Filistin: İsrail'in aşırı sağcı Bakanı Ben-Gvir, Akabe toplantısı kararlarına darbe yapıyor

AA
AA
TT

Filistin: İsrail'in aşırı sağcı Bakanı Ben-Gvir, Akabe toplantısı kararlarına darbe yapıyor

AA
AA

Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'i, gerilimi düşürme amaçlı Akabe toplantısının kararlarına "darbe yapmakla" suçladı.
Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Ben-Gvir'in işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentine bağlı Beyta beldesi yakınındaki Cebel Subeyh'e inşa edilen Yahudi yerleşim birimine ziyaretine tepki gösterildi.
Silahlı yerleşimcilerin de Ben-Gvir'e eşlik ettiği aktarılan açıklamada, Ben-Gvir'in, Cebel Subeyh bölgesindeki Avitar yasa dışı Yahudi yerleşim birimini "yasallaştırma" girişimleri çerçevesinde bu ziyareti yaptığı kaydedildi.
Açıklamada, "Ben-Gvir'in Cebel Subeyh'teki yerleşim birimine ziyareti, Akabe toplantısı sonuçlarına darbe olduğu gibi tansiyonun düşürülmesi için ABD ve bölgesel güçlerin sarf ettiği çabaları hafife almaktır." ifadeleri kullanıldı.
İsrailli Bakan ve milletvekillerinin gerilimi artırmaya yönelik açıklamalarına tepki gösterilen açıklamada, bu tür açıklamalarla tansiyonu düşürmeye yönelik bölgesel ve uluslararası çabalara karşı meydan okunduğu vurgulandı.
Tel Aviv yönetiminin şu ana kadar Akabe toplantısındaki kararlara bağlı kalma konusunda "ya başarılı olamadığı veya kabinesindeki radikalleri engellemede ciddi olmadığı" görüşüne yer verilen açıklamada, uluslararası topluma ve ABD yönetimine, radikal İsrailli yetkililerin sorumsuzca kışkırtıcı eylemleri ve açıklamalarına karşı bir tutum sergilemeleri çağrısında bulunuldu.

Akabe'deki güvenlik toplantısı
Ürdün'ün Akabe kentinde, yaklaşan ramazan ayı öncesi İsrail ile Filistin arasında özellikle son 2 ayda tırmanan gerilimi düşürme amacıyla bir güvenlik toplantısı düzenlenmişti.
Filistin, İsrail, Ürdün, ABD ve Mısır'ın katılımıyla gerçekleştirilen toplantı sonrası yayımlanan kapanış bildirisinde, "Filistin yönetimi ile İsrail hükümetinin, tek taraflı eylemleri 3 ila 6 ay durdurmaya hazır olduklarını teyit ettiği" belirtilmişti.
Tek taraflı eylemlerin durdurulmasının, İsrail hükümetinin, 4 ay boyunca yeni yerleşim birimi inşasını tartışmaya açmaması ve 6 ay kaçak yerleşim birimlerine onay vermemesini içerdiği kaydedilmişti.
Akabe toplantısının, İsrail ile Filistin arasında, barış görüşmelerinin sekteye uğradığı 2014 yılından bu yana gerçekleşen ilk aleni görüşme olduğu ifade ediliyor.

İsrailli yetkililerden "Yahudi yerleşim birimleri inşasının durmayacağı" açıklaması
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise toplantı sonrası yaptığı açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria'da yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin inşasına devam edileceğini belirtmişti.
Netanyahu, Twitter hesabında, "Yahudiye ve Samiriye'deki (Yahudilerce Batı Şeria için kullanılan isim) inşaat ve düzenleme, herhangi bir değişiklik olmaksızın orijinal planlama ve programa göre devam edecek. Herhangi bir dondurma yoktur ve olmayacaktır." paylaşımında bulunmuştu.
İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir de toplantıya ilişkin, "Ürdün'de olan Ürdün'de kalacak." ifadesini kullanmıştı.
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich de Twitter hesabından yaptığı açıklamada "Yahudi yerleşim birimleri inşasının bir gün dahi durmayacağını" belirtmişti.



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.