Tunuslu insan hakları örgütleri dün, Cumhurbaşkanı Kays Said’in Sahra altı Afrika ülkelerinden gelen göçmen akışını durdurma çağrısında bulunduğu konuşmasını, ‘ırkçı’ olmak, ‘nefret’ çağrısı yapmak ve ateşe körükle gitmek olarak nitelediler ve kınadılar.
Tunus Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan açıklamaya göre önceki gün akşam saatlerinde Kartaca Sarayı’nda, Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında düzenlenen Ulusal Güvenlik Konseyi’nin toplantısında, Sahra altı Afrika’dan Tunus’a çok sayıda düzensiz göçmenin gelmesine karşı alınması gereken acil önlemlere odaklanıldı. Cumhurbaşkanı Said toplantıda, göçmenlerin ülkeye akınını durdurmak için acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı ve söz konusu kınama da bu ifadelerin ardından geldi.
Göçmenlik dosyasını takip eden en önemli kuruluş olarak kabul edilen Tunus Ekonomik ve Sosyal Haklar Forumu Sözcüsü Ramazan bin Ömer, AFP’ye yaptığı açıklamada söz konusu ifadelerle ilgili “Irkçılık ve nefret dolu bir söylem maalesef. Bu çok tehlikeli bir konu... Bu söylemi kesinlikle kınıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Ömer, Cumhurbaşkanı Said’in göçmen krizini ‘iki hedefi gerçekleştirmek için kullandığını, bunlardan ilkinin iç kamuoyunu gerçek dışı meselelerle oyalayarak dikkati ekonomik ve sosyal meselelerden uzaklaştırmak üzere yeni bir tehlike unsuru yaratmak,. İkinci ise İtalyan makamlarının göçmen akışını kontrol altına almak yönündeki talep ve baskılarına açık ve tam bir boyun eğmek olduğunu belirtti. Ömer konuşmanın ‘büyük hayal kırıklığı ve hoşnutsuzluğa’ yol açtığının altını çizerken, Tunus’ta göçmenlere yönelik kışkırtma kampanyasının yeni olmadığını ancak bu sefer tehlikeli bir hal aldığını ve organize bir şekilde olduğunu kaydetti.
Ömer ayrıca, göçmenlere yönelik hedef alma ve kışkırtma kampanyasının, ‘göçmen imajının profilini çıkarmakla’ başladığını da söyledi. Göçmenlerin damgalanması ile ilgili olarak, daha önce güvenlik sendikalarına bağlı bazı sosyal ağarın göçmenlerin fotoğraflarını yayınlayarak, haklarında şüphe yaratarak ve onları dolandırıcılık ve fuhuş ağlarıyla bağlantılı olmakla suçlayarak, göçmenlerin imajının çarpıtılmasına katkıda bulunduğuna dikkat çekti.
Forumda, şu an göçmenleri hedef alan kampanya hakkında “Genellikle çok sayıda takipçiye sahip sosyal ağ kullanıcılarının katılımını kapsadığı için daha tehlikeli. Ayrıca faşist partiler de bu kampanyaya katıldı ve bazı milletvekilleri desteklerini ifade ettiler” açıklamasında bulunuldu. Ayrıca, ‘göçmenlerin haklarına saygıyı teşvik eden resmi söylem ile tekrarlanan ihlallerin arasında büyük bir boşluk olduğu’ belirtilerek devlet kurumlarının göçmenleri hedef alan ırkçı söylem karşısındaki başarısızlığı da eleştirildi.
Forumda son kışkırtma kampanyasının, yarı resmi onaylı olması nedeniyle çok tehlikeli olmayacağı sonucuna varıldı. Zira göçmenlere karşı kampanya karşı olanları öncülerinin saha faaliyetlerini yarı resmi bir şekilde yürüttükleri ve hatta kendi sayfalarında yayınladıkları fotoğraflarda görüleceği üzere devlet yetkilileriyle her gün görüştükleri bildirildi.
Çoğunluğu Fildişi Sahili, Mali, Kamerun, Gana ve Gine gibi ülkelerden gelen öğrenciler ve yasal olarak oturma izni olanlar da dahil olmak üzere Tunus’ta 21 binden fazla göçmen bulunuyor. Binlerce göçmen Tunus’a akın ediyor. Çoğu, İtalya kıyılarına yapacakları gemi yolculuğunun ücretini ödemek için para biriktirmek için ağır işlerde çalışıyor.
Irkçılık karşıtı Menameti örgütü dün yayınladığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Cumhurbaşkanlığı tarafından, Sahra-altı Afrika’dan gelen Tunus’ta ikamet eden siyahi göçmenlere yönelik nefreti, saldırganlığı ve şiddeti körükleyen çağrıyı büyük bir öfkeyle karşılıyor ve protesto ediyoruz.”
İnsan hakları aktivisti Tunus İnsan Hakları Gözlemevi Başkanı Mustafa Abdulkebir, Cumhurbaşkanı’nın konuşmasına yanıt olarak Facebook sayfasında yaptığı bir paylaşımda şunları söyledi:
“Ne yazık ki hiçbir şekilde Tunus’a yakışmayan bir söylem. Tunus’un uluslararası konumu ve insanlık tarihi bu söylemden çok daha büyüktür. Sizin bu sorunları ve zayıflıkları tespit etmeniz ve göçmenlik yönetim süreci için iyi tanımlanmış bir stratejik plan geliştirmeniz gerekiyordu.”
Cumhurbaşkanı Said’in açıklamaları, 20’den fazla Tunuslu insan hakları örgütünün Sahra altı Afrika’dan gelen göçmenlere yönelik ‘nefret söylemi’ olarak tanımladıkları konuşmaları kınamasından birkaç gün sonra geldi. Sivil toplum kuruluşları Tunuslu yetkililere, sosyal ağlardaki ve bazı medya kuruluşlarının yayınlarındaki nefret söylemi, ayrımcılık ve ırkçılığı ele alma çağrısında bulunmuştu.
Bu bağlamda aşırı sağcı Fransız gazeteci Eric Zemmour, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Mağrip ülkeleri, artan göçle mücadele için alarm vermeye başladı. Biz neyi bekliyoruz?” diye sordu.
İnsan hakları örgütleri, Tunus’ta göçmenlere yönelik ırkçı söyleme tepki gösterdi

Tunus’un başkenti yakınlarında bulunan Aryana’daki pazarda alışveriş yapan Afrikalı göçmen kadınlar. (AFP)
İnsan hakları örgütleri, Tunus’ta göçmenlere yönelik ırkçı söyleme tepki gösterdi

Tunus’un başkenti yakınlarında bulunan Aryana’daki pazarda alışveriş yapan Afrikalı göçmen kadınlar. (AFP)
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة