Çin’in silah desteği vermesi, Rusya’nın zaferine yol açabilir mi?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (Reuters-Arşiv)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (Reuters-Arşiv)
TT

Çin’in silah desteği vermesi, Rusya’nın zaferine yol açabilir mi?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (Reuters-Arşiv)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (Reuters-Arşiv)

Rusya’nın Ukrayna topraklarına, özellikle ülkenin doğusundaki Bahmut şehrine yönelik aralıksız saldırılarına rağmen, birçok askeri uzman baharda şiddetli bir Rus saldırısı bekliyor ve Moskova savaş için ihtiyaç duyduğu malzemelere hâlâ sahip değil.
Şarku’l Avsat’ın The Telegraph gazetesinden aktardığı analize göre, analistler Rusya’nın Bahmut’taki ilerlemesi sırasında her gün çok sayıda top mermisi kaybettiğine ve İran yapımı silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) da ‘tükenmiş gibi göründüğüne’ dikkat çekiyor.
Analistler, oyunun kurallarını hızla değiştirebilecek ve savaş açısından korkunç sonuçlara yol açabilecek şekilde, Çin’in Rusya’ya silah tedarik etmesinden endişe edildiğini vurguluyor.
Moskova ile dostluğunun ‘sınırsız’ olduğunu ilan eden Pekin, Rusya’nın savaşta desteklenmesinde daha aktif rol alıp almayacağını ve Rus kuvvetlerine teçhizat ve silah göndermeye başlayıp başlamayacağını yakından inceliyor.
Böyle bir karar, savaşın yönünü Rusya’nın lehine çevirebilir ve Çinli üreticilerin, örneğin Tayvan’ın işgali gibi gelecekteki herhangi bir çatışmada etkinliklerini sağlamak için silahlarını kararlı ve gerçekçi bir şekilde test etmelerini ve değerlendirmelerini sağlayabilir.
ABD, geçen hafta Çin’i Rusya’ya silah tedarik etmemesi konusunda uyardı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken konuya ilişkin açıklamasında, “Çin, Rusya’nın saldırganlığını desteklemek için ölümcül silahlar tedarik etmeye veya Rusya’ya yardım etmek için sistematik olarak yaptırımları atlatmaya dahil olursa, bu aramızda ciddi bir sorun olacaktır. Örneğin, yaptırımlarımızı ihlal eden veya Rusya’nın savaş çabalarına destek veren Çin merkezli şirketleri veya bireyleri hedef almakta tereddüt etmeyeceğiz” dedi.
Ancak Wall Street Journal’ın Rusya’nın gümrük verilerine dayanan haberine göre, seyir teçhizatı, jet avcı uçağı parçaları ve karıştırma teknolojisi ve diğer çift kullanımlı ekipmanlar Çin’den Rusya’ya sevk edildi.
ABD merkezli siyasi strateji ve düşünce kuruluşu RAND Corporation yetkilisi John Kennedy şu değerlendirmeyi yaptı;
“Çin’in özellikle füzeler ve güdümlü silahlar alanında Rusya’ya sunacağı daha çok şey var. Ancak top mermileri ve SİHA’lar gibi temel malzemeler muhtemelen alışveriş listesinin başında yer alacak. Batı, Çin’in güdümlü silahlar, gemisavar sistemleri ve benzeri alanlarda kaydettiği ilerlemeden gerçekten endişeli.”
Analize göre, ‘Çin savaş makinesi’, NATO ülkelerininkilerle karşılaştırılabilir silahlar ve teknoloji ile giderek daha sofistike hale geldi.
2021’de, Çin’in dünyanın dört bir yanında hipersonik füze denemesi yaptığı bildirildi. Bu da, saatte 6 bin 120 kilometre hızda hareket eden silahları durdurma yollarını geliştirmeye yönelik yarışı hızlandırdı.
Çin, sivil ürünlerin yanı sıra silahlar geliştirerek, üretim üssünü zaman içinde yavaş ve istikrarlı bir şekilde büyütüyor.
Pekin, uzun yıllar boyunca Rus ürünlerini satın aldı ve kendi versiyonlarını yaptı. Ayrıca Çin merkezli savunma şirketleri dünyanın en büyükleri arasında yer aldı.
Çin’in savunma harcamaları, küresel savunma harcamalarındaki yüzde 1,7’lik düşüşe kıyasla, 2021’de yüzde 5,1 artarak 293 milyar dolara ulaştı.
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü tarafından yapılan bir analize göre, Çin Halk Kurtuluş Ordusu, yüzyılın ortasına kadar olası bir savaşta zafer kazanmasını garanti eden büyük bir plan izliyor.
2013 yılında başlayan bu plan, yapay zekanın 2035 yılına kadar karar verme sürecine entegre edilmesini içeriyor.
Pekin, bir düzineden fazla kruvazör, muhrip ve uçak gemisinden oluşan bir savaş gemisi filosu inşa etmeye başladı.
Pekin ayrıca, şu anda Batı’nın sahip olduğu türlere benzer bir gizli savaş uçağı filosu inşa ediyor.
Uzmanlara göre, Rusya’nın şu anda Pekin’i siyasi riskler almaya ve ona açıkça çeşitli silahlar sağlamaya ikna etmeyi başarması durumunda, ‘Çin savaş makinesi’ oyunun kurallarını değiştirebilir ve savaş alanında hızlı bir Rus zaferine yol açabilir.



Trump Keşmir konusunda anlaşma ararken, Hindistan'ın diplomatik hırsı sınanıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP
ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP
TT

Trump Keşmir konusunda anlaşma ararken, Hindistan'ın diplomatik hırsı sınanıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP
ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP

Analistler, Hindistan ve Pakistan'ın ABD'nin müdahalesi sayesinde topyekûn savaşın eşiğinden döndüğünü, ancak ABD Başkanı Donald Trump'ın Keşmir anlaşmazlığında arabuluculuk yapmayı teklif etmesinin ardından Yeni Delhi'nin küresel diplomatik güç olma hedefinin büyük bir sınavla karşı karşıya olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Hindistan'ın dünyanın beşinci büyük ekonomisi olma yolundaki hızlı yükselişi, küresel sahnedeki güvenini ve etkisini arttırdı. Hindistan, Sri Lanka'daki ekonomik çöküş ve Myanmar depremi gibi bölgesel krizlerin ele alınmasında önemli bir rol oynadı.

Ancak Keşmir konusunda Pakistan'la yaşanan çatışma Hindistan siyasetinin sinir uçlarına dokunuyor. Son birkaç gündür iki ülke arasında karşılıklı füze atışları ve hava saldırılarıyla şiddetlenen çatışmalarda en az 66 kişi hayatını kaybetti.

Hindistan'ın, Keşmir sorununda kendi çıkarlarından ödün vermeden ticaret gibi konularda Trump'ın gözüne girmek için diplomatik olarak nasıl bir yol izleyeceği büyük ölçüde iç politikaya bağlı olacak ve Keşmir sorununun gelecekteki seyrini belirleyebilecek.

Güney Asya analisti olan Michael Kugelman, “Hindistan (ateşkesin gerektirdiği) daha geniş kapsamlı görüşmelere sıcak bakmıyor. Bu yaklaşıma bağlı kalmak zorlu bir iş olacak” ifadelerini kullandı.

Ateşkesin ne kadar kırılgan olduğunun bir işareti olarak iki hükümet cumartesi gecesi geç saatlerde ciddi ihlal suçlamalarında bulundu.

Kugelman ateşkesin gerilimin en yüksek olduğu dönemde ‘aceleyle sağlandığını’ kaydetti. Trump dün, “Bu iki büyük ulusla ticareti önemli ölçüde arttıracağım” dedi. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, çatışmanın başlamasından bu yana kamuoyu önünde herhangi bir yorumda bulunmadı.

Görsel kaldırıldı.Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif (Reuters)

Hindistan Keşmir'i kendi topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve özellikle de dışarıdan bir arabulucu aracılığıyla müzakere edilemeyeceğini düşünüyor. Hem Hindistan hem de Pakistan, Keşmir'in bazı kısımlarını kontrol ediyor ve bölgede tam egemenlik iddiasında bulunuyor. Hindistan'ın Pakistan destekli bir isyan olarak tanımladığı durum yüzünden bölge üzerinde iki savaş ve çok sayıda başka çatışma yaşandı. Pakistan ise isyanı desteklediğini reddediyor.

Hindistanlı savunma analisti Brahma Chellaney, “Hindistan, ABD'nin baskısıyla, başladıktan sadece üç gün sonra askeri operasyonları durdurmayı kabul ederek, uluslararası toplumun dikkatini bu krize neden olan Pakistan destekli sınır ötesi terörizme odaklamak yerine Keşmir çatışmasına çekiyor” dedi.

İki ülkenin 1947'de ayrılmasından sonra Hindistan ve Pakistan, Keşmir konusunda süregelen anlaşmazlıklarında Batı tarafından on yıllar boyunca bir ve aynı olarak görüldü. Ancak son birkaç yılda Hindistan'ın ekonomik yükselişi de dahil olmak üzere çeşitli nedenlerle bu durum değişti. Pakistan'ın ekonomisi ise sıkıntıda ve Hindistan'ın yalnızca onda biri büyüklüğünde.

Görsel kaldırıldı.Hindistan Başbakanı Narendra Modi, (EPA)

Trump'ın Keşmir sorununa bir çözüm bulunması önerisi ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Hindistan ve Pakistan'ın tarafsız bir yerde daha geniş konularda görüşmelere başlayacağı yönündeki açıklaması, Hindistan'daki birçok kişiyi hayal kırıklığına uğrattı.

Pakistan, Trump'ın Keşmir konusundaki teklifi için defalarca teşekkür ederken, Hindistan, ateşkesin sağlanmasında herhangi bir üçüncü tarafın rolünü kabul etmeyerek, bunun tamamen iki taraf arasındaki bir anlaşmanın sonucu olduğunu ileri sürdü.

Hindistan'daki analistler ve muhalefet partileri, Yeni Delhi'nin geçtiğimiz çarşamba günü Pakistan'a füze atarak stratejik hedeflerine ulaşıp ulaşmadığını sorgulamaya başladı. Hindistan, bunun geçen ay Keşmir'de turistleri hedef alan ve 26 kişinin ölümüne yol açan saldırıya misilleme olduğunu iddia etti. Yeni Delhi saldırıdan Pakistan'ı sorumlu tuttu, İslamabad ise bu iddiayı reddetti.

Pakistan'ın iç kesimlerine füzelerin ateşlenmesi Modi'nin seleflerine kıyasla risk almaya daha meyilli olduğunu gösterdi. Ancak ani ateşkes Modi'yi ülke içinde nadir görülen eleştirilere maruz bıraktı.

Modi'nin Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata Partisi'nden (Hindistan Halk Partisi) eski bir parlamenter olan Swapan Dasgupta, ateşkesin Hindistan'da çeşitli nedenlerle iyi karşılanmadığını, çünkü ‘Trump'ın aniden ortaya çıkıp kararını açıkladığını’ söyledi.

Hindistan'ın ana muhalefet partisi Hindistan Ulusal Kongresi de bu görüşü yineleyerek, hükümetten ‘Washington'un neden ateşkes ilan ettiğini’ açıklamasını talep etti. Hindistan Ulusal Kongresi Sözcüsü Jairam Ramesh, “Üçüncü tarafların arabuluculuğu için kapıları açtık mı?” diye sordu.

Düşmanlıkların sona ermesine rağmen, ilişkilerde Hindistan'ın sertliğini test edecek ve daha katı bir yaklaşım benimsemesine neden olabilecek bir dizi sıcak nokta var.

Diğer yandan Pakistanlı diplomatlar ve hükümet yetkilileri, ülkeleri için en önemli konunun, Hindistan'ın geçen ay askıya aldığı ve Pakistan'daki çok sayıda çiftçi ve hidroelektrik santrali için hayati bir su kaynağı olan İndus Su Anlaşması olacağını söyledi.

Pakistan eski Dışişleri Bakanı ve mevcut hükümeti destekleyen Pakistan Halk Partisi'nin lideri Bilawal Bhutto Zerdari, “ABD'nin daha geniş bir diyalog için verdiği güvence olmasaydı Pakistan ateşkesi kabul etmezdi” dedi.

Pakistan'ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Moeed Yusuf, Keşmir'le ilgili risk döngüsünü kırmak için kapsamlı bir anlaşmanın gerekli olduğunu söyledi. Yusuf, “Çünkü krizin kökleri halen orada. Her altı ayda, bir yılda, iki ya da üç yılda bir benzer bir şey oluyor ve sonra nükleer bir ortamda savaşın eşiğine geri dönüyoruz” ifadelerini kullandı.