Sismolog Hoogerbeets’in iddiaları Mısır’da panik yarattı

Tahminleri gerçekleşmeyen Hollandalı sismolog Mısırlıların kafasını mı karıştırdı?

Sismolog Frank Hoogerbeets (Sosyal Medya Hesapları)
Sismolog Frank Hoogerbeets (Sosyal Medya Hesapları)
TT

Sismolog Hoogerbeets’in iddiaları Mısır’da panik yarattı

Sismolog Frank Hoogerbeets (Sosyal Medya Hesapları)
Sismolog Frank Hoogerbeets (Sosyal Medya Hesapları)

Her seferinde yaşanmasına rağmen hala depremi inkar mı ediyorsun?
Mısır Ulusal Astronomi ve Jeofizik Araştırma Enstitüsü’nün Facebook sayfasında Cuma akşamı yayınlanan bir raporda, Hollandalı sismolog Frank Hoogerbeets’in deprem meydana geleceği iddiaları çürütülüyor.
Hoogerbeets birkaç gün önce, Mart ayının ilk haftasının kritik olacağını söyleyerek 25-26 Şubat arasında sismik aktivitede bir artış olduğunu ama fazla olmadığını söylemişti.
Hogerbeets’in tahminlerinin bilim adamları için hiçbir değeri yok. Çünkü tahminleri, yer, zaman, yoğunluk gibi bilgilerden yoksun. Ancak yine de bu tür resmi verilere sahip olmayan haberler, Mısırlıları tedirgin edebiliyor.
Enstitü tarafından Cuma akşamı depremlerin meydana geleceğini reddeden bir bildiri, enstitünün yorumlarına şüpheyle yaklaşılıp Hogerbeets’in söylediklerinin inanılmasına neden oldu.
Şarku’l Avsat’a konuşan Mısır Ulusal Astronomik ve Jeofizik Araştırma Enstitüsü Başkanı Cad el-Kadi, “Cuma akşamı bir deprem olacağı söylendi. Ama Cuma akşamı herhangi bir sarsıntı yaşanmadı” dedi.
el-Kadi Mısır deprem ağlarının, Avrupa-Akdeniz Deprem İzleme Merkezi (EMSC) ile elektronik olarak bağlantılı olduğunu ve bu nedenle Mısır’da meydana gelen herhangi bir depremden merkezin haberinin olacağını belirtti. el-Kadi, “Enstitü duyuru yapmazsa, EMSC duyuru yapabilir. Süveyş’in kuzeyindeki depremin de duyurulduğu Cuma sabahı bu şekilde oldu” dedi.
Mısırlıların Hogerbeets’in sözlerine dikkat etmeyi bırakacakları umudunu dile getiren el-Kadi, “Onun söyledikleri astrolojiden başka bir şey değil” dedi. el-Kadi, “Hogerbeets, 25-26 Şubat tarihleri arasında sismik aktivitedeki artıştan bahsederken yeni bir şey söylemiyor” diye ekledi.
el-Kadi, “Mısır, sismik faaliyet gösteren bölgelere sahip olmasına rağmen deprem kuşağında değil. Cuma sabahı depremin merkez üssü olan Süveyş Körfezi, 1992 depreminin merkez üssü olan Dahşur bölgesindeki gibi yıkıcı etkiye değil” diye hatırlattı.
el-Kadi, “Mısır’ın tanık olduğu 5,8 şiddetindeki 1992 depremi güçlü değildi. Onu yıkıcı yapan şey, binaların sağlam olmaması ve halkın bilinçsiz olmasıydı. İnsanlar evlerinden kaçarken yaşanan arbedede yaralı ve ölü sayısı 2 katına çıktı” dedi.
Mısır Askeri Tıp Akademisi’nde psikiyatristi danışmanı olan Dr. Cemal Feyruz, meydana gelmeyen deprem hissinin nevrotik ve gergin kişiliklerin özelliği olduğunu söyledi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Feyruz, “Bu kişiliğe sahip olanlar, depremler kendilerinden uzakta olsa da, aşırı kaygı duyar. Çünkü bu karaktere sahip kişilerin en önemli özelliği güvenlik eksikliğinden duyulan aşırı korku, abartılı eylemler ve orantılı olmayan tepkilerdir” dedi. Bu tür insanların sadece Mısır’da değil, dünyanın her yerinde olabileceğine de dikkat çekti.
Feyruz, bu tür kişiliğe sahip olanların, Hogerbeets’in yorumunu dikkate alarak korku duyabileceğini belirtti.
Şarku’l Avsat’a konuşan dünyaca ünlü 6 sismolog, depremlerin ne zaman meydana geleceğini bilimin henüz keşfetmediğini söyledi. Ancak bilim, belirli bölgelerde depremler için uzun vadeli beklentiler olduğunu söyleyebilir.



Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
TT

Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)

İsrail'de 7 Ekim 2023'te Hamas'ın düzenlediği saldırıya ilişkin komplo teorileri tehlikeli bir boyuta ulaştı. İktidardaki Likud partisinden Knesset üyesi Tali Gottlieb, saldırı sırasında güvenlik güçlerinin (ordu, istihbarat ve polis) başındaki kişileri, Başbakan Binyamin Netanyahu'yu devirmek için komplo kurmakla suçladı ve tutuklanıp idam edilmelerini istedi.

Netanyahu'nun yakın çevresinden biri olarak bilinen Gottlieb, güvenlik teşkilatlarının başkanlarının Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e saldırı planından haberdar olduğunu ve bu saldırıyı önleyebilecekleri halde önlemediklerini belirtti.

Güvenlik şeflerinin bunu "ülkeyi Netanyahu'ya karşı öfkeyle doldurmak ve bunun sonucunda halkın sokaklara çıkıp onu devirene kadar yürümesini sağlamak" için yaptıkları suçlamasını sürdürdü. Bu nedenle, "vatana ihanet" suçlamasıyla tutuklanmalarını ve idam edilmelerini talep etti.

Şarku’l Avsat’ın Maariv gazetesinden aktardığına göre Gottlieb, Genel İstihbarat Servisi (Şin Bet) başkanı Ronen Bar'ın "kronik ve son derece tehlikeli bir komplocu" ve "Korkutucu yalanlar yaymada usta" olduğunu söyledi.

Savaşın ikinci günü, yukarıda bahsi geçen 8 Ekim'de Netanyahu'ya "bu kurumların tüm liderlerini görevden alması gerektiğini" söylediğini açıkladı; "Herhangi bir başkan: Genelkurmay, Mossad, Şin Bet ve Ulusal Güvenlik. İhanet ettiler” ifadelerini kullandı.

Gazetecinin “Sence hainlerin cezası nedir?” sorusuna, “ölüm cezası” diye cevap verdi.

Milletvekili, suçlamalarıyla ilgili bir soruşturma komisyonu kurulmasını reddetti, çünkü “bu askeri liderler yargıçlar üzerinde çok büyük bir nüfuza sahip ve kimse onlara suçlama yöneltmeye cesaret edemez” iddiasında bulundu.

Ona göre “tek çözüm”, “hükümet kararıyla onları görevlerinden uzaklaştırmak. Hükümet herkesten üstündür.”

Komplo teorileri İsrail'de, özellikle de iktidardaki sağ kesim arasında yaygın.

Bazı sağcı destekçiler, “İsrail istihbarat ve ordu mensupları Gazze'de karıncaların bile hareketini biliyorlar, (Hamas'ın) neredeyse alenen planladığı saldırıdan haberi olmamaları mantıklı değil” diyorlar.

Bu kişiler, “gözetleme görevlileri uyarıda bulunmuş ve tatbikatlarla ilgili fotoğraf ve bilgiler sunmuş” olduğunu iddia ediyorlar. Bu nedenle, “7 Ekim'deki saldırıya şaşırmış olmaları mantıklı değil. Ancak haberleri gizlediler ve (Hamas'ı) serbest bıraktılar” iddiasını dile getiriyorlar.

Bu teoriyi savunanlar arasında Netanyahu'nun en büyük oğlu Yair ve Netanyahu'nun hizmetinde çalışan internet ordusu da bulunuyor.