya'nın 24 Şubat 2022'de Ukrayna'da başlattığı savaşla birlikte derin bir enerji krizi yaşamaya başladı.
Savaş sonrası AB ülkelerinin uyguladığı çeşitli yaptırımlar karşısında Rusya'nın doğal gaz akışını kesmesi Avrupa'daki enerji krizini daha da derinleştirdi.
Uzun yıllar kamuoyu baskısı ile enerji arz güvenliğini ikinci sıraya iten ve bunun yerine çevre ve iklim değişikliğini önlemeye yönelik politikalara odaklanan AB ülkeleri, Rusya'dan makul fiyatlı doğal gaz akışının sona ermesi ile tutum değiştirmek zorunda kaldı.

Enerji krizi, Avrupa ülkelerinde kömür ve nükleer karşıtlığını azalmasına neden olarak bu kaynaklara daha fazla odaklanılmasına sebep oldu.
AB ülkelerinin elektrik üretiminde son 30 yıl boyunca düşüş eğilimi gösteren kömürün payı 2020 yılında yüzde 13 seviyelerine kadar gerilemişti. Ayrıca, Avrupa ülkeleri savaş ve enerji krizinin öncesinde kıtadaki 300'ün üzerinde kömür santralinin yaklaşık yarısının kapatılması yönünde planlar hazırlamıştı.
Ancak enerji krizi kömüre talebinin artmasına ve kömürden elektrik üretimin yükselmesine neden oldu.
Böylece, AB ülkelerinin 2022 yılında toplam elektrik üretimlerinde kömürün payı 16'ya tırmandı.
Geçmişte kirli olarak nitelendirilen kömür, geçen yıl AB ülkelerinin elektrik üretiminde gazdan sonra ikinci sırada yer aldı.

- 26 kömür santral ünitesi yeniden çalıştırıldı
Enerji krizi nedeniyle geçen yıl AB ülkelerinde kapatılmış olan 26 kömür santrali ünitesinin yeniden aktive edilmesi ve hazırda bekletilmesi kararları alındı.
Bu santrallerin görece sıcak geçen kış mevsimi nedeniyle tam kapasitede çalıştırılması gerekmedi ancak kömür santralleri acil durumlar için hazırda tutuldu.
Enerji kriziyle mücadele edebilmek ve savaş sonrası Rusya'ya bağımlılığı azaltmak amacıyla Alman hükümeti daha önce kapatacağını açıkladığı kömür santrallerinin kullanımına devam etmeye karar verdi.
Alman hükümeti bazı kömür santrallerini tekrar şebekeye bağlamak için harekete geçti ve kapatılması planlanan bazı santrallerin ömrünü uzattı.
Almanya, 14 termik santral ünitesini yeniden çalıştırırken 3 üniteyi de acil durumlarda faaliyete hazır konuma getirdi.
Fransa, İspanya ve Finlandiya da birer kömür santralini tekrar hizmete soktu. İtalya ise termik santrallerin kapatılmasını erteleme, hizmetten çıkarılan bir santralin de acil durumda tekrar açılmasına yönelik hazırlıklar yaptı.
İngiltere, bazı kömür santrallerinin faaliyet süresini uzattı. Ayrıca ülke 30 yıl sonra ilk kez yeni bir kömür madeni projesine onay verdi.
Avusturya'da faaliyeti durdurulan kömür bir santrali yeniden kullanıma hazır hale getirildi. Yunanistan'da 7 kömür santralinin faaliyet süresi uzatıldı.

- AB elektrik üretiminde ilk sırada nükleer yer alıyor
AB ülkelerinin elektrik üretiminde nükleer santraller geçen yıl ilk sırayı aldı. AB'nin toplam elektrik üretiminin yüzde 22'si nükleer reaktörlerden sağlandı.
Mevcut enerji krizi, AB'nin reaktörleri kapatma ve nükleer enerjiyi aşamalı olarak kaldırma yönündeki planlarını da değiştirdi.
Bazı Avrupa ülkeleri nükleer reaktörlerin kapatılmasını ertelemeye karar verirken, yeni nükleer projeleri de hızlandırma kararı aldı.
Almanya, kışın olası bir enerji sıkıntısına karşı daha önce kapanması planlanan 3 nükleer santralin acil durum rezervi olarak beklemede tutulmasına karar verdi.
İngiltere'de inşa edilmesi planlanan Sizewell C nükleer santraline resmi onay verildi.
Belçika'da ise 2025 yılında kapatılması planlanan 2 nükleer santralin faaliyet süresi 10 yıl uzatıldı.
Avrupa'nın en büyük nükleer kapasitesine sahip olan ve elektriğinin büyük kısmını 56 reaktörden sağlayan Fransa'da, 14 yeni nükleer reaktör inşa etme planını açıklandı.
Ayrıca Fransa, mini modüler nükleer reaktör (SMR) teknolojilerine yatırım yapmaya karar verdi.
Hollanda'da 2 yeni nükleer reaktör yatırımı planlanırken, Polonya da 3 yeni nükleer santral planı üzerinde çalışmalara başladı.
Böylece, enerji krizi karşısında Avrupa ülkeleri arz güvenliğini sağlamak ve elektrik üretiminin devamı sağlamak için kömür santralleri ile nükleer reaktörlerin faaliyet sürelerini uzatmaya ve yeni nükleer santral projeleri hazırlamaya yöneldi.



Elektronik savaş riski, havacılık sektörünü endişelendiriyor

Pilotlar, manuel navigasyon eğitimi alsa bile sahte GPS sinyalleri uçuş sırasında panik yaratabiliyor (Unsplash)
Pilotlar, manuel navigasyon eğitimi alsa bile sahte GPS sinyalleri uçuş sırasında panik yaratabiliyor (Unsplash)
TT

Elektronik savaş riski, havacılık sektörünü endişelendiriyor

Pilotlar, manuel navigasyon eğitimi alsa bile sahte GPS sinyalleri uçuş sırasında panik yaratabiliyor (Unsplash)
Pilotlar, manuel navigasyon eğitimi alsa bile sahte GPS sinyalleri uçuş sırasında panik yaratabiliyor (Unsplash)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), elektronik savaş riskinin havacılık sektörünü endişelendirdiğini yazıyor. 

Haberde, "GPS sahteciliğinin" dünya çapında her gün yapılan yüzlerce uçuşta, pilotlar ve yolcular için yeni riskler oluşturduğuna işaret ediliyor. 

Pilotlar ve havacılık sektörü yetkilileri, Rusya-Ukrayna cephe hattı ve Ortadoğu'daki aktif çatışma bölgelerinden yayılan sahte GPS sinyallerinin, kokpitlerdeki navigasyon ve güvenlik sistemlerinde bazen birkaç dakika bazen de tüm uçuş boyunca arızaya yol açtığını belirtiyor. 

Bu sinyaller, pilotların kokpitte kullandığı saatlerin sıfırlanmasına, navigasyon cihazlarının yanlış alarm vermesine ve uçuş yönlendirmelerinde hata yapılmasına neden olabiliyor.

Pilotlar ve havacılık uzmanları, saldırıların yaklaşık bir yıl önce başladığını belirtiyor. Zürih Uygulamalı Bilimler Üniversitesi'nin SkAI Data Services'la ortak analizine göre, sahte GPS sinyalleri nedeniyle olumsuz etkilenen günlük uçuş sayısı şubatta birkaç düzineyken, ağustosta 1100'ün üstüne çıktı.

Teksas Austin Üniversitesi'nden Todd Humphreys de sahte GPS sinyallerinin sayısının son 6 ayda arttığını söylüyor. Akademisyen, özellikle bu saldırıların Rusya, Ukrayna ve İsrail'deki elektronik savaş vericilerinden geldiğine işaret ediyor. 

Federal Havacılık İdaresi (FAA), ABD'de herhangi bir sahte GPS olayı yaşanmadığını bildiriyor. Fakat uzmanlar, Ekim 2022'de Dallas Fort Worth Uluslararası Havalimanı'ndaki hava trafiğinin aksamasında sahte GPS verilerinin rol oynamış olabileceğini düşünüyor. 

Kimliğinin açıklanmamasını isteyen bir FAA yetkilisi, bazı uçakların rotadan çıktığını ve pilotların iki gün boyunca piste iniş için elektronik navigasyon cihazlarını kullanamadığını belirtiyor. FAA ise kasıtlı müdahale olduğuna dair bir kanıt bulunmadığını, olayın nedenini anlamak için incelemelerin sürdüğünü açıklamıştı. 

Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA) Genel Müdürü Florian Guillermet, sahte GPS sinyallerinin Avrupa'daki bazı havacılık faaliyetlerini aksattığını fakat şimdiye dek ciddi bir tehlike yaşanmadığını söylüyor. Guillermet, risk yaratan durumların her geçen gün arttığına da dikkat çekiyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Inside GNSS