Mısır ve Türkiye arasında bir sonraki adım ne?

Erdoğan ve Sisi, geçtiğimiz Kasım ayında Katar Dünya Kupası açılış töreni sırasında Katar Emiri'nin önünde tokalaştı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Erdoğan ve Sisi, geçtiğimiz Kasım ayında Katar Dünya Kupası açılış töreni sırasında Katar Emiri'nin önünde tokalaştı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır ve Türkiye arasında bir sonraki adım ne?

Erdoğan ve Sisi, geçtiğimiz Kasım ayında Katar Dünya Kupası açılış töreni sırasında Katar Emiri'nin önünde tokalaştı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Erdoğan ve Sisi, geçtiğimiz Kasım ayında Katar Dünya Kupası açılış töreni sırasında Katar Emiri'nin önünde tokalaştı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır ve Türkiye dışişleri bakanları arasında üç haftadan kısa bir süre içinde yapılan ikinci telefon görüşmesi, yıllarca süren gerilimin ve tıkanıklığın ardından iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği hakkında soru işaretlerine yol açtı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 6 Şubat'ta Türkiye ve Suriye topraklarını etkileyen depremin ardından Mısırlı mevkidaşı Samih Şukri ile ikinci telefon görüşmesini cumartesi günü gerçekleştirdi.
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan kısa açıklamada, iki bakanın Türkiye'deki depremlerle ilgili son durumu görüştüklerini bildirdi.
Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcü ise Twitter hesabından yaptığı açıklamaya göre Mısır Dışişleri Bakanı, 7 Şubat'ta Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nu arayarak ülkesinin Türkiye ile dayanışmasını dile getirerek Kahire'nin Türkiye ve Suriye'ye acil yardım göndereceğini vurguladı.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, 8 Şubat'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı arayarak başsağlığı dileklerini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Sisi, Mısır'ın deprem nedeniyle gereken her türlü yardımı sağlamaya hazır olduğunu da sözlerine ekledi.
Türkiye ve Mısır cumhurbaşkanları arasındaki bu telefon görüşmesi, geçtiğimiz Kasım ayında Katar'da düzenlenen FIFA Dünya Kupası'nın açılış töreninde tokalaşmalarından sonra gerçekleşen ilk temastı.
Türk makamlarından yapılan resmi açıklamaya göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısırlı mevkidaşına teşekkür ederken kardeş Mısır ve Türk halklarını birleştiren tarihi bağları vurguladı.
Mısır Ordu Sözcüsü Albay Garib Abdulhafiz, daha önce yaptığı açıklamada, Mısır’ın, uçaklar ve askeri gemilerle Türkiye'ye tonlarca insani yardım gönderdiğini ve Mısırlı resmi kurumların yanı sıra el-Ezher Üniversitesi, Mısır Kızılayı ve Yaşasın Mısır Fonu gibi sivil kuruluşların da yardımlara katkı sağladığını belirtti.
Türkiye meselelerinde uzman Kerem Said, Mısır ve Türkiye dışişleri bakanları arasındaki telefon görüşmesinin, iki ülke arasındaki temasları sürdürme ve iki ülke arasındaki ilişkileri daha ileri seviyelere taşıma konusundaki kararlılığı teyit ettiğini söyledi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Said, “Kahire’nin 6 Şubat depreminin açtığı yaraların sarılması çerçevesinde izlediği insani diplomasi, iki ülke arasında her ne kadar bir yakınlaşmanın meyveleri alınmaya başlanmış olsa da bunun ötesine geçerek aradaki iletişimin sürmesiyle iki ülkede hem halk düzeyinde hem de resmi düzeyde bir atmosfer yarattıktan sonra daha ileri adımların atılmasının önünü açıyor” dedi.
Said, yaşananlardan sonra artık Kahire için büyük bir değeri olmadığını söylediği Müslümün Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) dosyası başta olmak üzere iki ülke arasındaki birçok tartışmalı konunun iyileşmeye başladığına dikkati çekti.
Said, Yunanistan Dışişleri Bakanı’nın Türkiye’ye yaptığı ziyaretinin ve Yunanistan’ın insani yardım ve kurtarma ekipleri göndermesinin ardından Türk yetkililerin Yunanistan'ın tutumunu memnuniyetle karşılamasıyla deprem felaketinin ardından Yunanistan ile Türkiye arasında yaşanan olumlu gelişmelerin Kahire'nin Doğu Akdeniz dosyasında yaşadığı büyük bir sıkıntıyı ortadan kaldırdığını söyledi.
Mısır-Türkiye ilişkilerinde ‘en önemli’ mesele olduğunu düşündüğü Libya dosyasına değinen Said, Libya’da cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin yapılmasına ve belirli bölgesel güçlerin eksenine görmeyen ancak bölgedeki ilgili tarafların hayati çıkarlarını koruyabilen dengeli tarafların sayısının artmasına yönelik olumlu hareketler olduğuna işaret etti.
Türkiye meselelerinde uzman bir başka isim Muhsin İvadallah da Said ile aynı görüşü paylaşıyor. Muhsin İvadallah, özellikle aralarındaki anlaşmazlığın nedenlerinin sona ermesi ve Türkiye'nin Müslüman Kardeşlerin üyelerine topraklarında büyük ölçüde kısıtlamalar getirmesi çerçevesinde son aylarda gelişen olayların sonunda iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden kurulmasına yol açacağına işaret etti.
Şarku’l Avsat’a konuşan İvadallah, özellikle Mısır Başbakanı'nın Kahire'de çok sayıda Türk iş insanıyla yaptığı görüşmedeki açıklamalarının ve Mısır ile Türkiye’nin tarihi ilişkileri olduğunu vurgulamasının ardından iki ülke arasında daha fazla iş birliğinin önünün açıldığını söyledi. İvadallah, siyasi anlaşmazlıklara rağmen, Mısır hükümetinin son yıllarda ekonomik ve ticari alanlarda iki halk arasında iyi ilişkileri sürdürme taahhüdüne vurgu yaptığına dikkati çekti.
Bu açıklamaların Mısır devletinin Türkiye'ye açılımda daha da ileriye gitme eğiliminde olduğunu somutlaştırdığını söyleyen İvadallah, Kahire ile Ankara arasındaki ilişkilerin birkaç alanda ilerletilmesinde ekonomik iş birliğinin önemine işaret ederek ilerleyen süreçte Türkiye ve Mısır cumhurbaşkanları arasında bir görüşme gerçekleştirmenin sürpriz olmayacağını da sözlerine ekledi.



Hafter, Yunan şirketlerini Libya'nın ‘yeniden inşasına’ katkıda bulunmaya çağırdı

Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
TT

Hafter, Yunan şirketlerini Libya'nın ‘yeniden inşasına’ katkıda bulunmaya çağırdı

Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)

Yunanistan, Libya Temsilciler Meclisi'nin (TM) Türkiye ile Libya arasında imzalanan tartışmalı Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası'nı onaylamasının beklendiği bu günlerde Libya ile deniz sınırlarının belirlenmesi konusunda tırmanan anlaşmazlıkları yatıştırmaya çalıştı. Atina, Dışişleri Bakanı Georgios Gerapetritis'in Bingazi ve Trablus'ta yaptığı görüşmelerle Libya’daki siyasi ve ekonomik varlığını güçlendirmeyi amaçlarken Türkiye ile imzalanan mutabakat muhtırasının onaylanmasına dair yapılacak oylama öncesinde ülkenin önde gelen aktörlerinin tutumlarını etkilemeye çalışıyor.

hyjuıo
Yunanistan Dışişleri Bakanı Georgios Gerapetritis pazar akşamı Hafter ile bir araya geldi (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)

Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter, Yunanistan’ın inşaat ve altyapı alanlarında uzman şirketlerini, Libya'nın çeşitli şehirlerinde ve bölgelerinde yürütülen kalkınma projelerine katılmaya çağırdı.

Pazar akşamı ülkenin doğusundaki Bingazi şehrinde Yunan Bakan Gerapetritis ile yaptığı görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin derinliğini ve bu ilişkilerin güçlendirilmesinin önemini vurgulayan Hafter, ortak çıkarları gözeterek, özellikle ekonomik, ticari ve kültürel alanlarda işbirliğini destekleme ve güçlendirme yollarını araştırdıklarını belirtti.

Öte yandan bugün Trablus'a giderek Başkanlık Konseyi ve geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) yetkilileriyle görüşecek olan Yunanistan Dışişleri Bakanı, Hafter ile düzensiz göç ve deniz yetki alanları konularının yanı sıra ikili iş birliğini de görüştüğünü söyledi.

Bakanlığın resmi internet sitesinde yayınlanan açıklamada “Libya ile bizi ortak kökler ve tarih birleştiriyor, ayrıca uluslararası hukuka bağlılığımız ve Akdeniz'in halkları için barış ve refah dolu bir bölge olması konusundaki taahhüdümüz de bizi birbirimize bağlıyor” ifadeleri yer aldı.

gtyu7ı8
TM'nin önceki oturumundan bir kare (TM Başkanlığı)

Bu çerçevede Libya ile olan ‘sakin ilişkilerini’ sürdürme taahhüdünde bulunan Gerapetritis, yakın gelecekte bu ilişkilerin ilerlemesi için somut sonuçlar elde edilmesini umduğunu belirtti.

Deniz yetki alanlarının belirlenmesi

Yunanistan Dışişleri Bakanı'nın Libya’ya yaptığı ziyaret, Yunanistan'ın, Libya'nın münhasır ekonomik bölgesinin bir parçası olan Girit adasının güneyindeki ihtilaflı deniz bölgelerinde petrol ve gaz arama ruhsatları vermesine yanıt olarak Akile Salih başkanlığındaki TM'nin Libya ile Türkiye arasındaki deniz sınırlarının belirlenmesi anlaşmasını onaylamak üzere planlanan resmi oturumdan önce gerçekleşti.

Hafter ve TM tarafından desteklenen Usame Hammad liderliğindeki İstikrar Hükümeti Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan makamlarının bu bölgelerde sondaj ihalesi açtığını duyurması üzerine geçtiğimiz pazar günü Bingazi'deki Yunanistan Konsolosu Agapios Kalognomis'i çağırarak sözlü protestosunu iletmişti.

Abdulhamid ed-Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) Dışişleri Bakanlığı da Yunanistan'ın bu hamlesini ‘Libya'nın egemenlik haklarının açık bir ihlali’ olarak değerlendirdi. Bakanlık, önceden yasal bir mutabakat sağlanmadan bu bölgelerdeki herhangi bir keşif ya da arama çalışmasına itiraz ettiğini belirterek ‘yapıcı diyalog ve müzakere yolunun adil ve hakkaniyetli çözümlere ulaşmak için tek seçenek’ olduğunu vurguladı.

Yunan yetkililer geçtiğimiz günlerde, ihtilaflı bölgede petrol ve doğalgaz arama ve sondaj çalışmaları yapmak üzere uluslararası şirketlerle sözleşme imzalamayı planladıklarını açıklamışlardı.

Libya ile Yunanistan arasındaki deniz yetki alanlarının belirlenmesi konusundaki anlaşmazlıklar 2004 yılına kadar uzanıyor. O yıl iki ülke arasında sınırların belirlenmesi için müzakereler başlamış, ancak Girit adasının güneyinde büyük doğalgaz rezervleri keşfedilince müzakereler başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Anlaşmazlıklar, 2019 yılı sonlarında UBH Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe’nin Türkiye ile Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz arama çalışmalarına izin veren yeni anlaşmalar imzalamasıyla daha da derinleşti. Ankara, bu anlaşmaları önemli deniz bölgelerindeki haklarını genişletme çabaları kapsamında imzaladı.

Askeri düzey

Askeri düzeyde ise LUO Savaş Enformasyon Birimi, askeri birliklerinin güney sınırında, bölgedeki güvenlik operasyonları kapsamında Çadlı muhaliflerin silahlı bir grubunu hedef alan ve ‘başarılı bir askeri operasyon’ olarak nitelendirdiği bir operasyon gerçekleştirdiğini duyurdu.

LUO Savaş Enformasyon Birimi, operasyonun söz konusu silahlı gruba büyük kayıplar verdirdiğini ve grup üyelerinden bazılarının esir aldığını belirtirken kara ve hava keşif birimlerinin ‘grubun geri kalanını takip etmeye devam ettiğini ve bölgedeki şüpheli hareketleri izlediğini’ kaydetti.

LUO Savaş Enformasyon Birimi, LUO’nun güney sınırlarını güvence altına alma görevini sürdürme ve ülkenin güvenliğini tehdit eden her türlü tehdide ve kaçakçılar, sınır ötesi suç çeteleri ve ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne zarar vermeyi amaçlayan herkese kararlılıkla karşı koyacağını vurguladı.

LUO Savaş Enformasyon Birimi ayrıca güney sınırında güvenliği sağlama, sınırları koruma, kaçakçılıkla mücadele ve şüpheli hareketleri izleme gibi saha görevlerini yürüten kara kuvvetleri birimlerinin çöl devriyelerinin yaygınlaştırılmasına ilişkin bir video yayınladı.

Bir diğer gelişmede LUO Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Halid Hafter dün Mısır Askeri Akademisi'nin askeri komuta eğitimlerini bitiren subayları kabul ederken, akademik ve askeri eğitimine devam etmenin yanı sıra ‘yeterlilik ve disipline sahip, performans ve hazırlık düzeyini etkin bir şekilde yükseltebilecek lider kadrolar oluşturmanın’ önemini vurguladı.