Irak’ın güneyinde, Dicle ve Fırat nehirlerinin çekilmesi endişesi hakim

Nasıriye'de, Fırat Nehri'nin su seviyesinde belirgin bir düşüş görüldü. (AFP)
Nasıriye'de, Fırat Nehri'nin su seviyesinde belirgin bir düşüş görüldü. (AFP)
TT

Irak’ın güneyinde, Dicle ve Fırat nehirlerinin çekilmesi endişesi hakim

Nasıriye'de, Fırat Nehri'nin su seviyesinde belirgin bir düşüş görüldü. (AFP)
Nasıriye'de, Fırat Nehri'nin su seviyesinde belirgin bir düşüş görüldü. (AFP)

Irak’ta son üç kurak mevsime kıyasla bu kış  yaşanan yağışlara rağmen yetkililer, içme ve tarım için mevcut su kaynaklarının yetersiz olduğu konusundaki endişelerini gizlemiyor. Su Ürünleri Bakanlığı’ndan yetkililer, Irak, Türkiye, İran ve bir ölçüde de Suriye'nin uyguladığı politikalar nedeniyle su payının yüzde 70'ini kaybettiğini öne sürdü.
Son günlerde ülkenin orta ve güney valiliklerindeki çiftçilerin, Dicle ve Fırat nehirlerinin seviyelerinin düşmesiyle endişeleri artarken dün Su Kaynakları Bakanlığı Meysan ve Zikar valilikleri su oranlarının düştünü açıkladı.
Bakanlık, son günlerde güneydeki bazı vilayetlerdeki su kotasının azalmasının Dicle Barajı ve Fırat üzerindeki Haditha Barajı’nın su payının azlığından kaynaklandığını bildirdi.
Son günlerde kış mevsiminde tarımsal mahsullerin sulanmasını sağlamak için su talebinde artış görülürken ülkedeki yağmur eksikliği ile su rezervinde keskin bir düşüş yaşanıyor.
Bakanlık, çiftçilerin yüzey sularında onaylanan tarım planına göre belirlenen tarım alanlarına ve ortakçılık sistemine uymamasının güney valiliklerinde bazı alanların susuzluktan etkilenmesine neden olduğunu ancak barajlardaki mevcut miktarlar için önlemler alındığını açıkladı. Dicle ve Fırat nehirlerinde güvence altına alınan su miktarlarının başta  tarımsal ve içme suyu olmak üzere diğer tüm ihtiyaçları karşıladığına değinilen açıklamada, olası her ihmalin valiliklere aktarılan su miktarlarında azalmaya neden olacağı uyarısında bulunuldu.
Bakanlık, su kotaları, balık göllerinin aşılması veya mevcut kış için tarım planına göre belirlenen tarım alanlarındaki suistimallerin ortadan kaldırılması için operasyon liderleriyle koordineli olarak çeşitli önlemler alma niyetinde olduklarını açıkladı.
Irak Su Kaynakları Bakanlığı Sözcüsü Halid Şimal önceki gün yaptığı açıklamada, Dicle veya Fırat nehri gibi nehirlerdeki su seviyelerin düşmesinin bakanlığın sorumluluğunda olduğunu belirterek bununla ilgili önlemler alındığını söyledi.
Şimal, tarımsla ve içme suyunu güvence altına almak adına Türkiye ve İran’dan gelen suyun yüzde 30 olduğunu, bu oranın ihtiyaç olan yüzde 70’e ulaşmadığını vurguladı.



İsrail, Güney Lübnan'a savaş atmosferini geri getiriyor

 İsrail'in dün Güney Lübnan'daki Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseldi (EPA)
İsrail'in dün Güney Lübnan'daki Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseldi (EPA)
TT

İsrail, Güney Lübnan'a savaş atmosferini geri getiriyor

 İsrail'in dün Güney Lübnan'daki Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseldi (EPA)
İsrail'in dün Güney Lübnan'daki Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseldi (EPA)

Savaş havası dün Güney Lübnan'a geri döndü. İsrail topçuları Nebatiye bölgesini ateş çemberi ile çevreleyerek, bir dizi şiddetli saldırıyla hedef aldı.

Lübnan Sağlık Bakanlığı, saldırılarda bir kişinin öldüğünü ve sekiz kişinin yaralandığını bildirirken, İsrail ordusu, güney Lübnan'da Hizbullah'ın "ateş ve savunma sistemlerini işletmek için kullandığı" bir "altyapı tesisini" bombaladığını duyurdu. Saldırılarda "Hizbullah unsurlarının yanı sıra silah ve tünel girişlerinin de hedef alındığı" ifade edildi.

Bu tırmanış, özellikle İsrail ordusunun Litani Nehri'nin kuzeyinde sığınak delici bombalar kullanması göz önüne alındığında, oldukça tehlikeli bir askeri mesaj olarak ortaya çıktı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bu bombalar Lübnan'da daha önce Hizbullah'ın eski genel sekreterleri Hasan Nasrallah ve Haşim Safiyuddin'in suikastları dışında hiç kullanılmamıştı.

Güvenlik, savunma ve strateji uzmanı Tuğgeneral Hasan Cuni, İsrail operasyonlarının "özellikle yer altında belirli derinliklere ulaşan nüfuz edici mühimmat kullanımıyla yeni bir hedefleme örüntüsüne işaret ettiğini" söyledi.