ABD'nin eski İsrail Büyükelçisi Kurtzer: Biden, Filistin topraklarının korkunç ilhakına karşı harekete geçmeli

Bush döneminde görev yapan büyükelçi, "Netanyahu hükümetinde herkes Filistinlilerle barış istemiyor" dedi

Biden yönetimi, İsrail'in işgal altındaki bölgelerde yürüttüğü yerleşim faaliyetlerini defalarca eleştirmişti (AFP)
Biden yönetimi, İsrail'in işgal altındaki bölgelerde yürüttüğü yerleşim faaliyetlerini defalarca eleştirmişti (AFP)
TT

ABD'nin eski İsrail Büyükelçisi Kurtzer: Biden, Filistin topraklarının korkunç ilhakına karşı harekete geçmeli

Biden yönetimi, İsrail'in işgal altındaki bölgelerde yürüttüğü yerleşim faaliyetlerini defalarca eleştirmişti (AFP)
Biden yönetimi, İsrail'in işgal altındaki bölgelerde yürüttüğü yerleşim faaliyetlerini defalarca eleştirmişti (AFP)

ABD'nin eski İsrail Büyükelçisi Daniel Kurtzer, Batı Şeria'daki hukuksuz yerleşim faaliyetlerinin önlenmesi için Başkan Joe Biden'a çağrı yaptı.
Kurtzer, ABD'deki Amerikan Yahudi Demokratlar Konseyi'nde (Jewish Democratic Council of America -JDCA) cuma günü yaptığı konuşmada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan Filistin topraklarını "korkunç şekilde ilhak ettiğini" söyledi.
ABD'nin 43. Başkanı George W. Bush yönetiminde 2001-2005'te İsrail Büyükelçisi olarak görev yapan Kurtzer, 12 Şubat'ta Netanyahu'nun Batı Şeria'daki 9 yere daha yerleşim izni vermesini eleştirdi. 
Radikal sağcı İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotriç, söz konusu bölgelerde 10 bin yeni yerleşim yeri inşa edileceğini bildirmişti.
74 yaşındaki eski büyükelçi, bu hamleyle Netanyahu'nun Filistinlilerle yürütülen barış sürecine zarar verdiği gibi, 2004'te Bush'a gönderdiği mektuptaki taahhütlerini de ihlal ettiğini savunarak, şunları söyledi: 
"Bu, İsrail hükümetinin 2004'te Bush yönetimine yazılı olarak verdiği taahhütlerin ciddi bir ihlali. İsrail, yasadışı yerleşim yerlerinin ortadan kaldırılacağını söylemişti."
ABD'deki Demokrat Yahudilerin 2017'de kurduğu JDCA'daki konuşmasında Kurtzer, Biden'a bu yazılı taahhüdü Tel Aviv hükümetine hatırlatması çağrısında da bulundu.
Kurtzer, "Eğer İsrail orada istediği gibi inşaat yaparsa, Batı Şeria'yı ortadan ikiye bölecek" dedi.
Netanyahu'nun kabinesindeki bazı bakanların Filistinlilerle barış yapılmasını istemediğini de savunan Kurtzer, Washington'ı harekete geçmeye çağırdı: 
"İsrail herhangi bir barış süreciyle hâlâ ilgileniyorsa, attığı bazı adımları durdurmak zorunda kalacak; yapmadığı bazı şeyleri yapmaya başlamak zorunda olacak. ABD'nin de kendi kararlılığını göstermesi ve İsrail'e bu yönde tavsiyelerde bulunması gerekecek."

ABD baskısıyla geri adım
İsrail'in Batı Şeria'daki 9 bölgede yeni yerleşimlere izin vermesi ABD ve Filistin'den tepki toplamıştı.
Ancak Tel Aviv yönetimi, Washington'ın da baskısıyla Batı Şeria'daki yeni yerleşim yerlerinin inşaatını pazartesi günü geçici olarak durdurmuştu. Fakat söz konusu 9 bölgedeki inşaat faaliyetlerinin devam edeceği bildirilmişti.

Smotriç'in yetkileri artırıldı
Öte yandan Netanyahu dünkü açıklamasında, Savunmadan Sorumlu Devlet Bakanı olarak da görev yapan Smotriç'in, Batı Şeria'daki yerleşimlerin denetimiyle ilgili yetkilerinin artırıldığını duyurdu. 
Açıklamada, işgal altındaki Filistin topraklarında bürokratik işlemleri denetleyen Sivil İdare ve Filistin Topraklarındaki Hükümet Faaliyetlerini Koordinasyon Birimi'nin, Dini Siyonizm Partisi'nin lideri Smotriç ve Savunma Bakanı Yoav Gallant arasında paylaştırılacağı belirtildi.
Ülkenin önde gelen haber sitelerinden Times of Israel, Smotriç'in Sivil İdare'ye atayacağı bir yetkili aracılığıyla Filistinlilerin inşaatlarını engelleyebileceğini de aktardı. 

Yasadışı Yahudi yerleşimleri
İsrailli sivil toplum kuruluşu Peace Now'ın (Şimdi Barış) verilerine göre, 1967'deki Altı Gün Savaşı'ndan bu yana İsrail, işgal ettiği Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da yaklaşık 600 bin İsraillinin yaşadığı 140 yerleşim yeri kurdu.
Uluslararası hukuka göre İsrail'in işgal altındaki topraklarda kurduğu tüm yerleşim birimleri yasadışı. Ancak Tel Aviv yönetimi bunu reddediyor.

Independent Türkçe, Guardian, Common Dreams, Times of Israel



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.