Yeni araştırma: Bekar erkeklerin kalp yetmezliğinden ölme ihtimali evlilerden iki kat fazla

Colorado Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre, evli erkeklerin sağlık durumlarını takip eden bir yakınları olduğu için kalp yetmezliğinden ölme ihtimalleri daha düşük

Çalışmada, genelde böyle bir yakınları olmayan bekarların aksine evli erkeklerin, sağlıklarını takip eden bir yakınları olduğu için ölme ihtimallerinin daha düşük olduğu bulundu (Unsplash)
Çalışmada, genelde böyle bir yakınları olmayan bekarların aksine evli erkeklerin, sağlıklarını takip eden bir yakınları olduğu için ölme ihtimallerinin daha düşük olduğu bulundu (Unsplash)
TT

Yeni araştırma: Bekar erkeklerin kalp yetmezliğinden ölme ihtimali evlilerden iki kat fazla

Çalışmada, genelde böyle bir yakınları olmayan bekarların aksine evli erkeklerin, sağlıklarını takip eden bir yakınları olduğu için ölme ihtimallerinin daha düşük olduğu bulundu (Unsplash)
Çalışmada, genelde böyle bir yakınları olmayan bekarların aksine evli erkeklerin, sağlıklarını takip eden bir yakınları olduğu için ölme ihtimallerinin daha düşük olduğu bulundu (Unsplash)

Bekar erkeklerin kalp yetmezliğinden ölme ihtimalinin evli olanlardan iki kat daha yüksek olduğu yeni bir çalışmada bulundu.
Colorado Üniversitesi'nin yürüttüğü araştırmada, 6 bin 800 ABD'li yetişkinden elde edilen veriler derlenerek kalp yetmezliği olanların hayatta kalma oranları medeni halleriyle karşılaştırıldı. Peki sonuçlar? Evli erkeklerin ölme ihtimali, sağlıklarını takip eden bir yakınları olduğu için daha düşük ki genelde bekarların yanında böyle biri olmuyor.
Bekarlar, daha yüksek ölüm riskine sahip grubu oluştururken, evlendikten sonra dul kalan, boşanan ya da ayrılan erkekler evliliğin koruyucu yönünden etkilenmeye devam ediyor.
Öte yandan çalışmada, evli kadınlarda böyle bir eğilim tespit edilmedi. Uzmanlar bunu, kadınların kendi sağlıklarına dikkat etmeyi erkeklerden daha iyi becerdiği şeklinde yorumluyor. Burada, medeni durumla kalp yetmezliğinden ölme arasında bir bağlantı bulunmadı.
The Independent'ta yer alan habere göre, Birleşik Krallık'ta (BK) kalp yetmezliği görülme sıklığı yaşla birlikte yavaş yavaş artıyor ve 65 yaşından sonra daha ani şekilde hızlanıyor. Britanya Kalp Vakfı her yıl 160 binden fazla ölüme yol açan kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarının, BK'deki tüm ölümlerin çeyreğine neden olduğunu bildiriyor.
Ulusal Sağlık ve Bakım Mükemmelliği Enstitüsü (NICE), 65 ila 74 yaşlarındaki her 35 kişiden; 75 ila 84 yaşlarındaysa her 15 kişiden birinin bu hastalıklardan etkilendiğini tahmin ediyor. 85 yaşın üzeri için bu istatistik sadece 7 kişide bire düşüyor.
Bu nedenle Colorado Üniversitesi'nin çalışmasında doktorlara, kalp yetmezliği olan hastaları tedavi ederken medeni durumlarını sormaları öneriliyor. Araştırmanın baş yazarı Dr. Katarina Leyba şöyle diyor:
"Yaşam boyu bekar kalmak, erkeklerde ölümün önemli bir habercisi fakat kadınlarda değil."
Dr. Leyba "Klinisyenler olarak, hastalarımızı sadece tıbbi risk faktörleri açısından değil, yaşam koşulları açısından da düşünmemiz gerekiyor. Bir kişinin ilişki durumu ve kalp yetmezliğinin klinik seyri arasında bir ilişki var" diye ekliyor.
200 yıllık bir dönemde 199 ülkeden gelen verilerin analiz edildiği, Ağustos 2022 tarihli başka bir çalışmada evlenip üniversiteye giden erkeklerin kadınlardan daha uzun yaşama ihtimalinin daha yüksek olduğu sonucuna varılmıştı.
Tarihsel olarak araştırmalarda kadınların erkeklerden daha uzun yaşama oranlarına ve daha düşük ölüm oranlarına sahip olduğu bulunmasına rağmen bu çalışmada, yükseköğrenimini tamamlamış ve evlenmiş erkeklerin, bunları yapmamış kadınlardan fazla yaşamaya daha yatkın olduğu tespit edilmişti
2019'da, iki cinsiyet arasındaki beklenen ortalama yaşam süresi farkı dünya çapında 4,4 yıldı.



Demans araştırması: Kitap mı, video oyunları mı daha iyi geliyor?

Araştırmaya imza atan bilim insanları araştırma kapsamındaki eylemlerin, fiziksel aktivitenin yerine geçmeyeceğini vurguluyor (Unsplash)
Araştırmaya imza atan bilim insanları araştırma kapsamındaki eylemlerin, fiziksel aktivitenin yerine geçmeyeceğini vurguluyor (Unsplash)
TT

Demans araştırması: Kitap mı, video oyunları mı daha iyi geliyor?

Araştırmaya imza atan bilim insanları araştırma kapsamındaki eylemlerin, fiziksel aktivitenin yerine geçmeyeceğini vurguluyor (Unsplash)
Araştırmaya imza atan bilim insanları araştırma kapsamındaki eylemlerin, fiziksel aktivitenin yerine geçmeyeceğini vurguluyor (Unsplash)

Boş zamanlarınızda televizyon kumandasını mı elinize alıyorsunuz, yoksa güzel bir kitabı mı? Güney Avustralya Üniversitesi'ndeki bilim insanları, bu tercihin beyin sağlığınızı etkileyebileceğini söylüyor.

The Journals of Gerontology, Series A: Biological Sciences and Medical Sciences adlı bilimsel dergide yer alan makalede sonuçları yayımlanan araştırmada, 60 yaş ve üstündeki 397 kişinin 24 saat boyunca neler yaptığı incelendi. 

Oturarak ya da uzanarak yapılan bazı aktivitelerin bilişsel kapasiteye daha iyi geldiği saptandı.

Okumak, müzik dinlemek, dua etmek, el ustalığı isteyen işler yapmak, müzik aleti çalmak ve başkalarıyla sohbet etmenin hafıza ve düşünme kabiliyetine iyi geldiği görüldü.

Araştırmacılar, video oyunları oynamayı ya da TV izlemeyiyse zararlı buldu.

Bilim insanları, demans vakalarının en az yüzde 45'inin hayat tarzındaki değişikliklerle önlenebileceğini belirterek bu çalışmanın önemine dikkat çekiyor.

Avustralyalı araştırmacılar ülkelerindeki her bin kişiden birinin, yani 411 bin kişinin bunamayla mücadele ettiğini söylüyor. 

Küresel rakamlara bakıldığındaysa Dünya Sağlık Örgütü tahminlerine göre toplamda 55 milyonu aşkın kişide demans var ve buna her yıl neredeyse 10 milyon yeni vaka ekleniyor.

Makaleye imza atan isimlerden Dr. Maddison Mellow, bu araştırma kapsamında incelenen aktivitelerin zihni farklı şekillerde uyardığını ve çeşitli sosyal etkileşim biçimlerine neden olduğunu açıklıyor.

Mellow, "Fiziksel aktivitenin demans riskine karşı güçlü bir koruyucu olduğunu halihazırda biliyoruz. Beyin sağlığınızı geliştirmek istiyorsanız buna kesinlikle öncelik vermelisiniz. Ancak şu ana kadar hareket edilmeden yapılan aktivitelerdeki değişikliğin beyin sağlığımızı geliştirip geliştirmediğine doğrudan bakan bir araştırma yapılmamıştı" diyor. 

Independent Türkçe, Medical Xpress, Güney Avustralya Üniversitesi