Orta Asya’da yıkıcı deprem korkusu arttı

 Kazakistan’ın başkenti Astana’da oldukça yoğun bir nüfusa ev sahipliği yapıyor. (Sosyal Paylaşım Siteleri)
Kazakistan’ın başkenti Astana’da oldukça yoğun bir nüfusa ev sahipliği yapıyor. (Sosyal Paylaşım Siteleri)
TT

Orta Asya’da yıkıcı deprem korkusu arttı

 Kazakistan’ın başkenti Astana’da oldukça yoğun bir nüfusa ev sahipliği yapıyor. (Sosyal Paylaşım Siteleri)
Kazakistan’ın başkenti Astana’da oldukça yoğun bir nüfusa ev sahipliği yapıyor. (Sosyal Paylaşım Siteleri)

Almatı’da iki milyon kişi 27 tektonik fay üzerinde yaşıyor. Türkiye ve Suriye’yi vuran yıkıcı deprem, bir gün Kazakistan’ın en büyük şehrinin çökebileceği korkusunu yeniden canlandırdı. Bu korkuları, perşembe sabahı Tacikistan’ın doğusunda Afganistan ve Çin sınırında meydana gelen 6,8 büyüklüğünde depremle iyice arttı.
Etrafı Tien-Şan (Tanrı Dağları) ile kaplı olan Almatı şehir merkezindeki bir binanın yedinci katında yaşayan 40 yaşındaki kadın açıklamasında “Biz tehlikedeyiz. Yeni bir ev arıyorum. En azından deprem anında hayatta kalma şansımı artıracak tek katlı bir eve taşınmak istiyorum” dedi.
Almatı, 19’uncu yüzyılın sonu ve 20’inci yüzyılın başında meydana gelen üç büyük depremle yıkıldı. Şehrin büyük bir kısmının Sovyetler Birliği (SSCB) sınırları içindeyken inşa edildiği biliniyor. Ülkenin en ünlü mimarlarından olan şehir plancısı Almas Ordabayev, şu açıklamada bulundu:
“Depremlerle ilgili standartlar 1930’lu yılların sonundan bu yana epey gelişti. Şu an inşa edilen binalar en yıkıcı depremlere dayanacak şekilde tasarlanmış olsa bile durum eski binalar için tamamen farklı.”
Ordabayev, 1950’li yılların sonlarına kadar inşa edilen ve desteklenmeyen tüm binaların Türkiye’yi vuran depremi aratmayacağına dikkat çekiyor. Tahminlere göre Almatı’daki binaların yüzde 10’u bu kategoriye dahil.
Ancak Ordabayev, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonraki ekonomik ve politik kaos sırasında inşa edilen binalara ne olacağını gerçekten kimsenin bilmediğini belirttiği açıklamasını şöyle sürdürdü:
 “Sadece güçlü bir deprem, 1990’lı yıllarda yolsuzluk ve suç şirketleri tarafından inşa edilen binalara ne olacağını ortaya çıkaracak. Umarım Türkiye’deki deprem yetkililerimiz ve inşaat şirketlerimiz için bir ders olur.”
Tehlike gerçek. Almatı Sismoloji Enstitüsü yetkilisi olan Nursarn Özbekov, AFP’ye verdiği demeçte, Kazakistan’ın güneydoğusunda ve güneyinde yerin sürekli sallandığını söyledi. Özbekov “Kazakistan’da son beş yılda yaklaşık 40 bin deprem kaydedildi ve ortalama her yıl 9 ila 15 deprem halk tarafından hissediliyor” ifadesini kullandı.
Enstitü, dünyanın her hareketini, hatta yılanların, kuşların, tavşanların ve balıkların davranışlarını kapsamlı bir şekilde inceliyor.
Özbekov’un meslektaşı Grigory Koçkarov, Almatı’ya bakan dağlarda bulunan sismik bir izleme istasyonunda çalışıyor. Önünde, dünyanın hareketlerini gerçek zamanlı izleyebildiği ekranlar var. Koçkarov, “Bir deprem olursa hemen ekranda görüyor ve sesli sinyal alıyoruz. Maksimum 10 dakika içinde bilgiyi iletiyoruz” açıklamasında bulundu.
Koçkarov’un çalıştığı bu istasyonda, genellikle kimsenin girmediği 300 metrelik tünele açılan ağır bir kapı bulunuyor. Bu istasyon, dünyanın hareketlerini izleyen çok hassas dev stetoskop ölçüm cihazlarına da ev sahipliği yapıyor.
Koçkarov, cihazların çalışmayı asla bırakmadığını, etraflarında üç bin kilometreye kadar olan titreşimleri algıladığını söyledi. Bazıları 1930’lara kadar uzanan kilometrelerce arşiv kağıtları buna tanıklık ediyor.
Ancak sismografların çoğunun tarihi SSCB dönemine kadar uzanıyor ve yetersiz. Kazak hükümeti konuyu ele almak istediğini duyurdu.
Bir zamanlar SSCB’nin bir parçası olan Orta Asya ülkelerindeki birçok şehrin sakini de yıkıcı bir depremden korkuyor. Topraklarının çoğunda dağların hakim olduğu Kırgızistan’da yetkililer binaların direncini değerlendirme sözü verdi.
Özbekistan’da başkent Taşkent'in büyük bir kısmı 1966’da yıkıldı. Emekli Nureddin İbrahimov, “Yaklaşık 13 yaşındaydım, yıkım Taşkent’in tamamını kapladı. SSCB yetkilileri ölü sayısını gizledi” dedi.
Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat, tahminlere göre 100 bin kişinin ölümüne neden olan bir felaketle, 1948’de yıkıldı. Bir hükümet kaynağı, dünyanın en izole ülkelerinden biri olan Türkmenistan’ın bina yapılarının bütünlüğünü korumak için gerekli önlemleri aldığını bildirdi.
Perşembe günü deprem yaşayan Tacikistan’da, 1911’deki deprem sonucu oluşan Sarez Gölü’nün doğal barajının çökmesi durumunda ülke alanının dörtte birinin tehdit altında olacağı kaydediliyor.



Şahbaz Şerif, Pakistan'ın ‘egemenliğini savunmaya’ hazır olduğunu bildirdi

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif (Arşiv-AFP)
Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif (Arşiv-AFP)
TT

Şahbaz Şerif, Pakistan'ın ‘egemenliğini savunmaya’ hazır olduğunu bildirdi

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif (Arşiv-AFP)
Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif (Arşiv-AFP)

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif bugün yaptığı açıklamada, Keşmir'in Hindistan kontrolündeki Pahalgam bölgesinde 26 kişinin ölümüne neden olan ve Yeni Delhi'nin İslamabad'ı suçladığı saldırıya ilişkin ‘tarafsız’ bir soruşturma yürütülmesine hazır olduklarını bildirdi.

Şerif, Abbottabad'daki bir askeri akademide düzenlenen törende yaptığı konuşmada, “Pakistan, tarafsız, şeffaf ve güvenilir her türlü soruşturmaya katılmaya açıktır” dedi.

Hindistan ile yaşanan gerginlik karşısında ülkesinin ‘birlik içinde’ olduğunu belirten Şerif, Pakistan'ın ‘egemenliğini savunmaya’ hazır olduğunu vurguladı.

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'in destekçileri Karaçi'de gösteri düzenledi. (AFP)Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'in destekçileri Karaçi'de gösteri düzenledi. (AFP)

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Şerif, “250 milyonluk bu ulus birlik içindedir, yiğit silahlı kuvvetlerinin arkasındadır ve bu vatanın her karış toprağını korumaya hazırdır” diyerek, Hindistan'ın İndus Nehri boyunca su kaynaklarını tehlikeye atmaya yönelik herhangi bir girişimine ‘çok sert’ şekilde karşılık verme tehdidinde bulundu.

Diğer yandan Hindistan ordusu, askerlerinin gece boyunca Pakistan güçleriyle ufak çaplı çatışmalara girdiğini ve Keşmir'deki Kontrol Hattı boyunca birkaç Pakistan mevzisinden hafif silah ateşi geldiğini açıkladı.

“Hint kuvvetleri hafif silahlarla uygun bir şekilde karşılık verdi” denilen açıklamada, herhangi bir can kaybı olmadığı da belirtildi.

Keşmir'in Srinagar kentindeki Dal Gölü'nde turistleri taşıyan tekneleri koruyan Hint askerleri (AP)Keşmir'in Srinagar kentindeki Dal Gölü'nde turistleri taşıyan tekneleri koruyan Hint askerleri (AP)

Birleşmiş Milletler (BM), Hindistan ve Pakistan'ı ‘azami itidal’ göstermeye çağırdı.

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, Hindistan ve Pakistan'ın ‘aralarındaki sorunu öyle ya da böyle çözeceklerini’ söyledi.

İki ülke arasındaki sınır, Hindistan ve Pakistan 1947'de bağımsızlıklarını kazandıklarında çizilmişti. İki ülke daha sonra Keşmir'i paylaştı. Her iki ülke de halen bölge üzerinde egemenlik iddiasında bulunuyor.

Keşmir'deki isyancılar 1989'dan bu yana bağımsızlık ya da bölgenin Pakistan'a ilhakı için mücadele ediyor. Yeni Delhi uzun zamandır İslamabad'ı isyancıları desteklemekle suçluyor. Pakistan ise bunu reddediyor ve sadece Keşmir halkının kendi kaderini tayin etme mücadelesini desteklediğini söylüyor.

Pahalgam saldırısının sorumluluğunu kimse üstlenmemiş olsa da Hindistan polisi, ikisi Pakistan vatandaşı olmak üzere üç şüphelinin robot resimlerini yayınladı ve bu kişileri Pakistan merkezli radikal örgüt Leşker-i Tayyibe üyesi olarak tanımladı. Örgütün, Kasım 2008'de Hindistan'ın Mumbai kentinde 166 kişinin ölümüne yol açan saldırıları gerçekleştirdiğinden şüpheleniliyor.

Hindistan polisi ayrıca, şüphelilerin tutuklanmasını sağlayacak bilgi için iki milyon rupi (20 bin eurodan fazla) ödül vereceğini açıkladı.

Hindistan ordusu dün saldırganların ailelerine ait olduğu söylenen iki evi patlayıcılarla imha etti. Pakistan Senatosu ise Hindistan'ın ‘temelsiz’ suçlamalarını reddeden ve Pakistan'ın ‘kendini savunmaya hazır olduğu’ uyarısı içeren bir kararı oybirliğiyle kabul etti.