Analiz: Burkina Faso, Fransa ile askeri işbirliğine son veriyor: İlişkiler kopuyor mu?

Mali'deki isyancı karşıtı Barkhane Operasyonu sırasında Fransız devriyeleri (Reuters)
Mali'deki isyancı karşıtı Barkhane Operasyonu sırasında Fransız devriyeleri (Reuters)
TT

Analiz: Burkina Faso, Fransa ile askeri işbirliğine son veriyor: İlişkiler kopuyor mu?

Mali'deki isyancı karşıtı Barkhane Operasyonu sırasında Fransız devriyeleri (Reuters)
Mali'deki isyancı karşıtı Barkhane Operasyonu sırasında Fransız devriyeleri (Reuters)

Burkina Faso, ülkenin Yukarı Volta adı ile 1961'de bağımsızlığını kazandığı günün ertesinde Fransa ile imzaladığı askeri yardım anlaşmasını askıya alma kararı aldı. Söz konusu anlaşma, ülkenin sömürge döneminin sona ermesi ardından Fransa'nın askeri güçlerini ülkenin askeri bölümlerinde yardımcılar şeklinde tutmasına imkan sağlamıştı.
Burkina Faso Dışişleri Bakanlığı, geçtiğimiz Salı günü Paris'e gönderdiği mektupta, El Kaide ve DEAŞ’ın terör saldırılarıyla bitkin düşen ülkenin, Yukarı Volta Cumhuriyeti ile Fransa Cumhuriyeti arasında 24 Nisan 1961'de Paris'te imzalanan askeri yardım anlaşmasını askıya alma kararı aldığını açıkladı. Burkina Faso'daki askeri birimlerde çalışan tüm Fransız askerlerinin kalıcı olarak ayrılmaları için mektubun kendilerine ulaşması itibariyle bir aylık süre verildiğini de ekledi. Burkina Faso Haber Ajansı, bir ‘mektup’ ile bu işbirliğinin sona erdirilmesinin Fransa ile bir kopuş anlamına gelmediğini belirtti.
Eylül 2022 darbesinden bu yana Burkina Faso'yu yöneten ordu liderlerinin Paris ile yeni bir ilişki kurma eğilimini doğrulayan bu karar, Batı Afrika ve Sahel bölgesinde kaydedilen dalgalanmalar ışığında geliyor. Ayrıca Rusya gibi ülkelerle yeni ortaklıklara gidilebileceği üzerine duruluyor.
18 Ocak'ta Burkina Faso yetkilileri, Fransız özel kuvvetlerinden bir ay içinde bölgelerini terk etmelerini istemişti. Yaklaşık bir hafta önce Fransa’nın ülkedeki ekipmanı sökülüp sınır dışı edilmişti. Mali ve Nijer sınırlarında kuzey ve doğuda terör örgütlerinin toprakların yaklaşık yüzde 40'ını kontrol ettiği ülkede bir güvenlik boşluğunun oluşacağından korkuluyor.
Afrika uzmanı İsmail Şeyh Sidya, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte şöyle söylüyor:
“Burkina Faso'daki ordu, son darbelerin ardından iki konu ile uğraşıyor. İlki, Rusların Malili komşularına sağladıkları, hatta Malililer ile aralarındaki işbirliği çerçevesinde geçici olarak kullanılmasını talep ettikleri silahlanma. İkinci husus ise Fransızların bırakacağı boşluğun Mali'deki güvenlik durumuna büyük ölçüde katkı sağlayan Wagner Grubu paralı askerlerinin doldurulabilecek olması. Fransa'nın Burkina Faso'dan çekilmesinin Fransa yerine Rusya’nın geçmesine imkan sağlayacağını düşünüyorum. Bu, hükümetin Vagadugu’da Fransız askeri işbirliği anlaşmalarından art arda ayrılmasını açıklıyor. Fransa’nın Burkina Faso'daki varlığı, eskimiş bir yasal güçten, kökü kazınması gereken bir varlığa dönüşmüştür. Bu, yerini yavaş yavaş da olsa alan, almak için acele eden bir siyasi iradenin olduğunu gösteriyor.”
Burkina Faso sokaklarında Fransız askeri varlığına karşı seslerin yükseldiğine dikkat çeken Sidya, Burkina Faso'nun bu kararının Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un açıklaması ve Orta Afrika ülkelerine ziyareti ile denk gelmesi hususunda ise bu açıklamanın sakin, alçakgönüllü, genel olarak Sahel’deki duruma boyun eğmiş tonda olduğuna dikkat çekti.



Husilere bağlı Zeynebiyat güçleri, Yemenli kadınları ‘savaş’ için seferberlik faaliyetlerine katılmaya zorluyor

 Husi kadın savaşçılar (X)
Husi kadın savaşçılar (X)
TT

Husilere bağlı Zeynebiyat güçleri, Yemenli kadınları ‘savaş’ için seferberlik faaliyetlerine katılmaya zorluyor

 Husi kadın savaşçılar (X)
Husi kadın savaşçılar (X)

Şarku’l Avsat'a bilgi veren kaynaklara göre Husiler, Gazze Şeridi'ni savunma ve füze gücü ile insansız hava araçlarını (İHA) destekleme bahanesiyle başkent Sana, Hacca ve İbb vilayetlerinden kaçırılan yüzlerce Yemenli kadın ve kızı seferberlik faaliyetlerine katılmaya, maddi ve ayni bağışta bulunmaya zorladı.

Kaynaklar, Husilerin ‘Fatımatü’z Zehra'nın doğum yıldönümü’ kutlamaları bağlamında Yemenli kadınları hedef almak ve onları ‘savaş çabaları’ için seferberlik faaliyetlerine katılmaya zorlamak amacıyla liderlerinin doğrudan talimatıyla onlarca kadın saha ekibi oluşturduğunu açıkladı.

Husilere bağlı Zeynebiyat güçleri ilk faaliyetlerini gerçekleştirmeye başladı. Sana ve kırsalında bir gün içerisinde mezhepçi bir karaktere sahip altı etkinlik düzenleyerek, kadınları bağış yapmaya ve oğullarını cephelere yollamaya çağırdılar.

SABA’nın haberine göre, Husilerin Sana'daki kadın komisyonu, füze gücü, deniz gücü ve İHA’ları destekleme bahanesiyle yaklaşık 100 bin dolar (Husilerin kontrolündeki bölgelerde bir dolar 530 Yemen riyaline denk geliyor) değerinde mali ve ayni bağıştan oluşan bir kadın konvoyuna öncülük etti.

Şarku’l Avsat'a konuşan Sana ve kırsalındaki çeşitli mahalle ve köylerde bulunan kadınlar, ‘Zeynebiyat’ın evlerine sürpriz ziyaretler yaparak, Gazze Şeridi'ni destekleme ve ABD ile İsrail saldırganlığına karşı durma bahanesiyle, Fatımatü’z Zehra'nın doğum yıldönümünü anma törenine aile üyeleriyle birlikte katılmalarını ve para ve mücevherlerini vermelerini istediklerini’ söyledi.

Bazı kadınlar, kadın ve kız çocuklarının seferberliği sırasında Husi kadın amirler tarafından kullanılan korkutma ve asgari haklardan mahrum bırakma tehditlerinden bahsetti.

Sana şehrinin el-Kaa mahallesinde yaşayan ev hanımı Ümmü Abdullah, kendisinin ve mahallesindeki diğer kadınların Husilerin ‘mezhepsel seferberlik’ ve gruba destek amaçlı bir etkinliğine katılmaya zorlandığını anlattı.

Ümmü Abdullah, Husilerin kadın etkinliklerini finanse etme bahanesiyle, görünüşte Gazze Şeridi ve Lübnan'ı desteklemek ve savaş çabalarını finanse etmek için nüfusun çoğunun maruz kaldığı zor yaşam ve maddi koşulları göz ardı ederek kadınlara yeni haraçlar dayatmasından duyduğu derin memnuniyetsizliği dile getirdi.

Husi kadın militanların saha hareketi, Yemen'in kuzeybatısındaki Hacca şehrini ve Eflah eş-Şam, Kuhlan eş-Şeref, Mabin, eş-Şağadira ve el-Mehabişa ilçelerini kapsıyor. Kadın komisyonu ve Zeynebiyat güçleri de aynı bahaneyle Yemen'in İbb vilayetinin çeşitli bölgelerindeki anneleri ve ev kadınlarını mezhepçilik ve bağış toplama kampanyalarıyla hedef almaya devam ediyor.

İbb'in ez-Zihar ilçesinde yaşayan ve Husilerin bir etkinliğine katılan Yemenli kadınlar, Husi liderlerini Filistin davasını ve bölgedeki insanların acı ve sıkıntılarını istismar etmek ve Yemenlilere dayattıkları bağışlardan büyük servet kazanmakla suçladı.

Husilerin kontrolü altındaki bölgelerde kadınları hedef alması, onlara karşı çeşitli suçlar ve ihlaller işlemeye devam ettiği bir döneme denk gelirken, uluslararası ve yerel örgütler bu ihlallerin durdurulması için insani yardım çağrısında bulunmaya devam ediyor.

Yemen Hak ve Özgürlükler Ağı yayınladığı bir raporda, Husilerin Eylül 2016 ile geçtiğimiz mart ayı arasında 18 vilayette Yemenli kadınlara karşı işlediği 10 bin 156 ihlali belgeledi.

Rapora göre Husiler, top atışı ve Katyuşa roketleriyle bombardıman, mayın ve EYP patlamaları, kasıtlı keskin nişancılık ve meskûn mahallerde gelişigüzel ateş açma gibi çeşitli şekillerde 2 bin 786 kadını öldürdü ve 4 bin 369 kadını da yaraladı.