Suriye: Uluslararası Koalisyon SİHA’sı radikal örgütün liderini hedef aldı

Uluslararası Koalisyon SİHA’sı, iki füzeyle motosikletli iki kişiyi hedef aldı. (Şarku’l Avsat)
Uluslararası Koalisyon SİHA’sı, iki füzeyle motosikletli iki kişiyi hedef aldı. (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye: Uluslararası Koalisyon SİHA’sı radikal örgütün liderini hedef aldı

Uluslararası Koalisyon SİHA’sı, iki füzeyle motosikletli iki kişiyi hedef aldı. (Şarku’l Avsat)
Uluslararası Koalisyon SİHA’sı, iki füzeyle motosikletli iki kişiyi hedef aldı. (Şarku’l Avsat)

Uluslararası Koalisyon’a ait olduğuna inanılan bir insansız hava aracının (SİHA) cuma günü Suriye-Türkiye sınırı yakınında, Ensar ed-Din örgütüne bağlı bir askeri liderin kullandığı motosikleti hedef aldığı bildirildi. Bombalama sonucunda askeri lider öldürüldü ve motosiklet alev aldı.
Aktivistler, bir SİHA’nın “İdlib'in kuzeyindeki Suriye – Türkiye sınırına yakın Meşhed Ruhin kasabasındaki Deyr Hasan Gah yolunda motosiklet kullanan kimliği belirsiz iki kişiyi iki füzeyle hedef alarak öldürdüğünü” belirtti. Hedeflerden birinin kimliği, Ensar ed-Din örgütüne mensup Ebu Ubade el-Iraki adlı bir Iraklı olduğunu gösteriyor.

Bölgede faaliyet gösteren güvenlik güçleri alanı kordon altına alırken, itfaiye ve ambulanslar olay yerine geldi. İki ceset başka bir yere nakledilirken, olay yerinde bulunan bir sivil hafif şekilde yaralanarak, vücudunda yanıklar oluştu.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre askeri liderin hedef alınması, Heyet Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) Suriye’nin kuzeybatısında aşırılık yanlılarına yönelik devam eden takibinin bir parçası olarak, aynı bölgede farklı milletlerden 7 aşırılık yanlısını tutuklamasından saatler sonra gerçekleşti.

Ensar ed-Din, aralarında Ensar el-İslam ve Hurras ed-Din'in de bulunduğu gruplarla birlikte, 2018 yılında Suriye rejiminin ve müttefiklerinin güçlerine karşı İdlib’de “inananları savaşmaya teşvik etmek” adı altında bir operasyon odası oluşturan radikal gruplar olarak kabul ediliyor.



Lübnan'da kaçırılan Suudi Arabistan vatandaşı kurtarıldı

Lübnan ordusunun amblemi
Lübnan ordusunun amblemi
TT

Lübnan'da kaçırılan Suudi Arabistan vatandaşı kurtarıldı

Lübnan ordusunun amblemi
Lübnan ordusunun amblemi

Lübnan Genelkurmay Başkanı Joseph Avn, 28 Mayıs'ta başkent Beyrut'ta kaçırılan Suudi Arabistan vatandaşının kurtarıldığını duyurdu.

Avn, Beyrut'ta düzenlenen "Sınır Güvenliği Konferansı" sırasında yaptığı kısa açıklamada kaçırılma olayına ilişkin bilgi verdi.

Lübnan ordusu bünyesindeki istihbarat dairesinin çalışmaları sonucu Suudi Arabistan vatandaşının kurtarıldığını belirten Avn, şahsı kaçıranların da tutuklandığını ifade etti.

Avn, söz konusu Suudi Arabistan vatandaşının kimler tarafından ve neden kaçırıldığına dair ise bilgi vermedi.

Ne olmuştu?

Suudi Arabistan'a ait Al Akhbariyye televizyonu, ismi açıklanmayan bir Suudi Arabistan vatandaşının, 28 Mayıs'ta Beyrut kent merkezinde kimliği henüz belirlenemeyen kişiler tarafından zorla bir araca bindirilerek kaçırıldığını duyurmuştu.

Haberde, "Saudia" Hava Yolları için çalıştığı bilgisine yer verilen şahsın telefonunun son olarak Hizbullah'ın güçlü olduğu Beyrut'un güneyindeki Dahiye bölgesinde sinyal verdiği, ardından irtibatın kesildiği ifade edilmişti.

Al Akhbariyye, şahsın serbest bırakılması için 400 bin dolar fidye talep edildiğini bildirmişti.

Lübnan İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi, dün olayın basına yansımasının ardından Twitter hesabından yaptığı açıklamada, kaçırılan şahsın bulunması için ülkedeki tüm güvenlik güçleriyle ortak çalışma yürüttüklerini ve Suudi Arabistan'ın Beyrut Büyükelçisi Velid el-Buhari ile sıkı temas halinde olduklarını ifade etmişti.


Erbil’den Bağdat’a siyasi anlaşmaya darbe yapma suçlaması

Sudani ve Barzani dün Bağdat'ta imzalanan anlaşma kapsamında bir araya geldiler. (Reuters)
Sudani ve Barzani dün Bağdat'ta imzalanan anlaşma kapsamında bir araya geldiler. (Reuters)
TT

Erbil’den Bağdat’a siyasi anlaşmaya darbe yapma suçlaması

Sudani ve Barzani dün Bağdat'ta imzalanan anlaşma kapsamında bir araya geldiler. (Reuters)
Sudani ve Barzani dün Bağdat'ta imzalanan anlaşma kapsamında bir araya geldiler. (Reuters)

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY), Irak Parlamentosu’nu Bağdat ile Erbil arasında genel bütçe konusunda varılan siyasi anlaşmaya darbe yapmakla suçladı. Irak Parlamentosu'nda Maliye Komisyonu tarafından yapılan bazı değişiklikler Erbil hükümeti tarafından reddedildi.

Mesut Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi üyeleri bütçede bazı maddelerin değiştirilmesiyle ihanete uğradıklarını vurguladılar.

Diğer yandan Devlet Yönetimi Koalisyonu, Kürt kanadının yasayla ilgili oylama oturumunu boykot etme tehdidine rağmen tatmin edici bir anlaşmaya varmaya çalışıyor.

Irak Parlamentosu Maliye Komisyonu geçen hafta bütçe taslağında şaşırtıcı değişiklikler yaptı. Bu değişiklikler petrol ihraç mekanizması ve Kürdistan bölgesinin payı ile ilgili üç madde üzerinde yoğunlaştı.

Irak Meclisi Başkanı Muhammed Halbusi geçen cumartesi bütçeyi oylamak için bir oturum düzenleme hazırlığı olduğunu duyurdu. Ancak Maliye Komisyonu'nun yaptığı değişiklikler dengeleri bozdu ve siyasi anlaşmayı yeniden siyasi müzakere masasına getirdi. Kürdistan Demokrat Partisi’nden bir lider Şarku'l Avsat'a şu açıklamada bulundu:

“Yeni değişikliklerden biri bölgedeki herhangi bir valiliğin kaynak dağıtım politikasına itiraz etmesi durumunda Kürdistan bölgesine ödenek verilmesinin durdurulmasını öngörüyor. Bu, Demokrat Parti'yi değişikliklerin gerekçelerini sorgulamaya sevk etti.”

Asıl ihtilaf konusu ise Erbil'in günde en az 400 bin varil petrol sevkiyatını öngören ve mali gelirlerini Federal Bakanlığa bağlı bir kamu hesabıyla sınırlandıran bir değişiklik üzerinde odaklanıyor. Kürdistan Bölgesel Yönetimi ise Mali Denetleme Dairesi'nin gözetiminde bölgesel hükümet başkanına harcama yetkisinin verildiği bir banka hesabı açılmasını talep ediyor.

Irak Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan, Kürdistan bölgesindeki Doğal Kaynaklar Bakanı ile ‘bölgede faaliyet gösteren petrol şirketleriyle ilgili yasal sorunları’ görüştü.

Kaynaklara göre Irak Meclisi’nde dün akşamki oturumdan önce ön müzakereler yürütüldü. Ancak şu ana kadar gelinen noktanın anlaşmazlığı çözmek için yeterli olmadığı ifade ediliyor.


UNIFIL: Güney Lübnan'da istikrar kırılgan ancak gerilimin tırmanmasını önleyebildik

Kutlamanın bir parçası (Ulusal Ajans)
Kutlamanın bir parçası (Ulusal Ajans)
TT

UNIFIL: Güney Lübnan'da istikrar kırılgan ancak gerilimin tırmanmasını önleyebildik

Kutlamanın bir parçası (Ulusal Ajans)
Kutlamanın bir parçası (Ulusal Ajans)

Güney Lübnan'daki uluslararası barış gücü (UNIFIL) komutanı General Aroldo Lazzaro, güney sınırındaki istikrarın hala kırılgan olduğunu; ancak gerilimin tırmanmasını önlemeye yardımcı olabildiklerini söyledi.

Lazaro'nun açıklamaları, Uluslararası Acil Durum Güçleri'nin Uluslararası Barış Gücü Günü'nü anma törenleri sırasında, kendisinin ve Birleşmiş Milletler Lübnan Özel Koordinatörü Joanna Frontska'nın yanı sıra Lübnan'daki askeri ve güvenlik liderlerinin temsilcilerinin katılımıyla Naqoura'daki karargahta düzenlenen bir kutlamayla geldi.

Lazzaro, "75 yıl boyunca iki milyondan fazla insan Birleşmiş Milletler bayrağı altında hizmet verdi" dedi. UNIFIL'in kuruluşundan bu yana geçen 45 yıl boyunca, şu anda görev yapan 11 bin çalışan da dahil olmak üzere, hem asker hem de sivil yüz binlerce kadın ve erkek karargahlarımıza ya da güney Lübnan'daki askeri tesislerimize geldi. Herkes barışa ulaşmak için kendi yoluna göre kendini adadı. Her yıl bugünde onların katkılarını, başarılarını ve en önemlisi de fedakarlıklarını takdir ediyoruz.

“Uluslararası Barış Muhafızları Günü'nün son kutlanışından bu yana, beklenmedik, şiddetli ve anlamsız bir olayda Er Sean Rooney'i kaybettik. Rooney ve yaralanan meslektaşları için adaletin yerini bulması adına çalışmaya devam ediyoruz ve Lübnanlı yetkililere bu konudaki destekleri için teşekkür ediyorum.”

“Ayrıca İspanya'dan Onbaşı Pedro Serrano Arjona ve Gana'dan Çavuş John Narty Angmore'u da barış uğruna görev başında kaybettik. Bugün onların ve daha önce kaybettiklerimizin fedakârlıklarını hatırlıyoruz. Her biri önemli, her biri bir fark yarattı. Bugün onların yasını tutuyoruz ama katkılarını kutluyoruz ve onları asla unutmayacağız.

Lazzaro sözlerine şöyle devam etti: "Barışı koruma görevlileri olarak bizim rolümüz taraflar arasında siyasi bir çözüm yolu bulmak için alan yaratmak, gerilimi azaltmak ve çatışmalara siyasi çözümlerle çelişebilecek çatışmaları önlemektir. Görevimizin başarısı için gerekli olan sükûnet ve istikrarı sağlamak için hükümet, sivil toplum, dini makamlar ve halktan oluşan ortaklarımızın bu konuda bizi desteklemesine ve her gün birlikte çalıştığımız Lübnan ordusu ve güvenlik güçleriyle olan güçlü ilişkimize güveniyoruz.

Lübnan ve İsrail arasındaki sınırda meydana gelen son olaylara da değinen Lübnan Dışişleri Bakanı şunları söyledi “Geçtiğimiz ay yaşanan olayların da bize gösterdiği gibi bu istikrar hala kırılgan. Ancak barış gücü mensupları, siviller ve askeri personelin çalışmaları sayesinde tarafların güvenini ve kararlılığını kazanmayı başardık; bu da füze fırlatılması ve karşılık verilmesi sırasında koordinasyon ve iletişim sürecini kolaylaştırdı ve meselelerin tırmanmasını ve gelişmesini önlemeye yardımcı oldu.”


İsrail ordusu, Nablus ve Tulkarem’e baskınlar düzenledi

İki İsrail askeri Batı Şeria'daki bir kontrol noktasında dururken (AFP)
İki İsrail askeri Batı Şeria'daki bir kontrol noktasında dururken (AFP)
TT

İsrail ordusu, Nablus ve Tulkarem’e baskınlar düzenledi

İki İsrail askeri Batı Şeria'daki bir kontrol noktasında dururken (AFP)
İki İsrail askeri Batı Şeria'daki bir kontrol noktasında dururken (AFP)

Yerel kaynaklar bugün, İsrail ordusunun dün gece Nablus kenti ve yakındaki Askar Mülteci Kampı’nın yanı sıra Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tulkarem vilayetindeki Nur Şems Mülteci Kampı’na baskın düzenlediğini duyurdu.

Kaynaklar, İsrail güçlerinin Askar ve Nablus'ta iki Filistinlinin evlerine baskın düzenleyerek onları operasyon yürütmekle suçladığını söyledi. Baskın sırasında ordu güçleri bazı evlerin içinde ölçümler yaptı. Bu İsrail makamlarının genellikle yıkım gerçekleştirmeden önce uyguladığı bir prosedür.

İsrail ordusu, Askar kampında baskın düzenlenen ve ölçüm yapılan evin, geçtiğimiz Nisan ayında 3 yerleşimcinin öldürüldüğü Hamra kontrol noktası operasyonunu yürütmekle suçlanan bir Filistinliye ait olduğunu açıkladı.

Açıklamada, bahsi geçen diğer evin ise geçtiğimiz yıl bir İsraillinin öldürüldüğü saldırıyı düzenlemekle suçlanan başka bir Filistinliye ait olduğu aktarıldı.

Kenti ve kampını basan İsrail güçleri ile Filistinli gençler arasında çatışma çıktı ve silah sesleri duyuldu.

Filistin Kızılayı, 46 kişinin yaralandığını, bir kişinin vurulduğunu bazılarının ise boğulma tehlikesi atlattığını ve sahada tedavi edildiğini bildirdi.

İsrail güçleri Tulkarem’in doğusundaki Nur Şems Mülteci Kampı’na baskın düzenledi. Olayda herhangi bir yaralanma veya gözaltı bildirilmedi.


Beyrut’ta Suudi vatandaşını kaçıranlar 400 bin dolar fidye istedi

Lübnan’ın başkenti Beyrut (AFP)
Lübnan’ın başkenti Beyrut (AFP)
TT

Beyrut’ta Suudi vatandaşını kaçıranlar 400 bin dolar fidye istedi

Lübnan’ın başkenti Beyrut (AFP)
Lübnan’ın başkenti Beyrut (AFP)

Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta, Cumartesi gece yarısından sonra bir Suudi vatandaşı, 400 bin dolar fidye isteyen kimliği belirsiz kişilerce kaçırıldı.

Suudi Arabistan’ın Beyrut Büyükelçiliği tarafından yapılan açıklamada, Pazar günü şafak vakti kendisiyle iletişim kesilen vatandaşın ailesinden olayın öğrenildiği ve Lübnanlı yetkililerle en üst düzeyde temasa geçildiği bilgisi verildi.

Beyrut’taki bir Suudi diplomatik kaynak, Suudi Arabistan Havayolları için çalışan vatandaşın kaçırılmasını ‘çok tehlikeli’ olarak nitelendirirken, büyükelçiliğin konuyu yetkili Lübnan makamlarıyla yakından takip ettiğini kaydetti.

Kaçırılma olayının gerçekleştiği yer hakkında çelişkili haberler çıktı.

İlk bilgiler, kaçırma olayının Beyrut Uluslararası Havaalanı’na giden yolda gerçekleştiği yönündeydi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Lübnanlı güvenlik kaynakları, olayın başkentin merkezinde meydana geldiğini söyledi.

Suudi Arabistan merkezli Al Ekhbariya kanalına göre, ismi açıklanmayan Suudi vatandaşı Zaitunay Bay bölgesindeki bir restorandan çıkarken kaçırıldı.

Askeri üniforma giyen 4 kişi onu iki arabayla takip etti ve Suudi vatandaşını Hizbullah’ın kalesi olan güney banliyösüne götürdü.

Güvenlik kaynaklarına göre, kaçıranlar Suudi vatandaşının ailesiyle temasa geçerek 400 bin dolar fidye istedi.

Al Ekhbariya kanalına göre, mesaj Beyrut’un güney banliyölerinden gönderildi ve çalıntı olan telefon ile birkaç farklı konumdan aramalar yapıldı.

İçişleri Bakanı’ndan uyarı

Lübnan İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Beyrut’ta bir Suudi vatandaşının kaçırılması olayını dünden beri İç Güvenlik Güçleri Enformasyon Birimi ile takip ediyoruz ve Büyükelçi Velid Buhari ile en ince ayrıntısına kadar temas halindeyiz. Kaçırılan kişiyi kurtarmak için demir yumrukla çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Bakan, “Yaşananlar Lübnan’ın kardeşleriyle olan ilişkilerini etkiliyor, faillerin cezası ağır olacak” diye ekledi.

Mevlevi, Al Arabiya kanalına yaptığı açıklamada ise, Beyrut’ta kaçırılan Suudi vatandaşının telefonunun birden fazla bölgede izlendiğini, bu olay sonucunda ‘caydırıcı’ bir ceza verileceğini bildirdi.

Lübnan Caferi Fıkhı Müftüsü Şeyh Ahmed Kabalan ise, “Suudi kardeşler başta olmak üzere Arap kardeşleri etkileyenler tüm adam kaçırma olaylarını kınıyorum” dedi.

Lübnan devletini, güvenlik ve yargı kurumlarını ‘demir yumrukla hareket etme ve bu tehlikeli oyuna bir son vermeye’ çağıran Şeyh Kabalan şu ifadeleri kullandı;

“Bu yaşananlar, tehlikeli bir kaosun hüküm sürdüğü bir ülkede, bireysel çıkarları doğrultusunda ülke istikrarını baltalamak isteyen çeteler ve mafyaların oyunudur. Çözüm, devletin siyasi rolünü korumak ve anayasal gücünü, hizmet tesislerini ve idari ve güvenlik sektörlerini güvence altına almaktır. Gerekli olan, tüm Lübnan’ı kasıp kavuran tüm çeteleri ve mafyaları vuran proaktif bir güvenliktir.”

Bu olay, 10 Kasım 2017’de Beyrut’un kuzeyindeki Akabiye bölgesinde Suudi vatandaşı Ali El Basravi’nin (1985 doğumlu) kaçırılma konusunu yeniden gündeme getirdi.

Basravi, kimliği belirsiz kişiler tarafından Adma yakınlarındaki evinden zorla dışarı çıkarılarak kaçırıldı. Bu kişiler bir süre sonra eşini arayarak fidye istedi.

Dönemin Lübnan İçişleri Bakanı Nihad El-Machnouk, siyasi krizin atmosferi bozmak için kullanılmasına izin verilmemesi gerektiğini vurguladı.

Machnouk, “Suudi vatandaşları ve tüm Arap ve yabancı uyrukluların emniyeti ve güvenliği Lübnan makamları ve kurumları için bir önceliktir. Güvenlik ve istikrarı bozmak, geçilmemesi gereken kırmızı bir çizgidir” ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan, 17 Ekim 2021’de, tanık olunan güvenlik olayları nedeniyle vatandaşların ilgili makamlardan izin almadan Lübnan’a seyahat etmesini yasakladı.

Ayrıca Lübnan’da bulunan vatandaşlara tedbir almaları, kalabalık yerlerden uzak durmaları ve herhangi bir acil durumda gerekli makamlarla iletişime geçmeleri çağrısında bulundu.

Riyad, 29 Ekim’de ise, Lübnan’ın Riyad Büyükelçisi’nden ülkeyi 48 saat içinde terketmesini istedi ve Lübnan’ın Suudi Arabistan’a yaptığı tüm ithalatı durdurma kararı aldı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, 7 Nisan 2022’de, Lübnan’daki ılımlı ulusal ve siyasi güçlerin çağrılarına, Lübnan hükümetinin Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleriyle işbirliğini geliştirmek için gerekli önlemleri alma ve Körfez ülkelerini etkileyen tüm siyasi, askeri ve güvenlik faaliyetlerini durdurma taahhüdüne yanıt olarak, Lübnan’ın Riyad Büyükelçisi’nin geri döndüğünü duyurdu.


Somali Cumhurbaşkanı terörü ortadan kaldırma sözü verdi

Federal Parlamento açılışında Somali Cumhurbaşkanı (SONNA)
Federal Parlamento açılışında Somali Cumhurbaşkanı (SONNA)
TT

Somali Cumhurbaşkanı terörü ortadan kaldırma sözü verdi

Federal Parlamento açılışında Somali Cumhurbaşkanı (SONNA)
Federal Parlamento açılışında Somali Cumhurbaşkanı (SONNA)

Somali ordusunun teröre karşı yürüttüğü savaşa övgüde bulunan Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, “terör örgütü Eş Şebab kalıntılarını ortadan kaldırma” sözü verdi.

Halk Meclisi ve Senato'nun üçüncü oturumunun açılışında söz alan Mahmud, “Alimler, askeri veya dini açıdan, harici milislerle her alanda savaşmanın ve bu teröristleri ortadan kaldırmak için gerekli desteği aramanın zorunlu olduğuna dair bir fetva yayınladılar” açıklamalarında bulundu.

Parlamentonun bir önceki oturumunda 11 yasanın onaylanmasıyla elde edilen başarılara övgüde bulunan Mahmud, Halk Meclisi ve Senato'nun anayasanın gözden geçirilmesiyle ilgili komiteler oluşturmasını talep etti. Aynı zamanda Somali vatandaşlarının ihtiyaçlarını yansıtan entegre bir anayasaya sahip olmanın önemine işaret etti.

Cumhurbaşkanı ve yardımcısının seçilmesinin federal sistemden uzaklaşmak anlamına gelmediği değerlendirmesinde bulunan Somali Başbakanı Hamza Abdi Barre ise siyasileri bu konudaki endişeleri ve şüpheleri gidermeye çağırdı. Ayrıca amacın gücü halka geri vermek olduğuna dikkat çekti.

Dün akşam Benadir il yönetiminin Ulusal Danışma Meclisi üyeleri onuruna düzenlediği akşam yemeğinde söz alan Barre, meclisin başkent Mogadişu'da yaptığı son toplantılarda, uluslararası yetkilerin, güvenlik yapısının, adli ve mali sistemin belirlenmesi gibi hayati kararlar aldığına dikkati çekti.

Çatışmalar, yerinden edilme ve yıkım gibi engellerin ardından Mogadişu'nun kalkınma ve yeniden yapılanma yolunda olduğunu söyleyen Barre, özerk Puntland eyaletinin ise federal hükümet ile bazı bölge eyaletleri arasında imzalanan anlaşmayı, anayasanın askıya alınması ve siyasi darbe anlamına geldiği düşüncesiyle reddettiğine dikkat çekti.

Puntland Enformasyon Bakanı Mahmud Aidiid, anayasaya aykırı buldukları bu anlaşmayı kabul etmeyeceklerini söylemişti.

Puntland Eyalet Başkanı Said Abdullahi Dani, yönetimi ile federal hükümet arasındaki anlaşmazlık nedeniyle Mogadişu'da diğer devlet başkanlarının katıldığı Danışma Meclisi toplantısına katılmadı.

Şarku’l Avsat’ın SONNA’dan aktardığı haberine göre, Somali ordusu 26. Tümeni birliklerinin Galgudud Valiliği'ndeki bölgelerden birinde düzenlediği planlı askeri operasyonda El Kaide bağlantılı eş-Şebab hareketinin önde gelen liderleri tutuklandı.

Operasyonun hareketin Ebu Mahmud olarak bilinen istihbarat yetkilisi Muhtar Muhammed Mahmud ve finans yetkilisi Asir Muhammed Mahmud’un tutuklanması ile sonuçlandığı bildirildi. Operasyonu gerçekleştiren birimde görevli Osman Abdullah’ın bildirdiğine göre, bu operasyonda komutanların koruyucularından 8 kişi etkisiz hale getirildi.

SONNA’nın haberine göre, ordu yetkilileri ülkeyi harici milislerden kurtarmaya katkı sağlamak için vatandaşları, harici milis unsurlarıyla ilgili bilgi sağlama konusunda işbirliğinde bulunmaya çağırdı.

Aşağı Şabel bölgesindeki Bulo Marer kasabasında Afrika Birliği Somali Misyonu’na (AMISOM) bağlı Uganda taburuna ait kampa yapılan saldırıyı kınayan Doğu Afrika Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi (IGAD), “Terör ile mücadelelerinde ve Somali'de barış ve istikrarın tesis edilmesi yönündeki çabalarında Somali hükümeti ve halkıyla dayanışma içinde bir arada durmalıyız” açıklamalarında bulundu.

Uganda ordusu, Cuma günü kaydedilen saldırıyı araştırmak üzere uzmanlardan oluşan bir ekip göndereceğini duyurmuştu.


Cezayir Genelkurmay Başkanı Şangariha’dan orduya operasyon övgüsü

Ziyareti sırasında muhafızlar (Savunma Bakanlığı)
Ziyareti sırasında muhafızlar (Savunma Bakanlığı)
TT

Cezayir Genelkurmay Başkanı Şangariha’dan orduya operasyon övgüsü

Ziyareti sırasında muhafızlar (Savunma Bakanlığı)
Ziyareti sırasında muhafızlar (Savunma Bakanlığı)

Ülkenin batısındaki Vahran’da bir askeri tesisi ziyaret eden Cezayir Genelkurmay Başkanı Korgeneral Said Şangariha, elde ettikleri etkileyici sonuçlar dolayısıyla silahlı kuvvetlerin kadro ve çalışanlarının performansına övgüde bulundu. 2023 yılına yönelik muharebe hazırlık programları, radikal örgütleri ve sınırlardaki kaçakçılık ağlarını takip operasyonları ve düzensiz göç grupları hakkında açıklamalarda bulundu.

Korgeneral Said Şangariha (Savunma Bakanlığı)
Korgeneral Said Şangariha (Savunma Bakanlığı)

Savunma Bakanlığı web sitesinde dün yayınlandığına göre, İkinci Askeri Bölge kadrolarına hitap eden Şangariha, silahlı kuvvetlerin tüm bileşenleri düzeyinde kadro ve çalışanların performansını takdir ettiğini söyledi. Muharebe ve operasyonel yeteneklerin gelişimine katkıda bulunma konusundaki yüksek çabalarının değerli olduğunu vurgulayan Şangariha, bilhassa muharebe hazırlık programlarının gereğince uygulanması, bu yöndeki amaçların kavranması ve içeriklere hakim olunması hususunda elde edilen etkileyici sonuçlar dolayısıyla bu takdirin hak edildiğine dikkat çekti.

 (Savunma Bakanlığı)

Yılın her mevsiminde yürütülen taktiksel tatbikatların ve harekâtların kalite düzeyine övgüde bulunan Şangariha, “Terör, organize suçlar, yasa dışı göç ve başta uyuşturucu olmak üzere her türlü kaçakçılıkla mücadele alanında kahramanlarımız önemli sonuçlar elde ediyor. Bu sonuçlar hiç kuşkusuz Cezayir topraklarının bu olumsuzluklardan arınmasını sağlayacaktır. Böylece ülkemiz kendisini her düzeyde ve her alanda istenen kalkınmayı tam olarak gerçekleştirebilecektir. Ulusal Halk Ordusu'nun son yıllarda gösterdiği ciddiyet ve etkinlik, şehitlerin emanetini muhafaza etmeye, vatanın güvenlik ve istikrarını, bağımsızlığını, toprak ve halk birliğini korumaya yetecek düzeydedir” ifadelerini kullandı.

Askeri tatbikatlar (Cezayir ordusu)
Askeri tatbikatlar (Cezayir ordusu)

Savunma Bakanlığı web sitesinde yayınlandığına göre, 2. Askeri Bölge Kurmay Komutanlığının yeni karargahının açılışını yapan Şangariha, yönetici ve kullanıcıların kendilerine emanet edilen hassas görevleri optimum ve eksiksiz bir şekilde yerine getirmelerini sağlayacak tüm imkan ve kabiliyetlere sahip tesisleri yakından inceledi.

Korgeneral Said Şangariha (Savunma Bakanlığı)
Korgeneral Said Şangariha (Savunma Bakanlığı)

Savunma Bakanlığı, Mayıs ayında, ordunun Mali ve Nijer ile paylaştığı güney sınırları başta olmak üzere birçok bölgedeki eylemlerine ilişkin bir rapor yayınladı. Radikal örgütlere bağlı onlarca unsurun ve onlara destek sağladığı düşünülen birçok kişinin, uyuşturucu satıcıları ve yasadışı göçmenlerin tutuklandığı, askeri silahlara, mühimmata ve patlayıcı maddelere el konduğunu, terörist sığınaklarının yok edildiğini de ekledi. Bu dönemde, başkentin batısında aşırılık yanlılarıyla çıkan silahlı çatışmada yüzbaşı rütbesinde bir subayın hayatını kaybettiği ifade edildi.

Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, Vahran’daki dağda 19. yüzyılda Fransız sömürgeciliğine karşı halk mücadelesinde lider ve modern Cezayir devletinin kurucusu Emir Abdülkadir el-Cezairi’nin bir heykelinin dikilmesi için mali bir ödeneğin ayrılmasına karar verdi. Bu hususta Şangariha ise “Bu, soylu insanımızı karakterize eden, kökleri büyük ulusumuzun geleneklerine dayanan sadakat değerlerini yansıtan akıllıca bir karardır. Böylece, yapılan bu büyük fedakarlıklara sonsuza dek tanık edilecektir” açıklamalarında bulundu.

Bu yıl 26 Mayıs’ta Emir Abdülkadir el-Cezairi’nin ölümünün 140. yılı anıldı. Şangariha, Cezairi’yi kişiliği ve büyük başarıları, tüm Cezayir halkı ve tüm dünya için hala bir takdir, şükran ve gurur kaynağı olan ‘yegane kahraman’ olarak tanımladı. Sömürgeci güçlere ve adaletsizliğe karşı Cezayir direnişinin bir sembolü olduğunu, hayatını hakkı savunmaya, Cezayir ulusuna hizmet etmeye adadığını da ekledi.  


İran, Suriye hava savunmasını güçlendirmeye çalışıyor

Savunma Bakanlığı uluslararası ilişkiler yetkilisi Hamza Kalenderi (web siteleri)
Savunma Bakanlığı uluslararası ilişkiler yetkilisi Hamza Kalenderi (web siteleri)
TT

İran, Suriye hava savunmasını güçlendirmeye çalışıyor

Savunma Bakanlığı uluslararası ilişkiler yetkilisi Hamza Kalenderi (web siteleri)
Savunma Bakanlığı uluslararası ilişkiler yetkilisi Hamza Kalenderi (web siteleri)

İran Savunma Bakanlığı uluslararası ilişkiler yetkilisi Hamza Kalenderi, Tahran yönetiminin tehditlere karşı koyabilmesi için Suriye hava savunmasını orta ve uzun menzilli sistemlerle güçlendirmeye çalıştığını söyledi.

Fars haber ajansına açıklamalarda bulunan Kalenderi, “Suriye hükümeti füze savunma ve hava savunma kabiliyetlerine sahip, ancak Suriye çok çeşitli tehditlere tanık oluyor.Suriyeli kardeşlerimizle birlikte Suriye hava savunmasını çeşitli şekillerde güçlendirmeye çalıştığımızı açık ve aleni bir şekilde ilan ettik" dedi.

İşbirliği ve desteğin bazı ekipmanların güncellenmesi, taktiksel değişikliklerin yanı sıra ekipman ve silahlarda değişiklikler şeklinde olabileceğini açıkladı. Suriye'ye yönelik hava tehditlerinin doğası ışığında, orta ve uzun menziller de dahil olmak üzere çeşitli sistemler kullanarak hava savunma yeteneklerini güçlendirme çabalarının devam ettiğini vurgulayan yetkili, sistemlerin türünün zamanla açıklanacağını belirtti.


Umman, Mısır ve İran arasında arabuluculuk teklifinde bulundu

Umman Sultanı, İran Dini Lideri ile görüştü (Hamaney'in internet sitesi)
Umman Sultanı, İran Dini Lideri ile görüştü (Hamaney'in internet sitesi)
TT

Umman, Mısır ve İran arasında arabuluculuk teklifinde bulundu

Umman Sultanı, İran Dini Lideri ile görüştü (Hamaney'in internet sitesi)
Umman Sultanı, İran Dini Lideri ile görüştü (Hamaney'in internet sitesi)

Umman Sultanı Heysem bin Tarık, dün Tahran'da İran Dini Lideri Ali Hamaney ile yaptığı görüşmede, İran ile Mısır arasındaki ilişkilerin yeniden kurulması için Umman'ın arabuluculuk yapabileceğini ifade etti.

İran resmi medyasında yer alan habere göre Hamaney, Umman Sultanı'nın girişimini memnuniyetle karşılayarak, “Umman Sultanı'nın Mısır'ın İslam Cumhuriyeti ile ilişkileri yeniden başlatma arzusuna ilişkin açıklamasını memnuniyetle karşılıyoruz ve bu konuda bir sorunumuz yok" dedi.

Umman'ın Suudi Arabistan ile İran arasındaki ilişkilerin yeniden başlamasından duyduğu memnuniyete atıfta bulunan Hamaney, "Bu, Reisi hükümetinin komşu ülkeler ve bölge ile ilişkileri genişletme ve geliştirme konusundaki iyi politikasının bir sonucu olarak ortaya çıktı" dedi.

Maskat ile Tahran arasındaki ilişkilerin derinleştirilmesi çağrısında bulunan Hamaney ayrıca iki ülke yetkililerinin ilişkileri geliştirmek için anlaşmalar imzaladıklarına dikkati çekti. Hamaney, “Bu müzakerelerde önemli olan somut sonuçlara ulaşılması ve bu sonuçların ciddi şekilde takip edilmesidir” dedi.

Umman Sultanı'nın İran ziyareti öncesinde Kahire'yi ziyaret ederek Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile görüştüğü bildirildi. Bu ziyaretin Kahire ve Tahran arasındaki bakış açıları arasında köprü kurmayı ve iki ülke arasındaki ilişkilerin seviyesini yükseltmeyi amaçladığı ifade edildi.

Kahire'de, Şarku'l Avsat'a konuşan Mısırlı kaynaklar, ‘İran'ın iki taraf arasındaki ikili ilişkileri güçlendirme arzusuna dair verdiği sinyalleri’ olumlu karşıladıklarını dile getirdiler.

Mısır kaynakları, "Kahire, Mısır'ın bölgesel politikalarını yöneten ana siyasi belirleyicilerle tutarlı bir şekilde, İran ile ikili ilişkiler geliştirmeyi umuyor" dedi. Kaynaklar, İran'ın Mısır ile gelişen ilişkilere yönelik tekrarlanan işaretlerin ‘yankı bulduğunu’ belirtti.

Mısır eski Dışişleri Bakanı Nebil Fehmi, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, "Mısır'ın ilişkileri geliştirme arzusu var ve bu ilkeli bir tutum. Bu alanda tekrarlanan İran işaretlerinden anlaşılan, ilişkilerin geliştirilmesine her iki taraf da ilgi gösteriyor" ifadelerini kullandı.


Arap Birliği, küresel gıda pazarında istikrarı güçlendirme çağrısında bulundu

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ve BM Karadeniz Tahıl Girişimi Koordinatörü Abdullah Samad Dashti (Arap Birliği)
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ve BM Karadeniz Tahıl Girişimi Koordinatörü Abdullah Samad Dashti (Arap Birliği)
TT

Arap Birliği, küresel gıda pazarında istikrarı güçlendirme çağrısında bulundu

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ve BM Karadeniz Tahıl Girişimi Koordinatörü Abdullah Samad Dashti (Arap Birliği)
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ve BM Karadeniz Tahıl Girişimi Koordinatörü Abdullah Samad Dashti (Arap Birliği)

Arap Birliği, küresel gıda pazarında istikrarın güçlendirilmesi ve küresel düzeyde gıda açığının azaltılması çağrısında bulunarak, bu konudaki tüm çabalara desteğini teyit etti.

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, bugün Birleşmiş Milletler (BM) Karadeniz Tahıl Girişimi Koordinatörü Abdullah Samad Dashti ile görüştü.

Ebu Gayt, Arap ülkeleri de dahil olmak üzere en çok tüketen ülkelere temel tahılların sağlanmasındaki büyük önemi nedeniyle tahıl girişimine verdiği desteği dile getirerek, girişimin sürekliliğini sağlamak için tüm taraflardan daha fazla destek geleceği yönündeki umudunu dile getirdi.

Karadeniz Tahıl Girişimi Koordinatörü, girişimin eylem mekanizmaları ve çatışmanın taraflarıyla işbirliği içinde sahada uygulanmasına ilişkin bilgi verdi.

Abdullah Samad Dashti ise, “Girişim, Temmuz 2022’deki duyurusundan bu yana küresel pazarda 50 milyon tondan fazla emtia ve tahıl sağlamayı başardı. Gıda arzının, yeni tip koronavirüs krizi, savaş ve kuraklık nedeniyle rahatsızlıklara sahne olduğu bir dönemde, bunun üçte birinden Arap ülkeleri yararlandı” dedi.