Rusya, Çin’in Ukrayna’ya yönelik barış planına neden henüz yanıt vermedi?

Rusya ve Çin Devlet Başkanları geçen yıl Pekin’de düzenlenen bir zirvede (AP)
Rusya ve Çin Devlet Başkanları geçen yıl Pekin’de düzenlenen bir zirvede (AP)
TT

Rusya, Çin’in Ukrayna’ya yönelik barış planına neden henüz yanıt vermedi?

Rusya ve Çin Devlet Başkanları geçen yıl Pekin’de düzenlenen bir zirvede (AP)
Rusya ve Çin Devlet Başkanları geçen yıl Pekin’de düzenlenen bir zirvede (AP)

Son dönemde Moskova ve Pekin arasındaki iletişimin yoğunlaştığı bir dönemde, Çin’in Ukrayna savaşının birinci yılında barış görüşmeleri çağrısı yapan girişimi karşısında, Rusya henüz resmi bir açıklama yapmadı.
Bu da, Çin’in Kremlin’i söz konusu belgenin içeriği konusunda önceden bilgilendirdiğine dair iddialara neden oldu.
Resmi bir açıklamanın yokluğunda, Rus devlet medyası, Çin girişiminin 12 maddesini herhangi bir yorum yapmadan veya siyasi uzmanlardan görüş almadan aktardı.
Bununla birlikte, devlet televizyonunda yer alan az sayıdaki yorumlarda, Çin’in bu konudaki rolünü geliştirmenin önemi vurgulandı.
Bununla birlikte, teklifin Rus çekinceleriyle karşılaması beklenen maddeler içerdiği ve bunun da resmi açıklama yapılmamasının arkasındaki sebep olabileceği düşünüldü.
Uzmanlara göre, Moskova’nın Pekin tarafından yayınlanan herhangi bir girişimin hoş karşılandığını duyurması bekleniyor.
Ancak aynı zamanda, önerilen fikirlerde Çin’in Rusya’nın Ukrayna’nın bazı bölgelerini ilhak etme konusundaki pozisyonuna ve son dönemde Rusya’nın vurguladığı ‘yeni gerçeklik’ doğrultusunda herhangi bir barış girişimine başlama ihtiyacına yer verilmedi.
Bu, Çin girişiminin Moskova’nın bu konudaki isteklerine tam olarak yanıt vermediği anlamına geliyor.
Çünkü Çin’in önerisinde, “Tüm ülkelerin egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü kati surette korunmalı. Tüm ülkeler, büyüklüklerine, güçlerine veya servetlerine bakılmaksızın eşittir” denildi.
Ayrıca, uluslararası hukuku eşit olarak uygulamaya ve çifte standart uygulamaktan kaçınmaya da dikkat çekildi.
Bu maddeler Kremlin için çok uygun olmayabilir, çünkü Moskova’nın gelecekteki herhangi bir müzakerenin masasına ‘yeni gerçekliği’ dayatma isteğini ihlal edecek diye yorumlanabilir.
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi kısa bir süre önce Moskova’yı ziyaret ettiği için, Çin’in barış girişiminin zamanlaması çok dikkat çekti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Wang Yi ile toplantısı sırasında iki ülke arasındaki ilişkilerin ‘yeni ufuklara’ ulaştığını onayladı. Ayrıca Çinli mevkidaşı Şi Cinping’in Moskova’yı ziyaret etmesini beklediğini ifade etti.
Bu ziyaret, beklenen Çin adımlarının Moskova ile önceden koordine edilmesini sağladı.
Öte yandan Batı, Moskova’nın Washington ve Pekin arasındaki boşluğu genişletme girişimine dayanarak, Çin’in önerilerinin fizibilitesini sorguladı.
Çin’in girişimini sorgulayan Atlantik ittifakının yorumlarından sonra, Alman liderlerinin ifadeleriyle de, Çin’in savaşta yapıcı bir rol oynama yeteneği hakkında sorular ortaya atıldı.
Beyaz Saray, dün ABD’nin Rusya’ya yeni büyük ölçekli yaptırımlar uygulayacağını ve yeni paketin Putin’i etkileyecek hayati sektörleri hedefleyeceğini duyurdu.
İngiliz Dışişleri Bakanlığı ise, Rusya’ya yönelik yaptırım listesinin genişletildiğini açıkladı.
Bakanlığın açıklamasına göre, Rus enerji şirketi Rosatom’un üst düzey yöneticileri, iki savunma şirketi ve dört Rus bankası da dahil olmak üzere 92 kişi ve kuruma yeni yaptırımlar getirildi.
Yeni Zelanda ve Avustralya da, bugün Rusya merkezli şirketleri, bir grup politikacıyı, askeri ve iş insanlarını içeren yeni bir yaptırım paketi açıkladı.
Yeni Zelanda’nın yaptırım listesi, Rusya Merkez Seçim Komitesi üyeleri ve askeri oluşumların bazı liderlerinin yanı sıra Ukrayna çatışmasında aktif rol oynayan ordu ve ailelerinin üyelerini içerdi.
Avustralya, Moskova Ortodoks Kilisesi Patriği Krill, Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Alexei Overchuk, Victoria Abramchenko, Tatiana Golikova ve Denis Manturov da dahil 90 kişi ve 40 kuruluşa yönelik yaptırım uyguladı.
Rusya’dan ise, Çin girişimi tarafından önerilen sakinlikle pek örtüşmeyen tutumlar ortaya çıktı.
Savaşın yıldönümünde konuşan Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev Telegram kanalında yaptığı açıklamada şunları söyledi;
“Zafer elde edilecek. Yıllarca süren soykırım ve bombalamalara maruz kalan vatandaşlarımızı koruyarak topraklarımızı geri alacağız.”
Ancak bunun yeterli olmadığını ve Rusya’nın daha sonra ‘görevi tamamlaması’ gerektiğini vurgulayan Medvedev, “Çünkü Rusya’nın başlıca düşmanlarının amaçları açıktır: Rusya’yı olabildiğince zayıflatmak ve kuvvetlerini uzun süre tüketmek. Bu nedenle, çatışmayı bitirmekle ilgilenmiyorlar. Ama er ya da geç ve tarihsel yasalara göre bunu yapacaklar. Elbette, gelecekteki anlaşma, gerçek sınırlarla ilgili temel anlaşmalar veya Avrupa’da güvenliği garanti eden yeni bir Helsinki Paktı olmadan yapılacak” dedi.



Hong Kong'da tartışma yaratan öneri: "Yönetimin karalanması yasaklansın"

Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)
Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)
TT

Hong Kong'da tartışma yaratan öneri: "Yönetimin karalanması yasaklansın"

Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)
Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)

Shweta Sharma Muhabir 

Hong Kong'un yasama meclisi, milletvekillerinin yönetimi "karalamasını" yasaklayacak ve Pekin'in kent üzerindeki genel kontrolüne "samimi destek" verilmesini zorunlu kılacak bir dizi yeni etik kural teklif etti.

Sadakati sağlamayı amaçlayan kurallar, bunların ihlali durumunda uzaklaştırmalar ve maaş kesintilerini de içeren 5 aşamalı bir ceza sistemi öngörüyor.

Hong Kong Yasama Konseyi'ne (LegCo) bu hafta sunulan yeni etik kuralların, Meclis Komitesi tarafından incelendikten sonra bir sonraki yasama döneminin başında yürürlüğe girmesi bekleniyor.

Belgeye göre milletvekillerinin görevlerini yerine getirirken "Baş Yönetici'ye" ve Özel İdari Bölge (ÖİB) yönetimine "samimi destek" vermeleri ve yapıcı bir tutum sergilemeleri gerekiyor.

Metinde "Baş Yönetici'nin ve ÖİB yönetiminin görevlerindeki güvenilirliğini kasten karalamamalı; yürütmenin liderliğindeki yönetimin etkinliğini isteyerek zayıflatmamalı ya da baltalamamalılar" diye ekleniyor.

Ayrıca yalnızca Pekin'e ve Çin Komünist Partisi'ne (ÇKP) sadık kişilerin Hong Kong'da kamu görevi üstlenebileceği yönündeki emirlere atıfta bulunarak "Hong Kong'u vatanseverlerin yönetmesi" ilkesinin kapsamlı bir şekilde hayata geçirilmesi çağrısında bulunuyor.

Hong Kong Free Press'e göre LegCo Başkanı Andrew Leung, kuralların milletvekillerinin konuşmasını engellemeyeceğini söyledi ancak "kırmızı çizgiyi aşmamaları" gerektiğine dair onları uyardı.

LegCo yeni kuralları uygulamak için Üyelerin Menfaatleri Komitesi'nin rolünü genişleterek adını "Yasama Konseyi Denetleme Komitesi" olarak değiştirmeyi önerdi.

Yeniden yapılandırılan bu organ, milletvekilleri hakkındaki şikayetleri soruşturma ve disiplin cezaları uygulama yetkisine sahip olacak.

Gözlemciler bu etik kuralların, 2020'de çıkarılan ulusal güvenlik yasasından bu yana siyasi muhalefet üzerindeki denetimi sıkılaştırmak ve yalnızca Pekin yanlısı "vatanseverlerin" Hong Kong'u yönetmesini sağlamak amacıyla yürütülen daha geniş kapsamlı bir baskının parçası olduğunu belirtiyor.

Çin anakarasına sınır dışı edilmeleri öngören bir yasa tasarısına tepki olarak 2019'da patlak veren hükümet karşıtı kitlesel protestoların aylarca sürmesinin ardından Pekin, Haziran 2020'de ulusal güvenlik yasasını yürürlüğe koyarak muhalefeti etkin bir şekilde susturdu.

O zamandan beri, önde gelen birçok aktivist ya yargılanıyor ya hapse atılıyor, demokrasi yanlısı medya kuruluşları kapatılıyor ve sivil toplum örgütleri dağılıyor veya faaliyetlerini gizlice sürdüyor.

Mart 2021'de Pekin, Hong Kong'u yalnızca "vatanseverlerin" yönetebilmesini sağlamayı amaçlayan bir yasa çıkardı.

Bu reformla yasama meclisindeki demokratik temsil azaldı, seçimlere daha sıkı denetim geldi ve adayları değerlendirmek için Pekin yanlısı bir inceleme komitesi kuruldu.

Hong Kong yönetimi bu değişikliğin kentin istikrarını ve refahını koruyacağını iddia etse de demokrasi yanlısı adayların seçime girmesini fiilen engellediği için uluslararası kamuoyundan geniş çapta eleştiriye maruz kaldı.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/asia