Betonun içindeki 'agrega' denilen taşların uygunsuzluğu ani çökmelere zemin hazırlıyor

AA
AA
TT

Betonun içindeki 'agrega' denilen taşların uygunsuzluğu ani çökmelere zemin hazırlıyor

AA
AA

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesince (NKÜ) oluşturulan bilim heyeti, "asrın felaketi" olarak nitelendirilen 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan Adıyaman'daki 200 binada incelemede bulunarak, bu yapılardaki bazı sorunları tespit etti.
NKÜ Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Dr. Öğretim Görevlisi Yapı ve Deprem Mühendisi Ahmet Bal, AA muhabirine, depremin altıncı gününde Rektör Prof. Dr. Mümin Şahin, NKÜ Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer ve NKÜ Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Müdürü Funda Eryılmaz tarafından bir koordinasyon kurulu oluşturulduğunu söyledi.
Kurul içeresinde NKÜ'den 9, Kocaeli Üniversitesinden 1 olmak üzere, mimarlık, jeoloji mühendisliği, jeofizik mühendisliği ve inşaat mühendisliği bölümlerinden 10 kişiden oluşan bilim heyetinin Adıyaman'da çöken 200 binada incelemelerde bulunduğunu anlatan Bal, bu binaların büyük çoğunluğunun 1998 yılı öncesinde yapıldığının belirlendiğini ifade etti.
Adıyaman'da çöken binalardan karot örnekleri aldıklarını ve gerekli diğer incelemeleri yaptıklarını belirten Bal, "Adıyaman merkez Besni ilçesi, Tut ve Gölbaşı ilçelerinde bilimsel incelemeler yaptık. Bölgede yıkılmış ve enkaz vaziyette yaklaşık bin 500 bina vardı. Biz heyet olarak bunların 200'ünü inceleme fırsatı bulduk. Bunların neden ve nasıl yıkıldığını analiz ettik. Bu analizi yaparken yapılardan karot örnekleri alındı, çelik örnekleri, yapının taşıyıcı sistemleri belirlendi ve bu taşıyıcı sistemler ve yapının ayrıntılı projeleri temin edildi." dedi.
Bal, Türkiye'deki binaların büyük bir kısmının betonarme yapılar olduğunu, bu yapılarda beton ve çeliğin birlikte çalışmasının esas olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Yani çelik çekme gerilimlerini, beton ise baskı gerilmelerini karşılar. Beton da kendi içerisinde kompozit bir malzemedir. İçerisinde 'agrega' (betonda kullanılan kum, çakıl, kırma taş gibi taneli, inorganik malzemelere verilen isim) dediğimiz taşlar yer alır. Betonun yüzde 70-80'ini bunlar oluşturur. Bunlar aslında belli bir elek analizine göre düzenlenerek belli boyutlarda birleştirilir. Çimento dediğimiz bağlayıcı da bunları bağlar. Hidratasyon meydana gelir ve sistem tamamlanır. Betonun içerisine koyduğunuz agreganın çapı belli bir boyutu geçmemelidir. Bunun ölçüsü de 2-2.5 santimetredir. Bundan daha büyük agregayı betonun içerisine koyamazsınız. Uygun olandan büyük agregaları betona katarsanız, betondan ayrılır ve ani çökmeye neden olur. Beton kendini aniden bırakınca, çeliklere yük bile binemeden bina ani bir göçmeyle yıkılır. Adıyaman'da çöken ve incelemeye aldığımız binaların çoğunda bu durumu gördük."
Bal, Adıyaman'da hazır beton kullanımının sınırlı olduğunu gördüklerini aktardı.

"Çöken yapıların altında dükkan katları vardı"
İnceledikleri binaların yüzde 95'nin 1998 yönetmeliği öncesinde yapılmış binalar olduğunun altını çizen Bal, şunları kaydetti:
"Hazır beton kullanılmamış. Hazır beton kullanımına gerek olmasa, yerinde dökme betonla yapsanız dahi bu malzemeleri elemeniz gerekiyor. Elenmediği için, büyük boyutlu taşlar betonun içinde olduğu için maalesef yapılarımız istenilen şekilde davranamadı ve ani bir göçme moduna girdi. Bizim gördüğümüz ilk sebep bu. Yine yıkılan binalarda gördüğümüz başka bir sorun, çöken yapıların altında dükkan katları vardı. Bunlar ticari amaçla kullanılan katlar. Maalesef bu dükkanlar yapılırken duvarlar boşaltılıyor. Bazı alanlar oluşturuluyor ve orası 'yumuşak kat' diye tarif ettiğimiz, ya da 'bomba kat' dediğimiz meseleye geliyor ve binalar o ilk katlarından yıkılıyor."
Bal, çöken binaların taşıyıcı sistemlerini de incelediklerini vurgulayarak, "Bölgede yıkılan TOKİ binası yok. Bizim Adıyaman'ı konuşmamız gerekirse, buradaki TOKİ binalarında çatlak dahi yoktu. Çünkü perdeli sistemde inşa edilmişti. Dolayısıyla perdeli sistemler özellikle deprem için en uygun sistemlerdir ve depreme en çok direnç gösteren sistemlerdir. Ülkemizde bunlar yaygınlaşırsa, hasar da azalacaktır. Malzeme kalitesi de çok önemli. Bunlara dikkat edilmiş olsaydı, yapılarımızın yıkılmadığını görebilirdik."



PKK silah bırakıyor… Şimdiye kadar ne oldu?

Kuzey Irak'ın Süleymaniye kentindeki Casene Mağarası’nda bir grup PKK'lı sembolik silah bırakma töreni düzenledi. (Rudaw)
Kuzey Irak'ın Süleymaniye kentindeki Casene Mağarası’nda bir grup PKK'lı sembolik silah bırakma töreni düzenledi. (Rudaw)
TT

PKK silah bırakıyor… Şimdiye kadar ne oldu?

Kuzey Irak'ın Süleymaniye kentindeki Casene Mağarası’nda bir grup PKK'lı sembolik silah bırakma töreni düzenledi. (Rudaw)
Kuzey Irak'ın Süleymaniye kentindeki Casene Mağarası’nda bir grup PKK'lı sembolik silah bırakma töreni düzenledi. (Rudaw)

Yaklaşık elli yıllık bir isyanın ardından PKK bugün Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) kuzeyindeki Süleymaniye kentinde sıkı güvenlik önlemleri altında sembolik silah bırakma töreni düzenledi. Sabahın erken saatlerinden bu yana tarihi olayı takip eden gazeteciler, PKK'nın ilk silahlı grubunun Kandil Dağı'ndaki (Irak-Türkiye-İran üçgeninde) mevzisinden, Süleymaniye ile doğudaki turistik Dukan beldesi arasındaki yol üzerinde bulunan Casene Mağarası olarak bilinen bölgeye nakledildiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat'a konuşan Kürt kaynaklar, Süleymaniye'deki etkili Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) partisine bağlı özel bir güvenlik biriminin PKK militanlarının Kandil'deki üslerinden mağara bölgesine naklini denetlediğini belirtti.

Kdjjd
Kuzey Irak'ın Süleymaniye kentine bağlı Dukan beldesindeki bir otelin önünde bulunan gazeteciler, PKK'nın silahlarını teslim etmesini bekliyor. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Kürt gazeteci Rahman Garib, ‘grubun silahlarını mağara bölgesinde, PKK’nın medyasını ve resmi Türk kurumlarını temsil eden sınırlı sayıda gazetecinin huzurunda bıraktığını’ söyledi.

Saha kaynakları, yerel saatle 12'de PKK mensubu 30 militanın Irak ve Türk güvenlik güçlerinden oluşan bir kalabalığın önünde silahları teslim ettiğini bildirdi.

Devir teslim törenine katılan bir Kürt yetkili ve bir gazeteci, militanların mağara bölgesinde özel olarak hazırlanmış bir platformdan indikten sonra silahlarını bir çöp konteynırına attıklarını ve ateşe verdiklerini söyledi.

Barış ve Demokratik Toplum Grubu adlı grup, Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine bugün Süleymaniye kırsalında bulunan Casene Mağarası'ndaki tören sırasında silahlarını kendi ‘özgür iradeleriyle’ imha ettiklerini belirtti.

Kdkdk
 Kuzey Irak'ın Süleymaniye kentine bağlı Dukan beldesindeki bir otelin önünde bulunan gazeteciler, PKK'nın silahlarını teslim etmesini bekliyor. (Şarku’l Avsat)

Yerel haberlere göre, görgü tanıkları Türk güvenlik ve siyasi heyetlerini taşıyan araçların bugün şafak vakti silahsızlanma alanına doğru yola çıktığını bildirdi. Türkiye dün yaptığı açıklamada, PKK'nın silahsızlandırılmasının denetlenmesine dışarıdan herhangi bir tarafın katılmasını kabul etmeyeceğini duyurmuştu.

Şarku’l Avsat'ın konuştuğu Kürt yetkililer, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın üç üst komite kurmasını bekliyor: Bunlar, militanlar için genel af çıkarılması ve Türkiye-Irak ve Türkiye-İran sınırındaki militanların ülkelerine geri dönmesi konularını ele alacak.