Depreme sahurda yakalanan kadın ailesini enkazda kalmaktan kurtardı: 'Sözün bittiği yer mi hayatın başladığı yer mi bilemiyorum'

AA
AA
TT

Depreme sahurda yakalanan kadın ailesini enkazda kalmaktan kurtardı: 'Sözün bittiği yer mi hayatın başladığı yer mi bilemiyorum'

AA
AA

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Gaziantep'in İslahiye ilçesinde su içmek için sahura kalkan ve ailesini enkaz altında kalmaktan kurtaran 55 yaşındaki Nurcan Durmaz, hastanede tedavi gören eşinin yanından bir an olsun ayrılmıyor.
Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler nedeniyle yaralanan ve Gaziantep'teki 25 Aralık Devlet Hastanesine getirilen depremzedelerin tedavisi sürüyor.
İslahiye ilçesine bağlı kırsal Kayabaşı Mahallesi'nde yaşayan Nurcan Durmaz, AA muhabirine, su içmek için sahura kalktığını söyledi.
Depreme yakalandığı sırada evde bulunan eşi, çocukları ve torunlarına seslendiğini anlatan Durmaz, "Deprem, çok şiddetliydi. Deprem anında eşim, çocuk ve torunlarıma seslendim. Eşim, çocuk ve torunlarım dışarı çıktı. Ben dışarı ilk anda çıkamadım. Çocuklarım beni dışarı çıkarttığında eşim yerde yatıyordu. Ayağı kırılmıştı. Evin duvarları da yıkılmıştı." diye konuştu.
Durmaz, deprem anında insanın ne yapacağını bilemediğini belirterek, "Zaman zaman aklımıza yaşadığımız deprem anı geliyor. Depremde hayatını kaybeden herkesin başı sağ olsun. Allah rahmet eylesin. Yaralılara acil şifalar diliyorum. Allah, tekrar o günleri yaşatmasın." dedi.
Depremde evde çocuk ve torunlarıyla birlikte 9 kişi olduklarını ifade eden Durmaz, şöyle konuştu:
"Evin az ilerisinde ahırlığımız vardı. Eşim yaralı olduğu için kendisini oraya götürdüm. 6 gün boyunca ahırda kaldık. Ekiplere ulaşamadık. Elektrik ve sular kesilmişti. Yollar kapalıydı. Dışarısı çok soğuktu. Evimizin de duvarları çökmüştü. Çocuk ve torunlarım ahırda bulunan odunların üzerinde yattı. Ekiplere 6 gün sonra ulaşabildik. Zor günlerdi. Canımızın sağ olduğuna mı sevineceğiz? Cenazelerimiz var. Onlara mı üzülelim? Bundan sonra ne olacağını bilmiyoruz. Her şeyimiz enkaz altında kaldı. Yine de canımızın sağ olduğuna şükür ediyoruz. Güler yüz görünce mutlu oluyoruz, şükrediyoruz. Çok acı günler yaşadık. Sözün bittiği yer mi hayatın başladığı yer mi bilemiyorum."
Nurcan Durmaz'ın eşi 60 yaşındaki Halil Durmaz da deprem anında eşinin oruç tutmak için sahura kalktığını ve kendisine seslendiğini söyledi.
Depremde dışarı çıkmayı başardığını dile getiren Durmaz, "Ben dışarı çıkmayı başardım ama eşim evden çıkamadı. Torunlarımın bağırmasını duydum. Dışarısı çok soğuktu. Evin duvarı çöktü ve yere düştüm. Ayağım kırılmıştı. Çok acı bir şeydi." dedi.
Daha sonra ailece evinin az ilerisindeki ahırda kaldıklarını kaydeden Durmaz, "Kardeşim ineklerin kalması için ahır yapmıştı. Biz de üşümeyelim diye 6 gün ahırda yaşadık. Yollar kapalıydı. Dağlarda heyelan oldu. Kimseye ulaşamadık. Şu an çok şükür iyiyim. 6 gün sonra tedavi olabildim. Doktorlar elinden geleni yaptı. 24 saat boyunca yanımızdan hiç ayrılmadı. Allah razı olsun." ifadelerini kullandı.

"Komşularım bizim evden dışarı çıkmamızı sağladı
Nurdağı'nın kırsal Sakçagözü Mahallesi'nde yaşayan Mustafa Gökçek ise deprem anında sesten dolayı birden uyandığını söyledi.
Torunlarının "imdat" diye bağırdıklarını ifade eden Gökçek, "Herkes dışarıdaydı. Komşularım bizim evden dışarı çıkmamızı sağladı. Sonra ambulans geldi ve hastaneye geldik. Deprem anında hiç konuşamadım. Sesim çıkmadı. Sadece beni kurtarın diye seslendiğimi hatırlıyorum. Evin duvarı üzerime çöktü. Ayağımdan yaralandım. Ailemizde can kaybı yok ama yakın çevremizde kayıp var." dedi.
Gökçek'in eşi Naide Gökçek de şu anda ufak bir sesi bile deprem oluyor gibi hissettiklerini belirterek, "Devlet ve milletimizden Allah razı olsun. Deprem çok kötü. Allah, kimseye acı vermesin. Evlerimiz yerle bir oldu. Yine de canımız sağ. Şükürler olsun." ifadelerini kullandı.



Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Şam’a SDG dosyasının kapatılması için doğrudan destek

Fotoğraf: TCCB
Fotoğraf: TCCB
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Şam’a SDG dosyasının kapatılması için doğrudan destek

Fotoğraf: TCCB
Fotoğraf: TCCB

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) dosyası, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın cumartesi günü başlayan Türkiye ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğü en önemli dosyalardan biri olarak öne çıktı.

Basında yer alan haberlere göre Şara, Suriye'nin kuzeyindeki ve kuzeydoğusundaki Arap aşiretlerinin Şam'dan Haseke, Rakka ve Deyrizor gibi vilayetlerin kontrolünü devralmasını talep ederken SDG dosyasını devlet kurumları dışında silahlı bir grup olarak sonlandırmak için Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan doğrudan destek aldı.

Şam hükümetinden bir heyet ile DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) ve Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Bölgesi (KDSÖY) temsilcileri bir araya geldi. Binlerce DEAŞ’lı tutuklunun kaldığı El Hol Kampı’nın yönetiminin SDG'den Suriye hükümetine devredilmesi amacıyla bir toplantı gerçekleştirildi. Şam'daki kaynaklar, geçiş hükümeti heyetinin iktidara geldiğinden bu yana ilk kez El Hol Kampı’nı ziyaret etmesini, SDG'nin DMUK’un desteğiyle DEAŞ'la mücadeledeki rolünü azaltmaya yönelik bir adım olarak değerlendirdi.

Kaynaklar, Şam'ın Arap ülkelerinin ve uluslararası toplumun desteğini aldıktan sonra SDG dahil Savunma Bakanlığına katılmayan silahlı gruplara silahlarını teslim edip bakanlık bünyesine katılmaları için on gün süre verdiğini aktardılar. Bu arada Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, Kürtlerin haklarının tek devlet çatısı altında garanti altına alındığını vurguladı. Şeybani, SDG ile varılan anlaşma hayata geçirilmesindeki bir gecikmenin kaosu uzatacağını söyledi.

Kaynaklar, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyiyle olan güney sınırındaki ‘güvenlik tehditlerini’ sona erdirme konusunda ‘ısrarcı’ olduğunu, Şam'ın ise bu konuyu ele alma ve SDG'yi Suriye devletine entegre olmaya ve Suriye topraklarının bütünlüğünü korumaya teşvik ederek bir çatışma ve askeri müdahaleden kaçınma konusunda halen isteksiz olduğunu kaydettiler. Cumhurbaşkanı Şara ve SDG lideri Mazlum Abdi arasında geçtiğimiz mart ayında imzalanan anlaşmaya göre SDG'nin askeri ve güvenlik kurumları devlet kurumlarına entegre edilecek, petrol sahaları, sınır kapıları ve DEAŞ üyelerinin tutulduğu gözaltı merkezleri Şam'a devredilecek ve hükümetin Suriye’nin kuzeyindeki ve doğusundaki bölgelerin kontrolünü kademeli olarak geri alması için hazırlık yapılacak.

cdfrgt
Haseke’nin kuzeydoğusunda yer alan Kamışlı’da sokaklar Şam yönetimi ile SDG arasında geçtiğimiz mart ayında varılan anlaşmayı kutlamak için süslendi (Reuters)

Suriye hükümeti heyetinin El Hol Kampı ile ilgili toplantısında, kampın yerinden edilmiş Suriyelilerden güvenli ve gönüllü bir şekilde tahliye edilmesine yönelik aşamalı bir planın yanı sıra, özellikle ülkelerinin geri dönmelerine izin vermediği yabancı uyruklu DEAŞ üyelerinin ve ailelerinin akıbeti ele alındı.

Suriye Cumhurbaşkanlığı tarafından dün yapılan açıklamada Cumhurbaşkanı Şara’nın Ankara'da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile bir araya geldiği belirtildi. Açıklamaya göre toplantıya Suriye tarafından Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani ve Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra, Türkiye tarafından ise Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ve Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün katıldı.

Açıklamada ayrıca toplantıda ilişkileri ortak hedeflere hizmet edecek şekilde geliştirme arzusu çerçevesinde, iki ülke arasında çeşitli alanlarda ikili iş birliğini arttırmanın yolları ele alındığı belirtildi.

Beşşar Esed rejiminin düşmesinden bu yana Türkiye'nin Şara'nın liderliği için stratejik bir müttefik rolü oynadığını belirten Şam'daki kaynaklar, Şara'nın Ankara ziyaretini ‘önemli’ olarak nitelendirdi. Kaynaklar ziyaretin geçiş aşamasını geçmesini sağlamak ve Suriye ile bölgede istikrarı pekiştirmek amacıyla ABD'nin Suriye'ye uyguladığı yaptırımların kaldırılması konusunda Suudi Arabistan başta olmak üzere bazı ülkelerin öncülük ettiği bir dizi hızlandırılmış gelişmenin ardından gerçekleştiğine dikkati çekti.