Michelle Yeoh, Amerikan Oyuncular Birliği Ödülü’nü kazandı

Amerikalı-Malezyalı aktris Michelle Yeoh, Amerikan Oyuncular Birliği’nde (SAG) ‘En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandı. (Reuters)
Amerikalı-Malezyalı aktris Michelle Yeoh, Amerikan Oyuncular Birliği’nde (SAG) ‘En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandı. (Reuters)
TT

Michelle Yeoh, Amerikan Oyuncular Birliği Ödülü’nü kazandı

Amerikalı-Malezyalı aktris Michelle Yeoh, Amerikan Oyuncular Birliği’nde (SAG) ‘En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandı. (Reuters)
Amerikalı-Malezyalı aktris Michelle Yeoh, Amerikan Oyuncular Birliği’nde (SAG) ‘En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandı. (Reuters)

Amerikalı-Malezyalı aktris Michelle Yeoh, geçtiğimiz pazar günü Amerikan Oyuncular Birliği Ödülü (American Screen Actors Guild) ödül töreninde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandı.
Bu, Asya kökenli bir aktrisin, drama yetenekleri birden çok kez kanıtlanmış bir aktris olan Cate Blanchett’ a karşı kazandığı ilk galibiyet.
Yeoh’ a ödülü getiren, 2022’de Oscar’da ‘En İyi Yabancı Film Ödülü’nü hak kazanan ‘Her Şey Her Yerde Aynı Anda’ (Everything Everywhere All at Once) adlı film oldu. Filmde Yeoh, daha sonra ninja ve doğu dövüş sanatları savaşçısına dönüşen bir çamaşırhane sahibini canlandırıyor. Çalışma, aktrisin daha önceki ‘Kaplan ve Ejderha’ (Crouching Tiger, Hidden Dragon) isimli filmine benziyor.
SAG’ da Jamie Lee Curtis ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü’nü, Ke Huy Quan, ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazandı. ‘Her Şey Her Yerde Aynı Anda’ filminin tüm oyuncuları bu filmdeki rollerinden dolayı ödül kazanmış oldu.

Brendon Fraser, ‘Balina’ (The Whale) filmindeki rolüyle ‘En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü kazandı. (AP)

Kadın ve Erkek
Brendon Fraser, ‘Balina’ (The Whale) filmindeki rolüyle ‘En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'ne layık görüldü. Törende ödül kazananların, 12 Mart’ta sahiplerini bulacak olan Oscar Ödülü’nde şansları artmış oldu. Özellikle Michelle Yeoh ve Brendon Fraser’ın Oscar’da ödül kazanmaları bekleniyor. Zira SAG, oscar’ın bir göstergesi sayılıyor.  Ancak elbette bu kesin değil. Zira Cate Blanchett, SAG’da ‘Tar’aki rolüyle ödül kazanamazken Oscar’da ‘En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’ne layık görülmüştü.
‘Her Şey Her Yerde Aynı Anda’ bu sezon birçok ödül aldı. Film, daha önce ‘En İyi Komedi Filmi’ dalında Altın Küre Ödülünü kazanmıştı. Ardından, birkaç gün önce, Amerikan Yapımcılar Birliği Ödülü’nü (Producers Guild of America Awards) kazandı. Bu fantastik filmi çeken Daniel Kwan ve Daniel Scheinert da Amerika Yönetmenler Birliği Ödülü’nü (Directors Guild of America Awards) elde ettiler. Filmin kaybettiği tek büyük ödül İngiliz BAFTA oldu. Ancak filmin BAFTA Ödülü’nü kaybetmesi, beğeni dalgasını gölgelemedi.

Oyuncu ve model Cara Delevingne de ödül törenine katıldı. (A.P)
Michelle Yeoh’ın konuşmasının ardından sahneye çıkan Brendon Fraser, ödülünü alırken ağladı. Bir süperstar olarak yükselişini ve sonrasındaki düşüşünü “Son zamanlarda bir dalgaya kapıldım ve dalgalar beni okyanusun dibine kadar çekti” diyerek özetledi.
Michelle Yeoh'un Oscar yarışındaki en ciddi rakibi Cate Blanchett olurken Fraser, ‘Inisherin'in Ölüm Perileri’ (The Banshees of Inisherin) filmindeki rolüyle Colin Farrell ve Elvis’teki rolüyle Austin Butler’ın da aralarında bulunduğu bazı isimlerle kişiyle karşı karşıya. Hikayesi, anlatımı ve yönetmenlik tarzıyla birbirinden farklı filmlerde rol alan bu iki isim de çok başarılı olarak değerlendirildi.
Amerikan Oyuncular Birliği’nde yaklaşık 160 bin kadın ve erkek oyuncu üyesi bulunuyor. Ancak hepsi Akademi Ödülleri’ni dağıtan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi'nin üyesi değil. Söz konusu akademinin üyelerinin sayısı bin 300'ün biraz üzerinde. Fraser ve Yeoh’un her ikisinin de Oscar’daki yarışının arkasındaki ayrıntılar da burada yatıyor. Özellikle Oscar'da oylama, toplam sayısı yukarıda belirtilen aktörlerin sayısından fazla olan sinema endüstrisinin tüm sektörlerini ve çalışanlarını içerdiğinden oy kullanacak kişi sayısı etkili oluyor.
Ayrıca Amerikan Oyuncular Birliği’ne üye olan, beyaz olmayan ulusal seçmenlerin yüzdesine dair bir açık veri yok. Çoğunluk beyaz olmasına karşın Afro-Amerikan, Asyalı ve Latin kökenli temsilcilerin de büyük bir yüzdesi var. Bu nedenle, Michelle Yeoh'un ödülü kazanması yönündeki çaba, söz konusu kesimden bir temsilcinin kazanma arzusunu yansıtabilir.

Aktör Austin Butler, "Elvis" filmindeki rolü ile ‘En İyi Erkek Oyuncu’ dalında aday gösterildi. (Reuters)

İhlaller
Oscar’ın beyaz ağırlıklı yüzdesi, Blanchett'in Tar'daki orkestra şefi rolü için kazanmasını sağlamak için düşük (tüm seçmenlerin sayısı 9 bin 200 kişinin üstünde) bir oran. Şu an Blanchett ve Yeoh’tan sonra Oscar kazanma ihtimali bulunan iki isim daha var. Bunlar ‘Sarışın’ (Blonde) filmindeki rolüyle Ana de Armas ve ‘Fabelmanlar’ (The Fabelmans) filmindeki rolüyle Michelle Williams.
2017’de SAG Ödülü, ‘Çitler’ (Fences) filmiyle Denzel Washington’a giderken Akademi Ödülünü ‘Yaşamın Kıyısında’ (Manchester By the Sea) ile Casey Affleck aldı. 2018’ de Afro Amerikan Viola Davis Ma Rainey's Black Button’daki rolüyle SAG ödülünü alırken Frances McDormand, Nomadland’deki rolü ile Oscar’ın sahibi oldu. Davis ise aday dahi gösterilmedi.
SAG Ödülleri, film ve televizyondaki aktörler ve aktrisler için veriliyor. Bu yönüyle içinde barındırdığı kategorilerin sayısı kendisinden daha geniş olsa da Altın Küre ödüllerine benziyor.

Televizyon
Televizyon alanında ödül kazanlar arasında öne çıkanlardan biri 1883'teki rolüyle Sam Elliott oldu. Eliot, The Patient’teki rolüyle en büyük rakibi olan Steve Carell'i yendi.
Kadınlarda, aynı kategoride Jessica Chastain, George ve Tammy isimli dramadaki rolüyle ödülün sahibi oldu. Onun bu kategoride Emily Blunt ve Julia Garner gibi birçok önemli rakibi vardı.

Jessica Chastain, ‘George ve Tammy’ dizisindeki rolüyle ödül kazandı. (Reuters)
Komedi Dizisi kategorisinde The Bear’daki rolüyle Jeremy Allen White ödülün sahibi oldu. Çok sayıda kişi ödülün, Only Murders in the Building dizisindeki rolleri ile Steve Martin ya da Martin Short’a gitmesini bekliyordu.
Aynı kategorideki kadınlarda ise Jean Smart, Hacks’deki rolüyle ödülü aldı. ‘The White Lotus’taki rolüyle Jennifer Coolidge’nin dram kategorisinde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nün sahibi oldu. Coolidge’nin rakipleri ‘The Crown’ dizisindeki rolüyle Elizabeth Debicki, ‘Ozark’taki rolüyle Julia Garner ve ‘Euphoria’deki oyunculuğuyla Zendaya idi.
Drama kategorisinde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü, Ozark’aki rolüyle Jason Bateman’a gitti. Oysa beklentiler, ödülü ‘The Old Man’ ile Jeff Bridges’in alacağı yönündeydi.

Sinema
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü’nü ‘‘Her Şey Her Yerde Aynı Anda’daki performansıyla Jamie Lee Curtis, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü’nü de aynı filmdeki performansıyla Ke Huy Quan kazandı. Curtis’in en önemli rakibi Black Panther: Wakanda Forever’daki rolüyle Angela Bassett’tı. Quan’ın başlıca rakibi ise ‘Inisherin'in Ölüm Perileri’ filmindeki performansıyla Brendan Gleeson’du. Verilen ödüller arasında En İyi Dublör Erkek Oyuncu-Kadın Oyuncu dalları da var. Ancak bu ödüller oyuncuya değil, ekibe veriliyor. Sinema filmleri arasında ‘Top Gun: Maverick’ bu dalda ödül kazandı.  ‘Avatar: suyun Yolu’ (Avatar: The Way of the Water) ise ödüllerden eli boş döndü. Televizyon için yapılmış film ve diziler arasından ise ‘Stranger Things’ ödülün sahibi oldu.



Kıyamet senaryolarını sevenlere: Sonsuzluk Yolcusu tadında 7 dizi

30 Nisan'da izleyiciyle buluşan Sonsuzluk Yolcusu, Buenos Aires'te başlayan gizemli bir kar yağışıyla açılıyor (Netflix)
30 Nisan'da izleyiciyle buluşan Sonsuzluk Yolcusu, Buenos Aires'te başlayan gizemli bir kar yağışıyla açılıyor (Netflix)
TT

Kıyamet senaryolarını sevenlere: Sonsuzluk Yolcusu tadında 7 dizi

30 Nisan'da izleyiciyle buluşan Sonsuzluk Yolcusu, Buenos Aires'te başlayan gizemli bir kar yağışıyla açılıyor (Netflix)
30 Nisan'da izleyiciyle buluşan Sonsuzluk Yolcusu, Buenos Aires'te başlayan gizemli bir kar yağışıyla açılıyor (Netflix)

Netflix'in Arjantin yapımı yeni dizisi Sonsuzluk Yolcusu (El Eternauta), yayına girdiği günden bu yana izleyicilerin aklını başından aldı desek abartmış olmayız. Bilimkurgu ve kıyamet sonrasında geçen hikayelere farklı bir coğrafyadan, derin politik arka planlı bir yorum getiren dizi, kısa sürede ikinci sezon onayını da kaptı.

Dizide Juan Salvo, yaz günü bir anda ortaya çıkan ölümcül kar fırtınasında, kızı Clara'yı bulmak için hayatta kalma mücadelesi verirken, izleyiciyi hem büyük bir felaketin hem de insan doğasının karanlık tarafının içine çekiyor. Juan Salvo'yu, Asabiyim Ben (Relatos salvajes) ve Oscar ödüllü Gözlerindeki Sır'la (El secreto de sus ojos) tanınan Arjantinli usta oyuncu Ricardo Darín canlandırıyor. 

Netflix'in Latin Amerika yapımları arasında son dönemin en çok konuşulan işlerinden biri olan Sonsuzluk Yolcusu, yalnızca kıyamet sonrası bir hayatta kalma hikayesi değil, aynı zamanda kültürel ve tarihsel bir miras. Héctor G. Oesterheld'in kaleme aldığı ve Francisco Solano López'in çizdiği, ilk olarak 1957-1959'da yayımlanmış ödüllü kült çizgi romanın uyarlaması olan dizi, ilk sezonuyla gerilim dolu anlar ve cevapsız sorular bıraktı. Özellikle final bölümüyle akıllarda "Peki şimdi ne olacak?" sorusunu uyandıran yapımın ikinci sezon tarihiyse henüz belli değil. 

Elbette bu bekleyişi biraz olsun keyifli hale getirecek alternatif diziler mevcut. Post-apokaliptik dünyalar, ölümcül salgınlar, uzaylı istilaları ve hayatta kalma mücadelelerini sevenler için harika yapımlar bulmak mümkün.

Biz de bu yazıda, Sonsuzluk Yolcusu hayranlarının ikinci sezonu beklerken izleyebileceği, benzer atmosfere ve temaya sahip dizileri derledik. Kimisi kıyamet sonrası distopik bir evren sunuyor, kimisi dünyayı istila eden gizemli varlıkları merkezine alıyor. Bazılarıysa hayatta kalma çabasının en insani ve duygusal yanını keşfetmeyi başarıyor. Listeye göz attığınızda hem aksiyon dolu hem de bolca düşündüren yapımlarla karşılaşacaksınız.

Netflix'te ve diğer dijital platformlarda izleyebileceğiniz, aynı türde ama farklı tatlar sunan bu diziler sayesinde bekleyiş süreniz biraz daha katlanılır olacak. Hazırsanız, ekran başında yine kıyamet senaryolarına, karanlık komplolara ve beklenmedik sürprizlere yer açın. Malum, dünyanın sonu gelirken izlenecek dizi bulmak her zaman kolay değil. Neyse ki biz buradayız...

1- Silo

Eğer Sonsuzluk Yolcusu sizi ekran başında diken üstünde bıraktıysa, sıradaki durağınız kesinlikle Silo olmalı. Apple TV+'ta izlenebilecek dizi, dış dünyanın ölümcül olduğu söylenen bir gelecekte, yerin 144 kat altındaki devasa bir sığınağa hapsolmuş 10 bin kişinin hikayesini anlatıyor. Rebecca Ferguson'ın başrolünde parladığı dizide, karakterlerin yaşadığı dünya kadar, saklanan sırlar ve anlatılmayan geçmiş de izleyiciyi içine çekiyor.

csdfgrthy
Fotoğraf: Apple

Başlangıç noktası farklı gibi görünse de Silo ve Sonsuzluk Yolcusu aslında benzer ruhlara sahip. Her ikisi de tehlikeli, kapalı bir dünyada hayatta kalmaya çalışan insanların, asıl tehdidin dışarıda mı yoksa içeride mi olduğunu anlamaya çalıştığı öyküler. Silo, komplolarla örülü hikayesi ve bol sürprizli bölümleriyle bir solukta izlenen dizilerden.

Hugh Howey'nin çok satan roman üçlemesinden uyarlanan dizi, uzun süredir hayranları tarafından bekleniyordu. İlk sezonu 2023'te yayına giren Silo, hem atmosferi hem de karakter derinliğiyle övgü topladı. İkinci sezonunu 2024 sonbaharında izleyicilerle buluşturan yapım, üçüncü ve final bölümlerini içerecek 4. sezonlarının onayını da şimdiden aldı. Silo'da Ferguson'a Rashida Jones, David Oyelowo, Tim Robbins ve Harriet Walter gibi yıldızların eşlik ettiğini de hatırlatalım. 

Kapalı kapılar ardındaki büyük sırlar, ölümcül gerçekler ve "Bize anlatılan her şey doğru mu?" sorusu ilginizi çekiyorsa, Silo tam size göre.

Nereden izlenir: Apple TV+

2- The Last of Us

The Last of Us, post-apokaliptik hikayesini duygusal bir baba-kız yolculuğu üzerinden anlatan, son yılların tartışmasız en güçlü dizilerinden biri. HBO imzalı yapım, bir mantar enfeksiyonunun insanlığı zombiye benzer yaratıklara dönüştürdüğü bir dünyada geçiyor. Pedro Pascal ve Bella Ramsey'nin başrollerini paylaştığı dizide, Joel ve Ellie'nin hayatta kalma mücadelesi izleyiciyi derinden etkiliyor.

8ıoş
Fotoğraf: HBO

Tıpkı Sonsuzluk Yolcusu'nda Juan ve Clara'nın birbirine kavuşma isteği gibi, burada da Joel ve Ellie arasında kurulan aile bağı, olayların kalbinde yer alıyor. Tabii ki dizide bolca aksiyon ve gerilim dolu sahne de mevcut. Özellikle "enfekte" yaratıklar ve dizinin karanlık atmosferi, Sonsuzluk Yolcusu'ndaki uzaylı istilası sahnelerini hiç de aratmayacak türden.

Sony ve PlayStation ortaklığıyla hayata geçirilen dizi, aynı adlı efsane video oyun serisinden uyarlandı. İlk sezonu 2023'te yayımlanan The Last of Us, hem eleştirmenlerden hem izleyicilerden tam not aldı. 2025'te ikinci sezonuyla geri dönen dizi, şimdiden üçüncü sezon onayını da cebine koydu. İkinci sezondaki bazı bölümlerin yer yer gözleri nemlendiren sahnelerle hafızalara kazındığını da hatırlatalım.

Hayatta kalma, kayıp, umut ve insan olmanın anlamı üzerine etkileyici bir öykü arayanlar için The Last of Us, Sonsuzluk Yolcusu'nun bıraktığı boşluğu fazlasıyla dolduracak bir alternatif.

Nereden izlenir: Max

3- Dark 

Dark, kayıp bir çocuğun ardından 4 ailenin karanlık sırlarını ve zamana yayılan kaderlerini ortaya çıkaran nefes kesici bir bilimkurgu. Baran bo Odar ve Jantje Friese imzasını taşıyan dizi, Netflix'in ilk Almanca orijinal yapımı olarak 2017'de başladı.

Winden adlı küçük kasabada başlayan esrarengiz olaylar, 2019'dan 1953'e, 1986'dan 2053'e ve hatta 1888'e uzanan bir zaman yolculuğu hikayesine dönüşüyor. Dizi, birbirine bağlı karakterlerin ve onların kuşaklar arası sırlarının iç içe geçtiği, zihin yoran bir yapı kuruyor.

o9p0
Fotoğraf: Netflix

Dark, yalnızca zamanda değil, paralel evrenlerde de geçen karmaşık kurgusuyla dikkat çekiyor. Tüm bu karmaşanın merkezinde, nükleer santralin altındaki mağarada saklı bir solucan deliği var.

Her sezonunda temposunu düşürmeden, izleyicisini karanlık, felsefi ve atmosferik bir dünyanın içine çekiyor. Özellikle zaman döngüsü ve kader kavramlarını işleyişiyle Sonsuzluk Yolcusu'ndaki apokaliptik döngü hissini modern bir dille yeniden yaratıyor.

Etkileyici müzikleri ve sinematografisiyle de öne çıkan dizi, detaylı anlatımı ve karakter derinliğiyle türünün en iyileri arasına adını yazdırdı.

2021'de BBC'nin "21. Yüzyılın En İyi Dizileri" listesinde 58. sırada yer alarak kült statüsünü perçinledi. Zamana kafa yormayı, gizem çözmeyi ve atmosferik hikayeleri sevenler için Dark, her ne kadar izlemesi zor da olsa kaçırılmaması gereken bir başyapıt.

Nereden izlenir: Netflix

4- The Leftovers

Dünyanın yüzde 2'sinin gizemli bir şekilde ortadan kaybolması sonrası hayat, artık hiçbir zaman eskisi gibi olmayacaktır... Konusunu en özet haliyle bu sözlerle açıklayabileceğimiz The Leftovers, bu büyük kaybın ardından hayatta kalanların yasını, inancını ve deliliğe sürüklenen ruh hallerini konu alıyor.

Başrollerde Justin Theroux, Carrie Coon ve Christopher Eccleston'ın yer aldığı dizi, "çok bozmadan önce" sansasyon yaratan Lost'la da tanınan Damon Lindelof ve Tom Perrotta'nın imzalarını taşıyor. Dizinin ilk sezonu kayıplarla dolu Mapleton kasabasında geçerken, ikinci sezonda olaylar mucizevi şekilde kimsenin kaybolmadığı Jarden kasabasına taşınıyor.

u7ı8o9
Fotoğraf: HBO

Her sezonunda atmosferi daha da ağırlaşan yapım, insan psikolojisini derinlemesine işleyen karanlık ve dokunaklı bir anlatıya sahip. Kayıpların ardından kurulan tarikatlar, inançsızlık ve çaresizlik içindeki karakterlerin hikayeleriyle dizi, izleyicisini sürekli tetikte tutuyor.

Juan Salvo ve arkadaşlarının Sonsuzluk Yolcusu'nda yaşadığı apokaliptik kayıp duygusu neyse, The Leftovers'ta Kevin Garvey ve çevresindekiler için de o... Dizinin Alman besteci Max Richter imzalı müzikleri, hüznü ve umutsuzluğu iliklere kadar hissettiriyor.

Zamanla kült bir hayran kitlesine ulaşan The Leftovers, televizyon tarihinin en iyi ve en cesur işlerinden biri olarak anılıyor. Kayıp, yas ve inanç kavramlarını derinlikli bir anlatımla işleyen bu yapım, mutlaka izlenmesi gereken özel dizilerden.

Nereden izlenir: Max

5- The 100

Post-apokaliptik bilimkurgu sevenler için The 100, son dereve sürükleyici bir yolculuk. Dizi, nükleer savaş sonrası insanlığın uzaydaki istasyonlarda hayatta kalma mücadelesiyle başlıyor. Aradan geçen 97 yılın ardından, Dünya'nın yaşanabilir olup olmadığını test etmek için 100 genç mahkum gezegene gönderiliyor.

İlk sezonlarda gençlerin doğayla ve yeryüzündeki hayatta kalanlarla çatışmasını izliyoruz. Ancak ilerleyen bölümler, diziyi Sonsuzluk Yolcusu'na yaklaşan bir distopyaya dönüştürüyor. Zihin kontrolü, güçlü düşmanlar ve insanlığın evrimsel yolculuğu derken, hikaye her sezon biraz daha katmanlanıyor.

sdfrgty
Fotoğraf: The CW

The 100, sadece hayatta kalma mücadelesi değil, insan doğasının sınırlarını da keşfeden bir yapım. Clarke Griffin, Bellamy Blake ve Octavia Blake gibi karakterler zamanla büyük liderlere dönüşüyor. Dizinin son sezonlarında ise felsefi ve bilimkurgu yönü iyice derinleşiyor.

Özellikle Sonsuzluk Yolcusu'nun yüksek konseptli bilimkurgu evrenini sevenler, The 100'ün sonlarına doğru karşılaştıkları sürprizlerle çok keyif alacak. Eğer insanlık, ahlak, fedakarlık ve hayatta kalmanın bedeli üzerine yoğun bir anlatı arıyorsanız, bu dizi tam size göre.

Nereden izlenir: Türkiye'de bir platformda yer almıyor

6- Falling Skies 

Listede Sonsuzluk Yolcusu'na genel hatlarıyla belki de en çok benzeyen dizi Falling Skies... Bu dizi uzaylı istilası temasını sevenler için sürükleyici bir alternatif. Heyecan dolu dizi, gizemli uzaylıların dünyayı ele geçirmesinin ardından hayatta kalmaya çalışan insanların mücadelesini konu alıyor. Hikaye, istiladan 6 ay sonra, tüm büyük şehirler yok edilmiş ve insan nüfusu büyük ölçüde azalmışken başlıyor.

efrgty7u
Fotoğraf: TNT

Şu sıralar çok beğenilen medikal drama The Pitt'le adından söz ettiren Noah Wyle, eski tarih profesörü Tom Mason karakteriyle karşımıza çıkıyor. Mason, direniş grubunun liderlerinden biri olarak hem ailesini korumaya hem de insanlığın hayatta kalmasına öncülük ediyor.

Falling Skies, Sonsuzluk Yolcusu'nun istilacı yabancı tehdidini seven izleyiciler için biçilmiş kaftan. Özellikle böcek benzeri yaratıklar ve uzaylıların teknolojiyi yok etme taktikleriyle Sonsuzluk Yolcusu'na fazlasıyla göz kırpıyor.

Büyük ölçekli işlerin efsanevi ismi Steven Spielberg'ün yapımcı koltuğunda oturduğu dizi, Sonsuzluk Yolcusu'na kıyasla daha aksiyon odaklı ve sürükleyici bir bilimkurgu deneyimi sunuyor. Hikayesi ilerledikçe, karakterlerin direniş, kayıp ve umut dolu yolculuğu derinleşiyor.

5 sezon süren dizi, hem insan doğasına hem de toplumsal direnişe dair çarpıcı detaylar barındırıyor. Eğer Sonsuzluk Yolcusu'ndan sonra karanlık bir uzaylı istilası hikayesine dalmak istiyorsanız, Falling Skies listenizde olmalı.

Nereden izlenir: Türkiye'de bir platformda yer almıyor

7- Snowpiercer

Snowpiercer, kıyamet sonrası donmuş bir dünyada hayatta kalmaya çalışan insanları konu alan çarpıcı bir dizi. Dünyanın ekolojik felaketten sonra buzla kaplanması ve hayatta kalanların sürekli hareket eden dev bir trenle yaşamını sürdürmesini anlatıyor.

Dizideki tren, 1001 vagondan oluşuyor ve dünyanın etrafını yılda 2,7 kez turlayarak yolcularını ölümcül soğuktan koruyor. Ancak trenin içi, sınıfsal ayrımcılık ve sosyal adaletsizlikle kaynıyor.

sdefrgt
Fotoğraf: TNT / AMC

Başrollerde Jennifer Connelly ve Daveed Diggs'in yer aldığı Snowpiercer, 4 sezon boyunca hem hayatta kalma savaşını hem de sınıf mücadelesini gözler önüne seriyor. Dizinin karla kaplı, umutsuz atmosferi ve gizemli olay örgüsü, Sonsuzluk Yolcusu'na epey benziyor.

Andre Layton karakteri, liderlik vasfı ve direniş ruhuyla Juan Salvo'yu andırıyor. Sadece dışarıdaki ölümcül soğuk değil, trenin içindeki insan doğası da en az hava kadar tehlikeli.

Dizi, Parazit'le (Gisaengchung) 2020 Oscar gecesinde tarih yazan Bong Joon-ho'nun, 2013 tarihli filminden ve Fransız çizgi romanı Le Transperceneige'den uyarlanmış. Politik alegorisi ve sınıf çatışmalarıyla bilimkurgu severler için etkileyici bir alternatif.

Kısacası, karlar altında distopik hayatta kalma macerasıyla Snowpiercer, Sonsuzluk Yolcusu'nu beğenenlerin memnun kalacağı yapımlardan biri.

Nereden izlenir: İlk üç sezonu Netflix'te