Depremler yapay zeka ile önceden tahmin edilebilir mi?

Depremlerin zamanlamasının ve büyüklüğünün tahmin edilmesi hedefleniyor.

Tektonik hareketlere yönelik çalışmalar devam ediyor. (Riken Center)
Tektonik hareketlere yönelik çalışmalar devam ediyor. (Riken Center)
TT

Depremler yapay zeka ile önceden tahmin edilebilir mi?

Tektonik hareketlere yönelik çalışmalar devam ediyor. (Riken Center)
Tektonik hareketlere yönelik çalışmalar devam ediyor. (Riken Center)

Japonya’dan bir araştırma ekibi, ‘sinir ağı’ olarak bilinen çalışma ile gelecekteki yıkıcı depremlerin zamanlamasını ve büyüklüğünü tahmin etmek için yapay zekayı kullanma yolunda ilk adımı attı.  Depremler, genellikle yerkabuğunun katmanlarında aniden çatlamalar ve kırılmalar nedeniyle oluşan hareketlerin yer yüzeyini sarsmasıyla meydana geliyor. Bu sarsıntılar bazen Türkiye ve Suriye'deki Şubat depreminde olduğu gibi büyük yıkımlara yol açabiliyor.  Depremin önceden tahmin edilmesi, insanlara evlerini boşaltmaları için yeterli zaman kazandırabilir ve hayatlar kurtarabilir. Ancak bilim insanlarına göre depremin zamanını tahmin etmek oldukça zor.
Araştırmacılar, depremlerin matematiksel modellerini oluşturmak için genellikle kristal yapılar içindeki fayların yer kabuğundaki faylara modellemesini yapıyorlar.
Bu modeller, yerkabuğu faylarının hareketine uygulandığında ise deprem sırasında yer kabuğunun hareketini ve deformasyonunu tanımlıyor.
Buna karşılık, RIKEN Gelişmiş Zeka Projesi Merkezi'nden (AIP) Nanori Ueda liderliğindeki bir Japon ekibi, ‘fizik bilgili sinir ağı’ adı verilen fizik yasalarını öğrenen bir uygulamayı inceledi.
Sinir ağları, girdiler ve çıktılar arasındaki işlevsel ilişkileri (sıradan diferansiyel denklemler) öğrenirken, ‘fizik bilgili sinir ağı’ birden fazla değişken içeren matematiksel fonksiyonları ayırt etmek için kısmi farklılaşmanın kullanıldığı kısmi diferansiyel denklemlerle öğreniyor.
Ancak ekip, ‘fizik bilgili sinir ağının korteks deformasyon modelleri gibi durumlara doğrudan uygulanmasının, fay hattı boyunca yer değiştirmelerin süreksiz olduğu yerlerde zor olacağını tespit etti. Bu sorunla başa çıkmak için özel olarak tasarlanmış bir koordinat sistemi kullandılar ve bu da yer kabuğunun deformasyonunu doğru bir şekilde modellemelerine olanak sağladı.
Nanori Ueda, RIKEN internet sitesi tarafından cumartesi günü yayınlanan raporda faylara yakın bölgelerde bile ‘önerilen modellemenin yüksek doğrulukta tahmin elde etme potansiyeline sahip olduğunu’ söyledi.
Araştırmacılar sinir ağlarını, veri elde etmenin zor olabileceği uygulamalar için fiziksel yasaları kullanarak eğittiler.
Bu yaklaşımın aktifliğini kanıtlamak için araştırmacılar kendi fizik bilgili sinir ağlarını uyguladılar.
Ağ, gezegenimizin kabuğunun iki bloğunun dikey bir kırılma etrafında yatay olarak hareket ettiği kayma faylarını modellemek için, Dünya içindeki belirli bir konum hakkındaki bilgileri o noktadaki kabuk yer değiştirme miktarının tahminine dönüştürebiliyor.
Çalışmanın ortak yazarı Tomohisa Okazaki yaptığı açıklamada “Bu çalışma, fizik bilgili bir sinir ağının karmaşık yapılar üzerindeki kabuk deformasyonunu doğru bir şekilde modelleme yeteneğini gösterdi” dedi.
Fizik bilgili sinir ağları, nispeten yeni bir makine öğrenimi biçimini temsil ediyor. Araştırmacılar, yaklaşımlarının kortikal deformasyonu içeren bir dizi başka soruna uygulanabileceğini umut ediyorlar.
Kahire Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Petrol Mühendisliği Bölümü, Arama Mühendisliği ve Stratigrafi Değerlendirmesi Profesörü AbdülAziz Muhammed Abdülaziz, Şarku'l-Avsat'a şu açıklamada bulundu:
“Araştırmacıların vardığı sonuç, herhangi bir sağlam tahminin üç unsuru olan depremlerin zamanlamasını, yerini ve gücünü tahmin etmeyi amaçlayan uzun bir yolda atılan ilk adım oldu.”
Araştırmacıların yaptığı, yerde olanları simüle eden gerçek bir fiziksel değil, basit bir modeldi. Çünkü depremlerin derinliği, kayaların kırılmasına neden olan itici güç ve kayaların özellikleri gibi elde edilmesi zor veriler bulunuyor. Abdülaziz konuya dair şunları söyledi:
“Bu modelin, sinir ağlarına yardımcı olan bilgilerle donanma olasılığı olduğunda, gelecekte depremleri tahmin edebilen diğer, daha gelişmiş modellere dönüşebilir.”



El-Ula Valiliği Kraliyet Komisyonu ve UNESCO’dan işbirliği anlaşması

Anlaşma mirası, eğitimi, kapasite geliştirmeyi, doğayı ve yaratıcı sanatları korumayı amaçlıyor (Şarku’l Avsat)
Anlaşma mirası, eğitimi, kapasite geliştirmeyi, doğayı ve yaratıcı sanatları korumayı amaçlıyor (Şarku’l Avsat)
TT

El-Ula Valiliği Kraliyet Komisyonu ve UNESCO’dan işbirliği anlaşması

Anlaşma mirası, eğitimi, kapasite geliştirmeyi, doğayı ve yaratıcı sanatları korumayı amaçlıyor (Şarku’l Avsat)
Anlaşma mirası, eğitimi, kapasite geliştirmeyi, doğayı ve yaratıcı sanatları korumayı amaçlıyor (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan’da El-Ula Valiliği Kraliyet Komisyonu (RCU) ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 2021’de Paris’te imzalanan uzun vadeli anlaşmanın öngördüğü gibi, gelecekteki kültürel programların etkinleştirilmesine yönelik ikinci aşama anlaşması imzaladı.

Söz konusu anlaşma, entegre kültürel programı ve UNESCO ile Krallıklar Enstitüsü işbirliğiyle Eski Eserleri Koruma Burs Programı’nın geliştirilmesi gibi iki ana projeye odaklanıyor.

sdf
Ula Vizyonu, UNESCO da dahil olmak üzere uluslararası ortaklıkları güçlendirmeyi amaçlayan 2030 Vizyonu’na dayanıyor (Şarku’l Avsat)

RCU ve UNESCO arasındaki entegre kültürel program, Ula’daki sürdürülebilir kalkınma planı için kültürel mirasın varlığını arttırmanın yanı sıra yetenekler oluşturmak ve uluslararası ilişkileri geliştirmek amacıyla çalışırken teknik destek sağlayacak.

Program, önümüzdeki iki yıl boyunca, Ula’da sürdürülebilir alanlar inşa etmekle beraber, kültürel ve sosyal etkileşime dayalı bir kalkınma modeli oluşturmada miras ve yaratıcılığın oynayabileceği role odaklanacak.

xcsd
Yeni anlaşma aynı zamanda Eski Eserleri Koruma Burs Programını da geliştirecek (Şarku’l Avsat)

Ula Vizyonu, UNESCO da dahil olmak üzere uluslararası ortaklıkları stratejik bir şekilde güçlendirerek eğitim, kültür ve bilimin teşvik edilmesini amaçlayan 2030 Vizyonu’na dayanıyor.


90 yaşındaki Michael Caine uzun yaşamın sırrını verdi: Genç bir eş

(AFP)
(AFP)
TT

90 yaşındaki Michael Caine uzun yaşamın sırrını verdi: Genç bir eş

(AFP)
(AFP)

Sör Michael Caine, uzun bir yaşam sürmenin üç "sırrını" paylaştı.

90 yaşındaki oyuncu, hayatını kaybetmiş Glenda Jackson'la oynadığı The Great Escaper adlı dram filminde yakında izlenebilir. Filmde Caine, Normandiya Çıkarması'nın başlangıç günü anısına Fransa'da yapılan kutlamalara katılmak için Britanya'daki bakımevinden kaçan bir II. Dünya Savaşı gazisini canlandırıyor.

Filmin tanıtımı için Daily Mail'a verdiği röportajda Caine'e uzun bir yaşamın anahtarının ne olduğunu düşündüğü soruldu.

Oyuncu, "Daha genç eşler, abur cubur tüketmemek ve hep spor ayakkabı giymek" dedi.

Ve düşmemeye dikkat etmelisiniz.

Caine 1973'ten beri eski oyuncu ve manken Shakira Caine'le (eski adıyla Shakira Baksh) evli. 76 yaşındaki Shakira, Caine'den 14 yaş küçük.

Röportajın başka kısımlarında Caine, zorunlu askerlikten yakınlık koordinatörlerine kadar her şey hakkında düşüncelerini aktardı.

Oyuncu, gençlere zorunlu askerliğin geri getirilmesi gerektiğini düşündüğünü söyledi.

Caine de zorunlu askerliğini orduda, II. Dünya Savaşı sonrası Batı Almanya'nın Iserlohn kasabasında görev yaparak ve Kore'de çatışmalara katılarak tamamlamıştı.

Caine "Bence her genç erkek bunu yapmaya zorlanmalı" dedi.

Bu sizi gerçekten adam ediyor.

Oyuncu "Ben ancak ordudan ayrıldıktan sonra oyuncu oldum. 9 yıl boyunca repertuar tiyatrosunda çalıştım, sonra bir filmde oynadım ve 'Lanet olsun! Filmleri daha çok seviyorum' dedim. Parayı ve diğer şeylerin hepsini sevdim" diye ekledi.

Röportajın ilerleyen bölümlerinde Caine, seks ya da mahremiyet içeren diğer davranışların yer aldığı sahneleri çekerken oyuncuların rahatlığını ve rızasını sağlama amacıyla film ve TV setlerinde istihdam edilen uzmanlar, yani yakınlık koordinatörleri hakkındaki düşüncelerini dile getirdi.

Artık sektörde yaygın bir hal alan bu uygulama, oyunculuk sürecini olumsuz etkilediğini savunan Sör Ian McKellen ve Sean Bean gibi oyuncuların eleştirilerine maruz kalıyor.

Yakınlık koordinatörleri hakkında sorulan soruyu Caine, "Gerçekten mi? Ciddi misiniz? Nedir bunlar? Benim zamanımda hiç böyle şeyler yoktu" diye yanıtladı.

Tek söyleyebileceğim, Tanrı'ya şükür ki 90 yaşındayım ve artık sevgili rolü oynamıyorum. Benim zamanımda bir aşk sahnesini öylece çekerdiniz ve kimse karışmadan devam ederdiniz. Her şey değişti.

Önceki günlerde Netflix dizisi Sex Education'da çalışan, önde gelen bir yakınlık koordinatörü bu mesleğe yönelik eleştirileri ele alarak oyuncuların, bu koordinatörlerin setteki varlığını benimsemede neden isteksiz olabileceğini "anladığını" belirtmişti.

The Great Escaper, 6 Ekim'de Birleşik Krallık'ta gösterime giriyor.

Independent Türkçe


Suudi Arabistan Veliaht Prensi ‘Soudah Zirvesi’ projesinin ana planını açıkladı

Soudah Zirvesi projesi, turizm sektörüne niteliksel bir katkı sağlayacak, Suudi Arabistan’ın kültürel yönünü öne çıkaracak ve ülkenin küresel bir turizm merkezi olmasına katkıda bulunacak (SPA)
Soudah Zirvesi projesi, turizm sektörüne niteliksel bir katkı sağlayacak, Suudi Arabistan’ın kültürel yönünü öne çıkaracak ve ülkenin küresel bir turizm merkezi olmasına katkıda bulunacak (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ‘Soudah Zirvesi’ projesinin ana planını açıkladı

Soudah Zirvesi projesi, turizm sektörüne niteliksel bir katkı sağlayacak, Suudi Arabistan’ın kültürel yönünü öne çıkaracak ve ülkenin küresel bir turizm merkezi olmasına katkıda bulunacak (SPA)
Soudah Zirvesi projesi, turizm sektörüne niteliksel bir katkı sağlayacak, Suudi Arabistan’ın kültürel yönünü öne çıkaracak ve ülkenin küresel bir turizm merkezi olmasına katkıda bulunacak (SPA)

Suudi Arabistan Soudah Geliştirme Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı olan Veliaht Prens Muhammed bin Selman, ülkenin en yüksek zirvesinde lüks bir dağ turizmi destinasyonu geliştirmeyi hedefleyen ‘Soudah Zirvesi’ (Soudah Peaks) projesini geliştirmeye yönelik ana planı başlattı.

Soudah bölgesinden ve Rijal Almaa’nın bazı bölgelerine kadar uzanan ‘Soudah Zirvesi’ adı verilen proje kapsamında, ülkenin güneybatısındaki Asir bölgesinde deniz seviyesinden 3 bin 15 metre yükseklikte lüks bir dağ turizmi destinasyonu oluşturulacak.

Asir bölgesinin kalkınma stratejisi ‘Qimam ve Shem’i destekleyen proje, Kamu Yatırım Fonu’nun (PIF) turizm, konaklama ve eğlence gibi hayati sektörleri genişleterek ekonomiyi çeşitlendirme çabalarının önemli bir parçası.

Veliaht Prens projeye ilişkin bugün yaptığı açıklamada, Soudah Zirvesi’nin doğal çevreyi, kültürel ve miras zenginliğini korurken, benzeri görülmemiş bir yaşam deneyimi sunarak lüks dağ turizminde yeni bir dönemi temsil ettiğini belirtti.

Muhammed bin Selman, projenin kümülatif gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) 29 milyar riyalden fazla artmasına yardımcı olarak ve doğrudan ve dolaylı olarak binlerce kişiye istihdam sağlayarak, 2030 Vizyonu hedeflerine ulaşılmasına, turizm ve eğlence sektörünün geliştirilmesine ve ekonomik büyümenin desteklenmesine katkı sağlayacağını dile getirdi.

Veliaht Prens açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü;

Projeye ilişkin genel plan, gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesinin yanı sıra uluslararası ve yerel yatırımlar için cazip bir ekonomi inşa edilmesine katkıda bulunacak şekilde çevreyi, doğal kaynakları ve miras kaynaklarını gelecek nesiller için korumaya yönelik küresel çabaları harekete geçirme çabamızı teyit ediyor. Soudah Zirvesi, -Allah’ın izniyle- Suudi Arabistan’daki turizm sektörüne önemli bir katkı sağlayacak, ülkenin kültürel yönünü öne çıkaracak ve küresel bir turizm merkezi haline gelmesini sağlayacak. Ziyaretçiler, Soudah Zirvesi’nin güzelliğini keşfetme, zengin kültürünü ve mirasını keşfetme ve yerel halkın otantik misafirperverliğini deneyimleme fırsatına sahip olacak.

Soudah Zirvesi projesi, 2033 yılına kadar yıl boyunca iki milyondan fazla ziyaretçiye üst düzey lüks konaklama hizmetleri sunmayı hedefliyor.

Projenin ana planı, yerel geleneksel ve mimari tarzları yansıtacak şekilde tasarlanırken, bölgenin hem kültürel, hem de peyzaj mirası tanıtılacak.

Destinasyon, Tahlal, Sahab, Sabrah, Jareen, Rijal ve Es-Sahratu’l Hamra gibi 6 ana bölgeye ev sahipliği yapacak.

Bu bölgelerden her biri oteller, lüks dağ tatil köyleri, dağ evleri, villalar, birinci sınıf malikane sitelerinin yanı sıra spor, macera, sağlıklı yaşam ve kültüre yönelik açık hava etkinlikleri de dahil olmak üzere birinci sınıf bir dizi tesisi içerecek.

Proje kapsamında, 2033 yılına kadar 2 bin 700 otel odası, bin 336 konut ve 80 bin metrekare ticari alan geliştirilecek.

Üç ana aşamadan oluşan ana planda, ilk aşamanın 2027 yılında tamamlanması bekleniyor. İlk aşama 940 otel odası, 391 konut ve 32 bin metrekare ticari alanın geliştirilmesini içeriyor.

Soudah Zirvesi projesi, 627 kilometrekareden fazla bir alana yayılan ve yerleşim alanı yüzde 1’ini aşmayan geniş bir orman ve dağ alanı üzerinde yer alıyor.

Bu, Soudah Geliştirme Şirketi’nin çevrenin korunması ve üst düzey sürdürülebilirlik standartlarına bağlılığının ve Yeşil Suudi Arabistan Girişimi’nin geliştirilmesindeki aktif rolünün altını çiziyor.

Tamamı PIF’e ait olan Soudah Geliştirme Şirketi, Suudi Arabistan’da benzersiz, lüks bir dağ turizmi destinasyonu yaratma misyonunu kararlılıkla sürdürüyor.


Netflix'in rekortmen dizisi One Piece'te heyecanlandıran gelişme

One Piece, Netflix'teki ilk haftasında Wednesday ve Stranger Things'i geride bırakarak 84 ülkede en çok izlenen dizi olmuştu (Netflix)
One Piece, Netflix'teki ilk haftasında Wednesday ve Stranger Things'i geride bırakarak 84 ülkede en çok izlenen dizi olmuştu (Netflix)
TT

Netflix'in rekortmen dizisi One Piece'te heyecanlandıran gelişme

One Piece, Netflix'teki ilk haftasında Wednesday ve Stranger Things'i geride bırakarak 84 ülkede en çok izlenen dizi olmuştu (Netflix)
One Piece, Netflix'teki ilk haftasında Wednesday ve Stranger Things'i geride bırakarak 84 ülkede en çok izlenen dizi olmuştu (Netflix)

Oscar ödüllü Jamie Lee Curtis, Netflix'in canlı aksiyon uyarlaması One Piece'te Dr. Kureha'yı canlandırma istediğini bir kez daha paylaştı.

Curtis geçen hafta sonu Instagram'da hayranlarının kendisini Dr. Kureha rolünde resmettiği çizimleri paylaştı. 64 yaşındaki Curtis, şöyle yazdı:

Sinema ve Televizyon Yapımcıları Birliği'nin açgözlülüğüne karşı başlatılan grev adil bir sözleşmeyle düzeltildiğinde One Piece'te Doktor Kureha olmak için lobi yapacağım.

Paylaşım kısa sürede dizi sorumlusu Matt Owens'ın dikkatini çekti ve Curtis'in Dr. Kureha rolünü üstlenmesine destek veren bir yorumda bulundu.

"Lobi yapmana gerek yok" diyen Owens, şu ifadeleri kullandı:

Hak ettiğimizi aldıktan ve işimize döndükten sonra konuşalım!

Jamie Lee Curtis One Piece'teki karakterleri oynama arzusunu ilk kez dile getirmiyor. Korku klasiği Halloween'in yıldızı, daha önce 2021'de San Diego Comic Con panelinde Nico Robin'i canlandırma arzusunu dile getirmiş ancak aralarındaki yaş farkının onu oynamasını zorlaştıracağını belirtmişti.

Amerikalı oyuncu bunun yerine ilgisini Dr. Kureha'ya çevirdi ve karakterle kızı Ruby sayesinde tanıştığını söyledi. 

Dr. Kureha, Luffy'nin ekibinin bir üyesine akıl hocalığı yaparak One Piece'te önemli bir figür olacak. Tony Tony Chopper, 2. sezonda ortaya çıktığında, onu hikayede önemli bir rol oynamaya iten Kureha olacak.

Eiiçiro Oda'nın yazdığı ve ilk olarak 1997'de yayımlanan manga serisi One Piece'in şu an itibariyla toplam 106 cildi bulunuyor. 

Netflix dizisi, Oda'nın eserinin 1999'da anime serisine dönüştürülmesinin ardından ikinci büyük uyarlama olma özelliğini taşıyor. Gizemli One Piece'i bulmaya çalışan Monkey D. Luffy ve korsan ekibinin hikayesi o zamandan beri dünya çapında bir fenomen haline geldi.

Öte yandan Hollywood'da senaristlerin başlatıp oyuncuların da katıldığı grevi sonlandırmak için yapılan görüşmelerde ön anlaşma sağlandı. Ancak yaklaşık 5 aydır süren ve şimdilik askıya alınan grevin sona erebilmesi için Amerika Yazarlar Birliği (WGA) üyelerinin de anlaşmayı kabul etmesi gerekiyor.

Independent Türkçe


John Wick'in meşhur kuralı ihlal etmesi 6 yıl sonra çok daha anlamlı hale geldi

Üç bölümlük dizide başroldeki Colin Woodell'e Mel Gibson, Mishel Prada, Hubert Point-Du Jour, Adam Shapiro ve Nhung Kate eşlik ediyor (Peacock/Lionsgate)
Üç bölümlük dizide başroldeki Colin Woodell'e Mel Gibson, Mishel Prada, Hubert Point-Du Jour, Adam Shapiro ve Nhung Kate eşlik ediyor (Peacock/Lionsgate)
TT

John Wick'in meşhur kuralı ihlal etmesi 6 yıl sonra çok daha anlamlı hale geldi

Üç bölümlük dizide başroldeki Colin Woodell'e Mel Gibson, Mishel Prada, Hubert Point-Du Jour, Adam Shapiro ve Nhung Kate eşlik ediyor (Peacock/Lionsgate)
Üç bölümlük dizide başroldeki Colin Woodell'e Mel Gibson, Mishel Prada, Hubert Point-Du Jour, Adam Shapiro ve Nhung Kate eşlik ediyor (Peacock/Lionsgate)

Yeni dizi The Continental, John Wick filmlerinin öncesini merkeze alıyor ve Keanu Reeves'in 4 filmi boyunca anlatılan yeraltı suç dünyasına odaklanıyor. 

Dizi, John Wick serisinde Ian McShane'ın canlandırdığı Winston Scott'ın daha genç halini ve New York Continental'ın nasıl sahibi olduğunu merkeze alıyor.

The Continental 70'lerde, John Wick filmlerinden 40 yıl önce geçiyor. The Continental'da suç imparatorluğuyla ilgili farklılıklar olsa da diziye adını veren oteldeki kural ve düzenlemeler gibi benzerlikler de var.

The Continental'da öne çıkan karakterlerden biri, Mel Gibson'ın canlandırdığı Cormac. 67 yaşındaki oyuncunun performansı, "Mad Max'ten bu yana en iyisi" diye değerlendiriliyor. Eleştirmenler, Amerikalı oyuncunun "çılgın" performansının John Wick hayranlarını etkileyeceğini düşünüyor.

*Buradan sonrası spoiler içerir, bizden söylemesi*

Cormac, dizinin ilk bölümünün hemen başında The Continental'ın en büyük kuralını açıklarken gösteriliyor: Otel sınırları içerisinde şiddet yasak.

Bu, John Wick filmlerinde belirlenen ana kuraldı ve The Continental, serinin dünyasında bu kuralın önemini ve ciddiyetini vurguluyor.

Cormac ilk sahnede bu kuralı Continental'ın yöneticilerinin bile çiğneyemeyeceğini açıklıyor. Bu da peşine düştüğü Frankie karakterini bulamadıkları için öfkeli olduğu adamlarını öldüremeyeceği anlamına geliyor. 

Sonuç olarak, Cormac balkonunun penceresini açık bırakıyor ve adamları kendini boşluğa bırakarak intihar ediyor. 

Bu sadece Cormac'ın acımasızlığını ve gücünü vurgulamakla kalmıyor, aynı zamanda The Continental'ın tek ana kuralının sağlamlığını gösteriyor. 

Eleştirmenlere göre dizinin henüz ilk bölümde otelin bu kuralına dikkat çekilmesi, John Wick filmlerine fayda sağlıyor. The Continental, özellikle Cormac ve adamlarının yer aldığı sahne aracılığıyla, bu kuralın ne kadar hayati olduğunu anlatıyor. 

Böylece John Wick serisinin ikinci ve üçüncü filmleri daha da anlamlı hale geliyor.

John Wick 2'nin (John Wick: Chapter 2) sonunda John, New York Continental'ın sınırları içinde Yüksek Şura'nın bir üyesini, Santino D'Antonio'yu acımasızca öldürüyor.

The Continental'da bu kuraldan taviz verilmeyeceği net bir şekilde vurgulanıyor. Bu da John Wick'in canına ne kadar tak ettiğini ve kuralı çiğneyecek kadar gözünü kararttığını gösterdiği için serinin ikinci filmindeki sahneyi daha da anlamlı hale getiriyor. 

John Wick, pek çok insanın çiğnemekten korktuğu kuralı ihlal etmekten başka çıkış yolu göremiyordu. Eleştirmenlere göre bu, The Continental'ın devam filmlerindeki olaylara anlam yüklemeyi başardığı ve seriyi geliştirmeyi başardığı anlamına geliyor. 

Independent Türkçe


Kalorisi düşük gazlı içecek içen hamilelerin çocuklarında otizm görülme riski neden daha fazla?

Düşük kalorili içeceklerde aspartam kullanılıyor (AP)
Düşük kalorili içeceklerde aspartam kullanılıyor (AP)
TT

Kalorisi düşük gazlı içecek içen hamilelerin çocuklarında otizm görülme riski neden daha fazla?

Düşük kalorili içeceklerde aspartam kullanılıyor (AP)
Düşük kalorili içeceklerde aspartam kullanılıyor (AP)

ABD’de yürütülen yeni bir çalışma, düşük kalorili gazlı içecek veya birçok gıdayı tatlandırmak için kullanılan yapay tatlandırıcı aspartam içeren diğer yiyecek ve içecekleri tüketen hamile veya emziren kadınların özellikle ‘erkek çocuklarında’ daha yüksek oranda otizm görülebileceğini ortaya çıkardı.

Şarku’l Avsat’ın Fox News’ten aktardığı habere göre, araştırmacılar, Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) tanısı konan 235 çocuğun annesinin rapor edilen aspartam tüketimini analiz etti.

Daha sonra, bu sonuçlar ‘tipik nörolojik gelişime’ sahip 121 çocuktan oluşan bir kontrol grubuyla karşılaştırıldı.

Texas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Merkezi’ndeki araştırmacılar, otizmli çocukların, anne karnındayken veya emzirilirken günlük olarak aspartamla tatlandırılmış ürünlere üç kat daha fazla maruz kaldıklarını buldu.

Ancak araştırmacılar, bu çalışmadaki otizm vakalarının çoğunun (yüzde 87) erkek olduğuna dikkat çekti.

Araştırmanın başyazarı Sharon Parten Fowler çalışma bulgularına ilişkin şunları söyledi;

“Hamilelik ve emzirme sırasında aspartam tüketimi ile çocuklarda otizm görülme sıklığı arasındaki bu ilişkiyi, annelerin maruz kaldığı ve çocuklarının hastalığa yakalanma riskini etkileyebilecek ek risk faktörleri hakkında daha fazla bilgi toplandıkça incelemek önemli olacaktır.”

ascdf
Hamilelik ve emzirme döneminde aspartam tüketimi ile çocuklarda otizm görülme sıklığı arasında bir ilişki olduğu ortaya çıktı (AP)

Fowler, bu çalışmanın, kadınların hamilelik sırasında bu ürünleri tüketmesine ilişkin uyarıda bulunan ilk araştırma olmadığını söyleyerek, şu ifadelerle açıklamasını sürdürdü;

“2010’dan bu yana, hamilelik sırasında düşük kalorili gazlı içecekler içen kadınların çocuklarında artan sağlık risklerine ilişkin bir dizi rapor yayınlandı.”

Bu sağlık riskleri arasında, erken doğum riskinin yanı sıra çocuklukta obezite riskinin artması da bulunuyor.

Fowler araştırmaya ilişkin ayrıca şunları söyledi;

“Yakın zamanda yapılan bir araştırma, diyet içeceklerde kullanılan tatlandırıcıların, çocuğu rahimde çevreleyen amniyotik sıvıda ve çocuğun göbek kordonundaki kanda bulunduğunu gösterdi. Bu, bir kadın diyet tatlandırıcıları içtiğinde bunların rahme ve çocuğun içinde bulunduğu sıvıya ulaştıklarını kanıtlıyor.”

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Temmuz ayında yaptığı açıklamada, aspartamın insanlar için olası bir kanserojen olarak sınıflandırıldığını bildirdi.


Steven Spielberg'ün hafife alınan filmi Stranger Things'e ilham vermiş

2016'da yayımlanmaya başlayan Stranger Things'in ilk 4 sezonu halen Netflix'te izlenebilir (Netflix)
2016'da yayımlanmaya başlayan Stranger Things'in ilk 4 sezonu halen Netflix'te izlenebilir (Netflix)
TT

Steven Spielberg'ün hafife alınan filmi Stranger Things'e ilham vermiş

2016'da yayımlanmaya başlayan Stranger Things'in ilk 4 sezonu halen Netflix'te izlenebilir (Netflix)
2016'da yayımlanmaya başlayan Stranger Things'in ilk 4 sezonu halen Netflix'te izlenebilir (Netflix)

Netflix'in bugüne dek pek çok başarısı oldu ancak bir tanesi diğerlerinin önüne geçmeyi başardı: Stranger Things. 

Matt ve Ross Duffer'ın bilimkurgu draması, popüler kültürün içine daldı ve pek çok şeye ilham verdi. 

Bunun sebebi Zindanlar ve Ejderhalar (Dungeons & Dragons) gibi oyunlardan 80'lerin korku filmlerine kadar her şeyin, dizinin DNA'sına işlenmiş durumda olmasıydı. 

Spielberg'ün yadsınamaz etkisi

Ancak Stranger Things'in DNA'sının şekillenmesine yardımcı olan başlıca etken Steven Spielberg'ün filmografisi oldu.

Duffer Kardeşler, Stranger Things üzerinde büyük etkisi olan bir Spielberg filmini özellikle belirtti.

Dizinin yaratıcıları, Happy Sad Confused adlı podcast'e konuk olduklarında Süper 8'in (Super 8) yaratıcı süreçlerinde ne kadar etkili olduğuna değindi:

İronik olmayan, samimi, maceralı aile hikayesi anlatımını geri getirmek istedik, ki Süper 8 dışında kimse bunu yapmıyordu. Ve Süper 8 tek seferlik bir filmdi. Onu çok sevmiştim ama sonra kayboldu gitti. Başka kimse yapmadı. Ve bence bu tür bir hikaye anlatımı için bir iştah vardı ya da ben öyle umuyordum, bu yüzden her şeyden çok bu alanda kalmaya çalışıyorum.

Süper 8, Joe Lamb adlı çocuğun arkadaşlarıyla birlikte zombi filmi çekmeye çalışmasını konu alıyor. 

Filmin ismine uygun olarak, çekimlerin tamamı Süper 8 kamerayla yapılıyor. Çocuklar bir tren kazasına tanık olunca işler sarpa sarıyor. Bir dizi tuhaf olay, trenin dünya dışı devasa bir yaratık taşıdığını keşfetmelerine yol açıyor.

J.J. Abrams'ın yazıp yönettiği filmin prodüktörlüğünü 76 yaşındaki Spielberg üstleniyor. Süper 8'in başrollerindeyse Elle Fanning, AJ Michalka, Kyle Chandler ve Joel Courtney yer alıyor.

İki yapımın da gücü genç oyuncularda yatıyor

Dufferlar, Stranger Things'e kendi gerilimli hikaye anlatma anlayışlarını getirirken, Süper 8'den de esinlendi. Her iki projenin de önemli bir ortak noktası var: Olaylar, ergenlik çağındaki bir grup çocuğun talihsizlikleri etrafında dönüyor ve filmin en büyük gücü genç oyuncularda yatıyor. 

Aynı şekilde Stranger Things de Will Byers'la arkadaşları Dustin, Lucas ve Mike arasındaki dostluk etrafında dönüyor. 

Zindanlar ve Ejderhalar oynuyor, X-Men çizgi romanlarını değiş tokuş ediyor ve Cadılar Bayramı için Hayalet Avcıları gibi giyiniyorlar. Will esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolunca, tanıştıkları gizemli Eleven'la birlikte onu kurtarmaya çalışıyorlar.

İzleyiciler Abrams'ı Yıldız Savaşları (Star Wars) ve Uzay Yolu'ndaki (Star Trek) çalışmalarıyla hatırlasa da Süper 8, Stranger Things'in şekillenmesindeki rolüyle aynı derecede takdiri hak ediyor.

Independent Türkçe


Uber ve De Niro'dan "Taksi Şoförü" açıklaması

Martin Scorsese'nin 1976 yapımı klasiği Taksi Şoförü'nde Robert De Niro'ya Jodie Foster ve Cybill Shepherd eşlik etmişti (IMDb)
Martin Scorsese'nin 1976 yapımı klasiği Taksi Şoförü'nde Robert De Niro'ya Jodie Foster ve Cybill Shepherd eşlik etmişti (IMDb)
TT

Uber ve De Niro'dan "Taksi Şoförü" açıklaması

Martin Scorsese'nin 1976 yapımı klasiği Taksi Şoförü'nde Robert De Niro'ya Jodie Foster ve Cybill Shepherd eşlik etmişti (IMDb)
Martin Scorsese'nin 1976 yapımı klasiği Taksi Şoförü'nde Robert De Niro'ya Jodie Foster ve Cybill Shepherd eşlik etmişti (IMDb)

Robert De Niro'nun Birleşik Krallık'ta yayımlanacak bir Uber reklamında, kült film Taksi Şoförü'ndeki (Taxi Driver) Travis Bickle rolünü yeniden canlandıracağı söylentileri bu hafta internette yayılmış ve sinemaseverleri şaşırtmıştı.

Birçok kişi, akıl sağlığını yitiren ve sonunda şiddet eylemleri gerçekleştirmek üzere radikalleşen Bickle karakterinin, araç paylaşım endüstrisi için ideal bir sözcü olmadığını vurguladı.

Tartışmalara filmin senaristi Schrader da dahil oldu

Taksi Şoförü'nün devam filmini çekmek istediğini uzun zamandır dile getiren De Niro için "garip bir kariyer hamlesi" olarak görünen bu durum, filmin senaristi Paul Schrader'ın de dikkatini çekti.

Schrader, kişisel Facebook sayfasında söylentinin linkini paylaştıktan sonra "Ah" yazarak ekledi:

Bob'un bunu neden yaptığını anlayamıyorum. Ama henüz görmedim. Eğer şanslıysam hiç görmeyeceğim.

Schrader'ın şansı yaver gitti. Reklam filmi söylentilerdeki biçimiyle hayata geçirilmeyecek. Hem Uber hem de De Niro'nun temsilcileri Variety'ye yaptıkları açıklamada, Taksi Şoförü'nden esinlenen bir reklam üzerinde çalıştıklarını yalanladı.

Uber, De Niro'nun şirketin Britanya'daki bir reklamında sözcü olarak yer alacağını doğrularken, her iki taraf da hem Travis Bickle karakterinin hem de filmin daha geniş bir tasvirinin kampanyanın parçası olmadığını açıkça belirtti.

De Niro var, Travis Bickle yok

Şirketten yapılan açıklamada "Robert De Niro'yla Londra'da, yılın ilerleyen dönemlerinde başlayacak yeni Uber kampanyası için çekimler yapıyoruz" denildi.

De Niro son olarak Martin Scorsese'nin Dolunay Katilleri (Killers of the Flower Moon) filminde Leonardo DiCaprio ve Lily Gladstone'la birlikte rol almıştı.

De Niro, Apple'ın 200 milyon dolarlık destanındaki rolünün yanı sıra iki büyük televizyon projesinde de yer alıyor. 

Aktör, Netflix dizisi Zero Day ve Mitch Glazer'ın yakında gösterime girecek draması Mr. Natural'ın yapımcılığını üstlenecek ve başrolünde yer alacak.

Independent Türkçe


Bennu asteroidi Evren’in kökenini açıklığa kavuşturabilir

Bir NASA çalışanı Utah çölüne düşen ve içinde numunelerin bulunduğu kapsülü inceliyor (AFP)
Bir NASA çalışanı Utah çölüne düşen ve içinde numunelerin bulunduğu kapsülü inceliyor (AFP)
TT

Bennu asteroidi Evren’in kökenini açıklığa kavuşturabilir

Bir NASA çalışanı Utah çölüne düşen ve içinde numunelerin bulunduğu kapsülü inceliyor (AFP)
Bir NASA çalışanı Utah çölüne düşen ve içinde numunelerin bulunduğu kapsülü inceliyor (AFP)

Bir asteroitten şimdiye kadar toplanan en büyük ve bir NASA görevi kapsamında ilk örneği taşıyan kapsül, “Osiris-REx” sondası havalanmasından yedi yıl sonra, Dünya atmosferine hızlı bir giriş  yapmasının ardından Pazar günü ABD’nin Utah eyaletindeki çöle indi.

Yedi yıl önce fırlatılmasının ardından "OSIRIS-REx" 2020 yılında Bennu asteroidinden taş ve toz topladı ve ardından dönüş yolculuğuna başladı. NASA Başkanı Bill Nelson'a göre, sondanın bir kapsül içinde gönderdiği örnek, "Dünya'yı tehdit edebilecek asteroit türlerini daha iyi anlamamıza yardımcı olacak" ve "güneş sistemimizin tarihinin başlangıcına" ve gezegenlerin nasıl oluştuğuna ışık tutacak yaklaşık 250 gram malzeme içeriyor.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre, numunenin bugün Houston, Teksas'taki Johnson Uzay Merkezi'ne nakledilmesi planlanıyor ve burada kutu günler sürecek bir işlemle başka bir kapalı odada açılacak. NASA ilk sonuçları açıklamak üzere 11 Ekim'de bir basın toplantısı düzenlemeyi planlıyor.


Firari çocuk tecavüzcüsü, 16 saatlik insan avı sırasında "tuhaf" işler yapmış

Görüntüler Tommy Wayne Boyd'un hastaneden yürüyerek çıktığını gösteriyor (St. Louis County PD / Twitter)
Görüntüler Tommy Wayne Boyd'un hastaneden yürüyerek çıktığını gösteriyor (St. Louis County PD / Twitter)
TT

Firari çocuk tecavüzcüsü, 16 saatlik insan avı sırasında "tuhaf" işler yapmış

Görüntüler Tommy Wayne Boyd'un hastaneden yürüyerek çıktığını gösteriyor (St. Louis County PD / Twitter)
Görüntüler Tommy Wayne Boyd'un hastaneden yürüyerek çıktığını gösteriyor (St. Louis County PD / Twitter)

Çocuklara cinsel istismarda bulunmaktan hüküm giymiş bir suçlu bu hafta hastaneden kaçtıktan sonra, ücretsiz sosisli sandviç almanın da aralarında bulunduğu eylemler için birkaç mola verdiği uzun bir insan avının ardından, yetkililer tarafından yakalandı.

Yetkililer, çocuk istismarından hüküm giyerek çarptırıldığı 30 yıl hapis cezasını yatan Tommy Wayne Boyd'un perşembe günü ABD'nin Missouri eyaletinin St. Louis kentindeki bir hastaneden yürüyerek çıktığını söyledi.

Polis teşkilatından yapılan açıklamaya göre Boyd, bir çocuğun cinsel amaçlarla ayartılması suçundan 2007'de hüküm giymiş. Boyd, Ekim 1996'da da 11 yaşındaki bir erkek çocuğuna tecavüz etmekten suçlu bulunmuş.

Boyd, çarşamba günü tedavi için Potosi Cezaevi'nden Mercy Hospital South adlı hastaneye götürülmüştü. Güvenlik kamerası görüntüleri Boyd'un perşembe sabahı erken saatlerde sağlık tesisinden yürüyerek ayrıldığını gösteriyor.

Federal ve yerel makamlarla eyaletteki birimler 45 yaşındaki suçluyu bulup yeniden yakalamak için insan avı başlattı.

St. Louis County Emniyeti yaptığı açıklamada, yaklaşık 16 saat sonra Boyd'un "olaysız bir şekilde gözaltına alındığını" söyledi.

Kendisini arayan yüzden fazla memurla birlikte dışarıda olan Boyd, bu sırada birkaç tuhaf mola vererek iş başvurusu yapmak ve bedava sosisli sandviç yemek gibi işlere girişmiş.

KSDK News'ün haberine göre, St. Louis County'den Polis Yarbayı Jason Law, "Hâlâ zaman çizelgesinin detaylarını kesinlikle belirlemeye çalışıyoruz" dedi.

Boyd yol boyunca tuhaf şeyler yapmış. Yapmaya çalıştığımız şey, kamera ya da yoldan geçen biri tarafından kanalizasyondan çıkarken görülmüş olabileceğini doğrulamak.

KSDK'nin kaynaklarına dayandırdığı haberde, suçlunun sabah erken saatlerde Mercy Hospital South'ta kendisini izlemesi gereken iki gardiyanın birinden kelepçesinin anahtarını çaldığı bildirildi.

Boyd daha sonra hastanenin karşısındaki benzin istasyonunda bir yabancının arabasına binmiş. Birkaç saat sonra polis, Boyd'un bir kadınla çekilmiş özçekimini sosyal medyada görmüş.

Law yayın kuruluşuna "Kadını teşhis ettik" dedi:

Ama Boyd'un kadınla nasıl bir ilişkisi olduğu şu anda bilinmiyor.

Ardından Boyd, öğleden sonra Tower Grove Park'taki bir seçmen kaydı etkinliğine gitmiş.

Law, "Görünüşe göre Boyd, birkaç siyasi soruyu yanıtlamış ve ücretsiz sosisli almış" dedi.

Polis, "bu tehlikeli suçlunun bulunmasına yardımcı olmak için çok sayıda ipucu" sağlayan ve tutuklanmasına önayak olan halka teşekkür etti.

Açıklamada, "Sakinlerimiz Boyd'un tutuklanmasıyla birlikte bu gece daha güvende" dendi.

Independent Türkçe