Almanya Başbakanı, Hindistan ile ilişkileri güçlendirmek istiyor

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Almanya Başbakanı Olaf Scholz'u Yeni Delhi'de kabul etti (AFP)
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Almanya Başbakanı Olaf Scholz'u Yeni Delhi'de kabul etti (AFP)
TT

Almanya Başbakanı, Hindistan ile ilişkileri güçlendirmek istiyor

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Almanya Başbakanı Olaf Scholz'u Yeni Delhi'de kabul etti (AFP)
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Almanya Başbakanı Olaf Scholz'u Yeni Delhi'de kabul etti (AFP)

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ülkeye yaptığı ilk resmi ziyaret kapsamında bugün (Cumartesi) Hindistan'a gitti. Hindistan ile Almanya arasında iyi ilişkilerin olduğunu belirten Scholz, "Umarım bu çok iyi ilişkileri daha da ileriye taşıyacağız" dedi.
Scholz'un iki günlük ziyareti sırasında günün ilerleyen saatlerinde Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile başkent Yeni Delhi'de bir araya gelmesi ve ardından Hindistan'ın güneyindeki ülkenin ekonomik merkezi olan Bangalore'ye gitmesi planlanıyor.
Almanya Başbakanı'na ziyaret sırasında üst düzey bir ekonomi heyeti eşlik ediyor. 
Alman haber ajansı DPA'nın haberine göre, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşı, Scholz ile Modi arasındaki görüşmelerin gündemindeki ana konulardan biri olacak.
Hindistan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun Perşembe günü Rusya'yı Ukrayna'dan çekilmeye çağırdığı karara oylamada çekimser kaldı. 
Hindistan, bu yıl için G20'ye başkanlık ediyor. Yeni Delhi, grubun Eylül ayındaki yıllık zirvesine ev sahipliği yapacak.
Çin'den sonra dünyanın ikinci en büyük nüfusuna sahip olan Hindistan, Rusya ile ekonomik ve askeri olarak yakın işbirliği içinde. Hindistan silahlı kuvvetlerinin teçhizatının çoğu Rusya'dan gelirken, Batılı ülkeler bu durumu değiştirmeye çalışıyor. Scholz ile Modi arasındaki görüşmelerde silahlanma konusunun masaya yatırılması bekleniyor.
Hindistan basınında yer alan haberlere göre Yeni Delhi, bir denizaltı üretim tesisi kurmak istiyor ve ortaklar arıyor. Uzmanlar, Alman ThyssenKrupp Marine Systems'in bu konuda Hindistan ile bir ortaklık kurabileceğini ifade etti.
Halihazırda bin 800 Alman şirketi Hindistan'da faaliyet gösteriyor ve Scholz Pazar günü Alman yazılım şirketi SAP'nin Bangalore'daki tesisini ziyaret etmeyi planlıyor.
Ayrıca görüşmelerde, enerji alanında işbirliği ve iklim değişikliğine karşı ortak mücadele konularının da ele alınması planlanıyor.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP