Almanya Başbakanı Scholz: İran ve Afganistan’da kadına yönelik uygulanan şiddet kabul edilemez

Scholz, eşitliğe giden yolun devam etmesi gerektiğini vurgulayarak, İran ve Afganistan’da kadına yönelik şiddetin kabul edilemez olduğunu belirtti.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz (Reuters)
Almanya Başbakanı Olaf Scholz (Reuters)
TT

Almanya Başbakanı Scholz: İran ve Afganistan’da kadına yönelik uygulanan şiddet kabul edilemez

Almanya Başbakanı Olaf Scholz (Reuters)
Almanya Başbakanı Olaf Scholz (Reuters)

Almanya Başbakanı Olaf Scholz bugün (Cumartesi), önümüzdeki Çarşamba günü kutlanacak olan ‘Dünya Kadınlar Günü’ vesilesiyle Afganistan ve İran’da kadına yönelik şiddeti kınadı.
Sosyal Demokrat partiye mensup Scholz, “Her iki ülkede de haklarını savunan kadınlar şiddetli çatışmalara maruz kalıyor. Özgürlük ve adaleti savunan herkesin hayatı tehlike” dedi.
Scholz, bunun affedilemez olduğunu vurgulayarak, Almanya’nın insan haklarını ve kadın haklarını savunanların yanında durduğunu belirtti.
Almanya’da durumun Afganistan ve İran’dan tamamen farklı olmasına rağmen Scholz, “Kadınlar toplumun yarısını oluşturuyor. Bu yüzden her düzeyde eşit haklara giden yolun devam etmesi için elimizden geleni yapacağız. Çünkü onlara ihtiyacımız var” dedi.
Kadınların, yaptıkları iş karşılığında erkeklerle eşit maaş almasının, ekonomi, siyaset, kültür başta olmak üzere her alanın yararına olacağına inandığını söyleyen Scholz, “Bu eşitliği sağlamak benim görevim. Ayrıca cinsiyetten bağımsız olarak hepimiz için ortak bir görev” dedi.
Scholz “Gençken 10 veya 20 yıl içinde cinsiyet eşitliğine ulaşacağımızı düşünürdüm. Partimde genç bir demokrat sosyalist olarak, kadın kotası için nasıl savaştığımı hala çok iyi hatırlıyorum” dedi.
Scholz, “40 yıl sonra hala aynı yerde devam ediyoruz ve yeterince ilerleyemedik” dedi.



İranlı aktivist Nergis Muhammedi: İsrail’in saldırıları demokrasi mücadelesine darbe vurdu

Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)
Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)
TT

İranlı aktivist Nergis Muhammedi: İsrail’in saldırıları demokrasi mücadelesine darbe vurdu

Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)
Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)

İranlı aktivist Nergis Muhammedi, İsrail’le İran arasında 12 gün süren çatışmalar hakkında "Savaş demokrasi mücadelesine büyük darbe vurdu" dedi.

Çatışmalar sırasında Tahran’a yapılan bombardımandan saklanmak için başkente bağlı bir köye sığındığını söyleyen Muhammedi, Wall Street Jorurnal’a (WSJ) konuştu.

2023’te Nobel Barış Ödülü’nü alan aktivist, Tahran’ın muhaliflere baskıyı artıracağını savunarak şunları söyledi:

Sivil toplum aktivistleri, siyasi aktivistler ve özellikle de sosyal faaliyetlere katılan gençlerin durumundan derin endişe duyuyorum. Maalesef önümüzdeki günlerde baskının daha da yoğunlaşacağını düşünüyorum.

"İran halkı için durum şu anda savaş öncesinden daha tehlikeli” diyen Muhammedi, İsrail’in saldırılarının ülkedeki demokrasi mücadelesini gerilettiğini belirtti.

Tahran rejimine karşı yıllardır mücadele vermesine rağmen İran’daki yönetimin yabancı ülkelerin müdahalesiyle belirlenemeyeceğini vurgulayan aktivist, bu konuda söz hakkının sadece halka ait olduğunu söyledi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, çatışmalar sırasında İran halkına rejime karşı ayaklanma çağrısı yapmıştı. 53 yaşındaki muhalif, hem Netanyahu hem de Hamaney rejimine direnilmesi gerektiğini ifade etti:

İran'da cennet vaat ederken bizi cehenneme götüren Ali Hamaney liderliğindeki kadın düşmanı ve dinci bir hükümet var. Netanyahu da özgürlük ve demokrasi vaat ederken bizi cehenneme götürüyor.

Aktivist, İsrail’in başlattığı çatışmaların kendisine 1980-1988’deki İran-Irak savaşında geçen çocukluğunu hatırlattığını da sözlerine ekledi. Savaşın istenen dönüşümü kazanmak için bir yol olmadığının altını çizdi:

İran halkının aradığı köklü dönüşüm savaşla elde edilemez.

Guardian’ın 1 Temmuz’daki haberinde, İsrail’in saldırılarının İran’da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği yazılmıştı. İsrail ordusunun 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 mahkum öldürülmüştü. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği belirtilmişti.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edilmişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Guardian