Meral Akşener 6'lı masadan kalktı: 'Dayatmaya boyun eğmeyeceğiz'

Akşener konuşmasında, İmamoğlu ve Yavaş’a çağrıda bulunarak, “Millet sizi göreve çağırıyor” dedi

Meral Akşener 6'lı masadan kalktı: 'Dayatmaya boyun eğmeyeceğiz'
TT

Meral Akşener 6'lı masadan kalktı: 'Dayatmaya boyun eğmeyeceğiz'

Meral Akşener 6'lı masadan kalktı: 'Dayatmaya boyun eğmeyeceğiz'

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, dün gerçekleşen 6’lı Masa toplantısı sonrası bugün partisinin genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında konuştu.
Akşener toplantı ile ilgili, " İYİ Parti ölümle sıtma arasında bir tercihe zorlanmıştır. Geldiğimiz noktada İYİ Parti bir kıskaca alınmış, bir dayatmaya mecbur bırakılmıştır, buna boyun eğmeyeceğiz” dedi.
Akşener şöyle devam etti:
"Nasıl ki 2017'de milletin kaderini tek bir kişinin iki dudağı arasına mahkûm etmek isteyenlerin karşısında durduk, bugün de aynı yerde duruyoruz.  Nasıl ki 2020 yılında milletin tercihlerini ceketimi assam seçilirim diyenlerin karşısında durduk bugün de aynı yerde duruyoruz.  2023 yılında milletimin cumhuriyetimizin yıpratılan değerleri için, pranga vurulan hürriyet için büyük mücadele verirken ceketimi assam aday ederim karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz. Bizim seçimimiz dün de belliydi bugün de belli. Karşımıza kim dikilirse dikilsin bizim mücadelemiz dün de bugün de aynı.  Milletimizin hem dert ve isteklerini hem iktidara yönelik şikayetlerini hem de muhalefetten beklentilerini dinledik. İstekleri, şikayetleri not edip milletimizin sesini iktidara duyurduysak, muhalefetten beklentileri de duyurmak ve karşılamak için yorulmadan çalıştık. Biz demokrasiye olan inancımız gereği ortak aklın ışığında sorunları ve çözümleri konuşabilmeyi aklın ve çağın bir gereği olarak gördük. Bu yüzden 5 siyasi parti ile önemli bir adım attık. Türkiye için ortak dertlerimize ve bu dertlerin çözümüne yönelik güçlendirilmiş parlamenter sistem, anayasa teklifi, ortak politikalar metni gibi mutabakatlar sağladık. "

“Toplantıda Yavaş ve İmamoğlu’nu önerdik”
5 siyasi partinin tek bir ismi dile getirerek CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı yönünde görüş beyan ettiklerini belirterek, “Biz 3 yıldır sokaklarda ve meydanlarda sıkça duyduğumuz ve yapılan tüm araştırmalarda da uzun süredir Erdoğan'a karşı açık ara kazandığını gördüğümüz iki ismin adaylığı konusunda görüşümüzü beyan ettik. Bu iki isim Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu idi” ifadelerini kullandı.
Ortak aday konusunda araştırma yapılması konusundaki görüş ve önerilerin paydaşlar tarafından reddedildiğini belirten Akşener şunları kaydetti:
"Milletimizin haklı beklentilerini masanın kararlarına yansıtma çabamız reddedildi. Şahsi hırslar Türkiye'ye tercih edildi. Kişisel ajandalar uğruna mübah sayılan kuyruklu yalanlar, milletin kazandığı büyük bir hakikate tercih edilmiştir. Küçük hesaplar, 85 milyonun kazandığı kutlu bir zafere tercih edilmiştir. Biz İyi Partiyi bu yüzden kurmadık. Bir kez bile önce ben önce İyi Parti demedik. Önce millet, memleket dedik. Verdiğimiz sözden caymadık. Parti çıkarlarını göz ardı edip milletimiz için fedakarlık ettik. "

“6’lı Masa bir noter masasına dönmüştür”
“Üzülerek söylüyorum ki geldiğimiz noktada dün itibarıyla 6’lı Masa artık millet iradesini kararlarına yansıtma kabiliyetini kaybetmiştir” ifadelerini kullanan Akşener,  “Milletimizin ortak iyiliği için iyi niyetli oturduğumuz bu masa artık potansiyel adayların tartışılabildiği bir ortak akıl platformu olmaktan çıkmış, alternatiflerin kara listeye alınarak tek adayın tastiği için çalışan bir noter masasına dönmüştür” diye konuştu.
Akşener sözlerine şöyle devam etti:
"Biz, ne olursa olsun imzamızın ve milletimize verdiğimiz her sözün arkasındayız ancak ne bir noter masasında ne bir kumar masasında olmayacağız. Cumhuriyetimizin yeni asrını göz göre göre hiç etmeyeceğiz. Milletimizin kazanma ümidini yok etmeyeceğiz. Ülkemizi sadece kriz üreten bir ucube sisteme mahkum etmeyeceğiz. Bugün de inatla ve ısrarla ben değil biz demeye devam edeceğiz. Milletimizin sesini tüm Türkiye'ye duyuracağız."

Yavaş ve İmamoğlu’na çağrı: Millet sizi göreve çağırıyor
Akşener konuşmasında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a da çağrıda bulundu.
İmamoğlu ve Yavaş için, “Siz bu milletin iradesiyle seçildiniz. Tüm engellemelere rağmen çok çalıştınız. Milletimizi enkazın altında bile yalnız bırakmadınız” diyen Akşener şöyle devam etti:
"Bugün de çok kritik bir dağılmanın eşiğinde sizi göreve çağırıyor.  Size ateşten gömlek giymeyi vazife kılmıştır. Bu vazife, yepyeni sayfa açma vazifesidir. Sadece bir dayatmayı değil, topyekun bir dayatmacılığı yıkma vazifesidir. Bir kişiyi değil, kendini millet gören çirkin bir zihniyeti yenme vazifesidir. Geleceğimizin tüm seçimlerini kazanma vazifesidir. Bu vazife millet iradesini yeniden hakim kılma vazifesidir. "
Independent Türkçe



ABD'nin Gazze Şeridi'ne yardım için desteklediği plan ne ve BM bunu neden reddediyor?

İsrail'in 6 haftadır tüm tedariği kesmesi Gazzelileri açlıkla tehdit ediyor. (Reuters)
İsrail'in 6 haftadır tüm tedariği kesmesi Gazzelileri açlıkla tehdit ediyor. (Reuters)
TT

ABD'nin Gazze Şeridi'ne yardım için desteklediği plan ne ve BM bunu neden reddediyor?

İsrail'in 6 haftadır tüm tedariği kesmesi Gazzelileri açlıkla tehdit ediyor. (Reuters)
İsrail'in 6 haftadır tüm tedariği kesmesi Gazzelileri açlıkla tehdit ediyor. (Reuters)

ABD destekli bir vakıf, Filistin topraklarında yeni bir yardım dağıtım modelini denetlemek için mayıs ayı sonuna kadar Gazze Şeridi'nde faaliyete geçmeyi hedefliyor. Ancak Birleşmiş Milletler (BM), söz konusu planın dürüstlük ve tarafsızlıktan yoksun olduğunu belirterek, bu planda yer almayacağını ifade etti.

Gazze İnsani Yardım Vakfı nedir?

ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı, Gazze Şeridi'nde yardım dağıtımını denetleyecek. Cenevre Ticaret Sicili, vakfın şubat ayında İsviçre'de kurulduğunu gösterdi.

Plan hakkında bilgi sahibi bir kaynak, vakfın UG Solutions ve Safe Reach Solutions adlı iki ABD'li özel güvenlik ve lojistik şirketiyle çalışmayı planladığını söyledi. Plan hakkında bilgi sahibi olan ikinci bir kaynak ise Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın şimdiden 100 milyon dolardan fazla bağış aldığını bildirdi. Paranın nereden geleceği ise belli değil.

ABD'nin BM Daimî Temsilciliği Geçici Maslahatgüzarı Dorothy Shea bu ayın başlarında BM Güvenlik Konseyi'ne üst düzey ABD'li yetkililerin vakfın faaliyete geçmesi için İsrail'le birlikte çalıştığını söylemiş ve BM ile yardım kuruluşlarını iş birliği yapmaya çağırmıştı. İsrail, vakfın yardım dağıtımına karışmadan faaliyet göstermesine izin vereceğini söyledi.

Yeni plan nasıl işleyecek?

Gazze İnsani Yardım Vakfı, başlangıçta üçü güneyde ve biri Gazze Şeridi'nin orta kesiminde olmak üzere dört güvenli dağıtım bölgesinden faaliyet göstereceğini ve ‘önümüzdeki ay içinde Gazze Şeridi'nin kuzeyi de dâhil olmak üzere ilave bölgelerin açılacağını’ bildirdi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün yaptığı açıklamada, ilk dağıtım bölgelerinin inşasının önümüzdeki günlerde tamamlanacağını ve İsrail'in ‘Gazze'nin güneyinde büyük güvenli bölgeler kurmayı’ planladığını söyledi. Netanyahu, “Biz diğer bölgelerde savaşırken Filistinliler kendi güvenlikleri için oraya taşınacaklar” dedi.

Gazze İnsani Yardım Vakfı, ‘sivillerin zorla yerinden edilmesinin hiçbir biçimine katılmayacağını ya da desteklemeyeceğini’ ve açabileceği tesislerin sayısı ya da yeri konusunda bir sınırlama olmadığını vurguladı. Vakıftan yapılan açıklamada, “Gazze İnsani Yardım Vakfı, yardımları sınır kapılarından güvenli dağıtım alanlarına taşımak için güvenlik yüklenicilerini kullanacak. Yardımlar bölgelere ulaştığında, sivil insani yardım ekipleri tarafından doğrudan Gazzelilere dağıtılacak” denildi.

İsrail'in BM Daimî Temsilcisi Danny Danon bazı yardım kuruluşlarının Gazze İnsani Yardım Vakfı ile çalışmayı kabul ettiğini açıkladı. Bu kuruluşların isimleri henüz bilinmiyor. Vakıf, dağıtım bölgelerine ulaşamayanlara yardım ulaştırmak için mekanizmaları tamamlamakta olduğunu söyledi. Vakıf ayrıca, yardım alanlarla ilgili hiçbir kişisel bilgiyi İsrail ile paylaşmayacağını ve İsrail ordusunun ‘dağıtım alanlarının hemen yakınında bulunmayacağını’ belirtti.

BM neden yeni dağıtım modeliyle iş birliği yapmıyor?

BM, ABD'nin desteklediği dağıtım planının örgütün köklü tarafsızlık, yansızlık ve bağımsızlık ilkelerine uymadığını söylüyor. BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Tom Fletcher, alternatif öneri üzerinde zaman kaybedilmemesi gerektiğini söyledi.

BM Güvenlik Konseyi'ne verdiği brifingde Fletcher, “İsrail tarafından ilk ortaya atılan planla ilgili sorunların daha fazla yerinden edilmeyi dayatması, binlerce insanı tehlikeye atıyor. Yardımı Gazze Şeridi'nin sadece bir bölümüyle sınırlıyor ve diğer kritik ihtiyaçları karşılamıyor. Yardımı siyasi ve askeri hedeflere bağlı kılıyor. Açlığı bir pazarlık kozu haline getiriyor” ifadelerini kullandı.

BM, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın (UNRWA) Gazze Şeridi'ndeki yardım operasyonlarının belkemiği olduğunu söyledi. Ancak İsrail, UNRWA’yı kendisine karşı kışkırtıcılık yapmakla suçluyor ve çalışanlarını ‘terörist faaliyetlere karışmakla’ itham ediyor. BM tüm bu suçlamaları soruşturma sözü verdi.

Gazze İnsani Yardım Vakfı, ‘pratik bir çözüm bulmak için İsrail ile birlikte çalışmanın insani ilkelerin ihlali anlamına gelmediğini’ savunuyor.

Yardım dağıtımı için neden alternatif bir plan önerildi?

İsrail, Hamas’ı yardımları çalmakla suçlayarak, 2 Mart'tan bu yana tüm yardımların Gazze Şeridi'ne girişini engelliyor. İsrail, 7 Ekim 2023'te İsrail'in güneyindeki kasabalara düzenlenen ve İsrail istatistiklerine göre bin 200 kişinin ölümüne yol açan saldırıda Gazze Şeridi'ne götürülen tüm esirlerin serbest bırakılmasını talep ediyor. Söz konusu saldırı, Gazze Şeridi'nde 53 bin kişinin hayatını kaybettiği savaşı tetikledi.

Geçtiğimiz nisan ayı başında İsrail, Gazze Şeridi'nde ‘yardımların izlenmesi ve girişi için yapılandırılmış bir mekanizma’ önerdi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, ‘yardımlara daha fazla kısıtlama getirilmesi ve her kalori ve un tanesinin kontrol edilmesi’ tehdidinde bulunduğunu söyleyerek bu öneriyi reddetti.

O zamandan bu yana yardımların yeniden başlamasına izin vermesi için İsrail üzerindeki baskı artıyor. BM destekli bir küresel açlık gözlemcisi olan Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması, geçtiğimiz hafta Gazze nüfusunun dörtte birine denk gelen yarım milyon insanın açlık riski altında olduğu uyarısında bulundu.

ABD Başkanı Donald Trump, ‘Gazze Şeridi'nde çok fazla insanın açlıktan öldüğünü’ kabul etti. İsrail'in önerisi konusundaki çıkmazın ortasında Washington, yardım dağıtımını denetlemek üzere yeni kurulan Gazze İnsani Yardım Vakfı'nı destekledi. Vakıf birkaç gün önce yaptığı açıklamada, mayıs ayı sonuna kadar Gazze Şeridi'nde çalışmaya başlamayı hedeflediğini belirtti. Bu arada İsrail, mevcut mekanizmalar çerçevesinde sınırlı yardımın yeniden başlamasına izin verdi.

Yardımların ulaştırılmasında şu anda hangi mekanizmalar kullanılıyor?

Çatışmaların başlamasından bu yana BM, Gazze Şeridi'ne yönelik insani yardım operasyonlarının İsrail'in askerî harekâtı, Gazze'ye erişim kısıtlamaları ve silahlı çetelerin yağmalamaları nedeniyle aksadığını belirtti.

Ancak BM, yardım dağıtma sisteminin etkili olduğunu ve bunun özellikle İsrail'in mart ortasında askeri operasyonlara yeniden başlamasından önceki iki aylık ateşkes sırasında belirgin olduğunu savundu. Yardımlar önce İsrail tarafından incelenip onaylandıktan sonra Gazze sınırları içine taşındı ve burada BM tarafından teslim alınıp dağıtıldı.

BM Sözcüsü Stephane Dujarric pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Bu sisteme geri dönebiliriz. İşleyen bir mekanizmamız var. Tekerleği yeniden icat etmemize gerek yok. Yardım operasyonlarında yeni bir ortağın bize Gazze Şeridi'ndeki işimizi nasıl yapacağımızı söylemesine ihtiyacımız yok” ifadelerini kullandı.

Fletcher pazartesi günü BM'nin yardım hacmini arttırmak için İsrail'den beklentilerini şöyle özetledi: Gazze Şeridi'ne biri kuzeyde diğeri güneyde olmak üzere en az iki sınır kapısının açılması, prosedürlerin basitleştirilmesi ve hızlandırılması, kota olmaması, erişimin engellenmemesi, yardım ulaştırılırken saldırı olmaması ve gıda, su, tuvalet malzemeleri, barınma, sağlık hizmetleri, yakıt ve gaz dahil olmak üzere bir dizi ihtiyacın karşılanmasına izin verilmesi.