ABD'de bir lise kız basketbol takımı karşı takımda trans oyuncu olduğunu öğrenince turnuvadan çekildi

Özel Hıristiyan okulu önceki aylarda eyaletten para isterken Vermont'ın ayrımcılık karşıtı politikalarına uymaya itiraz etmişti

Mid Vermont Christian School (Facebook)
Mid Vermont Christian School (Facebook)
TT

ABD'de bir lise kız basketbol takımı karşı takımda trans oyuncu olduğunu öğrenince turnuvadan çekildi

Mid Vermont Christian School (Facebook)
Mid Vermont Christian School (Facebook)

ABD'nin Vermont eyaletinde, rakip takımda trans bir oyuncu yer aldığı için onlara karşı sahaya çıkmayı reddeden bir lise kız basketbol takımı, turnuvada hükmen mağlup sayıldı.
CNN'in haberine göre Mid Vermont Hıristiyan Okulu, 21 Şubat'ta Long Trail School'la karşılaşacaktı fakat oyunculardan birinin trans olduğunu öğrenince maça çıkmaktan vazgeçti.
Mid Vermont Hristiyan Okulu'nun başkanı Vicky Fogg, okulun maça çıkmayı reddetmesinin nedeninin oyuncu olduğunu doğruladı.
Fogg yaptığı açıklamada, "Biyolojik erkek bir rakibe karşı oynamanın oyunun adilliğini ve oyuncularımızın güvenliğini tehlikeye attığına inandığımız için turnuvadan çekildik. Biyolojik erkeklerin kadın sporlarına katılmasına izin vermek, genel olarak kadın sporlarının geleceği adına kötü bir emsal teşkil ediyor" dedi.
Vermont Müdürler Birliği'nin (VPA) belirlediği toplumsal cinsiyet kuralları, öğrencilerin spor faaliyetlerine "cinsiyet kimlikleriyle örtüşen bir şekilde" katılabileceğine hükmediyor. Bu karar, eyaletin Eğitim Birimi'nin Trans ve Atanmış Cinsiyetinin Normlarına Uymayan Öğrencilerle İlgili Okullar için En İyi Uygulamalar kılavuzunda da görülüyor.
VPA, CNN'e yaptığı açıklamada "her öğrenciye desteğinin altını çizdiğini" söyledi.
Hıristiyan okulunun trans bir sporcuya karşı oynamanın haksızlığa yol açacağı yönündeki iddialarına rağmen hükmen mağlubiyet sayesinde çeyrek finale yükselen Lost Trail, bir sonraki maçında Arlington Lisesi'ne yenildi.
The Daily Mail'deki habere göre Mid Vermont Hristiyan Okulu önceki aylarda eyalet makamlarına başvurarak özel kurumuna kamu fonu almayı sürdürmek için onay isterken, dini aidiyetleri nedeniyle tüm eyalet okullarında uygulanan ayrımcılık karşıtı kurallara tabi tutulmaması gerektiğini savunmuştu.
Fogg, ocakta yazdığı yazıda "Dini bir kuruluş olan bu okul, çalışanların işe alınıp disipline edilmesi, başkalarıyla kurulan ilişki ve kabul, davranış ve faaliyet politikaları ve prosedürleri dahil, dini inançlarına dayalı kararlar almakta meşru ve anayasal bir hakka sahiptir" demişti.
Transların spor faaliyetlerine katılımı birkaç yıldır hassas bir gündem maddesi ve kültür savaşı meselesi haline geldi. Cumhuriyetçilerin yönetimindeki bazı eyaletler, trans kadın ve kız çocuklarının trans olmayan kadın ve kız çocuklarına göre fiziksel avantajları bulunduğunu savunarak trans sporcuların yarışmasını engelleyen yasaklar çıkardı.



Umutsuzluk, şok ve kamuoyu eleştirisi... İsrail'de Gazze savaşına yönelik iç öfke artıyor

Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesini talep eden hükümet karşıtı bir protesto sırasında ateş yakıldı. (AFP)
Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesini talep eden hükümet karşıtı bir protesto sırasında ateş yakıldı. (AFP)
TT

Umutsuzluk, şok ve kamuoyu eleştirisi... İsrail'de Gazze savaşına yönelik iç öfke artıyor

Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesini talep eden hükümet karşıtı bir protesto sırasında ateş yakıldı. (AFP)
Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesini talep eden hükümet karşıtı bir protesto sırasında ateş yakıldı. (AFP)

İsrail, Gazze Şeridi'ndeki savaş yeni bir şiddet evresine girerken ülke içinde yaygın bir öfkeyle karşı karşıya.

Sol görüşlü bir politikacı ve İsrail ordusunun eski Genelkurmay Başkan Yardımcısı olan Yair Golan pazartesi günü yaptığı açıklamada, “İsrail aklı başında bir devlet gibi davranmaya geri dönmezse Güney Afrika gibi ülkeler arasında parya olma yolunda ilerliyor” diyerek öfkeye yol açtı.

Golan, İsrail Yayın Kurumu'na verdiği demeçte, “Aklı başında bir devlet sivillere savaş açmaz, çocukları hobi olarak öldürmez ve nüfusu yerinden etmeyi amaçlamaz” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Golan'ı orduya ve İsrail devletine karşı ‘kışkırtıcılık’ yapmakla ve ‘uydurmaları’ tekrarlamakla suçladı.

Ancak dün İsrail eski Savunma Bakanı Moşe Yaalon daha da ileri giderek X platformunda yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: “Filistinlileri öldürmek bir hobi değil, nihai amacı iktidara tutunmak olan bir hükümet politikasıdır. Bu bizi yıkıma götürüyor.”

Umutsuzluk ve şok

Sadece 19 ay önce, Hamas mensupları sınır tellerini aşarak İsrail'e girdiğinde, İsrail hükümetinin verilerine göre yaklaşık bin 200 kişiyi öldürdüğünde ve 251 kişiyi esir aldığında bu tür açıklamalar imkânsız görünüyordu.

Ancak şimdi Gazze Şeridi harabeye dönmüş durumda, İsrail yeni bir askeri saldırı başlattı ve 11 haftadır Gazze Şeridi'ne uyguladığı ablukayı sona erdirmeyi kabul ettiğini açıklamasına rağmen şu ana kadar çok az yardım ulaştı.

İsrail Kanal 12 televizyonu tarafından kısa süre önce yapılan ankete göre İsraillilerin yüzde 61'i savaşın sona ermesini ve esirlerin geri dönmesini istiyor. Halkın sadece yüzde 25'i çatışmaların genişletilmesinden ve Gazze Şeridi'nin işgal edilmesinden yana.

Eski bir İsrailli esir müzakerecisi olan Gershon Baskin BBC'ye yaptığı açıklamada, Netanyahu'nun halen bir destek tabanı olmasına rağmen, İsrail toplumundaki ruh halinin ‘umutsuzluk, şok ve herhangi bir şeyi değiştirebilme duygusundan yoksunluk’ olduğunu söyledi.

Baskin, “Esir ailelerinin büyük çoğunluğu savaşın sona ermesi ve bir anlaşmaya varılması gerektiğine inanıyor. Küçük bir azınlık ise öncelikli hedefin önce Hamas'ı ortadan kaldırmak, ardından da esirleri kurtarmak olması gerektiğine inanıyor” ifadelerini kullandı.

Savaş karşıtı gösteriler

Geçtiğimiz pazar günü birçoğu ‘Gazze'deki vahşeti durdurun’ yazılı tişörtler giyen ve İsrail hava saldırıları sonucu hayatını kaybeden çocukların fotoğraflarını taşıyan yaklaşık 500 protestocu, İsrail'in yeni saldırısını protesto etmek üzere Sderot kasabasından Gazze sınırına yürüdü.

Göstericilere, İsrail'in Yahudi ve Filistinli vatandaşlarından oluşan küçük ama büyüyen bir savaş karşıtı grup olan Birlikte Duruyoruz (Standing Together) önderlik etti.

Grubun lideri Alon Lee Green, bir yolu kapatmaya çalışırken sekiz kişiyle birlikte gözaltına alındı.

Green BBC'ye şunları söyledi: “Bence İsrail kamuoyunda bir uyanış olduğu açık. Giderek daha fazla insanın açık sözlü bir duruş sergilediğini görebilirsiniz.”

Jfjfj
Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesini talep eden gösterilerden (AFP)

Bir başka Birlikte Duruyoruz aktivisti Uri Feltman, savaşa devam etmenin ‘sadece Filistinli sivillere zarar vermekle kalmayıp, esirlerin ve askerlerin hayatını da tehlikeye attığına ve hepimizin hayatını tehdit ettiğine’ dair artan bir inanç gördüğünü söyledi.

Feltman, “Ruh hali değişiyor, rüzgâr ters yönde esmeye başlıyor” dedi.

Ldlkdk
Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesini talep eden hükümet karşıtı bir protesto sırasında pankart tutan İsrailli protestocular (AFP)

Geçtiğimiz ay, ordunun tüm birimlerinden binlerce İsrailli yedek asker, Netanyahu hükümetini savaşa son vermeye ve Gazze Şeridi’nde kalan esirlerin iadesi için bir anlaşmaya varmaya odaklanmaya çağıran bir bildiri imzaladı.

Uluslararası alanda ise İsrail'in Ekim 2023'te Hamas'ın saldırısına karşılık verme hakkını sürekli olarak savunan Birleşik Krallık, Fransa ve Kanada liderleri, Gazze Şeridi'ndeki yüksek sivil vefat sayısı ve kıtlık uyarılarına yol açan aylardır süren abluka karşısında duydukları dehşeti dile getirdiler.