İsrail'de Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesine karşı protestoların nereye varacağı tartışılıyor

AA
AA
TT

İsrail'de Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesine karşı protestoların nereye varacağı tartışılıyor

AA
AA

İsrail'de yargının yetkilerini kısıtlayan yasal düzenlemelere karşı yoğun halk protestoları devam ederken Başbakan Binyamin Netanyahu hükümeti söz konusu düzenlemeleri yasalaştırmak için yeni adımlar atmakta ısrar ediyor.
Yargının yetkilerini kısıtlayan yasal düzenlemelere karşı ülke genelinde sivil itaatsizlik eylemleri gibi tepkinin dozunun giderek artması akıllara "İsrail nereye gidiyor?" sorusunu getirdi.
Hükümetin Meclisten gerekli yasaları çıkarma noktasındaki kararlılığı ve muhalefetin bu planı bozma konusundaki ısrarı göz önüne alındığında İsrail'deki gelişmelerin akıbetine ilişkin ne analistler ne de politikacılar net bir cevap verebiliyor.
Netanyahu hükümetinin 63 milletvekiliyle 120 sandalyeli Mecliste yeterli çoğunluğa sahip olduğu dikkate alındığında, muhalefetin bu yasaların geçişini engelleme şansının oldukça düşük olduğu görülüyor.

İsrail'i bekleyen iki seçenek
İsrail'in önünde "hükümet ile muhalefetin bir uzlaşıya varmak için masaya oturması" ya da "tarafların mevcut tutumunu sürdürmesi" olmak üzere iki seçenek bulunuyor. Son seçeneğin gerçekleşmesi durumunda yasa tasarılarının gelecek ay Mecliste nihai onayı alması muhtemel.
İsrail hükümeti, parlamento çoğunluğuna güveniyor ve başta Yüksek Mahkeme olmak üzere yargının gücünü yasama ve yürütmenin lehine sınırlamak istiyor.

"Bence şu an yerelde çok hassas bir durum söz konusu"
İsrail dış politikası üzerinde çalışmalar yapan Mitvim Enstitüsü Başkanı Nimrod Goren, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Bence şu an yerelde çok hassas bir durum söz konusu. Çünkü hükümetimiz hem yönetim yapısı hem de hukuk sistemi açısından on yıllardır hakim olan temel demokratik tabiata aykırı yasalar çıkarmaya çalışıyor." dedi.
Bu düzenlemeye karşı olan ve sokağa çıkan pek çok İsrailli olduğuna dikkati çeken Goren, "Henüz bir tür çözüm fırsatı var mı ya da Netanyahu ve hükümeti istedikleri yönde hızla hareket edecek mi bilmiyoruz. Bu olursa, İsrail'de benzeri görülmemiş bir anayasal kriz doğabilir." diye konuştu.

"İsraillilerin demokrasiyi korumak için sokaklara çıktığını görmek cesaret verici"
Goren, yaşananların "yeni bir tecrübe olduğunu, ancak ister sol ister sağ kesimden olsun demokrasiyi korumak için çok sayıda İsraillinin sokaklara çıktığını görmenin cesaret verici" olduğunu kaydetti.

Mevcut durum, iç savaş ihtimalinden uzak
İsrail'deki durumun daha kötüye gidip gitmeyeceğine ilişkin ise Goren, mevcut durumda iç savaşın uzak bir ihtimal olduğunu söyledi.
Protestoların şiddet içermediğini, insanların sadece sokağa çıkıp seslerini duyurduğunu dile getiren Goren, protestoların yasalar çerçevesinde yapıldığını belirtti.

Protestolarda Ben-Gvir etkisi
Goren, aşırı sağcı Yahudi Gücü Partisi lideri ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'e atıfta bulunarak şunları kaydetti:
"Şu anda polisten sorumlu Bakan Ben-Gvir ile ilgili bir sorun var. O, aşırı sağcı biri ve protestoculara karşı polisin daha sert tepki vermesi için baskı yapıyor. Ancak umarım bu konu kontrol altına alınır, çünkü aksi taktirde olaylar İsrail'de kimsenin görmek istemediği bir duruma doğru gidebilir."

Cumhurbaşkanı Herzog "diyalog masası" kurmaya çalışıyor
Goren, Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un, siyasi partileri, uzlaşmacı çözümler bulmak adına iki taraflı bir diyalog masasına oturtmaya çalıştığını hatırlattı.
Ancak şimdiye kadar bu çağrılara kimsenin kulak asmadığını kaydeden Goren, İsrail hükümetinin söz konusu yasayı Meclisten çıkarmak için kararlı göründüğüne işaret etti.
Goren, İsrail'de siyasi durumun karışık olduğunu, bir yandan hükümetin yargı düzenlemesini Meclisten geçirme noktasında adım adım ilerlediğini diğer yandan da Cumhurbaşkanı Herzog'un bu konudaki karşıt tarafları bir araya getirebilmek için yoğun çaba sarf ettiğini söyledi.
Netanyahu hükümetinin kurulduğu Aralık 2022'den bu yana devam eden protestoların, söz konusu yasal düzenlemelerin bir sürpriz yaşanmadığı takdirde nisan ayında nihai olarak kabul edilmesine kadar sürmesi bekleniyor.

Netanyahu hükümetinin "yargı reformu"
Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak'ta Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandıran, yargının, hakimlerin seçimi üzerindeki etkisini azaltan bir yasa planladıklarını duyurmuştu.
Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini Meclise devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime yol açmıştı.
Ülkedeki en yüksek yargı merci olarak görev yapan İsrail Yüksek Mahkemesi, anayasa taslağı olarak kabul edilen "temel yasalara" aykırı olduğu gerekçesiyle Meclisin çıkardığı kanunları bozma yetkisine sahip.
Netanyahu hükümetinin açıkladığı yargı düzenlemesi, Meclisin çıkardığı kanunları bozma yetkisini Yüksek Mahkemenin elinden almayı içeriyor.
İsrail'de yüz binlerce kişi, başta Tel Aviv olmak üzere farklı kentlerde Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesine ve sağ politikalarına karşı haftalardır gösteri düzenliyor.



(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Almanya: Noel pazarına saldırı planlamak şüphesiyle beş kişi gözaltına alındı

Alman polisi (EPA)
Alman polisi (EPA)
TT

Almanya: Noel pazarına saldırı planlamak şüphesiyle beş kişi gözaltına alındı

Alman polisi (EPA)
Alman polisi (EPA)

Münih savcılığı, Almanya'nın güneyindeki bir Noel pazarına saldırı planlamakla suçlanan beş kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Alman Haber Ajansı'na (DPA) göre savcılık, bu kişilerden dördü hakkında resmi tutuklama emri çıkarıldığını, beşinci kişinin ise Bavyera'nın güneyindeki Dingolfing'deki bir Noel pazarına saldırı planlamak şüphesiyle önleyici gözaltına alındığını belirtti.

Savcılar, saldırının arkasında İslamcı bir motif olduğundan şüpheleniyor.

Geniş çapta tanınan Bild gazetesi daha önce olayla ilgili haber yapmıştı.

Gözaltıların cuma günü gerçekleştiği ve zanlıların dün soruşturma hakimi önüne çıkarıldığı düşünülüyor.


Trump: DEAŞ bize tekrar saldırırsa Suriye'de onlara karşılık vereceğiz

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump: DEAŞ bize tekrar saldırırsa Suriye'de onlara karşılık vereceğiz

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'de bir silahlı saldırgan tarafından üç ABD askerinin öldürülmesiyle ilgili olarak, tekrar saldırılması halinde ABD'nin DEAŞ güçlerine karşılık vereceğini söyledi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Trump, Beyaz Saray dışında gazetecilere yaptığı açıklamada, üç Amerikalının bir pusu sonucu öldürüldüğünü belirtti.

Trump ayrıca Truth Social platformunda "Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara bu saldırıdan dolayı çok öfkeli ve üzgün" ifadelerini kullandı.

ABD ordusu, dün bir DEAŞ militanının ABD ve Suriye güçlerinden oluşan bir konvoya düzenlediği saldırıda üç personelinin (iki asker ve bir sivil tercüman) öldüğünü açıkladı.

ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM), üç ABD askeri personelinin de yaralandığını bildirdi.

Açıklamada, tek başına hareket eden bir silahlı saldırgan tarafından gerçekleştirilen saldırının, Suriye'nin merkezindeki Palmira şehrinde "askerlerin önemli bir komutanla çatışma halinde olduğu sırada" meydana geldiği belirtildi.

ABD Savunma Bakanı Pete Higseth ise "müttefik güçlerin" saldırganı öldürdüğünü ifade etti.