ABD’li üst düzey yetkili, Cezayir’de güvenlik, terörle mücadele ve silahların yayılması konularını görüşecek

Birleşmiş Milletler barış güçleri Mali’de devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış güçleri Mali’de devriye geziyor (AFP)
TT

ABD’li üst düzey yetkili, Cezayir’de güvenlik, terörle mücadele ve silahların yayılması konularını görüşecek

Birleşmiş Milletler barış güçleri Mali’de devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış güçleri Mali’de devriye geziyor (AFP)

ABD Dışişleri Bakanlığı Silah Kontrolu ve Uluslararası Güvenlik Müsteşarı Bonnie Jenkins, Cezayir’de üst düzey yetkililerle Sahel bölgesi ve Libya’da güvenlik, terörle mücadele ve silahların yayılması konularını görüşmeye başladı.
3 gün sürecek görüşmelerde, Rus paralimiter grubu Wagner tehdidi de gündemin ilk sıralarında yer alacak.
Cezayir, 2011’de Libya’da krizin patlak vermesinden bu yana, kendisini silahların yayılmasından ve teröristlerin sınırlarına sızmasından en çok etkilenen bölge ülkesi olarak görüyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
“Müsteşar Jenkins, 5-7 Mart tarihlerinde başkent Cezayir’de, ortak bölgesel güvenlik sorunlarını ele almak için ikili güvenlik işbirliğini derinleştirme çabaları da dahil olmak üzere karşılıklı endişe konularını görüşmek üzere üst düzey hükümet yetkilileriyle bir araya gelecek. Müsteşar ayrıca, bölgesel güvenlik konularını görüşmek üzere Cezayir’deki benzer diplomatik misyonlardan Büyükelçilerle bir araya gelecek.”
Jenkins’in bölgedeki güvenlik sorunlarını görüşmek üzere ayrıca Afrika Sahel ülkeleri, Tunus, Libya ve Moritanya büyükelçileriyle bir araya gelmesi bekleniyor.
Ziyaret aynı zamanda, Cezayir ile Fas arasındaki şiddetli gerilim ve Washington için ciddi bir endişe kaynağı oluşturan, Wagner milislerinin başta Mali olmak üzere bazı Afrika ülkelerine yayıldığı bir atmosferde gerçekleşiyor.
Gözlemcilere göre, Jenkins Cezayirli yetkililere, ABD hükümetinin Rus paralı askerlerin kıtaya girişini sınırlamak için işbirliği yapma isteğini bildirecek.
Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun tarafından kabul edilmesi beklenen Jenkins’in, Dışişleri Bakanı Ramtane Lamamra ve Genelkurmay Başkanı Korgeneral Said Chengriha ile görüşmesi planlanıyor.
Cezayir, özellikle Libya’daki krizin başlamasından ve radikal örgüt unsurlarının yerleştiği Mali’de güvenlik durumunun kötüleşmesinden bu yana, sınırlarından radikal unsurlar ve askeri silahların sızmasıyla temsil edilen güvenlik riskleri ve tehditleriyle karşı karşıya.
Cezayir’in güneyindeki bir petrol tesisi, 2013 yılında terör saldırısına maruz kaldı ve çoğu yabancı teknisyen olmak üzere çok sayıda kişi hayatını kaybetti.
Jenkins’in güvenlik boyutundaki diplomatik ziyareti, ABD Afrika Kuvvetleri (AFRICOM) Komutanı General Michael Langley’in ziyaretinden bir ay sonra gerçekleşti.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika koordinatörü Brett McGurk ve ABD’nin Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Yael Lambert de 3 ay önce Cezayir’i ziyaret etti.
ABD’li yetkililer, Cumhurbaşkanı Tebbun’un yanı sıra önde gelen sivil ve askeri yetkililerle bir araya geldi.
Cezayir Genelkurmay Başkanı Said Chengriha, AFRICOM Komutanı General Langley ile 8 Şubat’a yaptıkları görüşmede, ülkesinin tarafsızlık ilkesine bağlı kaldığını, askeri ve ekonomik ilişki içinde olduğu birçok dost ülke ile çıkarlarına hizmet etme çerçevesinde anlaşmalar yaptığını söyledi.



Mısır'ın Somali'ye askeri desteğinin sınırları ne?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır'ın Somali'ye askeri desteğinin sınırları ne?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Somali'nin Mısır'dan askeri destek aldığını tekrar tekrar açıklaması, Addis Ababa ile çatışma halinde olan Mogadişu hükümetine verilen bu desteğin sınırları ve Etiyopya'nın ayrılıkçı Somaliland bölgesinde bir deniz limanı elde etme çabalarına ilişkin soru işaretlerini gündeme getirdi.

Somali Dışişleri Bakanı Ahmed Muallim Fiqi, ülkesinin ‘Mısır'dan askeri yardım ve mühimmat’ aldığını açıkladı. Fiqi cumartesi günü yaptığı basın açıklamasında, ‘Kahire'nin Somali için destekleyici bir rol oynadığını ve tarihsel olarak her zaman Mogadişu'yu savunduğunu’ belirtti.

Uzmanlar ve askeri yetkililer Mısır'ın Somali'ye verdiği askeri desteğin şekillerini sıraladılar. Somali'nin şu anda karşı karşıya olduğu güvenlik sorunları çerçevesinde bu desteğin “ortak savunma ve bilgi alışverişinin yanı sıra Afrika Birliği (AfB) barışı koruma güçlerine katılımı” da içerdiğini ifade ettiler.

Mısır, Etiyopya hükümetinin ocak ayında Somaliland ile imzaladığı ve Etiyopya'nın Somaliland'ı bağımsız bir devlet olarak tanıması karşılığında, Addis Ababa'nın bir deniz limanı alacağı mutabakat zaptına karşı çıktı. Kahire söz konusu anlaşmayı ‘Somali'nin egemenliğine saldırı’ olarak değerlendirdi.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de ‘askeri iş birliği protokolü’ imzaladı. Sisi ayrıca ülkesinin Ocak 2025'ten itibaren AfB’nin barışı koruma güçlerine katılacağını duyurdu.

Mısır Askeri Akademisi danışmanlarından Tümgeneral Pilot Dr. Hişam el-Halebi'ye göre Mısır'ın Somali'ye askeri desteği ‘Somali tarafından gelen ve Somali Cumhurbaşkanı tarafından sunulan resmi bir talebe’ dayanıyor.

El-Halebi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Kahire'nin Mogadişu'ya sağladığı güvenlik ve askeri yardım iki şekilde gerçekleşiyor. Birincisi, AfB'nin barışı koruma güçleri çerçevesinde, hafif silahlı Mısır güçlerinin de katılımıyla, güvenliğin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması. İkincisi ise iki ülkenin silahlı kuvvetleri arasında ikili iş birliği çerçevesinde gerçekleşiyor. Somali ordusunun etkinliğini ve yeteneklerini arttırmak için eğitim programlarını içeriyor” ifadelerini kullandı.

El-Halebi, ‘Mısır'ın askeri desteğinin kimseye karşı olmadığını ve diğer bölgesel taraflarla savaşmayı amaçlamadığını’ belirtti. ‘Mısır'ın Somali'yi terör örgütlerinin tehdidi ve Kızıldeniz bölgesinin güvenliğiyle ilgili güvenlik sorunları çerçevesinde desteklemeyi amaçladığını’ ifade eden el-Halebi, bunun, ‘Mısır'ın Libya, Sudan, Yemen ve Suriye'ye yönelik politikasıyla aynı olan, egemenliklerini korumak için çatışmalarla karşı karşıya olan ülkelerin ulusal kurumlarını desteklemeye dayanan dış politika parametreleriyle tutarlı olduğunu’ kaydetti.

Somali geçtiğimiz ağustos sonunda, Mısır'ın barışı koruma güçlerine katılımının bir parçası olarak Mısır askeri teçhizatının ve heyetlerinin başkent Mogadişu'ya geldiğini duyurdu. Bunu, Etiyopya'nın ‘bölge için risk oluşturan bazı ülkelerin dış müdahalesini eleştiren’ açıklaması izledi. Söz konusu açıklamada, ‘buna karşı kayıtsız kalınmayacağı’ belirtildi.

Öte yandan el-Halebi, Etiyopya'nın Kızıldeniz'de bir liman elde etme hamlesini eleştirerek, bunun ‘uluslararası hukuk kurallarını ihlal ettiğini ve Somali'nin endişesinin meşru olduğunu, zira Etiyopya'nın hamlesinin, bölgenin resmi olarak bölünmesinin bir başlangıcı olduğunu’ vurguladı.

Mısırlı Afrika uzmanı Rami Zuhdi, Mısır'ın Somali'ye verdiği askeri desteğin sınırlarını ve şeklini sıralayarak, bunun ‘ortak savunma anlaşması, bilgi alışverişi, Somali silahlı kuvvetleri için eğitim programları ve AfB barışı koruma güçlerine katılımı’ içerdiğini belirtti. Zuhdi, ‘barışı koruma misyonundaki Mısır güçlerinin 10 bin personele ulaşabileceğini, bunların 7 bininin sınır korumasına, 3 bininin ise şehirlerdeki güvenlik durumunun korunmasına katılacağını’ söyledi.

Şarku’l Avsat'a konuşan Zuhdi, “Mısır'ın istikrarı sağlama ve Somali'yi koruma arzusu, karşılıklı savunma anlaşması ve uluslararası hukuk kuralları doğrultusunda askeri iş birliği seviyesini mümkün olduğunca sınırsız hale getirebilir” dedi.

“Kahire, Somali'nin bağımsızlığından bu yana Mogadişu'ya her zaman destek olmuştur” diyen Zuhdi, ‘bu desteğin kriz dönemlerinde arttığını ve şekillerinin çoğaldığını’ belirtti. Zuhdi ayrıca ‘mevcut Somali Cumhurbaşkanı’nın Mayıs 2022’de göreve gelmesinden bu yana Kahire'yi üç kez ziyaret ettiğini’ vurguladı.

Somali, topraklarında Etiyopya birliklerinin varlığını sürdürmesi nedeniyle bir güvenlik sorunuyla karşı karşıya. Zuhdi, Addis Ababa'nın AfB barış gücü misyonunun bir parçası olarak bu yılın sonunda görev süresi dolacak olan birliklerini sürdürmekte ısrar etmesi halinde gerilimin artabileceğini kaydetti.

Somali Dışişleri Bakanı geçtiğimiz günlerde basına yaptığı açıklamada, AfB barış gücü misyonuna katılan Etiyopya güçlerinin bu yılki görev sürelerinin sonunda Somali topraklarını terk etmelerini talep etti. Etiyopya güçlerinin bölgede kalışını ‘ülkesinin mevcut tüm imkanlarla mücadele edeceği askeri bir işgal’ olarak değerlendiren Fiqi, ‘Addis Ababa'nın sadece deniz limanlarını elde etmeye değil, Somali topraklarını kontrol etmeye ve egemenliğine katmaya çalıştığına’ işaret etti.