عربي English Türkçe اردو فارسى
Logo
Son Haberler
YAŞAM

Warner Bros: Yeni Yüzüklerin Efendisi filmleri geliyor

Stüdyo yöneticileri, "J.R.R. Tolkien'in hayal ettiği uçsuz bucaksız, karmaşık ve göz kamaştırıcı evrenin büyük bir kısmı sinemada işlenmedi" diyor.

Ian McKellen ve Elijah Wood, Yüzük Kardeşliği'nde (Pierre Vinet/New Line/Saul Zaent)
Ian McKellen ve Elijah Wood, Yüzük Kardeşliği'nde (Pierre Vinet/New Line/Saul Zaent)
TT
TT

Warner Bros: Yeni Yüzüklerin Efendisi filmleri geliyor

Ian McKellen ve Elijah Wood, Yüzük Kardeşliği'nde (Pierre Vinet/New Line/Saul Zaent)
Ian McKellen ve Elijah Wood, Yüzük Kardeşliği'nde (Pierre Vinet/New Line/Saul Zaent)

Warner Bros. Discovery CEO'su David Zaslav, perşembe günü (23 Şubat) yaptığı açıklamada "birden fazla" yeni Yüzüklerin Efendisi (The Lord of the Rings) filmi için anlaşma sağlandığını duyurdu.
Raporlama döneminin mali sonuçlarının konuşulduğu bir toplantıda Zaslav, yeni stüdyo liderleri Mike De Luca ve Pam Abdy'nin, J.R.R. Tolkien'in ünlü üçlemesinden esinlenen daha çok film yapmak üzere Orta Dünya'ya döneceğini söyledi.
Projeler, Peter Jackson'ın 2000'lerin başında 3 milyar dolar hasılat elde eden üçlemesinin yapımcılığını üstlenen, Warner Bros.'un stüdyosu New Line Cinema aracılığıyla geliştirilecek.
Amazon, Tolkien'in eserlerinin televizyon haklarına sahipken İsveçli şirket Embracer Group 2022'de, Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit filmlerinin, oyunlarının, ürünlerinin, tema parklarının ve canlı prodüksiyonlarının haklarını satın aldı.
Embracer Freemode'un CEO'su Lee Guinchard, "Kısa süre önce Middle-earth Enterprises'ı satın almamızın ardından, New Line Cinema ve Warner Bros. Pictures'la birlikte bu yeni yolculuğa çıkarak J.R.R. Tolkien'in eşsiz dünyasını yeni ve heyecan verici yollarla beyazperdeye geri getirmekten heyecan duyuyoruz. Bu eserlerin ne kadar değerli olduğunun farkındayız ve New Line Cinema ve Warner Bros. Pictures'daki ortaklarımızla birlikte çalışarak geçmişi onurlandırmayı, geleceğe bakmayı ve kaliteyle üretim değerlerine en güçlü seviyede bağlı kalmayı planlıyoruz" dedi.
De Luca ve Abdy ayrı bir açıklamada, Jackson'ın ilk üçlemede anlattığı hikayelerden kopulacağının sinyallerini verdi.
İkili, "20 yıl önce New Line, Yüzüklerin Efendisi'nin inanılmaz hikayelerini, karakterlerini ve dünyasını beyazperdeye taşırken eşi benzeri görülmemiş bir inanç sergiledi. Sonuç, nesiller boyu hayranların benimsediği, dönüm noktası niteliğinde bir film serisi oldu. Ancak iki üçlemede sevgiyle bir araya getirilen tüm kapsam ve ayrıntılara rağmen J.R.R. Tolkien'in hayal ettiği uçsuz bucaksız, karmaşık ve göz kamaştırıcı evrenin büyük bir kısmı sinemada işlenmedi. Hayranlarımızı Orta Dünya'nın sinematik dünyasının derinliklerine davet etme fırsatı bizim için bir onur ve bu macerada Middle-earth Enterprises ve Embracer'la ortak olmaktan heyecan duyuyoruz" dedi.
Hayranların beyazperdede ne zaman bir şeyler görebileceği henüz belli değil.
Kral Theoden'i canlandıran yıldız Bernard Hill, yakın zamanda Amazon'un Güç Yüzükleri (The Rings of Power) dizisini yerden yere vurarak Jackson'ın üçlemesinin gelecekteki Tolkien uyarlamalarına "tamamen" son vermiş olması gerektiğini söylemişti.

Daha fazlasını oku

 
 
YAŞAM

Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT
TT

Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Araştırmacılar, otizmin 4 alt tipini keşfederek bu genetik durumun altında yatan biyolojiyi anlamaya yönelik "dönüştürücü bir adım" attı.

Princeton Üniversitesi ve Simons Vakfı'ndan bilim insanları, otizm kohort çalışması SPARK'taki 5 bin çocuğun verilerini analiz ederek bireyleri özellik kombinasyonlarına göre gruplandırdı.

Araştırmacılar belirli özelliklerle ilgili genetik bağlantılar aramak yerine, sosyal etkileşimlerden tekrarlayan davranışlara ve gelişimsel kilometre taşlarına kadar 230'dan fazla özelliği her bir kişide değerlendirdi.

Bu analiz sayesinde otizmin farklı genetik varyasyon modellerine sahip 4 alt tipini tanımlamayı başardılar.

Flatiron Enstitüsü'nde yardımcı araştırmacı bilim insanı ve çalışmanın ortak başyazarı Natalie Sauerwald, "Otizmin tek bir biyolojik hikayesi değil, birden fazla farklı anlatısı olduğunu görüyoruz" diyor.

Bu, geçmişteki genetik çalışmaların neden genellikle yetersiz kaldığını açıklamaya katkı sağlıyor; aslında birbirine karışmış birden fazla farklı bulmacaya baktığımızı fark etmeden bir yapbozu çözmeye çalışıyorduk. Bireyleri ilk başta alt tiplere ayırana kadar resmin tamamını, genetik örüntüleri göremedik.

Bu 4 alt tip Sosyal ve Davranışsal Zorluklar, Gelişimsel Gecikmeyle Birlikte Karma OSB (Otizm Spektrum Bozukluğu), Orta Derecede Zorluklar ve Geniş Çaplı Etkilenme olarak belirlendi.

İlk tip, otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda gelişimsel kilometre taşlarına ulaşan fakat genellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, anksiyete veya depresyon gibi eşlik eden sorunlar yaşayan çocukları kapsıyor.

İkinci tipte gelişimsel kilometre taşlarına ulaşmada gecikme görülürken eşlik eden rahatsızlıklara dair herhangi bir belirtiye rastlanmıyor.

Üçüncü tip olan Orta Derecede Zorluklar'da otizmle ilgili temel davranışlar olsa da diğer gruplar kadar güçlü değil. Otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda kilometre taşlarına ulaşıyor ve eşlik eden rahatsızlıklar görülmüyor.

4. tipte en uç ve geniş kapsamlı zorluklar yaşanıyor.

Katılımcıların yüzde 37'sinin yer aldığı birinci ve yüzde 34'ünün bulunduğu üçüncü tip en yaygın gruplar. Yüzde 19'unu içeren ikinci ve yüzde 10'unun olduğu 4. tiplerse en nadir olanlar. 

Bulgular, genetik farklılıkların "yüzeyde benzeyen klinik görünümlerin ardındaki farklı mekanizmalara işaret ettiğini" vurguluyor.

Örneğin hem Geniş Çaplı Etkilenme hem de Karma OSB gruplarındaki çocuklar gelişimsel gecikme ve zihinsel engellilik gibi bazı önemli özellikleri paylaşıyor. Ancak ilk grupta, ebeveynlerden geçmeyen de novo mutasyonların en yüksek oranı görülürken, ikinci grubun nadir kalıtsal genetik varyantları taşıma olasılığı daha fazla.

Bulgular otizmin sadece 4 alt tipi olduğu anlamına gelmiyor; en az 4 tane bulunduğunu ve bunların hem klinik seviyede hem de genom düzeyinde araştırmalar için anlamlı olduğunu gösteren veri odaklı bir çerçevenin keşfedilmesini sağlıyor.

Otizmle mücadele eden ailelerin, çocuklarının hangi otizm alt tipine sahip olduğunu bilmesi yeni bir netlik, kişiye özel bakım, destek ve topluluk imkanı sunabilir.

Independent Türkçe