Malatya'da 5,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi: 1 kişi hayatını kaybetti, 69 kişi yaralandı

Hatay'da 6 Şubat depreminin yol açtığı yıkımın bir kısmı (AFP)
Hatay'da 6 Şubat depreminin yol açtığı yıkımın bir kısmı (AFP)
TT

Malatya'da 5,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi: 1 kişi hayatını kaybetti, 69 kişi yaralandı

Hatay'da 6 Şubat depreminin yol açtığı yıkımın bir kısmı (AFP)
Hatay'da 6 Şubat depreminin yol açtığı yıkımın bir kısmı (AFP)

Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Yunus Sezer, saat 12.04'te merkez üssü Malatya'nın Yeşilyurt ilçesi olan 5,6 büyüklüğündeki depremde 1 kişinin hayatını kaybettiğini, 69 kişinin yaralandığını açıkladı.
AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar ile AFAD Başkanlığında basın toplantısı düzenleyen Sezer, Malatya'daki depremin ardından ekiplerin helikopterlerle olay bölgesine sevk edildiğini belirterek, "Maalesef depremde 1 kişi hayatını kaybetti ve 69 yaralı hastanelere sevk edilmiş durumda." diye konuştu.
Sezer, arama kurtarma çalışmalarının özellikle 5 binada yoğun şekilde devam ettiğini bildirerek, "Kahramanmaraş merkezli depremlerden itibaren neredeyse üç dakikada bir artçı sarsıntıyla karşı karşıya kalıyoruz. Bunların birçoğu 5 ve üzeri büyüklükte." dedi.
Bölgedeki hasarlı binalardan uzak durulması yönünde vatandaşları uyardıklarını hatırlatan Sezer, şöyle devam etti:
"Bu duyurumuzu tekrar yapmak istiyoruz. Artçı sarsıntılar devam ediyor ve hasar gören binalarımız var. Bu sarsıntılara bağlı olarak bunların yıkılması söz konusu. Vatandaşlarımız bu binalardan uzak dursunlar. Eşya tahliyesi zaten yasaklanmıştı. Bu tür tahliye işlemlerini de kesinlikle yapmasınlar, binalara girmesinler. Vefat eden vatandaşımıza, ailesine başsağlığı diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun."

"Her üç dakikada bir artçı sarsıntı meydana geliyor"
AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Tatar da bölgede çok olağandışı bir deprem aktivitesiyle karşı karşıya olunduğunu bildirdi.
Tatar, ikisi 7,7 ve 7,6, diğerleri 6,4 ve 5,3 olmak üzere birbirinden bağımsız 4 deprem, ayrıca 5-6 arası büyüklükte 45 artçı sarsıntı olduğunu belirtti.
Malatya'daki 5,6 büyüklüğündeki depremin de büyük depremlerin meydana geldiği sistem içerisinde oluşan bir artçı sarsıntı olarak değerlendirildiğini ifade eden Tatar, şöyle konuştu:
"Kaynaklanan fay daha önce Doğanşehir civarında hasar yaratan ve Malatya fayına kabaca verev yönde bulunan Doğanşehir fayının en kuzeydoğu ucunda meydana gelen bir deprem ve bu deprem sonucunda da bugün ne yazık ki bir vatandaşımızı yitirdik.
Şu ana kadar toplam 10 bin 282 artçı sarsıntı meydana geldi. Bu gerçekten çok büyük bir rakam. Bu bizim yaklaşık altı ayda kaydettiğimiz depremin, bu depremler sonucunda sadece üç haftada kaydedildiğini gösteriyor. Bu gerçekten büyük bir rakam ve 3-4 arası büyüklükte, yani vatandaşlarımızın hissedebileceği büyüklükteki depremlerin sayısı 1963, 4-5 arası büyüklükteki artçı deprem sayısı 471, 5-6 arası büyüklükteki depremlerin sayısı da bugünkü depremle birlikte toplam 45 oldu.
Bu ne anlama geliyor? Bizim bundan üç dört ay önce yaşadığımız 4,9 büyüklüğündeki İzmir ve 5,9 büyüklüğündeki Düzce depremlerinin büyüklüğüne eş değer sadece şu ana kadar 45 artçı sarsıntının meydana geldiğini söyleyebiliriz. Toplam 10 bin 282 artçı sarsıntıdan bahsettim. Bunların dağılımına baktığımızda neredeyse her üç dakikada bir artçı sarsıntının meydana geldiğini söyleyebiliyoruz. Bu artçı sarsıntılar bir süre daha devam edecektir."

"İkincil afetlerin tespiti konusunda ekipler kırsalda çalışmalarını sürdürüyorlar"
Tatar, özellikle 5'in üzerinde ve biraz altında, vatandaşların hissedebileceği büyüklükteki artçı sarsıntıların olacağını, bu kadar büyük bir aktivitenin içerisinde bunların son derece olağan olduğunu söyledi.
Buna vatandaşların hazırlıklı olmasını ve artçıları soğukkanlı şekilde, panik yapmadan karşılamasını isteyen Tatar, depremin 22. gününde büyük bir travma yaşandığını, bir yandan sürekli artçı sarsıntılar olduğunu diğer yandan iyileştirme çalışmalarının sürdüğünü anlattı.
Tatar, özellikle artçı sarsıntılardan sonra bazı yerleşim yerlerinde kaya düşmesi tehlikesinin de olabildiğini ifade ederek, "Bu anlamda AFAD ekiplerini oluşturdu. Şu anda bu depremler sonrasında yaşanan ve bizim ikincil afet olarak değerlendirdiğimiz kaya düşmesi, heyelan, çökmeler, obruk çökmeleri gibi ikincil afetlerin tespiti konusunda ekipler sahada, bütün kırsalda çalışmalarını sürdürüyorlar." diye konuştu.
Tatar, vatandaşlardan AFAD'ın ve diğer resmi kurumların yayınladıkları dışındaki bilgilere itibar edilmemesini istedi.



Erdoğan, Trump ile SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Trump ile SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Türk kaynaklar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) zirvesi kapsamında yaptıkları görüşmede, Suriye'deki gelişmeleri çeşitli boyutlarıyla ele aldıklarını açıkladı.

Kaynaklar, Erdoğan'ın Trump ile salıyı çarşambaya bağlayan gece gerçekleşen görüşmesinde, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) yeni Suriye ordusuna entegrasyonunu ele aldığını söyledi. Erdoğan, Suriye yönetiminin DEAŞ dahil tüm terör örgütleriyle mücadelede kararlı olduğunu ve Türkiye'nin de bu konuda Suriye yönetimine desteğini sürdürdüğünü vurguladı.

thyu
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara geçtiğimiz mart ayında SDG'nin Suriye ordusuna entegre edilmesi için SDG lideri Mazlum Abdi ile anlaşma imzaladı. (EPA)

Şarku’l Avsat’ın Türk hükümetine yakın medya kuruluşlarından aktardığına göre Erdoğan, SDG'ye ABD desteği konusuna da değindi. Erdoğan, “Mart ayında Şam ile imzalanan anlaşma uyarınca SDG'nin Suriye ordusuna entegre edilmesinin ardından bu desteğin sürdürülmesine gerek kalmayacak… Suriye yönetimi, Türkiye'nin de desteğiyle, DEAŞ üyelerinin ve ailelerinin tutulduğu hapishanelerin kontrolünü ele geçirecek” ifadelerini kullandı.

SDG'ye yönelik suçlamalar

Erdoğan daha önce SDG'yi, lideri Mazlum Abdi ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara arasında imzalanan anlaşmayı geciktirmekle suçlamış, ‘SDG’nin anlaşmanın uygulanmamasının sonuçlarına katlanacağını ve Türkiye'nin bu konuyu yakından takip ettiğini’ belirtmişti.

Türkiye, ABD'nin ‘DEAŞ'a karşı savaşta yakın müttefik’ olarak gördüğü SDG'nin en büyük bileşeni olan YPG’nin dağıtılmasını, yabancı savaşçılarının Suriye'yi terk etmesini ve kalan savaşçıların yeni Suriye ordusuna entegre edilmesini talep ediyor. Washington ise ‘önemli bir müttefik’ olarak SDG'nin yanında durmaya devam edeceğini vurguluyor.

Kaynaklar, Erdoğan'ın Trump'la ayrıca, ‘ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırımlarının kaldırılması kararının uygulanması için atılan adımları ve ABD'nin Suriye'deki güçlerinin durumunu, İsrail'in Suriye topraklarına yönelik saldırılarını, bunların durdurulması ihtiyacını ve Suriye'nin birliği ve egemenliğinin desteklenmesi için yapılacak çalışmaları’ da ele aldığını söyledi.

dfrgthy
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer dün Lahey'de düzenlenen NATO zirvesi çerçevesinde görüşmelerde bulundu. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan dün NATO zirvesi çerçevesinde Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer ile yaptığı görüşmede, “Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini koruyarak istikrarını desteklemeye devam edecektir” dedi.

Suriyeliler için kolaylıklar

Öte yandan Türkiye'deki Suriyeli sivil toplum aktivistleri, geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Göç İdaresi Başkanlığı yetkilileriyle görüştüklerini ve Suriyelilerin statülerine ilişkin güvence aldıklarını açıkladılar.

Aktivistler, ‘Türkiye'de kalmak isteyen hiçbir Suriyelinin ülkesine dönmeye zorlanmayacağı, dönüşün sadece gönüllülük esasına dayanacağı ve daha sonra Türkiye'ye giriş yasağı getirilmeyeceği’ yönünde güvence aldıklarını ifade ettiler.

Türk yetkililer, ‘giriş ve vize işlemlerinin kolaylaştırılacağını, 1 Temmuz itibariyle sınır kapılarının çifte vatandaşlık sahiplerine ve birinci derece akrabalarına açılacağını ve Suriyeli üniversite öğrencilerinin, geçici koruma kartına sahip üniversite öğrencileri de dahil olmak üzere, yılda dört kez kara kapılarından ülkelerine giriş yapmalarına izin verileceğini’ doğruladı.

Suriyeli aktivistler, Suriyelilerin ve Türklerin, Türkiye ve Suriye'de gayrimenkul sahibi olmalarının önündeki engellerin kaldırılması için de çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

hyu
Okulların kapanmasının ardından ülkelerine dönen Suriyeli mültecilerin sayısı artmaya başladı. (AFP)

Türkiye'deki Suriyelilerin ülkelerine dönüşü, geçtiğimiz cuma günü okulların kapanmasının ardından gönüllü ve kalıcı dönüşler kapsamında gözle görülür bir artışa sahne olmaya başladı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, geçtiğimiz cuma günü Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Göç İdaresi Başkanlığı, Türk Kızılayı ve bazı sivil toplum kuruluşlarının iş birliği yaptığı bir proje kapsamında gönüllü geri dönüşleri desteklemek amacıyla kurulan merkezin açılışında, Beşşar Esed rejiminin 8 Aralık 2024'te devrilmesinden bu yana 273 binden fazla Suriyelinin gönüllü olarak ülkelerine döndüğünü açıkladı.