Irak’ın gündeminde Koordinasyon Çerçevesi’nin dağılması ve erken seçimler var

Siyasi değişim ve Sadr’ın geri dönüşüne ilişkin beklentiler mevcut.

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani. (Reuters)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani. (Reuters)
TT

Irak’ın gündeminde Koordinasyon Çerçevesi’nin dağılması ve erken seçimler var

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani. (Reuters)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani. (Reuters)

Irak'taki etkin siyasi partilerin ofislerinden gelen çok sayıda işaret, Muhammed Şiya es-Sudani hükümetinin önünü açan siyasi denklemin farklı koşullar nedeniyle keskin değişikliklere sahne olacağını gösteriyor. Bunlardan en önemlisi, Sadr Hareketi’nin lideri Mukteda es-Sadr'ın faaliyetlerine geri dönme olasılığının yüksek olması ve Koordinasyon Çerçevesi’nin kutupları arasındaki keskin kesişme olarak kabul ediliyor.
Şii partiler, erken seçim tarihi belirlemek ve bundan sonraki aşamada Sadr'la uzlaşmayı da içerebilecek yeni bir harita çizerek ‘beklenmedik büyük dönemeçleri’ öngörmeye çalışıyor.
Güvenilir kaynaklara göre Sudani ile Koordinasyon Çerçevesi arasındaki ilişki en az iki aydır ‘çalkantılı ve koordinasyonsuz’ hale geldi. Diğer yandan Şii ittifakının alenen dağılması, ‘başbakanı kuşatan ve etkinliğini sınırlayan rakip partizan kutupların ortaya çıkmasına’ katkıda bulundu.
Bilgi sahibi siyasi bir kaynak, “Sudani de Koordinasyon Çerçevesi de zıt yönlerde çalışıyor. Her iki taraf da diğerine iş birliği olarak değil, tahakküm olarak yaklaşıyor” dedi.
Yerel basında, Sudani'nin silahlı gruplarla ilişkileri nedeniyle Washington'un iş yapmayı yasakladığı partizan figürleri de içerebilecek bir kabine değişikliğine başvuracağı iddia edildi. Şarku'l Avsat’a konuşan Iraklı siyasetçiler, Sudani’nin niyetini Koordinasyon Çerçevesi dahilindeki çatışmaya bağladılar.
Sudani, devlet televizyonunda yayınlanan bir videoda, bazı bakanların performansını eleştirirken, diğerlerinin partilerinden tehditler aldığına dikkat çekti.
Sudani, kamuoyu önünde hiç bu kadar açık ifadeler kullanmamıştı. Yerel kamuoyu bu ifadelerin, Koordinasyon Çerçevesi koalisyonuna yönelik olduğu sonucuna vardı.
Irak Başbakanı açıklamasında “Bakanın siyasi güçlerle ilişkisi, aday gösterildikten ve parlamentonun güvenini kazandıktan sonra sona erer (...) ve kim baskı veya tehdit hissederse ben oradayım” dedi.
Koordinasyon Çerçevesi’nin durumu ve oluşturduğu hükümeti desteklemeye devam ederek daha fazlasını bir arada tutabileceği veya onu tamamen daha küçük ittifaklara teslim edip edemeyeceği konusunda çelişkili görüşler mevcut.
Bu rüzgarlar ‘siyasi bir fırtınanın başlangıcı’ olarak ortaya çıkarken, Koordinasyon Çerçevesindeki liderler bunu bekliyordu. Bir Şii hareketi, ‘Sadr Hareketi’nin yeniden faaliyet göstermesi dışında, tek bir cepheden tek taraflı destekle, gerçek siyasi faaliyet olmadan suyun durgun kalmasının imkansızlığını’ savunuyor.
Koordinasyon Çerçevesi’nden bir lider şu değerlendirmelerde bulundu:
“Sadr harekete geçmeye hazır ve yaptığı her şey Şii partilerin liderlerini endişelendiriyor. Temel olarak, kendilerini hükümet içindeki nüfuz alanıyla ilgili büyük anlaşmazlıklara kaptırdılar.”
 Söz konusu akım, ‘mesele erken seçim için bir tarihte anlaşmayı gerektirse bile’ Sadr'la bir anlaşmaya varmak için acil kanallar açmaya itiyor.
Gözlemciler, Sudani'nin iddia edilen kabine değişikliğine ilişkin pozisyonlarını ve planlarını, ‘önemli bir siyasi dönüm noktası olsa bile, açmazı kırmayı ve adını bir koz olarak korumayı başarabilecek bir girişim’ olarak yorumluyor.
Diğer yandan ABD'nin Bağdat Büyükelçisi Alina Romanowski, Asaib-i Ehli’l Hak Lideri ve Parlamento Başkan Yardımcısı Muhsin el-Mandalavi gibi Washington karşıtı Şii liderlerle toplantılarda aktifti. Önceki iki hükümette yüksek mevkide olan Şii bir lidere göre bu toplantılarda yapılan resmi açıklamalar genel hatlarıyla kısa olsa da Koordinasyon Çerçevesi’nin atmosferi ve tarafları arasındaki keskin kutuplaşma, yeni bir aşamaya giden yolu açan hızlandırılmış bir harekete işaret ediyor.



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.