ABD ve uluslararası toplum, Libya’da seçimlerin bu yıl yapılması gerektiği konusunda hemfikir

Salih, Arap Parlamentolar Arası Birliği (IPU) konferansına katılmak üzere Bağdat’a gitti.

Libya konusunda çalışmalar yürüten ülkelerin üst düzey yetkilileri geçen perşembe günü Washington’da bir araya geldiler. (ABD Dışişleri Bakanlığı Twitter hesabı)
Libya konusunda çalışmalar yürüten ülkelerin üst düzey yetkilileri geçen perşembe günü Washington’da bir araya geldiler. (ABD Dışişleri Bakanlığı Twitter hesabı)
TT

ABD ve uluslararası toplum, Libya’da seçimlerin bu yıl yapılması gerektiği konusunda hemfikir

Libya konusunda çalışmalar yürüten ülkelerin üst düzey yetkilileri geçen perşembe günü Washington’da bir araya geldiler. (ABD Dışişleri Bakanlığı Twitter hesabı)
Libya konusunda çalışmalar yürüten ülkelerin üst düzey yetkilileri geçen perşembe günü Washington’da bir araya geldiler. (ABD Dışişleri Bakanlığı Twitter hesabı)

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, bu yıl sonlanmadan Libya’da seçimlerin yapılmasına yönelik çalışmalar yürüttüğünü resmi şekilde açıkladı. Ancak ülkedeki mevcut koşullar ortasında bunu sağlayacak prosedürler konusunda ayrıntı vermedi.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman, ABD’nin ev sahipliğinde yaptığı toplantıda Libya konusunda çalışmalar yürüten dokuz ülkenin üst düzey yetkilileriyle bir araya geldi. ABD’nin Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Abdullah Batihliy ile ‘2023 yılında özgür ve adil Libya seçimleri yapmak üzere yardım sağlama’ hususunda uzlaşı sağladığını açıkladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, 24 Şubat sabahı erken saatlerde ABD’nin Trablus Büyükelçiliği tarafından yayınlanan açıklamada, Mısır, Fransa, Almanya, İtalya, Katar, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve İngiltere’den üst düzey yetkililerin katıldığı toplantıda, Libya halkının cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimi talebinin ele alındığını belirtti.
Sherman, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) verdiği brifing öncesinde, 2023 seçimlerine uzanan uzlaşıyı güçlendirmek için Libyalı liderler ve kurumlarla yaptığı istişareler hakkında katılımcıları bilgilendirdiğini, kendilerine anayasa konusunda Mısır’ın kolaylaştırdığı müzakerelerde Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi’nin elde ettiği başarılar hakkında bilgi verdiğini bildirdi. Seçim hazırlıklarını tamamlamak için atılması gereken adımlar hakkında istişarelerde bulunduklarını söyledi.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı, Twitter aracılığıyla verdiği mesajda Libya halkının ‘liderlerini seçme ve daha parlak bir gelecek inşa etme’ fırsatını istediğini ve hak ettiğini vurgularken, ABD’nin BM ile 2023’ün özgür ve adil Libya yılı olmasına yardımcı olmak için yaptığı anlaşmaya dikkat çekti.
Diğer yandan Katar Dışişleri Bakanlığı, toplantıda Libya’nın karşı karşıya olduğu güvenlik, siyasi ve ekonomik zorluklar ve yansımaların, ayrıca parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine ulaşmanın en etkili yollarının nasıl bulunacağının ele alındığını açıkladı.
Libya’daki ABD Büyükelçiliği de belediye yönetiminin Libya’da demokrasi için gerekli olduğunu vurguladı. Büyükelçilik, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın Libya’daki temsilcisi John Cardenas’ın, geçici Birlik Hükümeti’nin Yerel Yönetim Bakanı Bedreddin et-Tomi ile ‘hizmetlerin ve vatandaş katılımının iyileştirilmesine yönelik çalışmaların bakanlık ve belediyelerle görüşülmesi ve bu ortaklığa olan takdirin ifade edilmesi’ amacıyla bir toplantı düzenlediğine dikkat çekti.
ABD’nin Libya’da demokrasiyi destekleme taahhüdünü yineleyen Büyükelçilik, ajansın temsilcisinin Yüksek Seçim Komisyonu üyeleriyle yaptığı görüşmede, ‘güvenilir ve şeffaf seçimlerin öneminin, kadınların güçlendirilmesi ve seçimlere katılımı meselesinin ve komisyona yardım etmeye devam etmek için mevcut fırsatların’ ele alındığını bildirdi. Büyükelçilik ayrıca hak ettikleri barış ve refahı sağlayabilecek demokratik olarak seçilmiş bir hükümet arzusu çerçevesinde Libya halkının yanında olmaya devam ettiğini vurguladı.
Diğer yandan Temsilciler Meclisi, geçtiğimiz günlerde kabul ettiği 13’üncü anayasa değişikliği metninin Resmi Gazete’de yayımlanması yönündeki tartışmalı kararını savundu. Meclis, kararın Devlet Yüksek Konseyi’nin oturumunda onaylanacağını bekliyor.
Temsilciler Meclisi’nin ikinci başkan yardımcısı Hadi es-Sağir geçen perşembe akşamı bir televizyon kanalı aracılığıyla yaptığı açıklamada, parlamentonun bu değişikliği Yüksek Konsey’e tanınan süre dolduktan sonra onayladığını söyledi.
Temsilciler Meclisi Sözcüsü Abdullah Bileyhik de Yüksek Konseyi değişikliğin uygulanmasını geciktirmekle suçlayarak, değişiklik üzerinde anlaşma sağlanamadan bir hafta geçtiğini vurguladı. belirtti.
Diğer taraftan Yüksek Konsey’in uzlaşıyı engelleyen baskılara maruz kaldığı ve başkent Trablus’ta toplantı düzenlemesinin engellenmesi için Yüksek Konsey binasına baskın yapıldığı kaydedildi.
Bileyhik ise cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine aday olma koşullarının anayasa değişikliğinde belirtildiğini ve Temsilciler Meclisi’nin bir sonraki geçiş döneminin özelliklerini belirleyen anayasa kuralını tamamladığını vurguladı.
Yüksek Konsey’in yarın başkent Trablus’taki merkezinde değişiklikle ilgili nihai görüşünü belirlemek amacıyla bir araya gelmesi bekleniyor. Dün, yeter sayının resmi olarak tamamlanamaması üzerine oturumun ertelenmesi kararı alınmıştı. Konsey üyeleri, bu durumun oturuma katılacak bazı üyelerin engellemesinden kaynaklandığını söyledi.

Halbusi-Salih görüşmesi
Irak Parlamento Başkanı Muhammed el-Halbusi  24 Şubat’ta Irak’ın başkenti Bağdat’ı ziyaret eden mevkidaşı Akile Salih ve beraberinde bazı milletvekillerini içeren heyetle bir araya geldi.
Temsilciler Meclisi Başkanı’nın medya danışmanı Abdulhamid el-Safi, ziyaretin bugün Irak’ın başkenti Bağdat’ta yapılacak olan Arap Parlamenterler Birliği’nin 34’üncü konferansına katılım bağlamında gerçekleştiğini açıkladı.



Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
TT

Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının “ikinci aşamasının değiştirileceği” yönündeki kısa ve belirsiz açıklaması, bu değişikliğin ne anlama geldiğine ilişkin soruları gündeme taşıdı.

Uzmanlara göre Trump’ın işaret ettiği değişiklik, anlaşmanın uygulanma biçiminde bir revizyon anlamına geliyor. Buna göre, İsrail’in hâlihazırda yüzde 55’ini kontrol ettiği Gazze’den çekilmesi ve Hamas’ın silahsızlandırılmasına geçilmesi yerine, 17. maddenin devreye alınması söz konusu olabilir. Bu madde, barış planının taraflardan biri kabul etmese bile tek taraflı olarak ilerletilmesine imkân tanıyor.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasındaki 17. madde, Hamas’ın öneriyi geciktirmesi veya reddetmesi halinde, “yardımların genişletilmesi dahil, planın belirtilen unsurlarının, İsrail ordusunun terörden arındırılmış olarak uluslararası istikrar gücüne devrettiği bölgelerde uygulanacağını” düzenliyor.

Geçen ekim ayında Hamas ile İsrail arasında imzalanan “barış belgesi” sadece birinci aşamayla ilgili maddeleri içeriyordu. Bu aşama; ilk ateşkes, İsrail güçlerinin geri çekilmesi, esir takası ve insani yardım girişlerinin kolaylaştırılmasını kapsıyor. Ancak savaş sonrası Gazze’nin yönetimine ilişkin “ikinci aşama” konusunda resmî bir mutabakat sağlanmış değil.

Perşembe günü yaptığı açıklamada Trump, planın ikinci aşamasının “çok yakında değiştirileceğini” söyledi. Açıklama, sürecin tıkanması ve sahadaki ilerlemenin sınırlı kalması nedeniyle endişelerin arttığı bir döneme denk geldi; ancak Trump değişikliğin içeriğine dair ayrıntı vermedi.

Görsel kaldırıldı.
Filistinli bir kadın, İsrail'in Han Yunus'ta düzenlediği bir baskın sonucu akrabalarından birinin öldürülmesine tepki gösteriyor (AFP)

Ahram Siyaset ve Strateji Merkezi İsrail Çalışmaları uzmanı Dr. Said Okaşa, (Saeed Okasha) Trump’ın sözünü ettiği değişikliğin büyük olasılıkla 17. maddeye dayanacağını belirtiyor. Okaşa’ya göre bu adım, “eski Gazze” ve “yeni Gazze” ayrımını güçlendirecek bir fiili bölünmeye kapı aralayabilir. Bu yaklaşımı geçen ay ABD’nin bölge özel temsilcisi Steve Witkoff’un da çeşitli görüşmelerde dile getirdiğini hatırlattı.

Okkaşa, anlaşmanın geçen ay Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığını anımsatarak, Hamas’ın silahsızlanma sürecine yanıt vermemesi gibi gerekçelerle 17. maddenin yeniden devreye sokulmasının mümkün olduğunu söyledi. Uzman, böyle bir senaryonun Gazze’de “ne savaş ne barış” şeklinde sürecek bir çıkmaz yaratabileceğini ifade etti.

Görsel kaldırıldı.
Filistinliler, Cebaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırların yanından geçiyor (AFP)

Filistinli siyaset analisti Dr. Ayman el-Rakkab da, Trump’ın değişiklik açıklamasının içeriğinin belirsizliğine işaret ederek, “İsrail’in bölgede kalma isteğiyle birleştiğinde, Gazze’nin fiilen ikiye bölünmesi ihtimali güçleniyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bu belirsizlik sürerken, Axios haber sitesi Trump’ın 25 Aralık’tan önce Gazze’de barış sürecinin ikinci aşamasına geçileceğini açıklamayı planladığını duyurdu. Habere göre Washington, Gazze’de oluşturulacak yeni yönetim yapısı ve uluslararası istikrar gücünün son hazırlıklarını tamamlıyor. ABD Başkanı’nın, bu adımları görüşmek üzere İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ay sonundan önce bir araya gelmesi bekleniyor.

İkinci aşamanın önünde ciddi engellerin olduğunu ifade eden Rakkab: “Barış Konseyi ile teknokrat hükümet henüz kurulmadı. Güvenliği devralacak polis gücü ve uluslararası istikrar kuvveti oluşturulmadı. Bu nedenle somut bir hareketin en erken ocak ayında mümkün olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Okaşa, yakın vadede İsrail’in kontrolde tuttuğu bölgeyi yüzde 60 seviyesine çıkarmaya çalışabileceğini, ancak anlaşmanın genel çerçevesinde büyük bir tırmanış beklemediğini belirtti.

Geçtiğimiz günlerde Yedioth Ahronoth, İsrail’in yaklaşık iki milyon Filistinliyi sarı çizginin doğusunda İsrail kontrolündeki yeni bölgelere yeniden yerleştirmeyi, Hamas kontrolündeki bölgeleri tamamen sivillerden boşaltmayı ve Hamas unsurlarını bu bölgelerde aşamalı şekilde takip etmeyi içeren bir plan hazırladığını yazmıştı. Şarku’l Avsat’ın  Telegraph gazetesinin Batılı diplomatlara dayandırdığı haberinden aktardığı bilgilere göre ABD planının Gazze’nin kalıcı biçimde ikiye ayrılması riskini barındırdığını bildirmişti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise geçtiğimiz günlerde Barselona’da AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile yaptığı görüşmede, Gazze ile Batı Şeria’nın birliğinin korunması gerektiğini vurgulayarak, ayrıntıları tartışılan hiçbir adımın “bölünmeyi pekiştirmesine” izin verilemeyeceğini söyledi. Abdulati, çarşamba günü yaptığı başka bir açıklamada da, “Gazze’nin bölünmesini konuşmak dahi mümkün değildir. Gazze, Doğu Kudüs dâhil olmak üzere, kurulacak Filistin devletinin ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.

Uzman Okaşa’ya göre Mısır, hem Gazze’nin bölünmesini hem de anlaşmayı zayıflatacak her türlü değişikliği engellemek için diplomatik çabalarını sürdürecek. Buna karşın, Trump’ın planı etrafındaki belirsizlik nedeniyle önümüzdeki döneme ilişkin tüm senaryolar hâlâ masada.


Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
TT

Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)

Lübnan Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın bugün ülkede bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle bir araya geldiğini açıkladı. Görüşmede Avn, Lübnan ordusunun görevini tamamlaması için destek çağrısında bulunarak, İsrail’in Güney Lübnan’dan çekilmesi için baskı yapılmasını talep etti.

Cumhurbaşkanlığı, heyetin ‘uluslararası kararların uygulanması yoluyla Lübnan’da istikrarı destekleme ve ülkelerin Lübnan ordusuna yardım ederek birliklerini tamamlamaya ve silah tekelini sağlamaya hazır olduklarını’ belirttiğini duyurdu.

Açıklamada Avn’ın, Lübnan’ın uluslararası kararları uygulama taahhüdünü yinelediği ve “İsrail tarafını ateşkesi uygulamaya ve çekilmeye zorlamamız gerekiyor; bu konuda sizden destek bekliyoruz” ifadelerini kullandığı kaydedildi.

Geçen yıl kasım ayında, ABD arabuluculuğunda İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkes sağlanmıştı. Bu ateşkese rağmen, İsrail hâlâ Güney Lübnan’daki bazı noktalarda kontrolünü sürdürüyor ve ülkenin doğusu ile güneyine yönelik saldırılarını devam ettiriyor.


Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.