Afrika’da hız kazanan siyasi ve ekonomik krizler ‘çocuk kaçakçılığını’ şiddetlendiriyor

Eş-Şebab terör örgütünün çocukları da dahil ettiği savaşçı unsurları Somali’nin kuzeyinde faaliyet gösteriyor  (AP)
Eş-Şebab terör örgütünün çocukları da dahil ettiği savaşçı unsurları Somali’nin kuzeyinde faaliyet gösteriyor (AP)
TT

Afrika’da hız kazanan siyasi ve ekonomik krizler ‘çocuk kaçakçılığını’ şiddetlendiriyor

Eş-Şebab terör örgütünün çocukları da dahil ettiği savaşçı unsurları Somali’nin kuzeyinde faaliyet gösteriyor  (AP)
Eş-Şebab terör örgütünün çocukları da dahil ettiği savaşçı unsurları Somali’nin kuzeyinde faaliyet gösteriyor (AP)

Zambiya’da sekiz Hırvat’ın yargılanacağı dava, ‘şüpheli evlat edinme ve çocukların radikalizm yanlısı gruplara dahil edilmesi’ gibi farklı yollarla gerçekleşen, Afrika Kıtası’nda ‘çocuk kaçakçılığı’ olgusunu yeniden gündeme getirdi.
Zambiya’da dört Hırvat’ın ‘çocuk kaçakçılığı’ suçlamasıyla mart ayında yargılanması bekleniyor. Söz konusu sanıklar, geçen aralık ayında Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nden reşit olmayan çocukların evlat edinilmesine ilişkin belgelerde ‘sahtecilik’ nedeniyle tutuklandı. Sanıklar, daha sonra kefaletle serbest bırakılsa da 1 Mart’ta mahkemeye çıkmaları bekleniyor.
Avustralya merkezli ‘Walk Free’ insan hakları örgütü tarafından 2018 yılında yayınlanan ‘Küresel Kölelik Endeksi’ne göre uluslararası alandaki insan kaçakçılığı faaliyetlerinin yaklaşık dörtte biri Afrika Kıtası’nda gerçekleşiyor. Bu eylemler ülkeler bazında ise en çok Eritre’de (kıtanın doğusu), ardından Burundi ve Orta Afrika Cumhuriyeti’nde görülüyor.
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) tarafından Şubat 2021’de yayınlanan Beşinci İnsan Ticareti Küresel Raporu’nda, Batı Afrika’daki insan ticareti mağdurlarının yüzde 75'inden fazlasını çocukların oluşturduğu vurgulandı.  
Çadlı araştırmacı İbrahim Muhammed Salih, ülkesinde ‘devletin kırılgan güvenlik durumunun hukuk sisteminin altının oyulmasının, bu suçların Çad’ın kuzeyine ve doğusuna yayılmasına izin verdiğine’ dikkat çekti. Muhammed Salih, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Zarar görenlerin büyük kısmı zayıf gruplardan, yani kadınlar ve çocuklardan” dedi.
Salih, Zambiya’daki çocuklar meselesine ilişkin açıklamasında da ülkesindeki benzer olaylar yaşandığına atıfta bulundu. 2007 yılında Abeche şehrinde, çocuklarla ilgilenen bir hayır kurumu olarak faaliyet gösteren ‘L’Arche de Zoé (Zoe’nin Gemisi)’ adlı sahte bir Fransız örgütünün yürüttüğü faaliyetlere işaret etti. Salih sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu kuruluş, çocukları evlat edinmek istediğini iddia eden Fransız ailelerden para aldı. Örgütün oyunu ile 103 çocuk Abeche Uluslararası Havalimanı’na götürülerek Fransa’ya götürükldü. Ancak örgüt üyelerinin durumu ortaya çıktı ve tutuklandılar.”
Çad’ın söz konusu dönemde bu unsurları yargılamak istediğini belirten Muhammed Salih, eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin ülkeye ziyaretinin, bu zanlıların Fransa’da yargılanacakları gerekçesiyle sadece iki ay sonra serbest bırakılmasına yol açtığını vurguladı. Araştırmacıya göre ancak bu konuda iki ülke arasında bir anlaşma yoktu.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’ne göre insan ticareti terimi, sömürü amacıyla güç, dolandırıcılık veya diğer aldatma biçimleri kullanılarak kişilerin işe alınması, nakledilmesi veya barındırılması anlamına geliyor. Çocuk ticareti, çocuk işçiliği, çocukların silahlı kuvvetlere alınması, çocuk evliliği ve çocuk sömürüsü de dahil olmak üzere farklı biçimleri bulunuyor. Salih konuya dair şunları söyledi:
“Bu suç, Çad toplumunun, özellikle de Kaddafi rejiminin devrilmesinden bu yana bu ticaretin geliştiği Libya sınırına yakın kasabalarda yaşayanların zihnini halen meşgul ediyor.”
Resmi açıklamalara göre Çadlı çocuklar, ister Libya’yı kaleleri olarak ele geçiren Çadlı isyancılar, isterse iktidar için savaşan Libyalı taraflarca olsun altın madenciliğinde çalıştırılmak ve zorla silah altına alınmak için sömürülüyor. NATO Afrika ve Orta Doğu Stratejik Merkezi, geçen aralık ayında yayınlanan ‘Orta Doğu ve Afrika’da şiddete uğrayan radikalizm yanlısı örgütlerde çocukların silah altına alınması’ başlıklı bir raporda, bu sorunun mevcut çatışmaların artmasıyla daha da kötüleşeceği ve yenilerinin patlak vereceği uyarısı yaptı.
Afrika meseleleriyle ilgilenen Etiyopyalı araştırmacı Muhammed Abbas, ‘siyasi çatışmaların artması, ekonomik ve sosyal fırsatların yokluğu ve istikrarın olmamasının bir sonucu olarak yer değiştirme’ de dahil Afrika’da çocuk ticareti olgusunun yayılmasına yardımcı olan birçok faktöre dikkat çekti.
BM tahminlerine göre 2005 ila 2020 yılları arasında dünya genelinde 93 binden fazla çocuk, çoğu Afrika içerisinde, Kongo ve Somali’de silahlı çatışmalara katılmak üzere askere alındı. Ancak çocukları askere alma uygulamaları yasa dışı silahlı gruplarla sınırlı olmayıp, bazen düzenli ordulara kadar uzanıyor. Çadlı araştırmacı Muhammed Tahir Zeyn, Şarku’l Avsat’a şu açıklamada bulundu:
“Çocuk ticareti farklı şekillerde gerçekleşir. Bazen 18 yaş altındaki çocuklar, insan hakları hukuku alenen ihlal edilerek askere alınıyor, ağır işlerde çalıştırılıyor veya gösterilere dahil ediliyor. Hükümet, çocukları ve askere alınmalarından sorumlu olan isimleri tespit etmek için 2022’de silahlı kuvvetler saflarında incelemeler yapana kadar sivil toplum bu olguyla şiddetle mücadele etti. Nitekim çok sayıda kişi, açığa alındı.”
Tahir Zeyn, muhalefet partilerini de bu durumdan sorumlu tutarken, “Bazı muhalefet partileri, askeri yönetime karşı gösteriler düzenlemek için çocukları istismar ediyor” dedi.
Silahlı çatışmalara katılmak, çocuk sömürüsünün en şiddetli sekli olsa da kesinlikle tek yöntem değil. İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’ne göre özellikle Batı Afrika’da çok sayıda çocuk, çok küçük yaşta ailelerinden koparılarak bölge ülkelerinin başkentlerine dilencilik yapmaya gönderiliyor. Dolayısıyla insan kaçakçılığı ağlarının kurbanı oluyorlar.
Ekonomi mıhabiri Ali Konta, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada Afrika’nın sakin ve istikrarın yaşandığı bölgelerinde bile, çocukların pembe bir hayat yaşamadığını söyledi. Konta sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aksine çocuklar, ürünleri gelişmiş ülkelerin vazgeçilmezi olan ve dünyanın belli başlı alışveriş merkezlerinin raflarında yer alan madenlerde ve çiftliklerde, ağır işlerde sömürülüyor. Fildişi Sahili’nde çocukların elleriyle topladıkları pek çok çeşit kaliteli çikolata, Ganalı çocukların cılız parmak uçlarıyla toplanmış değerli taşlarla süslü altın zincirler veya Malili çocukların topladığı rahat pamuklu giysiler var.”
UNICEF’e göre 2050 yılına kadar dünyadaki çocukların yarısından fazlasına Afrika ev shaipliği yapacak. Çevrelerinde kıtlık, silahlı çatışma, cehalet ve yoksulluk hayaletleri dolaşırken, uygun olmayan koşullarda büyüme ihtimalleri de bununla birlikte ikiye katlanacak.
Diğer yandan Afrikalı çocukların Batı tarafından evlat edinilmesiyle birlikte yoksul Kıta ülkelerinde yetimlere bakmakla ilgili kurumların ve çocuklarının en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayan yoksul ailelerin omuzlarındaki maddi yükün azaldığına inanan taraftar mevcut. Ancak evlat edinmeyi çeşitli amaçlarla Afrikalı çocuk kaçakçılığı uygulamasına kılıf olarak kullananlara dair korkular, Kenya da dahil olmak üzere bazı ülkeleri 2014 yılında sınır dışından evlat edinme prosedürlerine yasak getirmeye sevk etti. Güney Afrika da benzer bir yasak koydu ancak daha sonra ilgili prosedürleri sıkılaştırarak bu yasağı kaldırdı.



Tunus, Marsilya'da bıçaklı saldırı gerçekleştiren bir Tunuslunun "haksız yere öldürülmesini" kınadı

Ceza soruşturma departmanı, Fransız polisinin Marsilya merkezinde beş kişiyi bıçakladığı şüphesi ile bir adamı vurduğu olay yerinde çalışıyor (AFP)
Ceza soruşturma departmanı, Fransız polisinin Marsilya merkezinde beş kişiyi bıçakladığı şüphesi ile bir adamı vurduğu olay yerinde çalışıyor (AFP)
TT

Tunus, Marsilya'da bıçaklı saldırı gerçekleştiren bir Tunuslunun "haksız yere öldürülmesini" kınadı

Ceza soruşturma departmanı, Fransız polisinin Marsilya merkezinde beş kişiyi bıçakladığı şüphesi ile bir adamı vurduğu olay yerinde çalışıyor (AFP)
Ceza soruşturma departmanı, Fransız polisinin Marsilya merkezinde beş kişiyi bıçakladığı şüphesi ile bir adamı vurduğu olay yerinde çalışıyor (AFP)

Tunus, dün akşam yaptığı açıklamada, bir vatandaşının önceki gün Marsilya'da bıçaklı saldırı düzenlemesinin ardından Fransız polisi tarafından öldürülmesini "haksız bir cinayet" olarak nitelendirdi ve Fransa'yı olayı hızla soruşturmaya çağırdı.

Tunus Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, “cinayete karşı güçlü protestosunu iletmek” için Fransa'nın geçici büyükelçisini çağırdığını duyurdu.


Gambiya: Batı Afrika açıklarında göçmen teknesinin alabora olması sonucu en az 70 kişi öldü

İspanyol Sahil Güvenliği, Moritanya kıyılarından yola çıkan onlarca göçmeni taşıyan bir tekneyi durdurdu (AFP)
İspanyol Sahil Güvenliği, Moritanya kıyılarından yola çıkan onlarca göçmeni taşıyan bir tekneyi durdurdu (AFP)
TT

Gambiya: Batı Afrika açıklarında göçmen teknesinin alabora olması sonucu en az 70 kişi öldü

İspanyol Sahil Güvenliği, Moritanya kıyılarından yola çıkan onlarca göçmeni taşıyan bir tekneyi durdurdu (AFP)
İspanyol Sahil Güvenliği, Moritanya kıyılarından yola çıkan onlarca göçmeni taşıyan bir tekneyi durdurdu (AFP)

Gambiya Dışişleri Bakanlığı dün akşam, Batı Afrika açıklarında göçmenleri taşıyan bir teknenin alabora olması sonucu en az 70 kişinin öldüğünü açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre bu olay, Avrupa'ya giden ünlü göç rotasında son yıllarda meydana gelen en ölümcül kazalardan biri.

Bakanlık yaptığı açıklamada, çarşamba günü erken saatlerde Moritanya açıklarında batan teknede 30 kişinin daha hayatını kaybetmiş olabileceğinden endişe duyulduğunu belirtti. Teknenin Gambiya'dan yola çıktığı ve çoğunlukla Gambiya ve Senegal vatandaşlarını taşıdığı sanılıyor. Teknede tahminen 150 kişi bulunuyordu ve bunlardan 16'sı kurtarıldı.

Açıklamada, Moritanya yetkililerinin çarşamba ve perşembe günü 70 ceset bulduğu ve tanıkların ifadesine göre 100'den fazla kişinin hayatını kaybetmiş olabileceği ifade edildi.

Batı Afrika kıyılarından Kanarya Adaları'na uzanan ve İspanya'ya ulaşmak isteyen Afrikalı göçmenler tarafından sıklıkla kullanılan Atlantik geçişi, dünyanın en ölümcül göç rotalarından biridir.

Avrupa Birliği'ne göre, geçen yıl 46 binden fazla yasadışı göçmen Kanarya Adaları'na ulaştı ve bu rekor bir sayı.

Göçmen hakları örgütü Caminando Fronteras’a göre bu yolculuklar sırasında 10 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Bu rakam, 2023 yılına göre yüzde 58'lik bir artışa tekabül ediyor.


Moritanya açıklarında göçmen faciası: 69 ceset bulundu, yaklaşık 100 kişi kayıp

Moritanya açıklarında bir teknede bulunan Afrikalı göçmen (AFP)
Moritanya açıklarında bir teknede bulunan Afrikalı göçmen (AFP)
TT

Moritanya açıklarında göçmen faciası: 69 ceset bulundu, yaklaşık 100 kişi kayıp

Moritanya açıklarında bir teknede bulunan Afrikalı göçmen (AFP)
Moritanya açıklarında bir teknede bulunan Afrikalı göçmen (AFP)

Avrupa'ya ulaşmak isteyen birçok Afrikalının çıkış noktası olan Moritanya açıklarında bir göçmen teknesinin batmasının üzerinden 48 saatten fazla bir süre geçmesine rağmen en az 69 ceset bulundu ve yaklaşık 100 kişi hala kayıp.

Şarku'l Avsat'ın AP'den aktardığına göre Moritanya Sahil Güvenlik yetkilisi dün yaptığı açıklamada, 160 kişiyi taşıyan bir teknenin salı gecesi başkent Nuakşot'un kuzeyindeki Amhijarat açıklarında alabora olduğunu söyledi. Yetkili, 69 kişinin cesedine ulaşıldığını, 17 yolcunun kurtarıldığını ve yaklaşık 100 kişinin kayıp olduğunu vurguladı.

Moritanya Sahil Güvenlik Komutanı, Senegalli ve Gambiya vatandaşlarını taşıyan teknenin "bir hafta önce Gambiya'dan ayrıldığını" belirtti.

Teknedeki göçmenler, Nuakşot'un yaklaşık 80 kilometre kuzeydoğusunda, Moritanya kıyısındaki bir kasabanın ışıklarını görüp yana doğru hareket etmeleri ile tekne alabora oldu.